29 haziran 2011 tarihinde yapılacak türkiye futbol federasyonu olağan genel kurulu'nda (bkz: mehmet ali aydınlar)'ın karşısına çıkacak cesur bir erkek aday olmayınca tepki için ortaya çıkan ses sanatçısı Safiye Aydoğan TFF'nin ilk kadın başkan adayı olmuştur. Yaptığı açıklamada kadın olduğum için benden pembe topla futbol oynansın ya da ofsayt kalksın diye bir açıklama beklemeyin demiştir. Spor yazarı Cüneyt Yalınkılıç'ın bir yazısından etkilenerek aday olduğunu söyleyen ilk kadın aday bu davranışı ile erkekten daha erkek olunabileceğini göstermiştir. Artık kaç okkaysa..
Türkiye Futbol Federasyonu'nun Almanya'daki futbolcuları takip etmesiyle oluşturduğu yapılanma..
Milli Takımlar eski Basın Danışmanı Spor Yazarı Cüneyt Yalınkılıç son yazısında fena eleştirmiş. Sporzin sitesindeki yazı traji komik bir olayı aydınlatıyor. http://www.sporzin.com/?s...lt=makale_detay&id=50
--spoiler--
TFF Almanya Bürosu'nun nasıl bir durumda olduğunu, Teknik Sorumlu Erdal Keser ile o tarihte Bayern Münih'te oynayan ve gelecek için büyük umutlar vadeden Mainz takımının Türk futbolcusu Deniz Yılmaz arasında geçen aşağıdaki telefon konuşmasından rahatlıkla anlayabilirsiniz.
* § E.K - Deniz seni çok yakından takip ediyoruz. Çok formdasın. Çok yeteneklisin. Seni ilk etapta A2 Milli Takımızda oynatmak istiyoruz. Bu nedenle de bu hafta sonu kampımıza davet ediyoruz. Davet yazını hazırladık.
* § D.Y - Kusura bakma hocam gelemem!
* § E.K - Neden gelmiyorsun. insan ülkesi için oynamaz mı?
* § D.Y -Hocam oynar oynamasında da ben ağır bir operasyon geçirdim. Bırakın oynamayı , 1 aydır antrenmana bile çıkmıyorum. Mart'a kadar futbol bana yasak.
* § -Hımm! Geçmiş olsun, oldu o zaman ben seni sonra ararım.
Çok yakından takip ettikleri! futbolcu tam 1 aydır sakat. TFF Yakın takipte!
--spoiler--
Her hafta sonu Galleria'da sahne alan, ağırlıklı Türk Sanat Müziği söyleyen keşfedilmemiş yıldızlardan. Galleria'ya bu keşifi yaptığı ve Serhat Kaner ile birlikte bize bu kızcağızı dinleterek müzik ziyafeti verdiği için teşekkür ederim.
Yıllar sonra internet ortamında yeniden canlanan Cumhuriyet efsane eki. Arif Kızılyalın yönetimindeki site (bkz: http://www.cumhuriyetspor.com.tr) adresinde yayın hayatında. Özellikle yazar kadrosu çok güçlü gözüküyor.
TFF muhalifi yazılarıyla bilinen Cüneyt Yalınkılıç'ın http://www.sporvitrini.com adresinde yazdığı yazısında değindiği konu. Maaşı ile dudak uçuklatan Guus Hiddink'in Ersun Yanalile bugüne kadar hiç görüşmemiş olması ve randevu dahi vermemiş olması da oldukça ilginç.
Türk Mili Futbol takımlarının gelmiş geçmiş en kapsamlı arşivini barındıran site... Bu alanda Türkiye’nin ilk ve en geniş veri tabanlı internet sitesi, milli takımın 1920’li yıllarından günümüze kadar olan tüm maçları, maç sonuçları ve milli futbolcularının yanı sıra ümit milli, genç milli, bayan milli futbol takımı gibi birçok detaylı bilgiye ulaşma imkanı da sunuyor..
Döneminin tüm başkan, teknik direktör ve futbolcularının bilgilerinin filtrelendirildiği ve kullanıcılar tarafından kolaylıkla ulaşılabilinen sitenin, multimedya bölümünden fotoğraf ve videolara ulaşmak da mümkün.
