fransız kökenli, günümüzdeki karşılığı bluz olan kelime. vücudun üst bölümüne giyilen, genellikle ince kumaştan yapılan veya iplikten örülen kadın giysisi.
ak partinin, seçimler için yaptığı tanıtım ve oy kapma amaçlı reklamlardır.
birbirinden sıkıcı bulduğum reklamlarından en çok gözüme batan ise 'Netlog' denen arkadaşlık sitesine vermiş olduğu reklamlardır. giriyorum sayfaya karşıma belediye başkan adayı bıdı bıdı kişisinin resmi çıkıyor, 'istanbul için el ele' gibi klişeler yazıyor falan reklamda. yani bir antiklişe timi görse ebesini öper...
ama yüz kızartıcı bir durum sayın okurlar. ben karı düşürmek için netlog'a giriyorum, karşıma tipsiz bir adayın sırıtık bir resmi çıkıyor, tüm düşünce ve duygudan sapıyorum. saatler sonra bile karı düşürecek potansiyeli kendimde bulamıyorum.
artık iyice hafıma da kazındı, bilinç altımı etkiliyor, ak parti denilince aklıma direk karı kız geliveriyor.
ne kadar elem dolu değil mi?
ben onu seçeyim diye bana reklam yapıyor, ama karı kız zevkimi öldürüyor...
bu haklarıma tecavüz değil midir?
evet, bugün milyonlarca türk seçmen adaylarını seçmek üzere sandık başına gidecek
sadece kendilerine yakın gördükleri, yada sempati hissettikleri için, kendilerini yönetecek milyonlarca insan.
aynı ideolojiyi gösterdiğini düşündüğü bir adaya verecek oyunu, sonra o adayı kendini temsil edecek, insanlarda bundan gurur duyacak...
'bakın o adayın orda olmasını sağlayan benim, benim oyum! o beni yönetmek için orda, haklarımı savunmak için değil, kendi kafasının içinden geçenleri uygulamak için! allah'tan kafasının içinden geçenler benimkilere yakın, bu yüzden oyumu ona veriyorum' diyerek atıverecek oyunu.
herkese şeker yönetimler dilerim, umarım istedikleriniz olur.
ve umarım yönetilmekten azap çekmezsiniz.
umarım sizden daha iyi bildiğini düşünen bir arkadaş, yaptırım gücü yüksek bir mevkide iken, sizin özgürlük haklarınıza tecavüz etmez.
umarım ülkem ülkem diye yırtındığınız ülkemiz için, ideale yakın şeyler yaparlar.
umarım gelecekte yönetilmeden yaşayabileceğimiz, bir tekel olmadan nefes alabileceğimiz günlerin bir miladı olur bu seçim.
+hey dostum, karın seni aldatıyor!
-bu ne lan hippi misin nesin, bu işin bir raconu vardır.
+hey adamım uzatma da dediğime kulak ver yow yow.
-'karın seni aldatıyor, bir dost' diyeceksin bana, zibidilik yapma.
+hey adamım amma ruhsuz çıktın, ben olsam bende aldatırdım seni.
-bana bak dostum bana holiwıd dublajı yapma.
+kıçını kolla adamım çünkü onu havaya uçuracam.
- yoo adamım, dublajın allah'ı geliyor sana biraz daha ileri gidersen.
+hey dostum elinde silahı var!
-aman tanrım, sen onu oyala ben arkasından dolaşıp laaaanet olası kafasını havaya uçuracam.
+her dostum senle çok iyi bir ekip olduk.
-evet adamım, benimle çıkar mısın?
+yow dostum, çok hızlısın, ben muhafazakar bir dublörüm.
-tamam adamım o zaman lanet olası kafandan büyük olan, koca poponu gözümün önünden çek, çünkü tahrik oluyorum.
+eeeeh s kerm senin dublajını haa, delikanlı adam heralde dedik iki dakka muhabbet edelim dedik hemen ırzımıza göz diktin.
-neyse bayım, karınız sizi aldatıyor!
+evet dostum evet, bu arada bu diyoloğu yazan dallama + ve - kişilerini karıştırdı sanırım ikimizde karımız tarafından aldatılıyoruz.
-asktir yaaa, olamaz. nerde gerizekalı var diyalog yazmaya kalkıyor zaten adamım.
o koca kafasını lanet olası gövdesinden ayıralım...
+tamamdır adamım dıkşın dıkşın!
