pammuk
1263 (efendi)
üçüncü nesil yazar 3 takipçi 82.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    5 aralık 2008 ankara bok yiyoruz zirvesi episode 3

    1.
  1. --- spoiler ---

    öncekiler için ne dediler?

    - "aferin iyi bok yediniz!" (marla singer)

    - "ankara tayfası bir bok yemediğiniz kalmıştı!" (mmtyvs)

    - "taze sıçtım aha şimdi kargoya veriyorum!" (gothic evil)

    - "tövbe deyin lan!" (karpuzkabugu)

    - "bok yemekte üzerime yok!" (don santino corleone)

    - "milyonlarca sinek yaniliyor olamaz!" (desifreolmusdisiuuser)

    - "ağzınıza sıçayım" (sarıkız - büyük ankara mezbahası) *

    --- spoiler ---

    redwinemania ile telepati, gothic evil ile ise msn yoluyla haberleşilip belirlenen tarihin bu ulu sözlüğümüzün en sevilen ve aranan iki selebriti(!)sine de uyduğu tespit edildikten sonra yapılması planlanan zirve, bok yiyoruz zirvelerinin 3.sü soğuk bir aralık akşamı seni çağırıyor!

    bu zirvenin tadında davet var!!! *

    5 aralık cuma akşamı * bahçelievler'de buluşulduktan sonra önümüzdeki günlerde belirlenecek bir mekanda önce içki muhabbetine girilecek, daha sonra gençlik caddesinde bulunan "pikolet"te kokoreçler yenecek. kokoreç yemeyenler için köfte de mevcuttur.

    bok yemeye var mısın?

    varım diyorrrr!!!

    önceki zirveler için:

    http://www.uludagsozluk.c...kara-bok-yiyoruz-zirvesi/
    http://www.uludagsozluk.c...iyoruz-zirvesi-episode-2/
    3 ...
  2. turkiye de bir atasozu cikti

    1.
  3. "türkiye'de bir atasözü çıktı; semih sonradan girmeli"

    rıdvan dilmen, ntvspor, 6 ağustos 2008

    allahım bu nasıl cümle. atasözü çıkıyor hem de türkiye'den. hem de atasözüne bak, "semih sonradan girmeli"

    bu nasıl şey diyenler için geliyor:

    + bıdı bıdıdııd abi ondan sonra hatun bana demez mi zaten ben seni sevmiyorum, ayrılalım bitsin! ulan ben kendime terkedildi dedirtmem ulan!
    - eee abi ne demişler, semih sonradan girmeli.

    bu ne la.

    rıdvam hocam seni severiz, saygı duyarız, neden böyle şeyler yapıyorsun?
    2 ...
  4. dizinin sezon finaline kaza sahnesi koymak

    1.
  5. modadır.

    hemen hemen tüm yönetmenler bu bir dizi çekim tekniğiymiş gibi özellikle de sezon finaline koyarlar ki millet bütün yaz diziyi konuşsun, yaz boyunca unutulmasın, biraz heyecan olsun.

    aliye'de bir örneğini görmüştük, baba sinan aliye kendisinden ayrılırsa çocuklarını göstermemekle tehdit ettiğinde aliye bir tiyatro gösterisinde çocukları arabaya bindirmiş, ama sinan efendi bunu farkettiğinde bir kovalamaca başlamış, ve aliye'nin kullandığı araba uçurumdan yuvarlanırken sezon bitmişti.

    ikinci bir örnek yaprak dökümü'nden; bütün dizi boyunca gözümüze sokulan "banyoda kötü bir koku var" cümlesinden banyoda gaz kaçağı olduğu ima ediliyormuş; necla da duş almaya girince banyodaki gaz kaçağından zehirlenmiş; banyoda bayılmıştır. kendisini en son evden sedyeyle çıkarken gördük, bu dizinin kazası da görünmez kaza.

