iliklerimize kadar işleyen bu gözü dönmüş fırtınayı çok önemsiyorsun sen. Öyledir belki sana göre. Ama hastalığın büyüğü bulunduğu yerde, küçüğü hissedilmez.
Bir ayıyla karşılaşsan elbette kaçarsın ama kaçtığın yol çıkıyorsa kükreyen denize;
Döner, kapışırsın ayıyla.
Ruh huzurluysa, beden duyarlıdır.
Oysa ruhumdaki fırtına körletti tüm duygularımı.
Zaman beni sürükleyen bir nehir ama nehir benim;
Beni parçalayan bir kaplan ama kaplan benim.
Beni tüketen bir ateş ama ateş benim.
Evren ne yazık ki gerçek;
Ben ne yazık ki Borges'im
Mustafa Kemal Atatürk, ulu önder sıfatını boyuyla değil; fikirlerinin yüceliğiyle, yol göstericiliğinin kudretiyle aldı.
Bu sıfatı ona halkı verdi.
Böyle başlıklar görünce durup bazı şeyleri hatırlatıyorum kendime.
insanlar okumuyor Türkiye'de. Tarihi siyasetle öğrenmeye çalışıyor, dedikodu ve propagandaları bilgi kaynakları haline getiriyorlar.