Şöhret olacak kadar bir beceri veya özelliğe sahip bir bayanın yaşayabileceği bir popülaritedir. göğsünüz haddinden büyük ise şöhretin kapısını daha fazla aralarsınız, magazin programlarında sizin ile çıkan haberlerin bir çoğu büyük göğüslerinizle alakalıdır. adeta göğüsleriniz para basar vaziyettedir, onlar olmasa fotoğrafınızı çekmeye gelen bir fotoğrafçı, yada ropörtaj almak isteyecek bir yazar olmayacak gibi bişidir.
bunu varlığını nasıl ispatlarız?
en güncel örneğimiz nadide sultan'dır. bir kaç sene önceye kadar onun şarkılarıyla hoplar zıplardık, herkes tanırdı, sık sık televizyonda görürdük kendilerini. daha sonra güzel popçu bir göğüs ameliyatı yaparak göğüslerini biraz küçülttü. operasyon olmasına rağmen ideal bir göğüs boyutuna inemeyen göğüsleri artık eskisi kadar popüler değildi. artık televizyonlarda nadide hanımın kocaman göğüsleri ile alakalı bir söz duyamıyoruz.
daha düne kadar popüler olan bayan, artık çok ünlü değil.
yada okulunuzun en büyük göğüslü kızının muhabbetini yapmak için erkek arkadaşlarınız arasında, o kıza ismiyle hitab etmezsiniz.
+fadime ile çıktım olum ben.
-hangi fadime?
+şu varya okulun en büyük göğüslü kızı.
-anaa onla ben yiyiştim.
demek ki utanmadan iddia edebiliriz ki kocaman göğüsler ile bir popülerlik yakalamak mümkündür.
birine bir anlam yüklersin, sonra o senin duygusal bağlarını sömürür. işi bitince de 'ay beni yanlış anladın' triplerine girerler.
tecrübelerimle sabittir, hani bazen susmak en iyi cevaptır derler ya; susun böylelerine. *
çok sevdim ama bu benzetmeyi ben, artık kendime prezervatif diyorum, hemde ultra maxi. karşısındakine çok zevk verdiğini düşünenler de bu tabiri kullanabilir. ****
hemen hemen her erkeğin olan arkadaşlarıdır. senelerinizi geçirmişsinizdir, seversinizdir, bir zaman ayrı kalırsınız, 'ne haber nasılsın'dan sonraki ilk muhabbeti genelde 'karıdan kızdan ne haber' olur. elbet kendinize göre bir kaç cevabınız olabilir...
kaçarak verdiğiniz, yada ağzını sulanarak verdiğiniz. abaza olmayan biri olarak ** bu tür arkadaşlarla muhabbet şöyle gelişir efem diyebilirim...
-ne haber skirmishciğim, kardeşim çok özlemişim seni...
+iyidir abiciğim senden ne haber...
-çok manitan var diyorlaaaar, yalan de yeter banaaa...
+eheh oluyo işte bişiler.
-hiç tıklattın mı?
+fespanalla o nerden çıktı olum?
-olum sizin okulda okuyo arkadaşım süper manitalar varmış ha!
+evet güzeldir bizim okulun kızları.
-kaç sevgilin var lan?
+yok şu an hiç, taze bitti...
-yuh mua koim. karının kızın arasında abaza kalıyon ya. malsın lan sen!
+olum git başımdan...
-vaaay, böyle olduk deme şimdi. üniversite gördük götümüz kalktı...
+ *
kulağa en başta itici gelsede normal olan bişidir artık. hatta bu şekilde tanışıp evlenenler bile vardır.
ancak asıl mevzu bahis kişiyi, yani bu ilişkiyi hor gören arkadaşı, ele alacak olursak; sizin internetten tanıştığınız arkadaşınızla birlikte olduğunuzu görünce, kendisini birden bire eski türk filminde entresan yollarla sevgilisiyle tanışan biri gibi görmeye başlaması...
adam yolda gezerken manitayı görür, gider konuşur, telefonunu alır falan, görüşürler sevgili olurlar yaptıkları bundan öte bişi değil pis fakirin!
ama sırf senin sevgili kişisiyle internette tanıştığın için senin ilişkine vereceği cevap şudur:
-ee bumu ciddiyetiniz? kaşar yani?
kendilerine biraz açık havaya çıkıp, temiz hava solumalarını tavsiye ederiz.
genelde akşam gelen aramalardır. hatun kişinin babası durur durup, gecenin bir vakti dank eder kafasına, sırf iş olsun diye hiç gereği yokken, gece arar sizi. sanki gündüzler torbaya girdi. er kişiyi kasım kasım kasmak için malum tarafını yırtan babalar da vardır. bu tür aramaları fazla uzatmamak gerekir. he deyin, hı deyin, tamam deyin kapatın telefonu en önemli kuralımız; panik yok.
soru bombardımanına tutulduğunuz aramalardır aynı zamanda... zatı muhtereme sayısız kere kim olduğunu sormanıza rağmen, adınızı, nerede olduğunuzu, kaça gittiğinizi yada yaşınızı, öğrenmeden gerçek kimliğini açıklamaz.
tanım: sıkıcı yazardır. netice de bağyan kişiyi internetten kaldırmanız zordur. * zirvede bir aktivasyon göstermezseniz aklınıza ister istemez otisabi gelir, sonrada kişiliğinize göre gülmeniz veya ağlamanız tutar.