    üçüncü örnek kavak yelleri'nden. mine hanım babasını bulmanın sevinciyle babası, babasının yeni karısı ve üvey anneden olma kardeşi ile birlikte tatile çıkarlar. arabada şarkılar söylerken arabayı dışarıdan görürüz; keskin bir viraj dönülür; "babaaaaa" ve bam. ama çekim çok kötüydü; virajı o kadar geniş aldılar ki ben aşağı falan düşecekler sandım, halbuki sağda duran kamyona girmişler. herkeste bir yaralar, herkes bayılmış, bir yerleri kanlı falan. bu dizi de böyle bitti.

    dördüncü örnek binbir gece'den. şehrazat hanımefendiler düşük yapmış, kanamadan dolayı bayılmışlardır. fakat rahimden gelen kan nereden çıkıp da göbek hizasında üstelik kabarık gelinliğe hem de yukardan vişne suyu dökülmüşcesine bulaşmıştır, henüz bunu isviçreli bilim adamı bile açıklayamaz.

    akıl var fikir var be senaristler. bir kere o kazayı geçiren adam ana oyunculardan olmasa seyirci bi tarafına takmaz. e dizinin ana kadrosundan birisi olsa senaristin bi tarafı yemez adamı öldürmeye. herkes sonucu biliyorken ne diye boşu boşuna böyle sahneler çekilir bilinmez.

    bak elin yaptığı diziye; how i met your mother'ın ilk sezonu nasıl bitti; bilen bilir; sezon finali dediğin öyle olur.

    peki lost'un ilk sezonu nasıl bitti? kate öldü, locke tekrar felç oldu, jack ise salla açıldı açık denizlere; ne olduğu belli yani; tamam yine bir merak var ama kaza yok, saçma sapan sahne yok.

    senaristler; yapmayın etmeyin. öldürmeyeceğiniz adamlara kaza geçirtmeyin, ya da yiyorsa öldürün gitsin.
    2 ...
  6. plaj hentbolu

    1.
  7. adı hentbol olsa da bildiğimiz hentbolun sertliğinden uzak; görsel zevke hitap eden son derece zevkli bir oyundur.
    hentboldan farklı olarak takımlar oyun içerisinde 4'er kişiden oluşur.
    hücum takımının kalecisi de oyuna katılır ve savunma takımı bir kaleci ve üç oyuncu ile savunma yaparken hücumdaki takım 4 kişi ile atak yapar.
    hücum takımının bir oyuncusunun forması diğer üç oyuncudan farklı renktedir ve farklı renkteki oyuncunun attığı goller iki gol sayılır.

    bunun yanısıra 360 derece dönülerek atılan goller; kaleden kaleye atılan goller ve tata adı verilen ve pası havada alıp yere düşmeden atılan goller de iki gol olarak sayılır.
    maçın iki yarısı birer set olarak sayılır ve 2 seti alan takım maçın galibi olur.
    eğer iki yarıyı da farklı takımlar önde kapatırsa setlerde eşitlik olur ve maç galibinin belirlenmesi için tek atışlara geçilir, hızlı hücum şeklinde kullanılan atışlarda genellikle 360 derece dönerek 2 gol atılmaya çalışılır.
    1 ...
  8. adamın götü bok yemiş

    1.
  9. bir adamın götünün bok sıçabileceğini okumuş, duymuş, belki görmüştük amma velakin bu sefer bok yediğini duyduk.

    uğur gürsoyun fırat'ının " gece gece yatağında aklına gelen kötü düşünce. (bkz: yaran düşünceler)

    http://img177.imageshack....879/adamngtbokyemipy6.jpg

    (bkz: işte ben buna gülüyorum)
    6 ...
  10. tower blaster

    1.
  11. aptal ama bağımlılık yapan bir oyun.

    vikingler "the tower is almost done" dedikçe hırs yapıyor insan.

    numaralandırılmış kiremitleri büyükten küçüğe doğru dizerek kule yapılmaya çalışılan oyunda kulenin tepesindeki rakam ne kadar büyükse o kadar çok puan kazanılıyor.

    ayrıca birbirini takip eden sayılar üstüste geldiğinde de ekstra puan kazanılıyor.

    http://dagobah.biz/flash/towerblaster.swf
    0 ...
  12. ngstores com

    1.
  13. yeni keşfettiğim bir alışveriş sitesi.

    yoğun olarak elektronik ürünler satıyor.

    fiyatları piyasanın altında olmasının yanısıra diğer alışveriş sitelerinden de daha uygun.

    http://www.ngstores.com
    0 ...
  14. dear resident

    1.
  15. how i met your mother dizisi karakterlerinden barney stinson'ın seyirciyi kahkahaya boğmuş hitabı.

