pek yakında ülkemizde gözlerini çarşafla kapatmayan, kolları açık olan, (aman allahım) ağda yapan, sağa sola bakan, (yok artık) nefes alan kadınlar sanırsam sizin zihniyet çerçevenizde bir dilim peynirden ibaret galiba.
fayansların arası olur ya hani beyaz beyaz, fayanstan bile daha aşağıda bir çukur gibi duran, işte siz ordasınız.
demir eksikliğinden kaynaklanan bir durum ya da çocukluk çağlarında bir travma sonucu oluşmuş bir durum olabilir.
canım fazla şey yapma, parça kırarsın.
bazen içimizdeki o güzel insanın öldüğünü düşünmüyor değilim, malum arkadaşlar sayesinde. vicdandan bahsediyorum, hani o çoğumuzda olan; ama nedense kullanmayı es geçtiğimiz, içimizdeki adalet, acıma, insanlık duygularını barındıran o garip his. bir insanın içinde acıma olmaz anlarım, içinde insanlık olmaz anlarım; ama adil olmayı anlamam arkadaşım. ister düşkün ol, istersen evliya ol adil olmak zorundasın. kusura bakma. bugün milyonların sevdiği bir adam hastanede ölümle savaşıyor ve sen çıkmış "bunlar reklam kokan hareketler"" diyorsun. gerçekten yazık. her olayı anlarımda bunu anlamam arkadaşım! yaptığın deli saçmalık bir durum! insanların başına gelen her olayı böyle değerlendiren toplumumuz var. geleceğimiz çok aydınlık...
4 yıldır taksiciyim, daha hiç bir müşteriyle böyle muhabbetler için çabalamış değilim. her insan aynı değildir gençler bunu göz önünde bulundurarak ön yargılarınızdan kurtulmanızı tavsiye ederim. kamuoyunda taksicilere genelde kötü gözle bakılıyor ki nispeten de olsa haklısınız. bazı arkadaşlar oldukça karaktersiz hareketler yapmıyor değiller. ama herkesi aynı tutmayın. babam yılların taksicidir daha bir şikayet aldığını görmemiş duymamışım, tersine babamın şehir dışı ve yurt dışındaki müşterileri her geldiğinde elleri dolu gelirler. adamı ne kadar sevdiklerini siz düşünün artık.
ayrıca insanlar taksicilerden yakınıyor; ama bizde müşterilerden yakınıyoruz, ne uyuz adamlar denk geliyor bir bilseniz. bak bir tane anlatayım.
bir çift durağa yaklaştı ve taksi istediler. bende sıra bende olduğu için kalkıp güzelce kapılarını açıp arabama davet ettim arkadaşları. adliyeye gitmek istediklerini söylediler ve bende taksimetremi açıp yıllardır adliyeye gitmek için kullandığım yola girdim. bir süre ilerledim ve adam arkada kıza sarılmış samimi samimi takılıyor neyse müşteridir ses etmiyoruz. fazlada abartmadığı için ses etmiyorum. yolun 3/2'ini bitirmek üzereyiz ki eleman bana dönüp
--"kardeş sen bizi dolandırarak mı götürüyorsun"
ben --" beyefendi yıllardır bu yolu kullanıyorum ilk defa böyle bir şey duydum" dedim.
neyse bizim arkadaşın yanında hatunu var ya altta kalamaz, bir şeyler söylemesi lazım.
--"bırak kardeşim yolu uzattın işte 2 lira fazla olsun diye" demez mi? bana diyor baaa..
her ne kadar müşteri her zaman haklıdır, vizyonumuz olsa da bu lafı kaldıramadım. tam da alt geçitte, çektim sağa ve
--"inin aşağı, bildiğiniz yoldan gidin." dedim.
yalnız bende az fırıldak değilim bak alt geçitte yürüyemez bile. bildiğin tünel anasını satayım.
neyse adam kızardı bozardı, kızın yanında rezil oldu neticede. ama hak etti. neden mi? zaten gideceği yere 9.80 tl yazıyor, kalkmış bir de bizi dolandırarak götürüyorsun diyor adama bak.
nitekim adam eşek gibi özür diledi. yanlış anladınız kusura bakmayın gibisinden dökülmeye başladı.
