Terörü bitirdiğini iddia eden, üstelik pazarlık eden şerefsizdir lafından sonra bu şerefsizliğin ne olduğu da söylemeyen hükümetin düşünmediği geçmiş ihtimallerdir.
Ulan terör böyle mi çözülüyor. Yani şehitlerin kanını pusucu şerefsizlere helal ediyoruz olup bitiyor.
Peki şöyle düşün, karakolu basılıp şehit düşmüş bir komutan, mesela üsteğmen bilmiyor muydu lan teröristle telsizde pazarlık yapmayı. Kimseyi öldürtmeden sen beni görmedin ben seni görmedim demeyi. Anası ağlamazdı hem, kötü mü yaptı?
Bugün sen diyorsun ki asker pkk lıları görmesin. Ulan bunu yapmayı karakoldaki asker bilmez miydi?
Yani oradaki askerin tek seçeneği ölmek ama kendi ifadenle şerefsizlik bir sana mı serbest?
şehit kanlarını kalleş eşkıyaya helal ettiremezsin, ağan abd istese de ettiremezsin. Allah böyle bir helallik vermez kimseye, bunu da böyle bilesin.
Erdoğanın seçmenleriyle taşak geçtiği mesaj, habervaktim.com'da idi bugün. Bunu ciddiye alıp alkışlayan da var herhalde ki bu da seçmen kitlesi hakkında bir fikir veriyor.
Ben bu zavallı gruba anlatmaya devam edeyim kendi ayarlarında.
Fatih'in aslında cami yaptıracak gücü yoktu, ondan hazır yapılmış binayı ziyan etmek istemedi. Cemaat sayısına göre baktı Ayasofya iyidir burayı cami yapın dedi.
Parti olarak elli bir kilise açtınız ama orada cemaat sayısı önemli değil. Artı Sultanahmet meydanında turist çok, belki Sultanahmetin de yarısını kiliseye verirsiniz. Cemaati olmayan camileri de kapatın.
Ortamdakilerin tamamı bile "yav bırak açıklamayı Recep, bana bu kadar müsade ediyolar de tamam işte, modundayken bu alkış şakşakçılık hakikaten düşündürücü. Yani aslında bir beklentide yokken hem sıçmış hem sıvamış.
AK Partinin iki günlük Kızılcahamam kampı dün sona erdi. Erdoğan, Asya Termal Tesislerinde düzenlenen 20. istişare ve Değerlendirme Toplantısının dünkü basına kapalı bölümünde, milletvekillerinin sorularını cevapladı.
SULTANAHMET DOLARSA AYASOFYA iBADETE AÇILIR
AK Parti lideri, Ayasofyanın cami olmasıyla ilgili çalışma var mı? sorusuna da ilginç bir cevap verdi: Şu anda Sultanahmet Camii çok boş. Hemen Ayasofyanın karşısında. Orası bile dolmuyor. Sultanahmet dolarsa Ayasofyayı da gündeme alabiliriz.
--spoiler--
PKK lı Duran Kalkan (isimli it) silah bırakınca silahların birini Hasan Celal Güzel diğerini de Ertuğrul Özkök alsın demiş Sırrı Süreyya Önder. Bu iki isim gerekirse dağa çıkarız demişlerdi. Güya Sırrı PKK lı itin yanından espri yapmış.
Celal Güzel cevaben, "ben silah alacaksam böyle bir itin şehit kanı bulaşmış silahını değil Gaziantepi müdafaa etmiş dedelerimin babamın silahını alırım demiş. Bitirişi de şöyle "Sırrı Süreyya Önder Duran Kalkan'ın silahını alsın....."(götüne soksun).
Elektrik Hırsızına dost namuslu vatandaşa düşman hükümete sesleniştir.
ŞAyet ileride namuslu bir hükümet gelir ise ilk işi, bu kaçağa müsade eden tüm hükümet üyeleri ve bürokratların mal varlıklarına el koyarak, kaçak parasının tahsili ve namuslu vatandaşa iade edilmesidir.
