babanın yanında polyanna'nın sütçü beygiri kaldığı durum. **
bu adam beni beyin kanamasından öldürecek.
hali hazırda 3-3.5 senedir uzattığım, neredeyse belime kadar gelen kıvırcık saçlarımı * ani bir kararla kestirmiştim. isveç'ten tatile gelen akrabalarımız bize uğramak istemişler, buyursunlar hoş gelsinler. enişte beyin babası favorilerin uzunluğuna takıp, kendisine gençlik yıllarını hatırlatmamın verdiği gururla oturmaktaydım ki uzun süre sonra kısa saçlı gören akraba kritik cümleyi patlattı;
+ya saçların böyle çok güzel olmuş, dul. birisine benzemişsin ama, şimdi tam ismi aklıma gelmedi. kimdi ya dur!?
-james dean.
*(hassssssiktir laaaan)
o an gözlerim karardı, beynimin sol lobuyla sağ lobu ön sevişmeyi geçip direk pompaya başladı.
hocu bu adamın gözlükleri şişe dibi. yolun ortasından gidince falan dalga geçerim; "ya baba gözlüklerin zamanı gelmiş, ya sağdan git ya soldan git eheh" deyu deyu. tabi güzellikler falan, adam intikamını böyle aldı.
akrabalar falan babama benzetirler beni, bu adam kendisinin james dean'e benzediğini falan da düşünüyorsa mazbatayı kol gibi ağzımda dolaştırıyorum, o derece.
kadın anam da elvis demişti. bizde göz bozukluğu ailede bir gelenek galiba. ELViS lan bu, james dean lan bu.
neyse ailede tek gözü bozuk olmayanın abim olduğunu beni bob marley'e benzettiği gün anladım ve bir sigara yaktım. ailemizde gözü bozuk olmayan birisi vardı.
derin bir nefes ve üfleme. seks sonrası sigarası ancak bu kadar iyi olabilirdi.
sokakta rahatsız olma mantığı çerçevesinde yasak ediliyorsa, parfüm vb. doğayı tahrip eden maddelere de bir kota konması ve gün gün gittikçe denetim altına alınan insanı tamamen kotalı yaratıklar haline getirilmesi gerekmektedir.
zira sigaradan rahatsız olunduğu kadar, üstünüze boşaltıp çıktığınız parfümeri beni olduğu kadar, bir çok insanı da rahatsız ediyordur. üstelik doğayı tahrip etmektedir.
denetim mantığını hala çözememiş insanların, "yasaklansın abi, yolda yürürken çok rahatsızım" diyerek buna daha da peşkeş çekmesi ve denetimi legale çekmek istemesidir.
ama o güzel olduğunu düşündüğün şeyden sen nasıl vazgeçmiyorsan, sigara içen insan da güzel olduğunu düşündüğü şeyden vazgeçmeyecektir. rahatsızsan, karşı tarafta senden rahatsız.
evdeki internetin kotası götüme girdiği için net kafede izlemek zorunda kaldığım dizi. **
--spoiler--
kardeş böyle eziyet olamaz. cofri piçi fahişelere eziyet ediyor; kafede ufaklıklardan birisi o an arkamdan geçiyor ve "aaa abi porno izliyor, oha o sopayı sokacak mı abi?" diye kafeyi inletiyor. neyse çalışanı tanıdık "dizi bu, yasal yasal" diyorum, halbuki kaçak dizi sitelerinden izliyorum.
vel-hasılı kelam bu kızıl bomba bir şey doğuruyor, o an bu velet yine arkamdan geçiyor; "aa abi bu sefer hamile pornosu izliyor." diyor. kafeci de "senin izleyeceğin diziyi sikeyim dul." diyor. haklı adam.
o çıkanı tam göremedim ona yanıyorum ben. geri sarıp bakamadım da, çocuk yine tüm kafeyi inletmesin diye. *
edit: lan cercei bildiğin tüm sülaleye vermiş. o korsana da vermezse ayıp olur lan.
geçen hafta oynanan beşiktaş-galatasaray maçındaki hüseyin göçek'in performansı üzerinden değerlendirilecek olursa, dün oynanan 22 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe maçındaki tek hatasının caner erkin'e 2. sarı kartı göstermemesi olmuştur. onun dışında çokta kritik olmayan yerlerde maçı amaçsız durdurması ya da yanlış faul çalması dışında gayet iyi yönetmiştir.
caner'in ilk kartını bilemem, ama elmander'e * yaptığı hareket sarı karttı be hocam.
not: beşitaşlı'yım. diyeyim de adet yerini bulsun eheh.
