ancak kene gibi bir asalak için mümkün olabilecek konaklama şeklidir. kırım kongo kanamalı ateşi mikrobu taşıyan keneler geceyi boynunda geçirdikleri sözlük yazarının ölümüne sebep olabilirler.
beşiktaş jimnastik kulübü'nü, türkiye'nin spor alanında marka olan iki büyük kulübü olan fenerbahçe ve galatasaray ile eş değer gösterme çabalarının bir parçasıdır.
aslında küçük bir azınlığa tekabül eden beşiktaş taraftarının ruhunu okşamak, hoş tutmak isteyen kesimler tarafından başvurulan bir yöntem olmasına karşın, ne yazık ki haddini bilemeyen beşiktaş taraftarı tarafından da benimsenmiştir. televizyonlardaki spor programlarında, şurada burada bu üç kulübün adı yan yana anılınca spor kamuoyunda bu üç kulübün aynı düzeyde bulunduğu gibi bir yanılsama yaşanmaktadır.
trabzonspor'u da dahil ederek pompalanmaya çalışılan dört büyükler geyiğinden vaz geçilmiş olması, büyüğün küçüğün ayrılması adına atılmış olumlu bir adımdır, ancak yeterli değildir.
geçmişlerindeki sayısız başarılarla, milyonlarla ifade edilen taraftar kitleleriyle, dikkate değer bütçe imkanlarıyla müstesna bir yere sahip fenerbahçe ve galatasaray, gerçekte türkiye'nin iki büyüğüdür. diğer küçük ve orta boy kulüplerden ayrı tutulmalı, isimleri asla diğerleriyle birlikte anılmamalıdır.
olimpiyatların geniş halk kitlelerinden gereken ilgiyi görmemesinin temel sebebi olduğu gibi, yarışan sporcuların motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen faktörlerdendir.
çevresinde sofu olarak bilinen birileri boktan bir işe karıştığında yobaz tayfasından oluşan savunma korosunun hep bir ağızdan seslendirdiği abukluk.
sakallı cüppeli hocaefendi büyü yapmak, cin çıkarmak bahanesiyle önüne gelen hatuna yazılır; koro devrededir: "dinimizde böyle şeyler yok."
bok yok! bir bak bakalım inandığın dinin kitabına büyü, cin var mı yok mu?
yazılarıyla mala davara yol gösteren güya aydın gazete yazıcısının sübyan kızlarla gönül eğlendirdiği ortaya çıkar; "bu çirkin olayı gerçekleştiren müslüman olamaz."
neden olamaz peki? adam inandığı dinin sünnetini yerine getiriyor. onüçlük kızla oynaşmak için yapması gereken üfürükten bir imam nikahı değil mi işi dini kurallara uydurmak için?
siz daha bıdı bıdı edin. yok efendim bunu yapan müslüman olamazmış da, yok bu tip olaylar islam dinine mal edilemezmiş de...
ne kadar bağırırsanız bağırın sonuç değişmiyor: din bu!
boş muhabbeti çok seven, okumaktan, araştırmaktan hoşlanmayan gevezelerin gevelemeyi çok sevdikleri sayı.
aslında pkk'nın silahlı eylemlere başladığı 1984 yılından bu yana meydana gelen tüm can kayıplarının yaklaşık bilançosudur bu. şehit güvenlik kuvvetleri yanında öldürülen silahlı örgüt militanları ve sivil kayıpları da içerir. güvenlik kuvvetlerinin aynı dönemde verdiği kayıpların toplamı kolayca ulaşılabilecek resmi rakamlara göre yaklaşık beş bin kişidir.
35 bin şehit diyerek hamaset yapmaya çalışırken sivil kayıpları ve öldürülen militanları da şehit olarak adlandırıyorsunuz farkına varmadan. hoş, şehit olsa ne olacak, niyazi olsa ne olacak. 35 bin insan en aziz varlıkları olan canlarını yitirmişler sonuçta.
ama yine de konuşurken ne dediğimizi bilmemiz lazım. üşenmeyin de bi araştırıverin yazıp çizmeden önce, olur mu?
kızının gerçekte ne iş yaptığını bilmiyorsa fena halde madara olabilecek babadır.
aşağıdaki fıkrada olduğu gibi.
iki arkadaş yıllar sonra bir kahvede karşılaşırlar. Arkadaşlardan biri bir kızı olduğunu söyler. Diğeri de benimde bir kızım oldu der ve başlar kızını anlatmaya: "Benim kız üniversiteyi bitirdikten sonra büyük bir firmada işe başladı. işe başlar başlamaz ilk hafta yüksek bir ikramiye aldı. Bir ay sonra ise şirket buna yeni bir araba aldı. Altı ay sonra yüksek kademelere kadar çıktı ve kullanması için bir ev tahsis edildi". ve sorar: senin kız neyapıyor? arkadaşı cevap verir: "Valla benim Kız da Orospu oldu ama ben senin kadar güzel anlatamam."
