nedense içimde beşiktaş'ın kazanacağına dair bir his olan maç. bu sezon da yine geçen sezonlarda olduğu gibi yanlış bir transfer stratejisiyle başladık* lige. defansa yapılan transferler doğruydu fakat 6+2 uygulaması unutuldu sanırım. o da yetmezmiş gibi gordon'u elinden çıkaramayıp seric'im sözleşmesini feshetti yönetim. şu saatten sonra o adamdan ne hayır gelicek kimse bilmiyor. ama bu sene galatasaray ve fenerbahçe de en az beşiktaş kadar kötü tercihler yaptı transfer konusunda. fenerbahçe esas sorun olan yerlerine transfer yapmazkeni galatasaray'da tecrübesine güvenilmeyecek bir teknik direktör getirdi takımın başına. bu yüzden de sanki diğer rakiplerine göre bir nebze daha iyi olan beşiktaş, sezon başından itibaren bu farkı hissettirecekmiş gibime geliyor. haydi hayırlısı. ayrıca;
abc family'de 2. sezonu devam eden, fraternity ve sorority'ler içinde gelişen olayları konu edinen güzel gençlik dizisi. her şeyden önce birçok gençlik dizisinde olduğu gibi 15 yaşındaki karakterler 25 yaşındaki aktör ve aktrisler tarafından canlandırılmıyor. dizi üniversite hayatını anlatıyor ve oyuncular da yaşları itibariyle gayet uygunlar. bu nedenle dizi yapmacık olmaktan kurtuluyor. bir de konusu gayet sade, zorlama bir senaryo söz konusu değil bu nedenle de keyifle izlenebiliyor. eğlencelik diziler arasında en başarılı olan dizilerden..
joss whedon'un 2009 yılında fox tv ekranlarında yayınlanacak olan yeni dizisi. başrolde eliza dushku'yu izleyeceğiz. joss whedon yaparsa güzel olur mantığı çerçevesinde merakla bekliyoruz. bu arada bir diğer iddialı yapım olan fringe'in de fox tv'den yayınlanacak olması biraz enterasan.
gökhan zan'ın bu takımda işi yok dedirten maçtır. en azından ilk onbirde işi yok. bu işe bi çare bulması lazım ertuğrul sağlam'ın. beşiktaş'ın galibiyeti hakettiği maçtır ayrıca. bir de holosko hiç olmamış orda. gerçi golü o attırdı ama maç boyunca kötüydü. birkaç maç daha oynaması lazım beşiktaş hakkında yorum yapılabilmesi için. sezon başladı hadi hayırlısı!
ali tandoğan'ın ilk onbirde oynadığı maç. hayretler içindeyim. serdar kurtuluş'un başına ne geldi ki ali tandoğan oynuyor. ayrıca beşiktaş'ın oyun sistemi iyi gibi. ama ne de olsa beşiktaş açısından oyun sistemi önemli değil. biz muhteşem futbol oynasak da ligin ortasında garip bir sansasyon oluyor, ya da ne bileyim bir kaç hakem hatası üzerine yönetim saçmalıyor, bir anda üçüncülüğe oynuyor oluyoruz. şiştik artık bu saçmalıklardan. neyse maziye dalmayalım. an itibariyle gayet iyi beşiktaş.
(bkz: siyah ulan)
muhteşem bir frank darabont filmi daha.. hakkında yapılan kötü yorumlara anlam veremediğim film ayrıca.. film, olası bir korku anında, dar bir alana kısılıp kalan insanların ruhsal değişimini konu alıyor. aynı zamanda birkaç yaratık göstermeyi de ihmal etmiyor. izleyici etkisi altına almayı çok iyi başarıyor ve sıkılmadan sonuna kadar izlenebiliyor. final sahnesi de bir o kadar başarılı. kesinlikle izlenmesi gereken bir film kanımca.