şimdi el isaf edin, bu adam sizin taksinize binse sırf kız arkadaşına artistlik olsun diye böyle bir şey yapsa siz ne yapardınız?
benden daha beterini yapardınız orası kesin.
adamın onca söylediği şeye rağmen, adamlık bizde kalsın dedik ve gideceği yere kadar götürdüm.
bazen olaylara taraflı bakmamak gerek ve aynı mesleği yapan insanların aynı karakterde olamayacağının düşünülmesi gerekir.
topuklu giymeye ihtiyacı olmayan hatundur. bacakları leylek gibi sütun gibidir, boyu da ortalama bir hatununkinden uzundur. nesli tükenmek üzere olan hatun türüdür.
olması gereken durumdur. türkiye'den avrupaya giden bir türk vatandaşının yadırgadığı durumda diyebiliriz. ama anadolunun bozulmamış topraklarında, köylerinde insanlar birbirlerine hala günaydın demektedir. günaydın demiyor da selamı aleyküm diyor.
mustafa sarıgül şuanki hırsız hükümetten daha sağlam bir hırsızdır. nitekim geçmişte chp'den hırsızlık soruşturmaları yüzünden uzaklaştırılmıştı. şimdi ise bir kurtuluş imajı çizilerek istanbul'un başına aday oluyor. yazık ki bu millete şunu öğretti bu insanlar "aman çalsınlar, adamlar çalıyor ama çalışıyorlar." yazık, gerçekten çok yazık. mustafa sarıgülde diğerlerinden farksız bir siyasetçidir. her yere çare sarıgül yazmakla olmuyor bu işler. bırakacaksın etrafa çare sarıgül yazılarını seni sevenler, senden habersiz yazacak. ama sarıgül'ün sprey timi var ve her yere çare sarıgül yazılarını onlar yazıyor, sanmayın ki onu seven halk yazıyor. kısacası sarıgülünde diğerlerinden bir farkı yoktur. kazanır ya da kazanamaz bunu bilmek mümkün değil. ama şu bir gerçek ki kim kazanırsa kazansız kaybeden yine istanbul olacak, kaybeden yine türkiye olacak.
şike sürecine, siyasi birtakım olayların girmesi ve aziz yıldırımın helikopter ihalesine girme hazırlıkları olduğunu o dönem medyasından ve fenerbahçe taraftarlarından sıkça duymuştuk. lakin taraflı tarafsız herkes şunu belirtti " aziz yıldırım şike yaptı " daha sonrada aziz yıldırım şuçsuzdur, helikopter ihalesini almaması için içeri alındığı gibi olaylar medyada yayılmaya başlamıştı. daha doğrusu aziz yıldırımın haksızlığa uğradığını söylemeye çalışmaktaydılar. bu güne dönüldüğünde ise aziz yıldırım şike suçlarından dolayı cezaya çarptırılıyor. kısacası ülkemizde yargının ne derece dandik olduğunu, aziz yıldırımın şike suçlama davasına bakarak anlıyoruz. neden mi? madem aziz bey suçluydu neden saldınız? bu tip olaylar yüzünden, her zamanki gibi olan yine türk futboluna olacak ve kaybeden yine türk futbolu olacak.
Yalnızlık çamura benzer, bulaştıkça bulaşır tüm vücuduna. Oradan yayılır en küçük hücrelerine dahi. Yalnızlık alın yazısı gibi gelir başta; lakin yalnızlık uçurumun kenarında anlaşılır. Biri gelir ve seni aşağı iter. Arkana dönüp baktığında en güvendiğin insandır bunu yapan.. Sonra anlarsın yalnızlığa mahkumiyetin sebebini.. Gözlerinde kaybolduğun, koynuna alıp uyuduğun insan acımadan iter seni ve yalnızlığa mahkum eder..
Sonra anlarsın hayatın tatlı olduğu kadar acı olduğunu.. Sen gözlerinde kaybolup sarhoş olmayı arzularken, o acımadan iter seni yalnızlığa.. Yalnızlık bazen böyledir işte, biri gelir ve arkadan iter.
Kadın.. Kadını anlatmak iÇin milyonlarca yıldır şairler uğraşmış didinmiş, herkes farklı farklı şeyler söylemiş. Kimisi kadına ana demiş, kimisi yar demiş.. Kadınlar dünyanın mükemmel olmsını sağlayan, güzelliklerin fark esilmesini sağlayan varlıklarıdır.. Kadın suratını asar dünyan şaşar hayatın kararır; ama bir gülüşüyle tüm dünyanı aydınlatır.. Öyle güneş gibi dünyanın bir yüzünü aydınlatıp arkasını karanlık bırakmaz; seni her yönünle aydınlatır.. Kadın candır.. Kadın aşktır. Kadın yastığa başını koyduğun, paylaştığın hayattır
izleseydiniz ayıkırsınız. Şirineyi gargamel yaratıyordu. Şirinenin iÇinde az biraz orospuluk vardı ama kimseye verdiğini görmedik efendiler. Hatuna iftira atmayın!