özellikle hastanelerin yenidoğan ünitelerinde peşpeşe birkaç bebek ölümü yaşanınca yalaka basının gazıyla aşka gelen, ölümlerin hastane enfeksiyonu, kuvözlerin çoklu kullanımı gibi sebeplerden kaynaklandığı savlarıyla ortaya çıkarak kamuoyunun kafasını ütüleyen, gündemi gereksiz yere işgal eden anne-babalardır.
burası türkiye, sağlık hizmetlerinin niceliği ve niteliği herkesin malumu.
hal böyleyken sen kalk tavşanlar gibi üre, yeterli ve dengeli beslenmeden, uygun koşullar oluşmadan önüne gelen yerde çiftleş ve premature gebeliklere çanak tut, sonra yedi aylık, bir kiloluk çocuğu doğurmak için hastaneye koş, sonra bebek ölünce de bıdı bıdı.
neymiş, hastanede virüs varmış da, bir kuvöze iki-üç çocuk konuluyormuş da, hijyen kurallarına özen gösterilmiyormuş da.
duyan da bu gevezelerin anneleri, nineleri de hijyenik koşullarda dünyaya gelmiş, kuvözlerde büyümüş de, bunlar da öyle alışmışlar sanacak.
kazın ayağı öyle değil kardeşim. bu ülkenin bütçe imkanları belli, hastanelerde verilebilecek sağlık hizmetinin niteliği belli. işine geliyorsa doğurursun, gelmiyorsa doğurmazsın. öyle, siyasetçilerin sözüne bakıp, allah rızkını verir diyerek üçer beşer çocuk yapmaya koşarsan arada olur böyle şeyler.
geleceğini planlamadan, karnını doyurup doyuramayacağını bile bilmeden çocuk doğurmaya yeltenen mankafaların hezeyanlarını gündeme taşıyan oniki yüzlü medya ise yaşanan tüm bu olumsuzluklarda en az o tavşan mizaçlılar kadar suçlu.
otobüs, uçak gibi toplu taşıma araçlarında cam kenarına oturabilmek için özel bir çaba sarfeden, bu uğurda gerekirse çirkeflik yapmaktan dahi geri durmayan eksik zekalı kişi.
ilk bakışta cinsiyeti kolayca anlaşılamayan kadındır. bu sebeple olsa gerek; iri memeli kadınlara karşı sürekli kıskançlık besler. bu önemli kusurunu gizlemek için olmadık yollara başvurur. anlayışla yaklaşılmalı, üstüne gidilmemeli, erkekmiş gibi davranılmamalıdır.
adeta dişiliğin sembolü olan iri göğüslere sahip olan kadınlar, erkeklerden çok, kıskanç kadınların bakışlarına hedef olurlar. iri memeli hemcinslerine öykünerek silikon taktıran, göğsü büyük gösteren sutyen kullanan kadınların sayısı kıskançlığın hangi boyutlara ulaşabileceğini gösterir.
28 temmuz 2008 itibarıyla tanık olduğumuz gelişmedir.
başbakan recep tayyip erdoğan'a yakınlığıyla bilinen çalık grubuna satışının ardından yayın politikasında radikal bir değişim gözlenen atv, aşina olduğu iktidar borazanlığını bundan böyle gizlemeye, kamufle etmeye de gerek duymayacak gibi sanki...
ister misiniz kolaylık olsun diye akp genel merkezinde atv'ye bir kat ayırsınlar!
özellikle şehirler arası yollarda, ücretsiz kullanıma açık tuvaleti bulunan çok sayıda benzinlik olmasına rağmen, arabayı yol kenarına çekip, yoldan geçen diğer araçlarda bulunanlara aldırmadan bir ağaç altına ya da açık araziye işeyen yaşam formlarıdır.
kadını vardır, erkeği vardır. kadınlar çömelerek, erkekler ayakta durarak edep yerlerini hayasızca sergilerler. yoldan geçmekte olan araçların içinde bulunan insanların, kendi genital bölgelerini görmek isteyip istemediklerine bakmadan, utanmadan, sıkılmadan, kene ısırması riskine dahi aldırmadan çirkin eylemlerini kararlılıkla gerçekleştirirler.
sadece birkaç yüz metre ötede hijyenik şartlarda boşaltım yapabilecekleri tuvaletleri barındıran benzinlikler dururken işemek için açık araziyi tercih etmeleri, amaçlarının işemek değil cinsel organlarını teşhir etmek olduğu gerçeğini hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyar.
bu edepsiz teşhircilere yaptıkları şeyin ne kadar çirkin olduğunu anlatmanın en etkili yolu, yoldan geçerken arabayı durdurup yanlarına gitmek ve pipilerinin/kukularının çok küçük/biçimsiz/çirkin olduğunu söylemektir.