Bu kadar seviyorsanız hırsızı siz ödeyin elektrik paralarını.
Birde demez mi gel şurda miting yapabiliyor musun diye? Diyarbakırı peşkeş çek, bizim paramızı peşkeş çek, meydana adam topla. iyiymiş mitingin.
Bugünkü Yeni Safak'ta AKP milletvekili Mehmet Metiner'in yazısında geçen ibare. Bu kişi 2000-2001 yılları arasında Hadep genel başkan yardımcılığı yapmıştır, yani pkk lıdır.
Kardeşim Türk olmak büyük bir şereftir. Senin bu şereften mahrum olduğunu biliyoruz.
Türk ırk ismi olduğu kadar islamiyetin tüm haçlılara karşı marka ismidir. Türk olmak ırk farkı yüzünden değil bu yüzden şereftir. Sen olsan olsan ingilizin, yahudinin gazı ile müslüman askerine pusu organize ettirebilirsin, senin kapasiten ve şereften anladığın bu.
Akit Gazetesinden Hasan KArakaya isimli şarlatan'ın 25 Mart 2013 Pazartesi tarihli yazısının başlığı. Halen internette var bu yazı. Bu adamın kaç paralık ciğeri olduğunu anlamanıza yeter.
Son zamanlarda başbakan bunu bazı seyahatlere uçağa aldı. Bedava seyahat adama kıblesini kaybettirdi resmen. Akil adam da oluverdi. Tabi bir daha çağırmazlar ziyafete, ona göre ağız değiştirdi.
Sorun bunda değil de bunları müslüman zannedenlerde. Daha 20 gün önceki yazısı aşağıda olan bu karakterli! örnek müslüman 20 gündür sakil dediği adamları akil diye kendi pazarlamaya çalışıyor. Suratına tükürsen uçağa bilet var mı diye soracak. Allah kimseyi bu adamın düştüğü duruma düşürmesin.
Buna rağmen, hâlâ direnç gösterenler, hâlâ kan tüccarlığından medet umanlar yok mu?.. Onlar dün de vardı, Bugün de var!.. Nitekim; 23 ve 24 Mart günlerinde Eskişehirde açılışlar yapan, vatandaşlara hitap eden Başbakan Tayyip Erdoğan, sürece muhalefet edenlere gönderme yaparak, dedi ki; l Çözüm sürecinde başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler, terörle ilgili olarak başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler. Anamuhalefet de, yavru muhalefet de kuduruyorlar. l Niye?.. Bu iş bitecek diye... Bu ülkede huzur, istikrar olacak diye, refah olacak diye çılgına dönüyorlar... Onlara rağmen istikrar, onlara rağmen güven, huzur, onlara rağmen mutluluk olacak ve daha da artacak. Peki, çözüm olacak, terörle mücadelede başarıya ulaşılacak diye çılgına dönenler ya da kuduranlar sadece Mecliste bayrak şov yapan CHPliler ve MHPliler midir?..
Ya, medyayı ne yapacağız, ya köşe yazarlarını nereye koyacağız?.. Gazetelerde ve televizyonlarda yer alan haberleri görmüş olmalısınız. Birileri, şimdiden pazarlama yapmaya başladılar... Evet, isim pazarlamaya başladılar. Ortada fol yok, yumurta yokken bir Akil Adamlar Komisyonu kurulacağını ve bu komisyonda; Hasan Cemal, Oral Çalışlar, Yaşar Kemal, Kadir inanır, Tarhan Erdem, Ali Bayramoğlu, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Jülide Kural, Fazıl Hüsnü Erdem, Vahap Coşkun ve Mithat Sancar gibi isimlerin yer alacağını üflemeye başladılar. Evet, bir Akil Adamlar Komisyonu kurulacak ama o komisyonda, Rifat Hisarcıklıoğlu dışında kimlerin yer alacağı belli değil!.. Dolayısıyla; daha şimdiden Şu şu isimler yer alacak diye haberler uçurmak, bir bilgiyi paylaşmak değil, Hükümete dikte çabasıdır!..