    ----- how i met your mother season 2 episode 4 spoiler ----

    barney gece tanıştığı kızın evinde geceyi geçirir. sabahında ise hatun duş alırken barney kız atlatma yollarından biri olan "sevgi mektubu" bırakıp ortadan kaybolacaktır.

    mektup fotokopi olarak çoğaltılmıştır ve şöyle bir şeydir:

    dear [name],

    the time we spent together, however long it was, meant the world to me. i would love to see you again, but unfortunately i cannot. you see, i am a ghost. i can only materialize once every decade on the anniversary of my death. i chose to spend my one day among the living with you, sweet [name]. perhaps we will meet again in another decade, provided you keep your figure.

    until then, all my love from the beyond,
    barney

    name yazan yerlerde boşluklar vardır ve barney o geceki kızın adını yazmaktadır. ancak barney kızın adını hatırlayamaz.

    ve olaylar gelişir:

    dear resident,

    the time we spent together, however long it was, meant the world to me. i would love to see you again, but unfortunately i cannot. you see, i am a ghost. i can only materialize once every decade on the anniversary of my death. i chose to spend my one day among the living with you, sweet resident. perhaps we will meet again in another decade, provided you keep your figure.

    until then, all my love from the beyond,
    barney

    ----- how i met your mother season 2 episode 4 spoiler ----

    mektubun türkçesi:

    sevgili [isim]
    beraber geçirdiğimiz süre kısa olsa da benim için dünyalara bedeldi. seni tekrar görmeyi öyle çok isterdim ki, ama malesef yapamam. evet, çünkü ben bir hayaletim. sadece her on yılda bir ölüm yıldönümümde cisimleşebiliyorum. ve o tek günümü geçirmek için seni seçtim, tatlı [isim]. belki başka bir onuncu yılımda görüşürüz, senin bu halinde olman şartıyla.

    o zamana kadar, tüm sevgimle,
    barney

    not: ingilizce - türkçe çevirileriniz uygun fiyata yapılır.
    3 ...
  16. tedmosbyisajerk com

    1.
  17. how i met your mother adlı diziyi başından beri izleyenler konuya tamamen hakim olacaklardır. bölük pörçük izleyenler ise "ne mektubu, ne mimarı" diye tepki göstereceklerdir.
    önce 2. sezon, 4. bölüm, daha sonra 3. sezon 14. bölüm izlenmesi halinde anlam kazanacaktır.

    ------ how i met your mother season 3 episode 14 spoiler ------

    barney'nin kendisini 2. sezon 4. bölümde "ted mosby: architect" olarak tanıttığı, ve geceyi beraber geçridkten sonra evinden ayrılırken "dear resident, the time we spent together..." diye devam eden ve içeriği "ben bir hayaletim, her yüz yılda bir ortaya çıkıyorum ve insan olarak bir gün geçiriyorum" olan mektubu bıraktığı kızın 3. sezonda karşımıza çıkıp, barney'i ted mosby olarak tanıdığı için diğer kızları "ted mosby"den korumak için kurduğu site.

    ted mosby is a jerk, do not date him!!!

    http://www.tedmosbyisajerk.com

    ------ how i met your mother season 3 episode 14 spoiler ------
    0 ...
  18. avrupa kulüpler birliği

    1.
  19. g14'ün feshinden sonra kurulan bu oluşumda uefa üyesi 53 ülkenin toplamda 103 kulüp ile üye olarak yer alacağı açıklanıyor.
    türkiye'den 3 takım; beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ın üyesi olacağı birliğin başkanlığını karl heniz rumenigge yapacak*.
    0 ...
  20. sinavda ogretmen masasina cagrilan ogrenci