üniversiteden mezun olduktan sonra, babasından kalan şirketi yöneten bir liseyi bile dışarıdan zor bitirmiş bir insanın emri altında çalışacak, çocukluğunu yemiş insandır.
190 ve üstü boya sahip sevgilileri varsa ortaya çıkan görüntünün estetikliğini kaçıran kızdır.
kardeş böyle eziyet yok, elini tutayım desen yandan yemiş kabadayı gibi yürüyorsun. beline sarılmak istesen, sırtını sıvazlarken yakalıyorsun kendini. zaten arkadan bakıldığında "yeğenini parka götüren şefkatli abi" görünümüne bürünüyorsunuz.
yine de bu ülkede çokça vardır. nesilden nesile bunlar böyle herhalde. doğan kızlarınıza süt içirin bir şey yapın bari, bizden sonraki nesiller bu sıkıntıyı çekmesin.
içinde çok garip insanların olduğu taraftarlardır.
Genel konuşmayacağım, ama gram zeka barındırmayan insanlar da var bu taraftarın içerisinde.
şöyle ki; sezon ortaları, hilbert sakatlanmış, sağ kanatta ekrem diye bir dallama var. işte burada devreye mal arkadaşlar giriyor.
+tanju'yu oynatsa ya, süper adam.
-abi tanju niye oynamıyor ya? adam zamanında hulk'u kesti.
adamlar 1 videoda izlemişler, sanmışlar daniel alves. sonuç? "şutlayın gitsin, işe yaramaz." demeye başlandı.
gel gelelim "bebe, alves" ikilisine bebe sakat oynamıyor, alves'i daha görmedik zaten. tamam oynatılmadı, şans verilmedi konusunda haklı olunabilir. fakat alt metinde şu var "abi bebe niye oynamıyor ya? süper adam, nasıl oynamıyor merak ediyorum.". asıl ben merak ediyorum, bre pezevenk adını bursaspor maçında ilk kez belki duydun, belki duymadın, belki hiç izlemedin. hazırlık maçında amatörspor klübüne attığı golün videosunu izledin. manu'da yapamadığı ortaların videosunu izledin, adama ronaldo, giggs rolünü biçtin hemen.
alves zaten tam muamma.
velhasılı parayı görmeden fakire don biçen insanların da olduğu bir topluluk.
ha birde not: beşiktaş taraftarıyım.
"hocu süreyya var, bıyıklı. adam süper forvet lan, niye oynatmıyorlar ya, off ya."
hakemdir. *
oğlum o bu değil de şöyle bir baktım beşiktaş taraftarından çok fenerbahçe taraftarı sallıyor bu adama. elin pipisiyle gerdeğe girmeyin la.
ancak bir oportünistin empati ile olaya yaklaşarak ırkçı yaftasını yapıştırmasıdır.
ırkçılığı geçtim, etnik kökene ve bunun dilde yansımasına bile karşı olan birisiyim. ancak pozitif ayrımcılığa da karşıyım. hüseyin göçek'e küfür edince normal, ama eboue'ye edince ırkçı öyle mi?
ha dersin; ben "monkey" ile "fuck you" arasındaki farkı bilmiyorum tamamdır.
esas birisine siyahi olup da geçmişte çektikleri acılar yüzünden bugün pozitif ayrımcılık uygulanması bir ayrımcılıktır, ırkçılıktır. ırkçılığa karşıysanız, pozitifi negatifi olmaz bunun. dönekliktir bu, fırsatçılıktır.
siyahi olan birisine herhangi sebepten küfür edince ırkçı damgasını yemek.
not: siyahiden kasıt herhalde ırkçı bir söylem olmadığını anlarsınız. burada amaç betimlemek. nasıl japon'a çekik göz diyorsak, bu da öyle.
şimdi emre olayını işin içine katmadan, "fucking nigga" ile "fuck you" arasındaki farkı herhalde moron olanınız bile kavrayacaktır.
çok garip yani hocam, ben sinirlendiğimde beyaz tenli, esmer, sarışın, blonde, big tits, asian, my first se.. neyse, birisine "hay amına koyim, senin amına koyim, hay sikeyim seni" demem normal oluyor da bu insan siyahi olunca direk ırkçı yaftasını yapıştırıyorlar. çok garip lan. bu adama ne ten renginden dolayı küfür ediliyor, ne de orası vurgulanıyor.