akşam işten eve gelen babanın, çocuğun "baba bu akşam bana ne getirdin?" sorusuna olası cevabıdır,
lakin çocuk o an yıkılır.. *
-baba bana petito aldın mııı?
+al lan ukte..
mhp çekmekoy belediye başkanı aday adayı ibrahim özer in seçim slogan olayı..
lakin kendisi bunu vaad ederken pablo yu ve nicelerini göz ardı etmiş olmalı *
radyo 09 un kaliteli programıdır, türkiyemin 4 1 yanından elemanlar bağlanmakta, hafif ezgilerle
insanın ruhu okşanmaktadır, ben bu radyonun köpeği olur havlarım..
kılıçdaroğlu nun, fenerbahçe lobisinin baskısıyla guiza dosyasını ortaya koyarak,
fb tv de guiza nın futbol hayatına son noktayı koyacağı karşılaşmadır..
kılıcdaroglu: öncelikle, guiza nın başarılarına saygı duyduğumu belirtiyorum..
ana mevzular, guiza nın semih e vermediği gol pasları,
ispanya milli takım kampında torres ten yediği pandik, sokakta taşak konusu olmuş guiza sakalı,
guiza nın beşiktaş maçında ilk golü kim atar bahsinde iddaa da selçuk şahin e oynaması, akabinde aldığı para,
guiza nın bilgisayarında çıkan ismail yk nın son iki albümünün mp3 leri..
galatasaray derbisinde kendisine pas vermeyen alex e, "de souza sen busun, orospu çocuğusun!" dedi mi demedi mi..
uygaR bir tartışma olacağını beyan ediyorum, lakin bazı piçlikler de haliyle gün ışığına çıkacak..
guiza: elemana katılıyorum, yalnız piç senin senin var ya mına..
uğur dündar: lütfen.. lütfen bu tip olaylara girmeyelim, kılıçdaroğlu başlasın..
kılıçdaroğlu: öncelikle, kendisine harcanan para ve nasıl kullandığı ile ilgili bir hede var,
guiza aldığı milyonlarca euronun ne kadarını istanbul gecelerinde karı kıza yatırdı?
guiza: sana ne mına koyim ya.. para benim değil mi.. zenginin parası züğürdün..
uğur dündar: lütfen aşağılayıcı ithamlarda bulunma dani..
kemal kılıçdaroğlu: tamam onu geçelim.. guiza ligin ilk yarısında defans oyuncusu lugano ile aynı golü attı mı atmadı mı?
kemal kılıçdaroğlu: onu da geçtim, şimdi özel dosya.. uğur bey dvd yi getirin..
(dvd gelir, dosyadan cd çıkar)..
elimde görmüş olduğunuz cd, raul ile nuria bermundez in hardcore pornosu..
guiza: naabıyon lan sen ver o cdyi varya seni yalan ederim oğlum!
(guiza küser)..
skerim lan yapacağınız programı, gidiyorum.. oyun da topbaş a ! nooldu kızardın?
ayarlarım butonunun alternatifi olmasını temenni ettiğim olay,
hıyarlarım butonuna basınca, uyuz olunan hıyar yazarların girdiği son entryler çıkmalı,
yazar da istediğine çemkirip, istediğine ayarı verebilmelidir..
ilk olarak, arda turan ın "filistin e destek için bir yardım maçı" olarak ortaya attığı fikre, fotospor un bugün getirmiş olduğu öneridir,
hatta şöyle diyor, maç saraçoğlu nda oynansın, tribünler yarı yarıya olsun..
aslında güzel olur, hem filistin e bir miktar yardım götürülmüş olur, hem tribünler kaynaşır - emin olmamakla birlikte -,
hem de galatasaray ı kadıköy de bir yıl daha beklemek zorunda kalmayız.. *
sol frame de futbol polemiklerine baktım, bir eksik vardı, minik mavi balina niye yok lan dedim, meğer çaylak olmuş..
son bir iki hafta içinde sanırsam ikinci çaylaklığı, nedeni ise moderasyon ile ilgili açtığı geyik başlıklar..