Büyük bir titizlikle hazırlanmış görünen sitenin istatistikler bölümünden, hangi futbolcuların kaç kez milli olduğuna, A Milli Futbol Takımı’nın maçlarını yöneten hakemlere ve en çok forma giyen futbolculara kadar birçok detaylı istatistiğe ulaşılabiliyor.
Aslında Efes Pilsen siteye sponsor olmuş. Yapan ve uyguluyan Prosentez... Bu kadar derin detay, bu kadar ince düşünülmüş bilgiler. Ben bayıldım. Gerçi bu kadar fazla detay neyimize... Ama özellikle CM'yi anımsatan menüleri, filitrelemesi ve genç takımlara bile yer vermesi alkışa değer..
Kafile başkanlığını Candemir Berkman'ın yaptığı, Teknik Direktör Ömer Kaner yönetiminde çıkılan tarihi maçın görevli ve maç kadrosu TFF internet sitesindeki kaynağa göre şu şekilde:
Antrenörler, Sinan Turhan, Reşat Kartal
idari menajer: Cüneyt Yalınkılıç
Doktor: Yılmaz Başer,
Masör: Cenk Akkaya
Malzemeci: Kenan Solak,
Takım kadrosu:
Hüseyin YILDIZ, Ümit DAVALA, Cemil HACIKERiMOĞLU,Kemal GEZER,Murat DÜZGÜN, Okan SOYKAN,ilhami KODALCI, Aziz SAĞLAM,Cihan ÖZKAN,Burçak iNCEDEMiR, Kemal ERYiĞiT, Abdullah iÇEL, Yasin Erdal, Eser ERDAĞLI, Yener KILIÇ, Gökhan KARAGÖZ
Gündüz Tekin Onay'ın, Futsal'ı Türkiye'ye getirdiğinde, bu işi senden başkası yapamaz diyerek bu işin başına getirdiği kurt hoca. ilk kurulan Futsal takımı o dönemde Ömer Kaner'in ellerinde devleşmiş ve Avrupa Şampiyonası elemelerinde 2 tur birden gecerek sürpriz yapmıştır. Nitekim o takımda Galatasaray'ın bir zamanlar efsane futbolcularından Sinan Turhanyardımcı antrenörlük, Cüneyt Yalınkılıç idari menajerlik, Ümit Davalada futbolcu olarak görev almıştır
Mikropları virsilin sloganı ile piyasaya çıkmış antibakteriyel mendil. Son dönemde mantar gibi ortaya çıkan ürünler arasında gerek tasarımı gerekse içeriğiyle göz dolduran ürün. Tasarımı biraz orkidi andırıyor ama artık Domuz gribinden korunmak için katlanacağız *
TFF Yönetim Kurulu eski üyesi Tahir Kıran'ın bugün * yazdığı yazıya attığı başlık. Tahir Kıran Fatih Terim'in tek başına gitmemesi gerektiğini Mahmut Özgener'in'de istifa etmesi gerektiğini söylemiş. Çağısak Fatih Terim bizim faturaları da öder mi acaba *
internet sitelerine bomba gibi düşmüş bir açıklama. Nitekim Aziz Yıldırım gelişmeler ve bu tarz manifestolar yüzünden Basın Toplantısı yapacağını açıkladı...
istanbul Büyükşehir Belediyesi mağlubiyeti bardağı taşıran son damla oldu. Şerefli geçmişimize başarısızlık dolu günler armağan eden Aziz Yıldırım ve yönetimine karşı artık suskunluğumuzu bozma vakti geldi.
Sarı lacivertli camiaya gönül vermiş milyonlar olarak, Aziz Yıldırım'ın sportif başarısızlıklarla dolu geçen 11 yılının hesabını vermesini istiyoruz. Bugüne kadar bekledik, kötü gidişatı taraftarla paylaşırlar diye. Ama Aziz Yıldırım, kendisini 11 yıldır aralıksız destekleyen taraftarını hiçe saydı. Taraftarla, futbolcularla, yönetimdeki üyelerle konuşmak yerine bizlerle kavgayı seçti. Artık tüm Fenerbahçelileri taraftar inisiyatifiyle davranmaya davet ediyoruz. Bu yüzden de öfkemizi antiaziz.com'a taşımaya karar verdik.
