Meclis'teki Anayasa değişikliği görüşmeleri gergin. AK Partililer Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in üzerine yürüdü. Nedeni Genç'in hem Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i sert sözlerle eleştirmesi, hem de AK Partili milletvekillerini yolsuzlukla suçlaması. Tansiyon yükseldi, AK Partililerle MHP'liler de tartıştı.
(CNN TÜRK) -- Dördüncü gün Genel Kurul sakin açıldı. Ama bu sakinlik kısa bir süreliğineydi. Bağımsız milletvekili Kamer Genç kürsüye çıkana kadardı. Çünkü o önce Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i hedef aldı.
Genç, "Bana tutmuş uyarı cezası veriyor. Bu çok küçük bir anlayış ve insani davranış" dedi.
Sonra da sıra AK Partili vekillere geldi, "Tayyip Erdoğan'ın gözüne girmek için bana saldırmak isteyenler var " dedi. Genç ardından da milletvekillerini ve iktidarı yolsuzlukla suçladı.
Genç, "Her gün yurtdışına giden milletvekili var. Bir TV kanalına çıkalım pisliklerinizi çarpayım yüzünüze. Bu memleketin şehitleri, gazileri açlıktan ölüyor, siz ne yapıyorsunuz? Her türlü sefahat içinde yaşıyorsunuz. Devletin mallarını bedavadan satıyorsunuz. Bu ülkenin mallarını yandaşlara sıfır fiyata veriyorsunuz da, bir şehide neden hakkını vermiyorusunuz?" dedi.
Ve bu sözler tansiyonu yükseltti... Oturuma ara verildi.
Meclis televizyonu her zaman olduğu gibi önce Genel Kurul'un sesini kıstı, sonra da klasik müziği yayına verdi.
Ve görüntü gitti. Zaten ne olduysa da o anda oldu, AK Partililer Kamer Genç'in üzerine yürüdü. Araya MHP'liler girdi. MHP'liler AK Partililer de tartıştı.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun, memleketi olan Afyon Şuhut'taki lise müdürü ve kuzeni Mehmet Şenbabaoğlu'nu, bakanlığa müşavir olarak atadığı bildirildi. CHP Kırklareli milletvekili Turgut Dibek konuyu TBMM'ye getirdi.
Afyon il Milli Eğitim Müdürlüğü ve Şuhut Kız Meslek Lisesinin resmi internet sitelerinde de "Okulumuz Müdürü Mehmet Şenbabaoğlu, Çevre ve Orman Bakanlığına Bakanlık Müşaviri olarak atanmıştır. Kendisine okulumuza yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür eder, yeni görevinizde başarılar dileriz..." haberi yer aldı.
Kırıkkale'ye bağlı Hacılar beldesinde 11 Mart'ta öldürülen mhpli Başkan Bodur'a suikast düzenledikleri iddiasıyla yeni Belediye Başkanı akpli Erdoğan'ın tutuklanması durumu.
KIRIKKALE - Kırıkkale'ye bağlı Hacılar beldesinde 11 Mart'ta 5 el ateş edilerek öldürülen Belediye Başkanı MHP'li Memduh Bodur'a, geçen yıl temmuz ayında suikast girişiminde bulunulduğu iddiasıyla, yeni Belediye Başkanı Ak Partili Erdal Erdoğan ve 4 kişi tutuklandı.
Milliyet'te yer alan habere göre; Bodur, 11 Mart akşamı yolda yürüdüğü sırada, belediye çalışanı olduğu belirtilen Bülent Koyuncu tarafından tabancayla öldürüldü. Bodur'un ölümünün ardından 21 Mart'ta Belediye Meclisi'nde yapılan seçim sonucu başkanlığa Ak Partili Erdoğan seçildi. Öldürülen Bodur'a Temmuz 2009'da suikast girişiminde bulunduğu iddiası üzerine önceki akşam beldede operasyon düzenlendi.
Hacılar Belediye Başkanı Erdal Erdoğan, kardeşi Cengiz Erdoğan, Belediye Meclis üyesi Mehmet Çengel, Ayhan Tuncel ile Harun Deniz, Bodur'a suikast teşebbüsünde bulundukları iddiasıyla sorgulandıktan sonra adliyeye çıkarıldı.