    1.
  21. mimlenmiş öğrencidir, sınıfın günah keçisidir. genelde tembellerin arasında oturan çalışan öğrenci ya da çalışkanların arasında oturan tembel öğrencidir, sürüdeki kara kuzu gibidir. *
    tembeller arasındaki çalışkansa kendisi için pek de vahim olmayan bir durum oluşmuştur, diğer öğrencilere kopya vermemesi için öğretmen tarafından masaya çağrılır, içinden bir oh der, hem kopya verirken alacağı riskten kurtulmuştur, hem de kopya vermek istemezken hayır diyemediği arkadaşlarına kopya vermek zorunda kalmamıştır. koşa koşa gider, şerefsizin tekidir. tenefüste gel lan!

    çalışkanlar arasındaki tembelse hayatı bir film şeridi gibi geçer gözlerinin önünden, sıradan masaya yürüyene kadar. o kadar sinirlidir ki sınav başladığında düşüncelerden kurtulamaz. 'vay adi, paçoz karı, bula bula beni buldu, o kadar da sıraya bakıyodum sessiz sessiz. ne bok yicem lan ben şimdi. kesin bu hasan ipnesi kaş göz etti hocaya, evet evet zaten geçen gün beden eşyalarımı getirmedim diye de hocaya ispiyonlamıştı. gerçi tuna da flütümü getirmediğim gün bana vermemişti kendisininkini, o da olabilir.'

    - hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?
    + başlayabilirsin çocuğum.
    - içses: vay şirret kadın cevaba bak.

    - hocam şu soruda ...leri sıralayın demişsiniz, kronolojik sıra mı olsun yoksa sadece isimleri yazsak yeterli mi?
    + isimler yeterli evladım.
    - içses: senin de çocuğun masalarda çürüsün inşallah!

    bir de öğretmen masasına oturup en öndekilerden kopya çekmeye çalışanlar vardır:

    - şşşt
    +fışır fışır.. (kağıda yazma efekti)
    - şşş berrin
    + hışır hışır fışır..
    - şşşş berrin bi baksana?
    + ?? (kafayı sallar)
    - birinci sorunun cevabı karlofça anlaşması mı?
    + ?!&%+ (dudak büküyor, bilmiyormuş yani)
    - peki dördüncüsü rumeli hisarı mı?
    + ?!&%+
    - içses: dudağını kopardığımın karısı.
    - peki onikinci soru içki yasağının getirilmesi mi?
    + ?!&%+
    - hocaaaaaam!!! berrrin bana soru soruyooooooo!
    - berrine dönerek: büksene hadi! adi şerefsiz karı.
    1 ...
  22. kopya engelleme araci olarak canta

    1.
  23. çanta derken sırt çantası oluur, resim çantası oluur, beslenme çantası oluur; ne de olsa ilkokuldan bahsediyoruz.

    nereden baksan 20 sene öncesi. *. okullar şimdiki kadar modern değil, sınıflar kalabalık, sıralar şimdiki gibi değil, bildiğin tahta sıra. 3 kişi oturuyoruz sıralarda. kolunu oynatacak yer yok masada. hoca can yayınlarının testlerini dağıtıyor, e bir de test olunca gel de kopya çekme.
    ozamanlar şimdiki aklım olsa ohoo kopyanın kralını çekerim. lakin araya çanta koyduruyor hoca;

    - herkes şimdi çantalarını sıranın üzerine koysun, aralarınıza gelecek şekilde!
    + e hocam masada yer kalmıyor o zaman?
    - tamam sen gel benim masamda yap o zaman.
    - eööööö hmmm.. *
    genelde resim çantası konur araya, hem yer kaplamaz, hem de görüş açısını en üst düzeyde kapatır. daha ilkokulda kağıt değiştirmek gibi bir eylemden bihaber olan minicik öğrenciler de saf gibi oturup yaparlar tek başlarına.

    yazık lan. bir nesil böyle büyüdü işte.
    çantaya bak sen.
    bu çantalar yüzünden kariyerim yarım kaldı. ühühü.

    ilgili olarak:
    (bkz: sınavda öğretmen masasına çağrılan öğrenci)
    7 ...
  24. cranio

    1.
  25. latince kafa.
    bir çok tümör adının ilk kelimesidir.
    2 ...
  26. turbanda kopya kolayligi

    1.
  27. - üniversitelere türbanla girilecekse ben de mayomla girerim!