ARTIK TARAFTAR OLARAK UTANMAK iSTEMiYORUZ
Fenerbahçemiz 11 yılda kaç kez şampiyon oldu? Sadece 4 kez. Türkiye kupasında ise 11 yıldır yokuz. Avrupa'da son 11 yılda geçen yıl hariç sürekli fiyasko yaşıyoruz. Şampiyonlar liginde geçen yıl çeyrek final oynarken, bu sezon Avrupa’da gene bozgun yedik. Neden? Çünkü ahenkli giden ve başarıya koşan takımın teknik direktörünü bir inat uğruna değiştirerek kimyasını bozanlar yüzünden. Geçen yıl ki, başarılı kadroyu dağıtarak takımı rezil rüsva edenler taraftara hesap vermek zorundalar. Her önüne gelene yenilerek veya gereksiz puan kaybederek Fenerbahçe taraftarını stattan boynu bükük göndermeye kimsenin hakkı yok. Artık taraftar olarak stattan utanarak ayrılmak istemiyoruz. Sezon başında 30 bin gibi rekor sayıda kombine bilet satılmasına rağmen bugün stadın yarısı ancak doluyorsa gerçekten Fenerbahçe’de bir problem var demektir. Taraftar olarak artık bizim sabrımız taştı.
SPORTiF BAŞARISIZLIKLARLA DOLU 11 YIL
Fenerbahçe'yi "100 milyon euroluk takım yaptım" diye böbürlenip sonra da soyunma odasında futbolculara dönüp Hiç sahaya çıkmayın daha iyi diyebilen Aziz Yıldırım'a sormazlar mı? Sen hangi yüzle stada gelebiliyorsun?O koltukta oturanlar kendi çıkarları değil takımın menfaatlerini ön planda tutmak zorundadırlar. Ama Fenerbahçe Başkanı, sportif başarı yerine şahsi çıkarları uğruna nasıl kulüpten menfaat sağladığına yönelik gazete manşetleriyle konuşulmaya başlandı.
Belediye maçından sonra soyunma odasında takımı azarlayan Fenerbahçe Başkanını ve yönetimini bu camiaya hesap vermeye davet ediyoruz. 100 milyon euroluk takım olabiliriz ama sportif hangi alanda ne başarılar elde ettik? Avrupa’da şampiyonluk vaatleri nerede? Bu sürede değil Avrupa Şampiyonluğu, Türkiye Kupası'nı bile kaldıramadık. Aziz Yıldırım futbolculardan hesap soruyor biz de kendisini 11 yılın hesabını vermeye davet ediyoruz. Bizim öfkemiz; diktatörce davranıp, birlik beraberliğimizi bozup kulübü içinden çıkılmaz noktaya getiren Aziz Yıldırım ve yönetimine. Açıklamalarıyla bütün spor camiasında düşmanlık oluşturan Aziz Yıldırım'a açtığımız kredi artık bitti.
Şanlı tarihimiz ve haklı başarılarımızla milyonların kalbini fetheden sarı lacivertli camiaya gönül veren herkesi taraftarın yeni web sitesi www antiaziz.com da buluşmaya davet ediyoruz. Bu web sitesi sarı lacivertli renklere gönül vermiş milyonların tepkisini dile getirebileceği ve hiçbir gruba bağlı olmayan yegane demokratik platformdur. Bu sitede hukuki çerçevede hakaret içermeyen her kesimden her türlü fikirler özgürce paylaşılacaktır.
Tıpkı baş bebek katili terörist Abdullah Öcalan gibi, sivil, savunmasız, vatansever, masum insanları öldürenlerin bir çoğunun artık hapislerde yatıyor olması durumudur. Tunceli'ye Dersim, Diyarbakır'a Amed demeye çalışan vatan haini bölücüler de yakında buralarda yerini alacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde dersim diye bir ilin olmadığını, bırakın ili semt adı bile olmadığını kabullenmek istemeyen terörist ruhlu vatan hainleri topluluğudur.