ESKi KORUMASIYDI
Gece geç saatlerde mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanarak Derice Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
29 Mart seçimlerinde MHP'den başkan seçilen Bodur, geçen yıl temmuz ayında da bir suikast girişiminden kurtulmuştu. iddialara göre, kendisine 500 bin lira teklif edilen bir kişi, Bodur'u vurmaktan vazgeçmiş ve polise giderek olayı anlatmıştı. Gelişmeler üzerine Bodur valilikten koruma talebinde bulunmuş, ancak bu talebi yerine getirilmemişti.
1 ay önce Bodur yolda yürürken, daha önce belediyeden çıkartıldığı belirtilen Bülent Koyuncu tarafından silahla vurularak öldürüldü. Ancak, daha sonra tutuklanan Koyuncu'nun işten çıkarılmadığı anlaşıldı. Bodur'un 10 yıl boyunca korumalığını ve şoförlüğünü yaptıktan sonra siyasete giren Erdoğan, 21 Mart'ta belediye meclisinde yapılan seçimde belediye başkanı seçildi.
...
"ilkokulda iken yakaladığım bir köstebek vardı. Belli ki çok etkilemişti o köstebeği yakalama olayı beni. Çünkü askeri liseye geçince bulduğum her fırsatta arkadaşlarıma, köstebeği yakalamak için nasıl takibe aldığımı, kıstırıp daha sonra da nasıl çuvalın içine soktuğumu filan ballandıra ballandıra anlatmaya başlamıştım. Anlatırken o olayı öyle yeniden yaşarmışım ki, öyle heyecan yaparmışım ki, arkadaşlar beni anarken 'Köstebek Hilmi' demeye başladılar. Çok hoşlarına giderdi benim köstebeği yakalama hikâyemdeki halim çünkü. Yıl 1954'dü.Çetin Doğan askeri liseye geldiği zaman ben 2. sınıftaydım. Bir gün, akranlarımdan bana takılan bu lakabı duyunca sordu; 'Neden sana Köstebek diyorlar?' diye. Hiç unutmam ona da aynı heyecanla hikâyemi anlatmıştım. Çok hoşuna gitmişti. Yakaladığı her fırsatta tekrar tekrar anlattırırdı köstebeğin hikâyesini. Olay bundan ibarettir Sevilay Hanım. Yıllar sonra bu köstebek meselesinin Çetin Doğan tarafından sanki bana okulda köstebek denilişinin altında başka bir mana varmış biçiminde gündeme getirilmesine çok şaşırdım. Belli ki morali bozuk kendisinin. Sıkıntıda. Kanımca üzülüyor başına gelenlere ve o nedenle de saçmalıyor! Ama biraz daha saçmalamaya devam ederse kendisini mahkemeye vermek zorunda kalacağım. Bu da hiç hoş olmayacak!"
...
adresindeki fotoğrafta da görülebileceği gibi sayın başbakan 1.recep tayyip erdoğan hazretlerinin
kendisi gibi çok saygı değer mübarek hikmetyar hocamızın dizinin dibinde aradığı şeydir.
bir kulunuz ve bir akp sevdalısı olarak sizinle bir sıkıntımı
paylaşmak istiyorum. yıllardır bana ampül dediler, zoruma gitti.
yetmezmiş gibi ampulü gösterip ben buyum diyen akpli milletvekili
geceleri kabus oldu bana.
sizden gavur icadı ampül yerine yerli yumırtayı logo olarak
kullanmanızı istirham ediyor, ellerinizden öpüyor ve tahtınızın
önünden ayrılıyorum.
ps: en azından bana yumırta dense bu kadar zoruma gitmezdi."
küçük bir kız çocuğunun zekasının karşısında söylediği laflarla kendi zekasının sınırları hakkında bilgi vermiştir.
-----------
AKP Kırıkkale Milletvekili Turan Kıratlı, katıldığı programda kendisine 'Bozkurt' işareti yapan ve "Ben buyum, onu tutuyorum, ben kurdum ya sen?" diyen 8 yaşındaki Esra Tomurcuk'a ampulü göstererek, "Ben de buyum" dedi.
bozkurt işaretine karşı ampulü gösterdi
Milletvekili Kıratlı'nın kendisine ikram ettiği meşrubat ve pastaları kabul etmeyen Esra, 'Bozkurt' işareti yaparak karşılık verdi.
