lisans düzeyi öğrenim gören öğrencilerdeki son moda. özellikle erkek öğrencilerde görülür. herkes sınavına başladıktan sonra amfiye girince inanılmaz bir karizma kazandığını düşünür. kızların gözünde "vay be ne cool çocuk" imajı çizdiğini sanır.
ancak bunların hiçbirisinin gerçekte karşılığı olmadığı gibi, ekseriyetle "geldi yine tipini s.ktiğim" tepkisi alır.
islam toplumunun temel problemlerinin başında gelen, sonuçları kanımca tahmin edilenden çok daha ağır olan ve ısrarla sürdürülen yanlışlardır.
1. fatiha suresine rağmen islam'da aracılık müessesi oluşturmaya çalışmak veya buna yol açmak. medet ya muhammed, medet ya ali, medet ya geylani gibi cümleler kurmak.
fatiha suresi 5. ayet: "ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım isteriz".
2. kuran'a aykırı olduğu defalarca anlatılan ve analiz edilen yorumları hadis diye savunmaya devam etmek.
5. ısrarla islam'ı yaymak için fetih yapılabileceğini sanmak,
6. ısrarla mezhepçilik yapmak veya mezhebi dinin önüne geçirmek,
7. ısrarla savaş esiri kadınlarla nikahsız ilişki serbesttir demek,
nur suresi 32. ayet: "içinizden evli olmayanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden salih olanlarla evlendirin"
8. ısrarla savaş esiri erkekler köle yapılır ve öldürmekte sakınca yoktur demek,
muhammed suresi 4. ayet: "savaş sona erince, esirleri karşılıksız olarak veya fidye karşılığında salıverin"
9. ısrarla eşinin adem'in kaburga kemiğinden yaratıldığını iddia etmek,
10. rivayetlerin ayetleri nesh ettiğini sanmak,
11. mezhepçilik savunmasında ayrılıkta rahmet vardır demek,
al-i imran suresi 105. ayet: "kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. işte onları için büyük bir azap vardır.
12. birisinin günahını başkasının üstlenmeyeceğine dair açık ayet olmasına rağmen, (doğruluğu kesin değilken bile) bir kertenkelenin günahını bütün kerkenkelelere yüklemek ve kertenkele öldürmek sevap demek.
allah'ın kuran-ı kerim dışındaki ayetleridir. tüm evren yasalarının ifade etmektedir. insan kolunun çalışma prensibinden, yer çekimi kanununa, timsahın sindirim siteminden, kütle-çekim kanununa kadar işleyişi süreklilik arz eden tüm kanunlardır. bu bağlamda sosyal yaşamı düzenleyen kuran-ı kerim'in tamamlayıcısıdır.
şahsi yorumuna göre kuran'da kader (ölçü) olarak kullanılan kavram ile de yaratılan ayetlere atıf yapılmaktadır. yani kader yaratılan ayetlerin tamamıdır.
"biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık" (kamer suresi, ayet 49)
kader meselesi bu perspektife, (bence) gelenekteki anlatımdaki karışıklığından kurtulmaktadır.
optimal sermaye stokunun tayini firmalar için önemli sorunlardan bir tanesidir. neo-klasik modelin bu soruya yanıtı optimal yatırım modelinde verilmektedir. yanıt basittir:
firmalar kar maksimizasyonu güdüsüyle faaliyetlerini sürdürürler. kar maksimizasyonu da toplam gelir (tr) ile toplam maliyet (tc) arasındaki farkın en fazla olduğu noktada gerçekleşecektir. peki bu farkın en fazla olduğu yer nasıl elde edilecek?
1. geometrik olarak: iki fonksiyonun arasındaki farkın en fazla olduğu noktanın geometrik tayininde iki fonksiyona da birbirine paralel iki teğet çizilir ve eğimlerinin birbirine eşit olduğu noktalar işaretlenir. o noktada kar maksimum olacaktır.
2. matematiksel olarak: ek bir birim yatırımın marjinal getirisinin, ek bir birim yatırımın marjinal maliyetine eşit olduğu noktaya kadar yatırım yapılır. yani aranacak eşitlik:
sermayenin marjinal getirisi=sermayenin marjinal maliyeti > kar maksimizasyonu.
yatırım, makro iktisat kitaplarında daha çok fiziksel sermaye stokuna yapılan ilaveleri ifade etmektedir. ancak bu dar kapsamlı bir tanımı ifade etmektedir. buna ek olarak, beşeri sermaye yatırımları da dikkate alınmalıdır. dolayısıyla yatırım, sermaye stokuyla ilişkilendirilmiş bir kavramdır.
bir metafor olarak küvet örneğini kullanabiliriz. küvetin içinde birikmiş olan su bir ülkenin sermaye stokunu ifade ederken, musluktan akan su yatırımları belirtmektedir. küvetten sızan su ise bir diğer ilgili kavram amortismanları nitelemektedir.
