her defasında çıkardığı abuk subuk kadro ve selçuk inan ın yer alamadığı taktik anlayışıyla dünyanın en dandik takımlarının bile bizden puan alabilecek olmalarıdır.
morali bozulan takım gelsin bizimle oynasın moralleri düzelir.
güzel ülkemde memurların bakan ve milletvekillerinden istedikleridir.
1-)sayın bakanımız bizim aldığımız maaşla çalışsın. ( nasılsa eğitim çıkar değil gönül işidir)
2-) 1. maddeyi beğenmiyorsa bakanlık görevini bıraksın.
3-) eğer daha bilgi sahibi, günden güne kendini geliştiren bir bakan olursa ( en azından türkiyedeki gerçek eğitim tablosunu öğrenir eğitimin, ortamın, çalışanın durumunu öğrenir sahalara inerse) ücretinde arttırılma o zaman düşünülsü
4-) meclis hayat olsun. vatandaşlar yöneticilerle kaynaşsın. hergün bir nöbetçi bakan olsun.
5-) bir daha ki seçim döneminde görev alacağı uygun bir bakanlık ya da milletvekilliği bulunmazsa ücretsiz izne ayrılsın.
6-) meclis tatil döneminde siyaset bilimi ile ilgili seminer verilsin. yöneticiler kendini geliştirsin.yöneticiliğin bağırmak, kavga etmek olmadığı benimsetilsin.
7-) bakanlara, milletvekillerine 4 yıllık fakülte şartı getirilsin. kpss ile atamaları yapılsın.( 4 yıllık fakülte mezunlarının maaş bilgileri verilerek)
çeşitli illerden seçilen milletvekillerinin aileleri seçildikleri ilde kalsın. ankara'ya gelmesin.gelmek isterlerse hizmet puanı sistemi getirilsin ona göre sıralamaya girerse aileleri yanlarına gelsin. ille de ailem diyorlarsa ücretsiz izne ayrılsınlar ya
da ayrı kalsınlar.
9-) özlük haklarına isyan ederlerse umursanmasınlar. işinize geliyorsa çalışın mesajı verilsin.
10-)başka mesleklere zam verilirken kendileri zam istediğinde bütçe yok denilsin.
11-) alo .... meclis şikayet hattı açılsın. aklına gelen şikayet etsin. inceleme soruşturma açılsın.
12-) saygın bir meslek olan yöneticiliğin böyle muamelelerle itibarı düşürülsün.
13-) fazla fazla bakan ve milletvekili alınsın. ya da su ürünleri ziraatçi vs alakasız bölümlerden seçimsiz hop diye bakan milletvekili atansın. sonra onlar norm fazlası olsun. mecliste o gün gelmeyen bakan ve milletvekili yerine konuşma yapıp oylamalara katılsınlar
14-) her fırsatta yöneticilerin yan gelip yattıkları kendini geliştirmedikleri yöneünde haberler yapılsın. (??????)
15-) aldıkları maaş açıklanırken gerçekler yansıtılmasın. 10.000 tl ise 150.000 tl densin
kamu-sen e hitaben siz referandumda hayır oyu kullandınız, sizin konuşmaya hakkınız yok söylemidir.
arkadaş şunu anlayın artık. referandumda toplu sözleşme olsun veya olmasın sorusu sorulmadı yalnızca. milletin önüne 26? maddelik bir liste kondu evet veya hayır diye soruldu. memur olmayan ve evet oyuna pek yanaşmayanlar darbecileri yargılayacağız söylemiyle kandırıldı. memur kesim de toplu sözleşme maddesiyle kandırıldı. bu ne ya 26 maddenin hepsine hayır veya evet vermek. hangi akla mantığa sığar? kaldı ki memur-senin söyledikleri. siz hayır dediniz şimdi söz sahibi olmak istiyosunuz. oldu bırakalım sendikacılığı. başka? adamım yasa çıkmış adamlar toplu sözleşme istemiyoruz toplu görüşme mi istiyoruz desinler. ayıptır ya mantıklı olun mürekkep yalamış insanlarsınız.
son 10 yılda öğretmenlik mesleğinin sistematik bir şekilde itibarsızlaştırılmasıdır.