oysaki ben, moderasyondan bugün zehir i bafiledik başlığındaki gibi, 70 entry silip hepsine geyik notlar bırakma olayındaki olgunluğu daha doğrusu otorite ile mizahı sentezlemesini beklerdim, taşaklı sözlüklerde örneklerine rastlanıldığı gibi..
bu şekilde bir yere varılamayacağı gibi, sözlüğün kaliteli yazarları şamar oğlanı konumundan hoşnut olmaz, birgün yuvadan uçup gider..
minik mavi balina gibi yazarlar moderasyona belki bir iki başlık açıp taşak geçmeye cüret eder,
sen de başlığı silersin not bırakır ayarını verirsin bir kanka gibi..
akıl vermek gibi olmasın tabi ama emektarları tokatlarken fazla gaddar davranılıyor burada..
turkrap.be nin en iyi üyelerinden biri olarak gösterilen rapçi bozması, kendisine ikinci sınıfta kötü derslerimin arasında ders vermeyi şükü ki başardım..
senin gibi eziklere tazikli bir diss lazım
kafanı testereyle kolunu kerpetenle hazım
lazım böyle bir katliama
senin ağzının payını vermek boynumun borcu
sen ki laflarınla yerle bir kondom çocuğu
ağır hakret ettin bilmem farkında mısın
ki o diss değil evi ara biri gizlice vurmasın
tehdit mütevazi rapte doruk noktada
sizin gibi kolpaları s!kerken ses seda
çıkarmaz gizliden indirir arkadan bindirir
o ben olabilir miyim tab elbette benim
kapatırım odaya inim inim inletirim
iki gramlık beyninle burda artislik yapma
bak battle da abin varket başkalarına tapma
ey ezik diss yiye yiye sen yolu bulacaksın
evinin kadını çocuklarının anası olacaksın
Rap denince Türkiye'de ilk akla gelen isim Ceza, TTNET MÜZiK'in konuğu oldu. Sayısız hitin birçok albümün ve birçok düet şarkının ardından ilk kez bir düet albümle hayranlarının karşısına çıkan Ceza "Bomba Plak" ile 2009'da da patlama yapacağa benziyor. Ünlü rapçiyle yeni albümünü, rap müziği ve yeni projelerini konuştuk...
Bu albüm uzun zamandan beri bekleniyor. Bugüne kalmasının nedeni nedir?
Çıkış için belli bir tarih verilmemişti zaten. Tabii ki çalışma sürecinde ufak tefek aksilikler yaşandı. Ayrıca albümü en kusursuz hale getirip dinleyicilere sunmak için de ince eleyip sık dokuduk. Killa Hakan'ın ve benim, konser ve diğer çalışmalarımız da oldu arada ama şükür ki yetiştirdik.
Albüm, Türkiye ve yurtdışı olmak üzere iki baskı hazırlandı. ikisi arasında ne gibi farklar var?
Türkiye'deki ilk baskı özel versiyon olarak sadece 7500 adet basıldı; içinde özel görüntüler, video klipler, sticker ve poster olarak özel bir dizaynla sınırlı sayıda satışa sunulacak. Parçaların hepsi Türkçe. Meles, Ayaz Kaplı, Gekko gibi düetler var albümde. Avrupa'da çıkacak versiyonda ise bazı yabancı sanatçılar bize kendi dillerinde seslenecekler... iki albümdeki parçaların çoğu birbirinden farklı. Avrupa'da çıkacak olan için henüz belli bir tarih yok...
Rap, söze dayalı bir müzik türü, Türkçe bir albümün yurtdışında anlaşılma şansı nedir?