    - o dini simgeyse ben de kedi keserim, o da benim dinim!

    haklı ve nasıl çözüleceği belli olmayan konular ama biraz demogoji gibi görülüyor sıkmabaş kesimden.

    peki o halde çözüme ulaştırılamayacak ve de son derece haklı bir soruna parmak basalım, türbanlı öğrencinin kolayca kopya çekebileceği ve buna engel olunamayacağı:

    Genç bir öğretim üyesi okurumuz türban konusunda küçük bir hatırlatma yapıyor:
    - Biz sınavlarda öğrencilerin şapka takmalarına bile izin vermiyoruz. Şapkanın altından bir biçimde kopya iletişimi kurulabilir diye önlem alıyoruz. Üstelik o şapkalar boynu da kapatmıyor. Ve çıkar dediğimiz zaman öğrenci şapkasını çıkarıyor. Türbanın altına pekâlâ kulaklık takılabilir ve soruların cevapları kulaklıktan dinlenebilir. Tabii siz öğrencinin dini amaçla taktığı türbanı da çıkaramazsınız... Şıkır şıkır kopyasını çeker. Bu tür sorunları nasıl çözeceksiniz? *

    başkalarıyla iletişimi geçtim mp3playera kaydet konuşmayı, bir saatlik sözel konuşma yapılsa gayet de tüm sınav boyunca tekrara alınıp dinlenebilir.

    madem eşitlikten yanasın diye başlayan bir cümle vardır şevki kazan'ın zamanında söylediği, şimdi eğitimde eşitliği açarken bu eşitsizliğin önüne nasıl geçilecek çok merak ediyorum.
    2 ...
  28. fener uefa şampiyonu sever

    1.
  29. uefa kupası alan takımların fener'e illa bir kere yenilmesinden dolayı ortaya çıkan güzellik.
    mesela galatasaray.
    galatasaray oyuncak oldu zaten geçelim.
    son şampiyon sevilla'yı da geçelim, bunu 20 şubattan sonra konuşacağız.
    ondan önceki şampiyonlardan bir cska mesela, moskova'da elimizden kaçmıştı edu sağolsun, içerde 3 tane yediler.
    ya da bir inter, psv ya da parma.

    sırada sevilla.
    14 ...
  30. underpant gnomes

    1.
  31. southpark'ın 2. sezon 17. bölümünde anlatılan don toplayan cücelerdir.

    --spoiler--

    phase 1: collect underpants
    phase 2: ?
    phase 3: profit

    --spoiler--
    0 ...
  32. sorunsal basliklar

    1.
  33. problemli başlıklardır.
    sorunsal kelimesini başlık sonunda isim olarak "x in y olması sorunsalı" gibi barındıran tüm başlıklar sorunsal başlıklardır.
    ve malesef halihazırda 500'den fazla bulunmaktadırlar.
    (bkz: sorunsal kullandım rahatladım)
    0 ...
  34. 79 semih

    1.
  35. fenerbahçeli futbolcu genç semih'in daum döneminde sürekli 79. dakikada oyuna girmesinden dolayı kendisine takılan lakap.

    (bkz: semih şentürk)
    0 ...
  36. cik aramizdan

    1.
  37. 4 kasim 2007 juventus inter milan maci

    1.
  38. kaçırılmaması gereken bir serie a maçı.
    inter alırsa 2.liğe yerleşecek, juventus alırsa ikinciyle arayı açacak.
    kesin olan zevkli bir maç olacağı.
    2 ...
  39. saat farki kaynakli sirasini sasiran entry