11 Nisan 2008 Beşiktaş Gençlerbirliği Oftaş maçına gidiyoruz zirvesinin 50 karakter sınırından geçmiş halidir. saat 16.00'da kazan'ın önünde buluşulacak ve içki içilerek maç hazırlığı yapılacaktır. hangi tribünde izleneceği katılımcı arkadaşlarla beraber belirlenecektir.
edit: biraz geç oldu farkındayım ama sağlık olsun ne yapalım..*
edit2: stadın kapandığını unutan cahil beşiktaşlı benim yüzümden iptal olan zirve.
saat 18.00 itibariyle ntv'den canlı olarak yayınlanacak müsabaka. beşiktaş, kazanması durumunda, olası bir play-off eşleşmesine 1-0 önde başlama hakkını elde edecek. güzel bir maç olacağı kanaatindeyim.
delgado'nun sakatlığının beşiktaş'ın galibiyetinde çok önemli rol oynadığı mücadele. zira ilk 11'de oynasaydı büyük ihtimalle sahanın çok güzel olmamasından ötürü sahada gezinecekti, biz de 10 kişi oynayacaktık. her neyse, sonuç olarak beşiktaş kazandı şampiyonlar ligi'ne gitme şansını devam ettirdi. darısı önümüzdeki maçlara!
bir beşiktaşlı olarak gidip abdi ipekçi'de izlediğim ve beşiktaş'ın galatasaray'ı final eight müsabakasında yeneceğini düşünmeme vesile olan karşılaşma. iki takımda iyi mücadele etti fakat galatasaray'ın fatih solak sorununa bir çare bulmas lazım. bu kadar kötü basketbol oynanmaz arkadaşım!
edit: fenerbahçe taraftarı cidden iyiydi..
kulübün kurucusu olan panicattack nickli hırtın sözlükten uzak kalmış olması nedeniyle sarsılmaya başlayan oluşum*. ama artık geri döndüğüme göre gençlerbirliği oftaş maçı için hazırlıklara başlayabiliriz. maçtran bir önceki hafta nerde buluşulacağı neler yapılacağı netlik kazanacaktır. ayrıca:
(bkz: siyah ulan)
bugün cnbc-e'de 3. bölümü yayınlanan neşeli dizi. ilk 3 bölümüyle izlenecek diziler listesine üst sıralardan girmeyi başardı. sanki sinema eleştirmeni y.rraam!
tam anlamıyla muhteşem bir film! bazı filmler vardır ki değeri geç anlaşılır, ben bu filmin de bundan seneler sonra adından daha söz ettireceğinden eminim. zira son dönemde yapılan fantastik filmlere bakacak olursak, the lord of the ringstrilogy ve stardust'tan daha iyi bir film görmek mümkün değil. hatta bu iki filmi kıyasladığım zamanda aralarında bir fark göremiyorum ama şuan için the lord of the rings birçok film izleyicisine daha cazip geliyordur. her neyse, sözün özü; bu filmi hemen alın ve izleyin! bak hala duruyor. koş koş!
beşiktaş'ın çok iyi oynamadığı fakat hakkıyla kazandığı maçtır. zira bu kadar eksikle çok da şaşırmamak lazım. beşiktaş'ın kazanacağı en başından beri belliydi zaten, herkes farkındaydı ama bu kadar kısır bir maç olacağını kimse düşünmemişti sanırım. çoğu taraftar üst olacağını düşünüyordu fakat hiç o havada geçmedi maç. beşiktaş'ın karşısında çok kötü bir galatasaray vardı. galatasaray zaten iyi bir takım değil şuanda. bir de eksikler eklenince takım statüsünden iyice uzaklaştı ve maç beşiktaş için kolay bir hal aldı. fakat önemli olan şu ki; geçen sene inönü'de fenerbahçe'ye yenilerek şampiyonluk şansından olan beşiktaş, bu sene inönü'de fenerbahçe'yi yenebilecek güçte mi acaba? şu görüntü beşiktaş'ın fenerbahçe'yi yenmesinin zor olduğunu gösteriyor. ama diliyoruz ki takımın ve özellikle ertuğrul sağlam'ın, bu galibiyetle kendine güveni yerine gelmiştir ve bir gol attıktan sonra "tamam daha bastırmanın anlamı yok geriye yaslanayım ben" tarzındaki beşiktaş tarih olur. başka türlü şampiyonluk gelmez zaten..
beşiktaş'ın kaybetmesi durumunda işlerin beşiktaş için sarpa saracağı maçtır. beraberlik durumunda büyük bir üzüntü olacağını sanmıyorum fakat "kendi evinde bu(!) galatasaray'ı yenemeyen bir beşiktaş nasıl şampiyon olabilir?" sorusu da aklıma gelmiyor değil. beşiktaş'ın galip gelmesi halinde de yıllar sonra ilk kez kendine güvenini tam olarak kazanması söz konusu olacaktır ve emin adımlarla şampiyonluğa doğru ilerleyecektir.
