sevgini paylaşabilirsin, aşkını paylaşamazsın...
sevdiğin insanlar için planlarını, yolunu değiştirmezsin, aşık olduğun kişi için her şeyden vazgeçebilirsin...
insanların bilişim teknolojileri sayesinde fikirlerini, bildiklerini, bilmediklerini, beğendiklerini, gördüklerini, duyduklarını paylaştıkları ve birbirleriyle iletişim kurabildikleri sosyal ağlardır. en yaygın kullanılanları, facebook, twitter, youtube, flickr vb siteleridir. internet kullanımının başka bir boyut kazanmış halidir.
serdar kuzuloğlu'nun trt haber'de pazartesi günleri 23:00'de sunduğu programın adıdır.
birden çok programlama dilini destekleyen böylece farklı diller bilen yazılımcıların tek bir platformda birlikte proje geliştirebilmesini sağlayan microsoft teknolojisidir. 3.5 sürümüyle kodlamada birçok kolaylık getirmiştir.
büyük şehir olmasına rağmen bir ucundan bir ucuna en fazla bir saatte gidilebilecek bir şehirdir. trafik sorunu yok denecek kadar azdır. ulaşım birçok yere göre daha ucuzdur. metro ulaşımı büyük ölçüde rahatlatır , mesafeyi kısaltır. deniz insanının sevmediği, yaşayamadığı bir şehirdir. ama yaşadığım yerde illa deniz olacak takıntısında bir insan değilseniz, hem büyük şehirin nimetlerinden faydalanabileceğiniz hem de çok zorlanmayacağınız, düzenli bir şehirdir. gerçekten bir memur şehridir. her yerde elinde bond çantalı, takım elbiseli insanlar görebilirsiniz. bir haftada bütün şehri ayrıntılı olarak gezip dolaşabilirsiniz. çoğu semtte geceleri tek başınıza, kız olsanız bile, rahatlıkla yürüyebilirsiniz. neden sevdiğinizi bilmezsiniz ama bağımlılık yapan bir şehirdir. hayatınızın en güzel günlerini orda geçirdiyseniz, ayrıldığınızda deli gibi özlersiniz.
ailelerin çocuklarını kuran'ı kerim'i arapça okuyabilsin, duaları ezberlesin diye gönderdiği kurslardır. mahalledeki bütün çocuklarla gidildiğinde eğlenceli olabilir. hocanın teneffüslerde, cami bahçesinde deve cüce oynattığı bile görülmüştür. din eğitimi almak için ne kadar doğru yerlerdir tartışılır nitekim din eğitimi ilk olarak ve en iyi aileden alınır.
başını moğollar grubunun çektiği anadolu rok* diye de adlandırılan müzik türüdür. rok müziğinin doğası gereği protest özellik taşıyan bir müziktir. eskilerden moğollar, cem karaca, erkin koray; yenilerden mor ve ötesi, çilekeş, kargo, dorian, duman, kurban, pentegram gibi gruplar türk rokuna örnek gösterilebilir. 60-70' lerde türk müziği ile rok müziğinin bir senteziyken, son dönemde daha çok amerikan ve ingiliz rokuna yakın bir müzik olarak ortaya çıkmaktadır.
defalarca dinleyince bile bıkılmayacak bir pinhani şarkısıdır. hava durumunu takip etmenin hayatımızdaki öneminden bahsetmektedir. bunun için sık sık, kalkıp penceremizden bir bakmamız, asla vazgeçmemiz gerekir. şairin bize ısrarla anlatmak istediği budur.*
genellikle final zamani ders harici her seyle ugrasma istegi duyan kişinin sözüdür. söz konusu kişi o kadar çok şeyle uğraşmak istiyordur ki bunları sonra yapmaya dair bir takım sözler verir. ancak bu istek hiçbir zaman sınav dönemindeki kadar olmaz ve verilen sözler tutulmaz.