zaman, vakit, akit gibi gazeteler ile, stv, kanal 7 gibi televizyon kanalları tarafından yıllardır kullanılmakta iken, son zamanlarda akp yanlısı sabah gazetesinin ve atv'nin de benimsediği, aptalları kandırmaya yarayan kalıp.
genellikle akp tabanını oluşturan kişilerin, akp muhaliflerine lanet okumasını sağlamaya yönelik uydurma haberlerin sonunda yer alır. bir muhalife bok mu atılacak, kalıp derhal devreye girer: "...ihaleye fesat karıştırdığı iddia edildi", "...yıllar önce on yaşında kıza tecavüz ettiği iddia edildi", "...zenci bir erkekle birlikte olduğu iddia edildi"...
lan kim tarafından iddia edildi, ne zaman iddia edildi, neden iddia edildi...? açıklama yok, detay yok, kaynak kıç.
iddia edildi işte.
şimdi bu tip haberlere itibar ediyor bazıları, bunları referans kabul ederek sağa sola saldırıyor, bağırıyor çağırıyor... bu "haber"lerin uydurma olduğunu, bir amaca yönelik ısmarlama metinler olduğu gerçeğini görmüyor... sonra da aptal deyince kızıyor.
kızma kardeşim, seni aptal yerine koyan başkaları. bu durumu dillendiren ise sadece durum tespiti yapıyor, daha fazlasını değil.
şehitlik mertebesine yükselmiş kişinin doğrudan cennete gideceğini iddia ederken, bir yandan da arkasından ağlamak, bağırmak, ağıtlar yakmak suretinde ortaya çıkan çelişkili tepki. türkiye'de sık rastlanır.
bir insan cennete gidiyor diye üzülünür mü hiç? arkasından ağıtlar yakılır mı? bir insanın böyle davranması için ya şehit olan kişiden nefret etmesi, ya da şehitlik denen kavramın aslında olmadığını, ölenin şehit değil niyazi olduğunu* düşünüyor olması gerekir.
şehit olarak nitelendirilen, ve cennete gireceğine inanılan birinin ardından ağlamak sızlamak, iman eksikliğinin belirtisidir. gerçekten inanan kişi, şehit olanın ardından ağlamamalı, bilakis sevinmelidir.
izmirli taylan'ın Bak Bana-2008 albümünde yer alan, 2008 yazı boyunca kafamızı s.kecek gibi görünen, kına gecesi, düğün, sünnet törenlerinin vazgeçilmezi şarkı.
gerek canlı olarak, gerekse ekranları başında maçı takip etmekte olan erkek izleyicilerin libidolarını tavana vurduran davranıştır. ağır tahriktir.
kortlarda iri göğüslerini ve şekilli poposunu cömertçe sergileyen kıyafetleri tercih etmesiyle tanınan seksi raket serena williams, vuruş yaparken çıkardığı o tahrik edici ses ile tenis maçını ailecek izlenebilir hüviyetinden çıkarıp, erotizm rüzgarlarının estiği bir tür görsel ve işitsel şova çevirmektedir.
görüntü haydi neyse de... erkek izleyicilerin selameti bakımından, serena williams'ın maçlarında hiç olmazsa saha kenarındaki efekt mikrofonları kapatılmalı ya da sesleri iyice kısılmalıdır.
izmir buca ilçesi kaynaklar beldesi belediyesine 400 jandarma personelinin katılımıyla gerçekleşen, AKP'li Başkan Mustafa Karagülmez'in de aralarında bulunduğu 38 kişinin gözaltına alındığı baskın.
Yolsuzluk, silah kaçakçılığı, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, görevi kötüye kullanma suçlamaları sonucu gerçekleşen baskında belediyede bulunan ihale dosyaları, bilgisayarlar ve belgelere el konmuş. ayrıca Başkan Mustafa Karagülmez'in evi de aranmış.
akp ye kapatma davasının ardından ergenekon davası ile eşitliği sağlayan akp kalesinde bir gol daha görmüş oluyor. gollerin arkası da gelecek gibi. zevkli bir maç izleyeceğiz galiba...
cuma namazı öncesi ve sonrası ile, cuma namazı sırasındaki online yazar sayıları karşılaştırılarak elde edilmiş bir bulgudur, kesinlik içermez. izinsiz kullanılamaz, izinli de kullanılamaz. kullanılması durumunda ortaya çıkabilecek olumsuzluklarla ilgili mesuliyet kabul edilmez. her hakkı mahfuzdur, buna mukabil, bazı hakkı'lar ayrıca muhafızdır. delik ambalajlı ürünleri satın almayınız.
Robert Sabatier'in, Olivier adlı kahramanı üzerinden kendi çocukluk yıllarını, 60'lardaki Paris sokaklarını ve küçük bir çocuğun yalnızlığını anlattığı romanı.