Genellikle her lisede vardır bu kişiden. bellidir o kişi, kavgacı grubun arkadaşıdır. öyle çıkışlarda hemen evine gitmez, sürter dışarda filan ama kavga doğasına aykırıdır. görev adamıdır. montlar kitaplar hatta zaman zaman ortamdaki kızların güvenliği ondan sorulur.sevilir ortamda, grubun güzel çocuğudur o, montlar ondan sorulur.
bu başlığı ankete çevirmek niyetinde değilim ama öyle olmazsada anlayamayacağımız durumdur. efendim benim kan 0 rh(-) tir ve ben bu sineklerden çok çekiyorum. sivrisinekler en çok bu kan grubunu sever denilebilir.
2007 seçimleriyle beraber bağımsız kisvesi altında ama aslında örgüte tam bağımlı kişilerin meclise girmesiyle beraber, sadece bir kürtçe şarkı söyliyeceğini söyleyen ve bu yüzden çatal bıçaklarla sürgüne yollanan ahmet kaya ya yapılanları içine sindiremeyen kişinin, aslında bir türkiye gerçeğiyle karşı karşıya kalmasıdır. Evet ahmet kaya da çok eski bir konserinde "apo yu özledik" demiştir ve o bu yüzden on sene sonra "sünnetsiz gavur" "şerefsiz" söylemleri altında bu yanlışı gün yüzüne çıkarılmıştır ama diğer taraftan her gün pkk ağzıyla konuşanlar meclise kadar girmişlerdir.*. şimdi ise geriye dönüp bakıldığında siyasetçi olamyan, kürtçe bilmeyen, ilk yıllarındaki düşüncelerinden sıyrılmış, en azından birşeyler üreten, halkın beğenisini kazanmış, yıllarca el üstünde tutulduktan sonra bir gecede "vatan haini" yapılan ahmet kaya ve diğer yanda çok saygıdeğer milletvekilleri.
her nedense benim ve tanıdığım birkaç arkadaşımın içinde bulunduğu garip durumdur. her ne kadar geyret edilsede olamamıştır, olmamıştır. belkide ders çalışmamak için bir bahanedir bilinmez. gariptir. şimdi bu entryi girerken hava baya karanlık ve vizeler var ama bünye nedense ders çalışmayı yine reddediyor. gariptir.
senelerce yaşadığı bütün ilşkilerde, aslında ne kadar boş ve ne kadar anlamsız kişilere kalbini açtığını gören, artık tam manasıyla inanabileceği, sevebileceği,onu koşulsuz sevebilen birini arayan kişinin, arkasına dönüp baktığında gördüğü hayatının özet cümlesidir.
allahım bu nasıl bir azimdir, bu nasıl bir gayrettir ki pantolonun üstünden sokabiliyorsun, demekki azimle osuran duvarı deler diye boşuna dememişler dedirten mahluktur. kıbrısta hala daha bu mevsimde emsalleri görülebilen emekçi sivrisineklerdir.
ekmeklerini pantolondan çıkartırlar.
şirinlerin köyünde sadece bir şirinenin olması ve bütün köyün erkek olması dolayısıyla olası muhtemel sorunsal. hatta elinde aynayla gezen, sürekli kırıtan bir şirinin de olması bu ihtimali kuvvetlendiriyor.
(bkz: süslü şirin)
her halısaha maçında kesin çıkıp adamı deli eden tiplerin genelinin mantığı budur. maca baslamadan önce kesinlikle formasının yakalarını kaldırır ve eric cantona havalarına girerler. her kaçan golden sonra annesi ölmüş kadar üzülür hatta yere kapaklanırlar. sürekli bir çalım isteği sürekli bir koşuş içindedirler. bide bütün oyuncuları yargılar takım kaptanı havalarına girerler ufacık sahada. ***
git gide yabancılaşan dilimizde en azından sessiz harflerin arkasına sesli harf getirerek okuyabilme özgürlüğüdür.şayet,"olm o emesen,mesene değil ya"deselerde bu onların ayıbıdır. **
oyunda her pozisyonda "aa ölemi hiç farkında deilim" gibi mimikler kullanan.kendi takımından çıktığını bildiği taca bile hamle yapıp topu eline alın sonra topu karşı takıma verip oyununa devam eden,ofsayta düştüğünü bildiği halde oyununa devam edip şut çeken ve sonra "duymadım duymadım"gibi hareketler yapıp salağa yatan fultbolcudur.
eğer kalabalık bir şehirde yaşıyorsanız otobüslerde bol bol duyacağınız sözdür.şöför günde onlarca kez açıp kapattığı kapının,son bastığında açık mı yoksa kapalımı kaldığını idrak edemez bir duruma gelir.hele ki bir kış günüyse arkalardan tepki çığ gibi büyür.
(bkz: kaptan orta kapı açık kaldı)