    1.
  40. saatlerin bir saat geriye alınmasından kaynaklı iki kere aynı zaman dilimi üzerinden geçen sözlüğün şaşırarak entry numarasını değil entry girilen saati baz almasından kaynaklanan sorundur.
    entryler numarasına göre sıralansaydı sol frame de yarım saat boyunca asılı duran başlıklar, ya da açıldığı anda ikinci sayfaya kaçan başlıklar olmayacaktı. bu durumda ise kendinden sonra gelen entryden numara olarak büyük olan entrylerimiz var, hayırlı uğurlu olsun.
    0 ...
  41. zirvelerde katilim parasi toplayan organizator

    1.
  42. zirve öncesi veya sonrası organizatörlere bok atmak sadece uludağ sözlük değil tüm sözlüklere özgü bir furya.
    bok atmanın da bir sınırı var ancak en bilinen ve yaygın olanı organizatörün bu zirveden nekadar cebe indirdiği ve isviçre bankalarındaki hesabına ne kadar transfer ettiğidir.
    şimdi zenginin malı züğürdün çenesini yorar, organizatör zirve sonrası oturmuş paraları sayıyor, millet burda nerden ne kadar komisyon aldığını tartışıyor; olmaz.
    açık açık söyleyin arkadaşlar, böyle mekanla anlaşmalara gitmeye gerek yok.
    zirvelere katılım ücreti olsun, katılım arttıkça miktar düşsün, bi denge yaratılsın.
    şimdi hemen tepki vermeyelim; bi kere mekan terkedilirken ödenmeyen kalemler organizatöre girmiyor mu? ödetirken iyi, e bi katkısı olsun zirveye gelen yazarların.

    tanım: zirve öncesi cebine girecek olan parayı bilen organizatördür; zirve sonrası gelen hesap çarpı komisyon miktarı eksi ödenmeyen hesaplar eşittir hesabı yapmak zorunda kalmayandır ayrıca.
    nereden mi biliyorum? ulan yine karıştırdınız yine baştan sayacam lan. elli, yüz, yüzyirmi, yüzkırk, yüzelli, yüzellibeş, yüzellialtı, yüzellialtı buçuk..

    * *
    3 ...
  43. yumurtaya tarih atmak

    1.
  44. sene 1980lerin sonu, 1990ların başı.
    annem evlenmiş ankara'ya gelmiş, dedem, ananem, teyzem ve kızı aydın'da oturuyorlar. dedemin 1980lerin başında aydın'a tayini çıkınca gitmişler aydın'a; dedem arsa almış, ozamanlar millet para peşinde değil, arsalar pahalı değil, müteahitler malzemeden çalmıyorlar, dedem de biriktirdiği parayı aldığı arsaya apartman yaptırmış, 3 daireyi kiraya vermişler, 3. kata da yerleşmişler.
    biz de ankara'da oturduğumuzdan şubat tatillerinde ve yaz tatillerinde aydın'a gidiyoruz, apartmanın bahçesinde erik, şeftali, portakal ağaçları var, gerçi aydın'ın caddelerinde bile portakal ağaçları var, şaşılacak şey değil ama ben egzoz kokulu ankara'dan gitmişim, garip geliyor. balkonumuza kadar çıkan üzüm salkımlarından üzüm yiyoruz, ananem kızıyor sarkmayın diye.
    ne diyorduk, dedem arsa almış. yanında da bir apartmanlık arsa daha var, ama orayı alan hala çıkmadı. dedem de o arsanın bir köşesine kümes yapmış, tavuklar var içinde. horoz da var tabi, yoksa başlıktaki yumurtaya nasıl geleyim.
    dedem hergün kümese uğrar, yumurtaları alırdı, ozaman kuzenimle çok kızardık dedeme, biz civciv sevmek istiyorduk çünkü, ama dedem yumurtaları alıp eve getiriyordu. sonra da tükenmez kalemle üzerine yumurtayı aldığı günün tarihini atıyordu dolaba koymadan. ki ananem yumurtaları kullanacağı zaman en eski tarihli yumurtayı kullansın.
    bir keresinde de kuzenimle ben en yeni tarihli yumurtayı alıp kümese geri koymuştuk, daha doğrusu dedemin göremeyeceği bir yere saklamıştık. ama civciv çıkmamıştı, o sıcakta bozulmuştu yumurta.
    işte yumurtaya tarih atmak buydu, dedemin yandaki arsaya kümes yapmasıydı, ananemin tarihli yumurtalarla kahvaltı hazırlamasıydı.
    ananem öldü sonra, dedem de artık pek hatırlamıyor, ananemden sonra küstü sanırım hayata. teyzemler de ankara'ya taşındı zaten, egzoz kokulu ankara'ya..