Emin olun ki fazlasıyla anlaşılıyor ve hissediliyor. Benim daha önce yaptığım albümler de Türkiye dışında piyasaya çıktı ve birçok yabancı dinleyici tarafından sevildi, beğenildi. Türkiye dışında Amerika ve Avrupa olmak üzere 100'den fazla konser verdim. Bunların bir çoğu yabancı organizasyonlardı. Birçok ülkeden hayranlarım var. Ayrıca ülkemizde nasıl insanlar anlamadıkları dilde sanatçıları dinliyorlarsa biz de aynı şekilde bunu yapabiliriz. Müziğin ne kadar evrensel olduğunu konserlerimde bana eşlik eden yabancı dinleyicilerim ispatlıyorlar.
Albümün hem Türkiye hem de yurtdışı versiyonunda pek çok düet bulunuyor...
Türkiye versiyonunda Ayaz Kaplı, Meles ve Gekko gibi düetler bulunmakta. David Paolon, Akşit Uğurlu, Nht, Bekir Karaoğlan gibi prodüktörler var. Ümit elektro saz ve bağlama ile, Mesut Barani keman ile bize eşlik ettiler. Türkiye dışında çıkacak olan versiyonda da Sido, Alpagun, Xavier Naidoo, Jonnesman, Kerry James, Tommy S ve daha birçok isim, parçalarda kendi dilleriyle yer aldılar...
"Baştan sona sokakların dili ve sokak yaşamını anlatan" bir albüm olduğunu söylüyorsunuz. Pek çok rapçi "popüler" olduktan sonra sokak kültüründen uzaklaşmakla eleştirilir, siz de kendinizi sokak kültüründen uzaklaşmış hissediyor musunuz? "
Dinlenip beğenildikçe tanınmak ve popüler olmak kaçınılmaz. Ne mutlu ki çok uzak diyarlara, milyonlarca insana müziğimi ulaştırabildim ama kesinlikle popüler olmak gibi bir amacım yok, olmadı da. işinizi iyi yapıyorsanız herkes sizi eninde sonunda fark eder. Ben çok uzun zamandır bu işle uğraşıyorum, birçok insan beni daha yeni tanıyor. Yani bu bir anda olan bir iş değil. Müziğim virüs gibi yayıldı ve yayılmakta. Her zaman ciddi şeylerden bahsettim. Hep sorumluluk sahibi olduğum için; hep duygusal, samimi, eleştirel ve sosyal içerikli sayısız şarkı yaptım. Birçok farklı tarzda müzik yapan sanatçılarla farklı deneyimler, çalışmalar yaptım. Sözlerimi ve konuları herkesin anlayabileceği şekilde seçip yazmaya çalışıyorum. Hapishanelerden gecekondulara, Diyarbakır'dan New York'a kadar dinleyenlerim var ayrıca ;underground; diye bağıranların çoğu aile desteğiyle yaşayan, geçim derdi ve sorumlulukları olmayan, basit ve ucuz müzik yapan, benim yıllar önce geçtiğim yola daha yeni giren, heyecanlı, genç arkadaşlar. Eğer işi bilinçli yapmaya başlarlarsa beni daha iyi anlayacaklardır. Kimse merak etmesin, yüzüm her zaman sokağa dönük. Milliyet gazetesi reklamı bunun en güzel örneklerindendir...
Rap, Amerika kaynaklı bir müzik, oysa siz "Delight" şarkınızda Amerikalı rapçileri eleştiriyorsunuz. Sizce kötü olan nedir?
Aslına bakarsanız türkülerimiz ve sanat müziği haricindeki tüm müzikler yabancı kaynaklı. Ben o parçada Amerikalılardan çok, bizi Amerikalılarla bir tutanlara örnekler gösteriyorum. Video klipte de göreceksiniz, Amerikalılar gibi her şeyin sahibi değil, hizmet eden olarak gösterdik kendimizi. Ayrıca kadınları aşağılamadan değer verdiğimizi gösteren sözler var. Kadınlar mal ya da sadece et parçası değil bizim için. Porno objesi ya da materyal de değil. Yerli plaka klibinde de buna benzer bir anlatım vardı. Kadınlar özeldir, değerlidir. Sadece bu fark bizim batıdan fazlasıyla ayrılmamızı sağlıyor. Ayrıca esprili bir şekilde Amerikan kliplerinde olan küfür ve söylemlere göndermeler yaptık. Benim etrafımda, toplumumda aç ve muhtaç insanlar varken kiralık arabalar, elmaslar, kolyeler vs. gibi imajlarla insanların önüne çıkamam. Bu parça biraz eleştirel ama moral verecek şekilde, insanları eğlendiren bir çalışma oldu. Albümün en hareketli parçası da bu...
