evlenilen ulu insan, güzel eşe, düğün hediyesi ve geleneksel olarak talep ettiği 5'i bir yerde yerine 3'ü bir arada almak ve takmaktır. gerçi soğuk bir içecek de değildir ama olanları var...
evet, insanoğlu çok garip bir yaratıktır. bu gariplik bir çok farklı açıdan incelenebilir. ben şöyle yapacağım:
düşünsenize, stairway to heaven gibi eşsiz bir şarkıyı yaratan güzel insan(lar), yatakta zart zurt osura osura döner... aynı şekilde, nutcracker gibi bir şaheseri yaratan güzide kişiliğin, yeri geldiğinde anıra anıra sıçmadığını da kimse inkar edemez. en dramatik ve üzücü olanı ise, milla jovovich, liv tyler gibi şahane yaratıkların da aynı şeyleri yaptığı gerçeği... hayat ne garip bu saatte sözlük, öyle kuşlar falan...
mini mini bebeler iken çocuklarını birbirlerinin çocukları ile kerten baba ile amcayı, cezalandırmak amacıyla birbirine kertmektir. öyle olmaz böyle olurdur.
11 cd'lik dev 2. dünya savaşı belgeseli. baştan aşağı orjinal savaş görüntüleri ile dolu olması nedeniyle, tarih meraklıları için tam bir altın madeni niteliğindeki başyapıt.
anket düzenleyip değerli sözlük yazarlarının görüşlerini almak.
tanım: normal bir erkeğin vücudunda iki adet bulunan taşaklardan sol taraftakinin, sağ taraftakine anormal bir şekilde yaklaşmasıdır.
kişinin sevgilisine şirin görünmek amacıyla yemek hazırlaması esnasında, aklının liv tyler'da olması durumudur.
- aşşkığaam, ne yaptın? ay yerim seni yığaaa.
+ * yeme lan geri zekalı, liv'in lan o, liv'imin. hay allah belanı vermesin. boğazına dursun gavat.
- aşkığaaam, seni çok seviyorum. çay da koysana ihi ihi.
kişinin herhangi bir ufo istilası durumunda, gergin ortamın sakatına gelmemek ve ufo'Lardan zarar görmemek için götüne anten taktırması, onlara "sizlerden biriyim" mesajı vermesidir.
toplumlar ve hayatların her kesiminde insanların, özellikle de erkek olanların kontrolsüz bir şekilde kukuyu alay, tartışma ve münakaşa konusu yapmalarından ileri gelen cazibedir. sözlüklerde de tabi...
(sevdiğimden bu tabiri kullanıyorum) maşallah eşek kulağı gibi kulaklara sahip yüce insan elrond'un kulaklarına, bir samimiyet göstergesi olarak pıtık atıp, samimiyetin pekişmesi için kendimizi kovalattırmak amacıyla kaçmaktır. tabi Elrond samimiyetini göstermek için neremize pıtık atar, bilinmez...
bu dansı yapabilmek için, öncelikle saçımıza alttan jet motoru ile fön çektirmemiz gerekmektedir ki az önce bir dinazorun tecavüzüne uğramış gibi görünelim. daha sonra, kaşlarımızı 17'lik tikiler gibi aldırmalıyız. yanlız kaşlar için sadece bu yeterli değildir. kaşların tam randımanla kullanılabilmesi için, bol bol küçük emrah filmi izlenip, öğrenilenler pratiğe dökülmelidir. yukarıdakiler yapıldıktan sonra, savaş meydanında pozisyon alıp, bir mızrak bulunmalıdır(klipte mızrağın yerine kullanılan alet halattır). en ön sıradaki askerler ile düşman askerleri arasında yaklaşık 40-50 metrelik bir mesafe, dansın caydırıcılığı açısından yeterli olacaktır. akabinde, mehter takımı, careless whisper'ı çalmaya başlamalıdır. kendini müziğin ritmine bırakan askerler, vucutlarının herhangi bir yerine yılan kaçmış gibi, küçük emrah, nuri alço ve tecavüzcü coşkun mimikleri eşliğinde dans etmeye başlamalıdırlar. öyle dans etmelidirler ki, yılanın nerelerine kaçtığı kesinlikle düşman askerleri tarafından tespit edilemesin. zira herhangi bir tespit durumu halinde, düşmanın ilk saldıracağı yer, yılanın girdiği yer olacaktır.
bu sayede, savaş kan dökülmeden kazanılacaktır. düşman askerleri ya güldürülerek, ya da delikanlılıktan soğutularak alt edilecektir.
(bkz: o kilitler acilsin lutfen).
banka soyma işlemi esnasında, eldeki silahla tehdit altına alınan kasiyere, durumun vahameti ile zıt bir şekilde, nazik, kibar ve duygulu bir ses tonu ile "o kilitler açılsın lütfen" demektir.