evet değerli sözlük takipçileri. öğretmen alyehine olan durumlar tv lerde gazetelerde çarşaf çarşaf boy gösterirken, öğretmenin mağdur olduğu durumlar kısa bir haber veya 1-2 satırlık bir yazıyla geçiştirilmektedir. sorumluları için de caydırıcı herhangi bir yaptırım uygulanmamaktadır.
kimse çıkıp öğretmen işte 14 yaşında kıza tecavüz ediyor, taciz ediyor, kolunu bacağını kırıyor demesin. çünkü bunun sebebi de yine sistem yine amirlerdir. sen öğretmenlik mesleğini ayağa düşürürsen, itibarsızlaştırırsan ülkenin parlak, zeki insanları bu mesleği seçmez ki diğer bütün meslekler sonuçta öğretmen kaynaklıdır. niçin çocuklarımızı kalitesiz öğretmenler yetiştirsin ki?.
maddiyata gelince, aldığımız 2000 lira niye birilerine batıyor anlamıyorum. bırakın bizde tatillerimizde adam gibni tatil yapalım, yurt dışına gidelim görüklerimizi yaşadıklarımızı öğrencilerimize, çocuklarınıza anlatalım. en lüks arabalara binelim. hani öğretmen modeldi ya çocuklar hem davranışlarımızı hem maddiyatımızı örnek alsın ona göre motive olsun. okumanın faydasını bizzat görsün. bırakın tatil yörelerinde villamız olsun. rahat kafayla derse girelim.
öğretmen şefkatli olmalı, öğretmen fedakar olmalı, öğretmen merhametli olmalı, öğretmen sabırlı olmalı ama öğretmenin parası da olmalı. bizden insani özellikleri en üst seviyede beklerken niye maaşımızı çok görüp asgari ücretle veya normal masa başı memurla karşılaştırırsınız ki? devlet dairesinde "yarın gel" ifadesine çok rastlarsınız. hangi öğretmen bugün git yarın gel dedi size? siz devlet dairesinde işim görülsün diye eğilip bükülürken okulda biz sizi memnun ederek okuldan göndermeye çalışıyoruz. gelen veli için keşke iyi öğrencinin velisi olsa da iyi bir şeyler söyleyebilsem, adam okuldan mutlu memnun ayrılsın diye debelenirken öğretmene niye el kalkar?
van da 65 öğretmenimiz can verdi. beyefendi yurt dışından gelemedi. aileleri aranmadı.
öğretmen bıçaklandı. daha çok merhametli olun dendi.
öğretmenin kolu kırıldı. kıran için 18 yıl hapis istendiği yazdı. haberi okuduk 5 yıl da öğretmen için isteniyor sebebi neyse? liselerde özellikle bayan öğretmeler resmen taciz ediliyor ama utançlarından birçoğunun sesi çıkmıyor. biliyor ki olay büyürse meslek hayatı tehlikede. ya sizin çocuklarınızın canı can da öğretmenin ki patlıcan mı?
adam çıkar bir de der ki velimi üzeni ben üzerim. ey bakar velin öğretmenine bilmem ne yaptı ayıp ayıp git artık okullar işletme değil. sen git kantin işlet.
neyse yazılacak çok şey var çocuğu olanlar unutmasın ki öğretmenin kafası durumu parası ne kadar iyi olursa senin çocuğunun durumu daha iyiolur.
bu arada şunu da unutmayalım. biz günde 5 saat çalışıp 3 ay -ki bazılarına göre yılın yarısı- yatmıyoruz.
yayıncı kuruluşun galatasary ın maçlarında galatasary ın lehine olan pozisyonların çoğunu es geçmesi, ya da alehine olan pozisyonları gözümüze gözümüze sokması durumudur.
dikkatimi özelllikle çeken birkaç durumdan bahsedeyim.
galatasarylı oyuncuya faul yapılır, faulün şiddeti önemli değil burda. asıl mesele pozisyondan sonra faul verilmezse eğer yayıncı kuruluş pozisyonu göstermemekte adeta es geçmektedir.
ekleme : galatasarylı oyuncuların yaptığı fauller tekrar tekrar gösterilmektedir.