Dersim diye bir il yoktur. Olamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları vatan hainlerine bu izini vermeyecektir. Vatan hainleri seve seve Tunceli ismini ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını kabullenecektir Bu arada Tunceli'de yaşayan masum, vatansever Tunceli'li vatandaşlarımız zaten bu vatan hainlerine ereken dersi vermektedir. Öte yandan (bkz: tunceli/#4136421) (bkz: dersim/#4095093)
Fenerbahçe'nin ve TFF'nin eski yöneticilerinden Tahir Kıran'ın kendi internet sitesinde (bkz: http://www.tahirkiran.com) ortaya çıkarttığı ve Fenerbahçe Resmi Sitesinde yalanlanan olay. Ancak hemen akabinde Tahir Kıran yine sitesinde belgeleri ile bu olayı ispat etmiştir.
Tahir Kıran, Aziz Yıldırım'ı bitirmeye kararlı gözüküyor...
CHP'nin Ak PArti'yi sürekli olarak eleştirdiği ve her fırsatta belden aşağı vurmaya çalıştığı bir konuda kontra bir atak yaparak AK Parinin bile yapmaya cesaret edemediğini yaparak kara çarşaflı birine rozet takarak ve aile fotoğrafi çektirerek kara çarşaf karşısnda 1 -0 yenik düştüğü karşılaşmadır
Bir çok kişiyi şaşırtacak gelişmedir. Ancak kesindir. almanya'da oynadığı futbolla Fatih Terim'in gözüne giren ve Avusturya ile yapılacak özel maça davet edilmesi kesin olan sinan kaloğlu'nun Türkiye'de oynarken milli takımın kapısının önünden geçemezken şimdi kurtarıcı gibi davet edilmesi Türk futbolununda göstergesidir aynı zamanda.
Edit: Yanlış başlığa yanlış yazıyı yazmıştım düzelttim.
Şu sıralar sabah gazetesi'nde yazan, Futbol Extra dergisinin sahibi Trabzon'lu gazeteci. Haberciliğin günümüzde çamur olduğu bir dönemde yaptığı haber ve yazdığı yazılarla can çekişen Spor basınının yüz akı.
Fatih Terim'in 2012'ye kadar uzatılan sözleşmesinin usulsüzce uzatılması nedeniyle, belki de zorunlu olarak gerçekleştirilecek olay. Zamanında Mustafa Denizli'nin de sözleşmesinin devam etmesine rağmen maaşının arttırıldığı ve bu yüzden soruşturma açıldığı ortaya çıktı. Son zamanlarda yazdığı yazılarla Federasyonu adeta yerinden oynatan (bkz: Tahir Kum), ortalığı karıştıracak bir habere daha imza attı. Kum, daha öncede turuva atı Lütfu Arıbogan olayını ortaya çıkarmıştı. (bkz: #3663045)
Dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve yönetimi hakkında hem dava açılmış hem de Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından soruşturma başlatılmıştı. Sebep; Ulusoy Federasyonu'nun, sözleşmesi devam eden Milli Takımlar Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin maaşını artırmasıydı.
Tıpkı bugünkü gibi.
Dava gerekçesi ise Denizli'nin 01.08.1996'da başlayan ve 30.06.2000'de bitecek olan sözleşmesi daha sona ermeden, 01.01.2000'de yapılan yeni anlaşmayla bunun 2002'ye kadar uzatılması ve devam eden sözleşme şartlarının değiştirilerek federasyonun ek mali külfet altına sokulmasıydı.
Tıpkı bugünkü gibi.
ADLi SORUŞTURMA AÇILMIŞTI
Dönemin federasyonu tarafından 1996'da imzalanan ve 2000'de sona erecek sözleşmeye göre 85 bin Alman markı aylık alacak olan Milli Takım Teknik Direktörü'nün maaşı "sözleşme bitmeden" ikinci kez revize edilerek 140 bin marka çıkartılmıştı. Yani yapılan ilk anlaşmaya göre devam eden sözleşme süresinin kalan altı aylık bölümünde Denizli'ye ödenmesi gereken toplam 510 bin mark, bu anlaşmayla 840 bin marka yükselmişti. Başbakanlık Teftiş Kurulu'na göre "hiçbir hukuki gerekçesi olmadan" yapılan bu tek taraflı artırımla, Futbol Federasyonu'nun 330 bin mark tutarında bir ek mali külfet altına sokulmasının hesabı sorulmalıydı..