Bu iş ciddi bir sıkıntı. Tabi hanımlar 'erkekler sapık' deyip kenara Çekiliyorlar. Evet biz erkeklerin beyni oraya Çalışıyor, doğru. Ama can alıcı nokta da burada gizlidir. Bir kadın erkeğinin gerÇek yüzünü görmek istiyorsa, erkek iÇin ne kadar değerli olduğunu görmek istiyorsa o işi yapacak ve kenara Çekilip bekleyecek.. Eğer erkek seviyorsa hatunu; ilişki sonrasıda bakışları, davranışı, dokunuşu değişmez. Yani erkeğin kalbinde ne var ne yok ortaya en sağlam Çıkaranda o iştir. O kadar da kötü birşey değilmiş demekki.
Bunun muhasebesinin yapılması yanlış bence. Muhasebesi yapılacak bir durum varsa kardeşim; ona ayırdığın zamanlara yıllara muhasebe yap ve acı. Paranın amk, para gelir geriye; lakin harcadığın 2 senen asla geri gelmez.
zamanında bir kabile varmış, şimdi ismini hatırlayamadım.
bu kabilede bir evlilik gerçekleştiğinde gelininin bekaretini alan kabilenin başkanı, reisi oluyormuş.
şimdi buradaki zihniyete baktığımızda, bize iğrenç ötesi hatta hastalık derecesinde bir durum gibi geliyor. (kimse inkar etmesin bana öyle gelmiyor diyecek adam pek tanımıyorum)
neyse şimdi bunu neden anlattık oraya gelelim.
sevgili dostlar artık öyle bir hal almıştır ki ülkemizi, demokrasi mi işliyor yoksa meşruti bir monarşi mi var belli değil.
bir adam çıkmış meydana her istediğini istediği yöntemle yapabilmektedir.
ve bizim milletimizde buna geçmişten gelen başka devlet adamlarının yaptıklarıyla özdeşleştirerek resmen adamın yaptıklarına resmiyet kazandırıyor.
""yaw canım ne var adam çalıyor ama yapıyor yahuu"" gibi bir zihniyet oluştu artık ülkede.
ne demek lan çalmak!
çalmanın resmen güzel yanını bulmuşuz. biz nasıl örnek olacağız gelecek nesillere!
tayyip bile zamanında bir şeyi çok doğru söylemiş hırsızlık babadan oğula geçer.
sen bugün hırsızlığı normal bir şeymiş gibi yansıtırsan yarın bizim milletimizin yarısı hırsız olur çıkar.
en acısı da şu; bunları söyleyen insanların abdestinde namazında fazilet sahibi insanların olmasıdır.
şuraya bak müslüman diye geçinen insanlar bugün kefenlerini giyip yanlış yapan bir adam uğruna ölmeyi göze alabildiklerini söylüyor.
siz de haklısınız öteki dünyada size torpil geçecekler sonuçta peygamber gibi bir adam uğruna bunları yaptınız.
yazık, çok yazık..
kısacası sevgili başbakanımız yarın çıkıp " bundan sonra evlenen genç kızların bekaretlerini ben kontrol edeceğim, bak yanlış anlamayın ben kontrol etmek için bozacağım, başka kötü bir düşüncem yok" dese ülkenin yüzde kaçı bu işe evet der bir düşünsenize. buna evet diyen bir kişi bile olsa yazık bizim halimize ki ülke yavaş yavaş o tarafa doğru kaymakta..
senin gibi düşünen arkadaşlar inanmayan arkadaşlarla girdiği dini tartışmalarda maalesef ki bildiğin gaza'ya din uğruna savaş edilmiş gibi allah allah nidalarıyla giriyor arkadaş.. oğlum bırakın din işlerini falan milleti böyle kandırıyorlar zaten. sanane amk bırak isteyen istediğine inansın sen ona laf atma saygı duy o da sana duysun. hiç demiyorsunuz biz nasıl ilerleriz nasıl muhasır medeniyetler seviyesine çıkarız anca din anca din o inanıyo bu inançsız kafir aman o cemaaatçi vay bu süleymancı.. ne lan bu amk eskiden sağ sol dediler milletin a.ına koydular şimdide inananla inanmayanı düşman ettiler senin gibi zihniyetler de böyle ataistleri nasıl göt ederim diye düşüneceğine git atomu nasıl parçalarım adam bu telefonu nasıl yapmış bende yaparım gibi şeyler düşünse bak herkes daha mutlu olacak amk
yeter la az beyninizin çalışmayan kısımlarını da çalıştırın!!