çizgi romandan sinemaya uyarlanan filmlerin içinde en kötüsüdür. içinde korku öğeleri olmasa, ki onlarda korkutucu düzeyde değil, ancak çocukların hoşuna gideceği, basit bir film olmuş. fragmanlara aldanılıp gidilmemesi gereken bir film.
yönetmenliği tom tykwer tarafından yapılmış, senaryosu patrick suskind'in hem fantastik, hem felsefik özellik taşıyan koku adlı romanından uyarlanmış film. kitabın hakkını veren, oyunculukların çok iyi olduğu bir film olmuş. önce kitabın okunması, sonra filmin izlenmesi tavsiye edilir. aksi takdirde bu ne kadar yavaş ilerleyen bir film yorumlarını yapmanız mümkündür.
da vinci çizimlerinin, italyanlar tarafından gerçek hayata geçirilen modellerinin gösterildiği sergi. daha önce yunanistan ve istanbul'da gösterilen sergi, 24 marta kadar odtü'de sergilenecek.
sözlük için nice senelere demek istediğim gün.***allah çok doğum günleri, çok yeni yıllar, çok bayramlar, çok entryler, çok çok kaliteli yazarlar göstersin.
bir kere bulaştınız mı hayatınızın merkezine oturuveren dizi. elinizdeki sezonlar bitmeden ne uyku uyuyabiliyorsunuz ne yemek yiyebiliyorsunuz. belli bir süre sonra hayat işe gitmekten* ve lost izlemekten ibaret oluyor. şansınız varsa hala, bulaşmayın derim.
telefon kulübesi önünde sıraya girilen, yanında jeton ya da kart bulundurulan, mesaj sesi, zil sesi, titreşim, kıpraşım, baz istasyonu, tuş kilidi gibi kavramların kullanılmadığı, aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor uyarısının henüz icat edilmediği, insanların daha az paranoyaya girdiği, beklemeyi, sabretmeyi bildiği, insanların birbirini düşündüğünü "çaldır kapat" taktikleriyle değil, görüşerek, konuşarak belli ettiği bir hayattı. daha özgürdü, daha hareketliydi. "konuş konuş beynin patlasın" kampanyalarından uzak, daha sağlıklı bir yaşam vardı. ***
aşık olunduğu sanılan kişiyle konuşamamak olarak düzeltilebilecek söz öbeği. nitekim insan sevdiğinin yanında kendini rahat hisseder/hissetmelidir. zaten rahat değilse o aşk değil başka bir şeydir. daha acınası bir duygudur.
sağlıklı yaşamak adına, evde beslenme hazırlamaya üşenmeyen, doğal insandır. böyleleri çok da paylaşımcı olurlar. kendine ve çevresine değer verir, insanları belli kategorilere sokmazlar. kimin yanında ne getirdiği, neyle beslendiği, nasıl beslendiği hiç umurlarında değildir.
vicdan rahatlatmak için uydurulan bahanelerdir.
-bu saatten sonra çalışsam da bir şey anlamam zaten
-bu saatten sonra ne kadar çalışabilirim ki?
(bkz: sınava son gün çalışmak)
en önde oturup şoförün uyukladığını farkeden, yol boyunca gözünü şoförden ayırmamayı, uyuklama anında şoförü dürtmeyi kendine görev edinen insan olma ihtimali yüksektir.*
teknolojinin sadece hava atmak amaçlı kullanıldığını sanan insanlar tarafından yanlış anlaşılan insandır. parası varsa, imkanı varsa hele hele ihtiyacı varsa açsın kullansın insanıdır. sadece ofiste kullanmak için niye laptop alsın ki insan. ayrıca oyun oynamak da, konuşmak da bir ihtiyaçtır. görgüsüzlükle de ilgisi yoktur. **
genellikle lise aşklarında, kızlar tarafından sorulan sorudur. ne gereği vardır. bütün şarkılar bizimdir. ilişki bitince bir daha dinlenemez o şarkılar. bir şarkıyı heba etmenin anlamı yoktur.