Albümde politik ve sosyal içerikli birçok konuya değindiğinizi söylüyorsunuz...Savaş, ırkçılık, çıkar ilişkileri, yolsuzluk, politik çarpıklıklar ve daha birçok konudan bahsettik. Kavga etmeden, kırmadan dışarı nasıl enerji verilebileceğini gösterdik. Daha iç dünyamızla ilgili, şahsi ve duygusal konular da var. Hiçbir albümde duymadığınız, küfür olmayan sert söylemler var.
"Bomba Plak"ın sizin için şimdiye kadar yaptıklarınızdan farklı bir albüm olduğunu söylüyorsunuz. Ne gibi farklar var?
ilk kez Türkiye ve Almanya'dan iki sanatçı böyle bir çalışma sundu. Ben istanbul, Killa Hakan ise Berlin'den. Yıllardır Almanya’da Türkçe rap müziği en iyi icra eden isim olan Killa Hakan'la yaptığım bu çalışma ilk düet albümüm oldu. ilk kez bütün çalışmalar Avrupa’da yapıldı. Dinleyenler ve bizi takip edenler fazlasıyla farklılığı hissedecekler.
Berlin'deki rap atölyeleri nasıl gidiyor? Türkiye'ye taşımayı düşünüyor musunuz?
Berlin'e "Ceza & Friends" adlı gençlere yönelik bir workshop çalışması için davet edildim. Biraz ingilizce haricinde yabancı dilim olmamasına rağmen Arap, Afrikalı, Alman, Türk ve daha birçok ulustan gençlerle çok zevkli bir iş yaptık. Onlara DJ Volkan T ile birlikte rap dersleri verdik. Open mic, stüdyo kayıt, ritm, rap ve söz yazma teknikleri, sahne ve mikrofon gibi çalışmalar... Volkan'ın Almanya'da yaşaması, bazen çevirmenler ve biraz ingilizce sayesinde çocuklarla çok iyi anlaştık. Yaklaşık 30 ders yaptık, ilk derste elleri titreyen gençler son derste inanılmaz söz yazıp, rap yapmaya başlamışlardı. Finalde o gençlerle bir konser yaptık ve aileleri, arkadaşları, projeyi destekleyenler hayranlıkla izlediler. Benim için güzel bir deneyim oldu.
Türkçe rap'in gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Çok güzel örnekler çıkmaya başladı, yeraltı kaynıyor. Dinlediğim sağlam rapçiler var, daha da iyi olacağından eminim. Özentilik, heyecan, kompleks ve kıskançlık yüzünden çıkan çürük elmalar ise azalıp yok olacaklar. Hak eden kimsenin yolunu kesmeyen, hak yemeyen ve çalışan; eninde sonunda istediğini elde eder.
Yurtdışında rap müzisyenleri genellikle klanlar, gruplar halinde çalışmalar yapıyorlar, Türkiye'de de genelde öyle. Bu gruplaşma, bu rekabet rap'i besleyen bir durum mu?
Açıkçası bu kavgaların hiçbiri benim ve buradaki insanların karnını doyurmuyor. Şu an Batı'daki kavgaların çoğu bilinçli ve danışıklı. Milyonlarca doların döndüğü bir piyasaları var. Buradaki kavgalar daha çok hırs, rekabet ve duygusallıktan oluşuyor. Bu işi yapanlardan istediğim dünya ve toplumdaki düzensizliklere ışık tutacak sözler ve davranışlar içinde bulunmaları.
dans ile tesisatı bir araya getiren bir yaşam felsefesine sahip elemanın canlandırıldığı komedi dükkanı olayı, orhan ın performansı da gözden kaçmamıştır..