--spoiler--
önce üniversiteli olmak dediler, kazandık.
evin olmalı dediler, kiraladık.
araban olmalı dediler, aldık.
fransızca bilmelisin dediler, öğrendik.
adını araştırmalarıma rağmen bulamadığım entresan gösteri.
adamlar açmış winamp'ı, winampın kendi smilasyonlarını yansıtmışlar koskoca 3 tane ekrana, takribi 2000 armutta ayakta oraya bakar vaziyette.
taksim iett araçlarının kalktığı duraklar komple işgal olmuş vaziyette olduğu yetmezmiş gibi, görüntü ve ses kirliliği yapan bir sinevizyon gösterisi haline dönüştürülmüş eğlencedir.
ortalamanın altında bütçesiyle, konserlere çuvalla para vermeyi reddetmiş, internetten mp3 indirmeye korsancılık diyen zihniyete karşı sövmüş rockerdir. Örnek verecek olur isek; 2008 metallica istanbul konserinde, sahneye girmek için bilete para vermeyip, ali samiyen stadının önünde buluşup melodiye uygun kafa sallayan rocker arkadaşlar diyebiliriz.
gayet olağan bir durumdur. alaturkaya büyük abdestini yapacak kişinin kilosu ortalamanın üstünde ise, dünyanın en güzel eylemlerinden biri olan sıçmak, kişi için tam bir kabusa dönüşür. alaturka tuvalete oturduğunda kişi kendisini dengelemek için uygun bir pozisyon bulduktan sonra işe koyulur. oturuşu sıradan bir insandan biraz farklıdır. ağır kişi oturduğunda ağırlık merkezi arkada kalır. bunun sebebi mandalin kasası büyüklüğündeki poposudur. poposunun ağırlığını dengelemek için ileriye doğru atılım yapar. ve sıradan birine göre daha öne yatık oturur. eğer öyle yapmazsa zaten bir süre sonra geriye bayılır takla atar. ancak bu durum bacak kaslarını olması gerekenden daha fazla yorar. daha fazla kan çekmek isteyen kaslar, oturma şeklinin aykırı oluşundan kanı çekemez, ve hafif bir insana göre daha erken bacakları uyuşur. işi bittiğinde ise bacakları 10 dk. civarı kullanılamaz durumdadır, uyuşmuştur, teknik desteğe ihtiyaç duyar. o halde kasmamak gerek. alaturkaya sıçmayı başaramayan insanlar için klozet tavsiye olunur.
sıçmak başlı başına muazzam bir olaydır. o karın kaslarınızın hareketler, anüsün genişlemesi, kan dolaşımının hızlanması vs... bunlar bize sunulmuş birer nimettir. böyle güzellikleri sonuna kadar sömürmek icab eder. Misalen alaturka tuvalete sıçamıyorum diye üzülmemek gerek, çözümcü olmak gerek. Eğer evinize klozet alacak paranız yoksa, alaturka tuvaletinizin ön tarafına iki adet demir çubuk çakıp, sıçarken onlardan yardım alabilirsiniz. bu şekilde bacak kaslarınız fazla ağrımaz ve uyuşma gecikir.
Her yerde karşınıza çıkabilir hesabını güderek evinizden çıkar sultanahmet'e arkadaşınla dolaşmaya gidersiniz. Kişinin unutmaması gereken bir şey vardır ki o da; bu meydanda tuhaf insan ile karşılaşma ihtimali daha fazladır. Gün boyunca turistlerin hebele hübelerini çözmekten bunalan esnaf ve işportacılar; güzel bayanlar hariç kimseye güzel cevap vermez.
O gün çok havasında olan skirmish sultanahmet'te kfc olup olmadığını bilmemektedir. Arar sorar;
Skirmish:S, esnaf1:e1, esnaf2:e2, esnaf3:e3, arkadaşın teki:a
S:oğlum ben yerini bilmiyom kfc'nin.
A:ben bilmem olum sen buralara daha yakınsın sen bul.
S:tamam soralım gayri.
S:abicim burda kentucy nerde?
E1:kentucky mi?
