halkın büyük çoğunluğunun henüz anlamakta zorlandığını düşündüğüm, çoğu zaman söyledikleriyle kastettikleri bilinçli bir şekilde farklı olan, ziya paşaya lafını "aynası laftır kişinin işe bakılmaz" şeklinde değiştirtebilecek, bazen sokrat, bazen diyojen tavırlarıyla, bir programında üniversite öğrencilerine söylediği "tiyatro belli bir adab, belli bir kesime aittir, herkes tiyatroya gidemez, gitmesin de zaten" şeklindeki sözlerinden sonraki hafta üç oyuna gittiğim, aslında çok cesur olduğunu düşündürtmeyen ancak diğer televizyoncuların kesinlikle çok korkak olduğunu düşündürten adam.
Jack Nickolson ile beğendiğimiz, Heath Ledger ile hayran olduğumuz,Batman in pahalı oyuncaklarından biri bozulsa da kafa üstü çakılsa, bir kere de kötü adam kazansa diye dua ettiren. çok iyi "kötü adam".
filmini izleyip beğendikten sonra "film tamam da asıl kitap aga, kitap daha kapsamlı, film biraz yavan kalmış" gazlarıyla kitabına da başladıgım ve başladık madem bitirmesek olmaz şeklinde bitirmeye çalıştıgım kitap. film. yok yok kitap.
telefon önemli değil de simkart gitmesin, telefon gitsin nolcak ki, simkart asıl, simkartı kurtarsam telefon önemli değil diyip, çıkartabilirse telefonu parçalayıp güneşli bir yere koyacak kişi.
esnafından azıcık kazık yesekte acısını gülen yüzlerini görünce unuttugumuz, süper koyları ve deniziyle, henüz biriyle tanışmak kısmet olmasa da ayı balıklarıyla ve bol virajlı yoluyla çok sevdiğim ve bundan sonra daha sık görüşeceğimiz şirin belde.
muma dilin temas etmesiyle gerçekleşen ve anlamsız buldugum bir iş. şimdiye kadar bir sanat oldugunda haberim yoktu. bir kaç erotik sahne dışında da mum yalayan kimseyi de görmedim.
yahoo messenger i olmayanların dövüldüğü ülke. kızlarının sıklıkla okul masrafları için paraya ihtiyacı oldugu, eğitim masraflarının çok yüksek oldugu ülke. bir de yilmaz bektaş diye bi türkün çok tanındıgı ve bu yüzden bütün türklerin yılmaz bektaş sanıldıgı ülkedir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve ondan sonra gelen cumhurbaşkanlarımız için inşa edilen, daha sonra Bakanlar kurulu kararı ile sadece Atatürk ve ismet inönü'nün yattığı, orada görev yapmanın bir ayrıcalık oldugu askerlerin her işi yaptıgı ve sivil memurların maaş aldıgı anıt mezardır.
bi arkadaşta okurken görüp kitabın adını "olasılıksız adam Fawer" diye dalga geçtiğim, ama sonra Adam Fawer ın yazdıgı olasılıksız ve empati adlı iki kitabı da birer solukta okudugum, insanın bi kitapta aradıgı ne varsa bulabileceği eserlerdir.
kapalı yüzme havuzu dahi olcakmış diye 7 yıl boyunca kandırıldıgımız, ve yeni binasını göremeden mezun oldugumuz, fiziki kalitesi arttıkça öğretmen ve eğitim kalitesinin düştüğü okulum.
okulun ilk dönemlerinde hikayeleriyle bizi zora sokan, kitaplardan okumayıp filmlerinden takip ettiğim. yarattığı büyük savaşçı peleusun oğlu tez ayaklı aşilin gay oldugunu geç öğrendiğim ve gay de olsa böyle büyük bir savaşçının topuğundan oklanarak ölmesini içime hala sindiremediğim,yine de ölmüş adamın arkasından konuşmayı burada kestiğim hemşerim.