Bu, eski bir pazarlama taktiğidir ki, adama sorarlar; Bu isimlerden bazıları, sürece taş koyan ve silahı kutsayan, PKKnın silahtan başka yolunun olmadığını söyleyen adamlar değil miydi? Dün PKKnın safında yer alıp barış olmasın diye bastıran adamlar, bugün barış havarisi gibi gösterilmek isteniyor, iyi mi?.. Bu adamlar değil miydi; PKKyı, silahlı Kürt isyan hareketi olarak görüp, gösterenler?.. Bu adamlar değil miydi Apoyu ilahlaştıranlar?.. Bu adamlar değil miydi, PKK ağzı ile konuşanlar?.. Şimdi bu adamlar Akil Adamlar Komisyonunda yer alacak ve PKKnın sınır dışına çekilme sürecini sekteye uğratacak sorunlar yaşanmaması için gözlemci olacak, çekilmeyi sekteye uğratacak sorunlar yaşanmaması için çalışacak öyle mi?.. Korkarız ki; Süreci, başkaları değil, bu adamlar sekteye uğratırlar!.. Onlarda akıl olsaydı; PKKnın çıkarlarını değil, Türkiyenin çıkarlarını düşünürler ve ona göre tavır koyarlardı. Medyanın üfürdüğü ve pazarlamaya çalıştığı isimlerle ilgili çağrımız odur ki; Kuzu kurda, ciğer kediye, tavuk tilkiye emanet edilmesin!
Bir yeri kanla alırken ve savunurken kendi ismini kullanmayan yancı kitapsızın sonradan azmasıdır. Yavrucum Türkler buraları alırken, müdafaa ederken belki sende vardın ama Türkler müslüman milletleri organize ederek kendi Türk imzası ile yedi düvelle savaşmıştır. Yani kendi ismini ortaya koymuştur. Riski kendi ismiyle almıştır. Bu yüzden bütün haçlı alemi Türk'e düşmandır.
Sırp Miloseviç 600 yıl sonra Türklerden kosovanın öcünü aldım demiştir. osmanlıdan demiyor türklerden diyor.
Senin götün sıkışınca haçlılara ben zaten türk değilim deyip kaçma şansın var, orospuluk yapıp onlara çalışma şansın da var, bugün yaptığın gibi. Bizim böyle bir şansımız yok.
Bak şehit kanı ile yapılmış, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var farkettiysen adı Türk cumhuriyeti., Belki senin de kanın var ama haçlıya karşı müslümanın en büyük markası olan türk ismi verilmiş buraya. Riski yine Türk almış. Yunanın düşman olduğu Türk'tür, sırf müslüman olduğu için. Aslında sen de bu gruba giriyorsun ama farkında değilsin, onlar seni de Türk biliyor.
Türk Sadece ırk ismi değildir, haçlılara karşı müslümanların marka ismidir. Asırlardır böyle gelmiştir ve bu marka kolay oluşturulmamıştır.
Sen şimdi kimlerin gazına gelip bu markayla uğraştığını bil. Allah katında vereceğin hesabı düşün.
Bugünkü hükümet de bu Türk markasını yerlerde süründürüyor ama bu markayı düştüğü yerden kaldırmak senin de görevin. Sen daha iyi bir marka koyacağım diyorsan düşünelim ama ikimiz de böyle israilin abd nin kucağındayken maalesef olmuyor.
Orada da pek çok kürt asıllı vatandaş yaşamasına rağmen mına koduğumun bop taşeronu bölücülerini pek ilgilendirmemektir.
Evet devletin Adı kuzey kıbrıs türk cumhuriyetdir. Sanırım BOP kapsamında parçalanması planlanmadığından pek sorun olmuyor.