dün izlemeye başladığım ve bugün itibariyle bitirmiş olduğum dizidir. bu diziyi arkadaşımdan birkaç filmle birlikte "al abi bunu da izlersin güzel dizi" tarzında bir lafla aldığımdan, bir süredir elimdeydi fakat izlememiştim. dvdlerin üzerinde adının yazdığını görünce farkettim. sonra da biraz araştırma yaptım hakkında.
bu dizi abc tarafından, lost'un ara verdiği bir dönemde, onun saatinde yayınlanmaya başlamış. belli ki iddialı bir yapımmış. fakat düşük ratingler nedeniyle, son beş bölümü yayınlanamadan önce yayından kaldırılmış. bu bölümler de on-line olarak yayınlanmış, dizinin fanları için. anlayamadığım şey şu ki; nasıl olur da böyle bir dizi çok düşük ratinglere sahip olur. zira piyasada buna kıyasla çok daha eblek diziler var. çok çok iyi bir dizi diyemem, fakat prison break'ten sonra en iyi dinamizme sahip dizi olduğu tartışılmaz. lost room'dan bile daha iyi bu konuda. dizinin konusu açısından çabuk bitirilmesi çok iyi olmuş esasında, tadında bırakılmış. böyle bir diziyi uzatmak için çok iyi senaristlere ihtiyaç var. ama benim takıldığım konu, ratingler nedeniyle yayından kaldırılmış olması.
her neyse, eğer bu diziyi bulma imkanınız varsa bulun ve izleyin derim. kesinlikle zaman kaybı olmayacaktır.
Eskiden yürüdüğüm şehrin sokaklarında mutluydum ben
Eskiden yürüdüğüm şehrin sokaklarında yalnız değildim
Arkadaşlar,dostlar,hep tanıdık yüzler
O tanıdık sıcaklık
Eskiden yürüdüğüm şehrin sokaklarında mutluydum ben
Eskiden yürüdüğüm şehrin sokaklarında hiç üşümedim
Arkadaşlar,dostlar,hep tanıdık sesler
O tanıdık sıcaklık
Şimdi öyle bakma
Bana öyle bakma
Sorular sorma
Nerdeyim sorma
Bana öyle bakma
Karşımda durma
Gözlerime bakma
Eskiden yürüdüğüm şehrin sokaklarında mutluydum ben
Eskiden yürüdüğüm şehrin sokaklarında yalnız değildim
Arkadaşlar,dostlar,hep tanıdık kızlar
O tanıdık sıcaklık
Şimdi öyle bakma
Bana öyle bakma
Sorular sorma
Nerdeyim sorma
Bana öyle bakma
Gözlerime bakma
sözlerini bulabilmek için yaklaşık yarım saat harcadığım güzel scenario rock parçası.
sözleri;
It's just before midnight and a long line of clubbers waits patiently outside / Someone is yelling something like strike up the tune... / So you think you've seen and heard it all / But I'm a skitzo escaped from the hospital / I'm a club vandal a renegade / Who am I ? You ask but don't really care / I just came here to put my mind at ease /cause music is better than popPin'pills / Skitzo dancer / Skitzo dancer / Skitzo dancer / Skitzo... / There's a battle on the dance floor / Can the crowd dance fast enough ? / There's a battle on the dance floor / Can the crowd dance fast enough ? / No need for a straight jacket! / I'm like Billy Elliot and this is my ballet / No need to reveal my identity / cause I got so many split personalities / Homophobic can't help laughing at me / So I will get into the pit and break some teeth / I'm not afraid to be different / And if ever I need to fight, I'm self confident / Skitzo dancer / Skitzo dancer / Skitzo dancer / Skitzo... / There's a battle on the dance floor / Can the crowd dance fast enough ? / There's a battle on the dance floor / Can the crowd dance fast enough ? / It's a riot! Riot! / Who is (say cool-ish) the dj today ? / Give me something to dance to / And please no techno / cause it's war in my head and I'm ready to disco. disco disco disco disco into disco!