S:evet abi!
e1:kaç yaşındasın sen?
s:19.
e1:sence ben kfc çalışanına mı benziyorum?
s:yok abi.
e1:git resturantlara felan sor gelmiş büfeye soruyor.
s:taaam abi.
S:abi burda kentucky nerde?
e2:kentucky mi?
s:evet abi!
e2:sen kaç yaşındasın?
s:19!(haydaaaa ne iş ya hu)
e2:kentucky ne ya?
s:kfc var ya abi bi tane amca tavuk falan yapıyolar.
e2:bilmiyorum. tavukçu var bak karşıda ona sor.
s:beypiliçi mi diyosun abi?
e2:herhalde kaç tane tavukçu var karşıda. sor bilir onlar.
s:taaaam abi sana iyi günler.
A:hay hamuğa koyim bi tane mi şuurlu yok lan burda.
S:bulacaz met'in ol.
A:aha şu dönerciye soralım.
s:haydaaaaa, lan bi tane mi normal adam yok hamuğa koyim ya.
A:hayret yaşını sormadı aq!
S:Bundan sonra buraya gelmeyelim aga. insan yok insan. bunların hepsi akıl hastanesinden kaçmış hamuğa koyim.
A:yaşını sormadı la çok şaşırdım.
S:bi cadde 2-3 tane ağaç, 100 tane manyak, ne la bu?
A:abi yaşını sormadı la.
S:la senide fikecem ha. sende mal oldun! şurdan gülhane'ye akalım temiz hava lazım sana aq!
Artık online oyunlardan kazanılan paranın miktarına bakılırsa, bırak ekmek çıkarmayı, sülaleyi besleyecek iştir. nitekim; er kişi alınır çocukluk çağından itibaren güzelce eğitilir. profesyonel bir oyuncu yapılır. ve turnuvalara katılır. Kazanır ve mesut olur. Teorilerim arasında olan bir iştir aynı zamanda.
Gerekenler;
-5 çocuk. (erkek ise daha güzel olur)
-5 çocuğu bakacak kadar bütçe.
-5 profesyonel oyuncu için donatılmış bilgisayar
-profesyönel bir eğitmen(ben)
-sessiz bir oda.
çocukların bırak okusunlar. okumasın demiyoruz efendim. lakin küçük yaşta cs sevgisini ona vermeniz şart. güzel bir eğitim ardından artık sizin kadar tecrübeli bir oyuncu olacaktır. o günden sonra kendi kendilerini geliştirmek için sürekli çalışacaklar. yaptıkları maçlar ile zaten eğlenecek kadar ufak maddi kazançlar elde edecekler. Ve bu dünya harikalarını dünya turnuvalarına sokacaksınız. Eğitimli askerleriniz zorlanmadan turnuvayı kazanacak. Diğer takımlara göre o kadar avantajlılar ki; birbirilerini o kadar iyi tanıyorlar ki her el ne yapacaklarını konuşmadan da bilirler. etüdleri o kadar sağlamdır ki taktiklerini kusursuz gerçekleştirirler. her şey bir yana hayatları boyunca sevecekleri bir iş yapacaklar. Counter strike bir süre sonra sıksa bile başka bir iş kurmak için gerekli bütçe ellerinde fazlasıyla olacak. Skirmish der ki;
(bkz: herkes cs ci olsun kampanyası başlasın)
karizması olan da bir meslek. misal oğluna kız isteyeceksin;
-oğlunuzun işi nedir?
+profesyönel cs oyuncusu efeem.
-verdim gitti.
(bkz: olamaz mı)
intel'in şu anki en yüksek performanslı anakart çipsetidir. Alacak arkadaşlara götünü kollamasını tavsiye ederim. 400 ytl civarında bir kazık girebilitesi yüksek.
intel'in üst seviye kullanıcıları için geliştirdiği bir anakart çipsetidir. IchR9 köprü kullanır. 45 nm işlemcileri destekler. Bir büyük ağabeyi için (bkz: x48)
intel'in 2007 kasım'da çıkardığı 865 chipseti yerine geçen anakart çipsetidir. IchR9 köprüsünü kullanır. Isı problemleri var şöyle böyle denmesine rağmen gigabyte, msi ve asus modelleri ve diğer voltaj düzenleyici kullanan anakart üreticilerinin ürünlerini güvenle alabileceğiniz çipsettir. Tabi kolpa iNTEL! bu çhipsete sli desteği vermemesinin altındaki ticari nedenlere gıcık olup, bir tarafını bişi ederim intel'in diyerekten nforce seviyesine dönen. dönmeyi düşünen arkadaşları sonuna kadar destekliyorum.