KKTC yönetiminin burada oturma hakkı isteyen her türk vatandaşından şu taahütü alması gerekir "etnik kökenim ne olursa olsun ben buranın bir türk cumhuriyeti olduğunu bilerek gelliyorum ve ileride de türk ismiyle alakalı laga luga yaparak orospu çocukluğu yapmayacağım". Bu taahhütün mutlaka alınması bunu kabul etmeyenin orada yaşamasına izin verilmemesi lazımdır.
KAndilde çektirilen hatıra fotoğrafındakilerin BDP vekilleri hariç tamamı operasyonla öldürülür. Türke ve kürde dersinki bak başımızdaki belalar bunlardandı. Gariban çocukları hep bu elebaşları yüzünden öldü. Apo hapisanede KAşif Kozinoğlu gibi kalp krizinden ölmezse bugünkünün tam tersi itibarsızlaştırırsın, sesini kesersin.
Türk Halkına dersin ki ben devletim güçlüyüm, çocuğumuzun kardeşimizin öcünü bu elebaşlarının yanına bırakmadım.
Kürt Halkına dersin ki ben devletim güçlüyüm, gel konuşalım, Eyaletine kadar, sapına kadar konuşalım.
Türk Halkına tekrar döner dersin ki, kardeşim BOPu felan tanımıyorum,gücümü de gördünüz, ben kendim kürt kardeşlerimle dah büyük bir türkiye konuşacağım. Taşeron olarak değil kendi projem olarak.
O zaman hem Türk hem Kürt senin gücünü de, adaletini de tanır sana güvenirdi. O zaman akil adamlarını gönderirdin iki tarafa da. NAsıl olsa ABD'ye taviz veriyorsun, karşılığında bu elebaşlarının kellesini neden istemedin?
Böyle bir adil seçenek varken, daha geçen sene pek çok karakol baskınını yönetmiş Bahoz Erdal'a sırıtarak poz verdirmeyi bu millete layık görenler, elbet Allahın tokatını yiyeceklerdir. Bunu yapamayanlar abd nin emirlerinin gereğini yapmaya kendini de inandırmış maalesef. Yaşadığınına inanır hale gelmiş.
Günümüzde bu millete sanatçı bilmemne adı altında yutturulmaya çalışan KEkilli'ler vb. gibi kişiler için geçerli olan durum.
Maalesef bunlar erkeklerin erkeklere masturbasyon malzemesi olarak satmaya çalıştığı cd, dvd gibi ürünlerde ara malzemedirler. Ürünü erkek üretir, erkek satar, erkek kullanır. Sen sanatçıyım sanarsın ama dediğim gibi ne tarafa domalacağına bile erkek karar verir.
Allah kimseyi düşürmesin. Kimseyi de bunların önünde ceket ilikleyen, bunları sanatçı diye pazarlayan durumuna düşürmesin.
yenilen ekmeğe, kardeşliğe ihanet edilerek müslüman askere puştca kurşun sıkılan ve emperyalistlerin üzerindeki petrole daha kolay konarım diye yemeye çalıştığı topraklardır.
Bekir Atalay ın dün mecliste kullandığı cümle. Bunlar söylenirken sadece kendi milletvekilleri ve pkklı milletvekilleri orada idi.
Ulan iyice keriz bellediniz milleti. Ben de başbakana katılıyorum görüşmek şerefsizliktir ve hatta yalancının yedi sülalesini skmek lazım eğer görüşülüyorsa.
Şu anda yine kamuoyu yoklamaları bizi seçimden daha yüksek gösteriyor, yüzde 52,5larda. Bu millet aldanmaz. Çözüm sürecinde de millete rağmen, milletin istemediği hiçbir şeyi yapmayız. Silahlar bırakılsın, işte bu Meclis konuşsun, siyaset kurumu bunları çözsün. Kimseyle biz pazarlık yapmadık, kimseye söz vermedik. Yapılan her şey milletin huzurunda. Bunun dışındakiler yalan. Ülkemizin milli birliği, üniter yapısı bizim için esastır. Bunları bugün yapmazsak Türkiyenin geleceği o zaman risktedir. Rahatlayan ülke, şiddet içermeyen her düşüncenin ifade edildiği, büyük ülke budur. Darlıklara düşerek ülkeyi büyütemezsiniz. PKK ile şununla bununla biz görüşmüyoruz.