Ve soruldu da.
Olay sadece Başbakanlık müfettişlerinin soruşturma başlatmasıyla da kalmadı. Ayrıca dönemin Ulusoy Federasyonu hakkında adli soruşturma da başlatılarak haklarında dava açıldı.
Sonuç olarak; Başbakanlık Müfettiş Yardımcısı Eyüp Özgüç imzalı raporda, "Hizmetin niteliğinde bir değişiklik yokkenherhangi bir hukuki gerekçe olmaksızın yapılan bu anlaşma, federasyona ek mali yükümlülük getirmiştir. Sözleşmelerinsüresi dolmadan ücret artışı sağlanması şeklindeki işlemlere bundan böyle yer verilmemesinin Federasyon YönetimKurulunda prensip kararı olarak benimsenmesi gerekmektedir. Bu anlaşma tek taraflı ağırlaştırılması sonucunu doğurmuştur" denildi.
Genel mahkemelerde açılan dava ise Yargıtay'ın, Mustafa Denizli'nin Fenerbahçe'ye gidişinden federasyonun kasasına koyduğu 500 bin marklık tazminatı göz önüne alarak verdiği "Federasyon yönetimi, genel kurulunda ibra edilmiş ve mali giderleri onanmıştır" kararıyla sonuçlandı.
BiR SÜRPRiZ OLUR MU?
Bakalım, o gün Denizli'nin sözleşmenin bitimine altı ay varken zamlı olarak uzatılmasına, "Buna ne gerek var?" diyenler, bugün Fatih Terim'in sözleşmesinin bitimine daha 21 ay varken zamlı olarak uzatılmasına da aynı tepkiyi gösterebilecek mi?
O gün Ulusoy Federasyonu'na bu 330 bin marklık artırım için "Hukuki bir izahı yok" diyenler, bugün Özgener Federasyonu'na 2.5 milyon YTL'lik artırım için "Buna ne gerek var?" diye sorabilecek mi?
Çok zor.
Çünkü Futbol Federasyonu ile ilgili mevzuatta yapılan değişiklikle federasyon özerk bir yapıya kavuştu. Artık federasyon; bakanlığın gözetim ve denetiminden muaf.
Her ne kadar Futbol Federasyonu yeni kanunla özerk bir yapıya kavuşsa da yargı konusunda ne kadar özerk olunabilir (!) o bilinmez.
Bakalım 2000 yılında Ulusoy Federasyonu'nu büyük bir sürprizle karşı karşıya bırakan "aynı gerekçe" bugün Özgener Federasyonu için de sürpriz bir sonuç doğuracak mı?
bebek katili, terörist, vatan haini kürtler yüzünden, masum kendi halinde vatansever kürtlerden de nefret ediyor gözükmekle aynı olan olaydır. Terörist kürtlerden nefret edince ırkçı gibi gözüküyorsun. ama bebek katiline de kimse kusura bakmasın zeytin dalı uzatılmaz.
istanbul'un Ümraniye ilçesinin aslında 1972 yılında kurulmasına rağmen o yıl cihangirspor kulübü ile birleşmesi ile kuruluşu 1938 olarak görülen kırmızı beyaz renklere sahip olan amatör futbol kulübü. Tam iki kez siyasi kararlarla 3. lige çıkan, ancak burada tutunamayan Ümraniyespor, 3. ligde oynadığı dönemde en fazla seyirci potansiyeline sahip kulüplerin başında gelirdi.
Türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan tüm vatanseverlerin, bölücülerin şehirlerimize takmaya kalkıştıkları alternatif isimler karşısında desteklediği sloganlardan sadece bir tanesi. Ayrıca;
(bkz: yasasin tunceli kahrolsun dersim slogani)
Türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan tüm vatanseverlerin, bölücülerin şehirlerimize takmaya kalkıştıkları alternatif isimler karşısında desteklediği sloganlardan sadece bir tanesi. Ayrıca;
(bkz: Yasasın diyarbakır kahrolsun amed slogani)
Edit:imla