    04.01.2011 edit: kuzenim de öldü sonra.. çocukluğumla beraber..
    12.10.2011 edit: dedem de yok artık.. sevdiklerim hep gidiyor..
    17.12.2013 edit: teyzem.. ikinci annem...
    2 ...
  45. yağ çubuğu

    1.
  46. araçların motor yağını kontrol etmemize yarayan çubuk.
    kontrol edilmeden önce çubuk bir bezle silinir ve depoya sokulur, yağ seviyesi çubuğun iki çizgisi arasındaysa sorun yoktur. altındaysa yağ takviye edilmelidir.
    1 ...
  47. icecek olarak ne alirsiniz

    1.
  48. yemek siparişinizi alan ama size soktuğu hesaptan tatmin olmayan garsonun sorduğu soru cümlesi. yani içecek olarak bir şey alır mısınız değil, ne alırsınız, illa bir şey alınacak.
    4 ...
  49. rcyavmhkkfsgss

    4.
  50. zall için "tanımam etmem" deme cüretini göstermiş yazar.
    çarpılacak sanırım.
    1 ...
  51. 26 ekim 2007 ankara bok yiyoruz zirvesi episode 2

    1.
  52. başlığa bakıp da "ay ivvrenççç" diyen yazarlar için önceki zirve izlenimleri:

    http://www.uludagsozluk.c...kara-bok-yiyoruz-zirvesi/

    açıklama yapmaya gerek yok, kokoreç seven tüm yazarların katılımını beklediğimiz zirve, hatta geçen sefer hayatında hiç kokoreç yememiş olan fewzi1907 bile yemişti. (ha sonra iyi mi olmuştu hayır) *

    uzun lafın kısası kokoreç lafını sol frame'de görüp de canı çeken herkesi bekliyoruz, canı çekmeyenler de midye dolma için gelebilirler.
    o da olmadı muhabbet için bekleriz.

    ayrıntılar yakın zamanda duyurulacaktır.
    0 ...
  53. response if under duress

    1.
  54. 4. nesil son model yazar.
    ser veriyor sır vermiyor, çözemedim gitti, alın hayrını görün.
    2 ...
  55. uludag sozluk meme gunleri

    1.
  56. bu sene 28 eylül'e denk gelmiştir, sol frame'de ilk 20 başlıkta 5 adet memeli başlık vardır.
    sadece meme yetmez diyor, abaza yazaları görev başına çağırıyoruz.

    (bkz: akıl fikir)
    6 ...
  57. until the morning

    1.
  58. thievery corporation'ın the richest man in babylon albümünden leziz bir şarkı. emiliana torrini seslendirir.

    sözleri:

    i keep on fear, keep on loathing
    nothing brings it on i keep on falling
    decide what it is i can not find
    it's subsides what you make it
    never feel like you're gonna break it
    it's gonna be alright alright
    sleep until the morning comes
    the sun will warm your soul
    sleep until the morning comes for you
    til the morning it's alright
    i can walk into the sunlight, into the day, into the day, to the day
    i feel it falling, nothing comes to my mind
    bring it on in a different tide
    i feel alright, alright
    i feel strong, i feel rigid
    it's nothing to do with the vision
    oh feels so right, so right
    sleep on tight, sleep on tight
    sleep until the sunlight
    sleep until sunlight
    sleep on tight
    sleep on tight
    sleep on tight
    sleep on tight, til the sunlight
    sleep on tight, til the sunlight burns you happy
    til the sunlight burns you happy, till the sunlight burns a happy whole in
    your heart,
    in your heart
    in your heart
    2 ...
  59. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük