Zayıflık ve korkaklığını duygusallık olarak yutturan burç; köşeye sıkıştığında duygusallaşır hep nedense ! Yaşamda tecrübe ettiğim , tüm güvenilmez , riyakar , bencil insanların ortak burcu ...
Tahmin ediyorum ki, yani -once upon a time - Prenses Pamuk'un anksiyate geçiren nevrotik üvey annesi gibi , aynaya bakıp bakıp " Söyle ayna benden daha yakışıklı, benden daha karizmatik , benden daha güzel homurdayan , benden daha daha daha ...!"diyerek aynayı çıldırtmış adamdır . Patladı tabii ayna ! ...
Yine bugün poz üzerine poz kesen adam ,sanırım 'öf be ne kapak yaptı!' nidalarından fazla haz almaya başlamış olacak ki , kendisini durduramayarak saçmalamaya da başladı, hakem tebrik etmeler falan... abimiz zaten muhabir falan görünce çok heyecanlanıyor!...Bilic gibi samimiyeti yüzünden,duruşundan,net ve yalın konuşmalarından rahatlıkla anlaşılabilecek bir adamın yanında gösteriş meraklısı edalarda fiyakalı konuşmalar ve hareketler fazlasıyla sakil !
Duygusal,romantik kalpleri etkileme formülünü çok iyi çözmüş bir abimiz kendisi. Alçakgönüllü ,halk çocuğu,dürüst,adil,mazlumu koruyan vs ,bütün bu etkili sıfatların üzerinden yürüyor , aktörlükte de çok başarılı! Oysa verdiği pozlardan tutun ,konuşurken vücut dilini kullanışına kadar ,iyi bir okuma yapılırsa,son derece şişkin bir egoyu farketmemek mümkün değil.Kendisini samimi bulmuyorum,iyi bir pozör,zeki bir aktör .
Renklere tüm inanlar adına solmasına izin verilmeyen ,özde saklanan kıymetli dost,-erteleme artık- adlı şarkının naif bestecisi ve hazindir ki ; sanırım, şu hayatta sebepsizce güvendiğim tek kişi.
Bu albümü ; çok iyi ve hatta iyi diye nitelendirenlerin,müzikten pek anlamadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.Berbat sözler,kararsız rengini bulamamış bulanık besteler,aynı kör alıcılara riske girmeden aynı vokal numaraları.müzik hayatının başlarında gayet umut verici ve kimliğini açıkça ortaya koyan duruşunun tesadüfi olduğunu düşünmeye başlamanın zamanıdır,yürüdüğü yolda ergen müziği yapmaya devam ediyor Cepkin ,kitlesini olgunlaştırmak gibi bir gayrete girmiyor,dolayısıyla müziğini de.
Tanıdığım bütün balık burcu kadınlarının ortak özelliği ,kendilerini ve etrafındaki tüm insanları,olmayı arzu ettikleri profile yaklaşmak adına ,yalana boğmalarıdır.Biliyormuş gibi yapmak,sahipmiş gibi davranmak,sürekli bir özenti hali ,özünden ciddi bir memnuniyetsizlik .Bilgiyi gösteriş için kullanma edepsizliğine en çok bu grupta rastlanır.Bahsedilen ,çok sevmek ve değer vermek gibi durumlarının da ,taraflarından yorucu,sıkıcı ,bezdirici bir ısrarcılıkla sunulduğunu belirtmek isterim.
Güzel Türkçe denilince akla gelen isimmiş kendileri(!)...Sahnede kendisini defalarca izleme talihsizliğine düşmüş bir insan olarak ; kelimelerini yuvarlamadan ya da homur homur homurdanmadan ,güzel bir ses tonu çıkarmaya kasarken içeriğin içine etmeden konuştuğu ;samimi ,insani ,poz yapmadan oynadığı tek sahneye rastlanamamıştır.Kendisine aktör yerine pozör denmesini öneriyorum.