Esra Tomurcuk'un "Ben buyum, onu tutuyorum, ya sen nesin?" demesi üzerine Milletvekili Kıratlı da ampulü göstererek, "Ben de buyum" diye karşılık verdi. (ahahahaha)
Çevredekilerin gülüşmelerine neden olan bu diyalog sonrası Milletvekili Turan Kıratlı, Esra'nın çok akıllı bir kız olduğunu belirterek, ona kartvizitini vererek anne ve babasının kendisini aramasını istedi.
"New York Times gazetesi, Papa 16. Benediktus (Joseph Ratzinger) ve diğer Vatikan yetkililerinin, rahip Lawrence C. Murphy'nin sağır çocuklar okulunda 200 kadar çocuğu taciz etmesi olayını örtbas ettiğini yazdı. "
"'Şaka Günü' olan 1 Nisan'da şaka gibi gerçeklerle yüzleşmeye hazır mısın?
Bütün insanlar hür, şeref ve hakları yönünden eşit doğarken yaşamsal süreçte maruz kaldıkları insan hakları ihlalleri nedeniyle, bu kavramlar bireyler için kazanılması gereken bir ayrıcalık haline gelmiştir.
'insan'ın önündeki tüm sıfatlardan ayrıştırıldığı ve sadece insan olması sebebiyle hak ettiği çağdaş toplum düzeninde; 'çalışmak ve işsizlikten korunmak' bir insan hakkı olarak değerlendirilmektedir. Türkiye'de yaşayan 8,5 milyon engelli bireyin %78,29'u; çalışmak isterken, bir takım önyargılar ve uygun olmayan çalışma koşulları sonucu iş hayatında kendilerine yer bulamamaktadır.
işsizlik; engelli bireylerin topluma ve hayata yeterince karışamama sebepleri olarak telaffuz edilen; eğitim, sağlık, ulaşım gibi problemlerin temeli konumundadır. Her bireye bağımsız seçim yapma ve yeteneklerini geliştirme hakkının tanınması ve bu yolla kişilerin bağımlılıklarının en aza indirgenmesi için, istihdam konusunda farkındalık yaratarak, kurumları 'Engelli Personel' alımına teşvik etmeyi hedeflemekteyiz. "
başbakan recep tayyip erdoğanın akplileri sevince boğan mükemmel sözü. bunu duyan işsiz akplilerin arasında "oh be çalışmak zorunda değilmişiz yaşadık", "bir ömür boyu çalışmadan yaşamak mı? işte ben buna akp derim" diyenlerin olduğu gözlemlendi.
"Vatandaşları azarlamasıyla sık sık gündeme gelen Erdoğan, dün kongrede, bir vatandaşın, "Çocuğum işsiz" tepkisiyle karşılaştı. Erdoğan, vatandaşa müdahale eden korumalara önce "Bırakın" diye çıkıştı. Vatandaşın yeniden "Çocuğum işsiz" diye bağırması üzerine ise Erdoğan, şöyle tepki gösterdi: "Senin çocuğun da işsiz kalsın. Otur, otur. Bana kişisel sorunlarını getirme, genel sorunları getir. Genel nerede ona bak."
Erdoğan, 11 Şubat'taki Mersin gezisinde, kendisine "Çiftçinin anasını ağlattınız" diye bağıran Mustafa Kemal Öncel'i, "Artislik yapma lan. Ananı da al git" diyerek tepki göstermişti."
ırak'a "demokrasi ve özgürlük" götüren amerika,
beyaz saraydan yönetilen kukla bir iktidar,
küçük amerika
küçük faşist
faşist
"özgürlük" "daha fazla özgürlük"
faşizmin maskesi, demokrasi
faşizmin maskesi, özgürlük
akp sevdalılarının muhalefetten ne anladıklarının irdelenişi.
bilhassa, akpnin muhalefetten anladığı tek şey, muhalefet kanadının akpyi desteklemesi, bir başka deyişle kimsenin muhalefet olmamasıdır. faşist bir partiden, kendisi gibi düşünmeyene hakaretler eden, hatta döven (kamer genç'in mecliste dövülmesini hatırlayın) başka nasıl bir anlayış beklenir?
kuş beyinli oğlu kuş beyinli olmaya doğru istikrarla ilerleyen hayvan oğlu hayvandır.
ulan oraya insan oturuyor. pekala sen insan olmayabilirsin, bu banliyö trenleri hayvan oğlu hayvanlara da hizmet veriyor olabilir. ama bu demek değil ki sen arka ayaklarını temiz durması gereken bir yere koyabilirsin.