Yanında erkek varken ,karşısındaki kıza bakan kız;komiktir bir kere.Çok severim ,şefkat duyarım kendisine,bir kızı kollar bir adamını kollar,ters bir şey oluyor mu ,göz çapkınlığı aktivitesine girilmiş mi diye,hayatı böyle geçip gider,bir kendisini kollamayı unutur.Halbuki yanında erkek varken sadece erkeğine ve kendisine baksa...ama yapmaz,ille de o bağları kontrol etmekle dolayısıyla yıpratıp çürütmekle mesguldur...Canım!
Bir karakter ve duruşa sahip olan insan için,herkesle iyi geçinmek denilen eylem imkansız olacağından ,kendisini;samimiyetsiz,riyakar olarak tanımlayabiliriz.Bu tür insanlar genellikle,aynı durum konusunda,değişik insanların değişen fikirleriyle hep hemfikir olma yolunu seçerler, kendilerine göre en güçlü gördükleri kişinin fikriyle sabitlenirler;çünkü neden?Bu yavşak tavırlarının nihai noktası,menfaatlerini gözetme çabasıdır.Zavallılara,sefkatinizi ya da sevginiz vererek tedavi edebileceğiniz yanılgısına düşmeyiniz,unutmayınız ki ,uzun zamandır içlerinde yuttukları öfkeler bir yerde birikiyor ve bütün bu insanlar aslında ne olduklarını herkesten iyi biliyor,kendini sevemeyen insanı da sen nasıl seveceksin kardeşim!
Çok sever ve iyi oyuncu olduğunu düşünürdüm,şimdi büyüdüm ve yıllardır aynı ruhsuz kadını aynı jest ve mimiklerle oynamaya devam ettiğini görüyorum,kararımı değiştirdim,vasat bir oyuncudur kendisi.
şizotravmatik nevrozun beyanı olabilir,ama new age dusturlarıyla kuantumsal yaklaşımlar peşinde ve evreni kandırma aktivitesinin içindeki üçüncü tekilin kendini gerçekleştirme yalanı da olabilir.
Doğal,sempatik,kompleksiz ve güzel ; iki lafı bin esle ,bin düşünmeyle toparlamaya çalışan , üzerinden sahtelik akan , kameralara poz verecek diye kasım kasım kasılan , oyunculuk şudur budur diye ahkam kesenlere örnek olsun.
Geçen sezon oynadığı rolun,tam zıttı bir rolde ,aynı inandırıcılıkta . dolayısıyla kendini ve yeteneklerini zorlamaktan çekinmeden ilerleyen bir oyuncu olması itibariyle sevdiğim bir oyuncu;gayet de başarılı buluyorum ve daha da iyi olacağını düşünüyorum.Zira bir karakter tutturup , kostümleri değiştirerek yıllarca oynamak marifet değil.
Çok güzel kadın , Allah uzun ömürler versin , sağlığını ve güzelliğini daim etsin ,ama el insaf : Meslek hayatının tamamını neredeyse aynı mimikler ,aynı jestler, aynı duruşlar,aynı tavırlarla , başkasının sesi ve şahane tonlarıyla geçiren bir aktrise de iyi oyuncu demeyin be kardeşim ! Hadi bir role sesinin rengi uygun düşmedi diyelim , bir kere bile cesaret etmez misin kendi sesini kullanmaya ,edemez misin?...Etme! Bu millet ne koyarsan yiyor ...
Bu arada tebrikler için adres (bkz: gülen karaman)
kalp kırgınlığına en iyi ilaç , makineyi kapamaktır . Uyuyacaksın bir süre ;uzun ,derin ,mümkünse umarsız...Sonra da tamir edecek birini bulma telaşına düşmeyeceksin ; sakin sakin kırdığın kalpleri hatırlayacaksın,anlayacaksın,affedeceksin,unutacaksın ve artık daha dikkatli olacaksın...
Sonu gelmeyecek ; sürekli başka bedenlerde kendini aklamaya mahkum rahatsız edici bir yolculuk , yıpratıcı bir yalnızlık , tuhaf bir depresyon inşaası.