--spoiler--
Bazı yazarların güverteye alınması ile başlamıştır. Zaten yandaştı diyenleri takip etmiyor varsayıyorum çünkü hükümete en sert eleştiriler buradan geliyordu, Hilal Kaplanın, Bayramoğlunun PKK bağlarını bunlar deşifre etti.
Hele ki bu deşifre ekibinin başında Yener Dönmez diye kardeş vardı. Bu kardeş iki üç haftadır, her gün bir bakanla yan yana resmini yayınlatma derdine düşmüş. Davutoğlu ile Mekke'deyiz gibi başlıklar atarak, uçağa beni de çağırdılar, aha bu da ispatı diye envai çeşit pozlar veriyor. Uçağa bindi bineli tek eleştiri yok. Hükümet bu kadar kolay olacağını bilseydi daha evvel çağırırdı ziyafete.
Kardeşim çok mu hevesin vardı? Daha önce binmemiş miydin uçağa?
Böyle arka planda kalmanın hırsıyla, ulan bir gün ben de bineceğim uçağa diye iç geçirirsen, böyle binince adamı maymun ederler. Artı sen binerken piyasanın azılıları iniyordu. Heyecan yapma, sakin ol.
Vatanseverliğine her daim güvendiğim Hasan Celal Güzel'in bir programa katılarak verdiği beyanat. Merak etme abicim, yalnız değilsin, biz de orada olacağız.
--spoiler--
Hasan Celal, katıldığı televizyon programında çok konuşulacak açıklamalar yaptı
Eski Başbakanlık Müsteşarı ve Milli Eğitim Bakanı, Sabah gazetesi yazarı Hasan Celal Güzel, katıldığı bir televizyon programında Eğer Anayasadan Türk ve Türk milleti kelimeleri tamamen çıkarılırsa, artık bu Anayasa benim Anayasam değil, bu coğrafya da benim vatanım değil. O zaman çeker giderim dedi. Başbakan Tayyip Erdoğana güvendiği belirten Güzel, Beklemediğiniz sonuç gelirse, Allah göstermesin, o zaman önce vatan, önce millet deriz. Gerekirse, silahımı alıp dağa çıkarım. Sadece üç paralık peşmerge mi bunu yapıyor? Ben niye yapmayım? ifadesini kullandı.
Ulusal Kanalda yayımlanan Hulki Cevizoğlunun sunduğu Ceviz Kabuğu adlı programa telefonla bağlanan Hasan Celal Güzel, Akil insanlar Komisyonu üyelerini eleştirerek Özellikleri PKKyı destekleyen, Kürtçü ve ırkçı olmaları. Bir taraftan bizim gibi düşünenleri itham ederken, bir taraftan da ırkçı, bölücü bir terör teşkilatını açıkça destekliyorlar. Bu 60 küsur kişi içinde yarısını saymak mümkün dedi. Güzel, komisyondaki dindar isimler hakkında da Dindar, sağ olmalarına rağmen PKKyı destekleme konusunda hiç de liberal geçinen PKKcılardan geri kalmıyorlar dedi.
Komisyondakilerin yarısı PKKyı destekleyen, ırkçı kişiler
Güzel, Akil insanlar Komisyonu hakkında özetle şunları söyledi:
Ben (komisyonda) olmadığım için Allaha şükrediyorum. Bana teklif edilseydi kabul etmem asla mümkün değildi. Bu kişilerin akil olup olmadığı çok tartışılabilir. Aslında herkes kendisine göre belli derece akıllıdır. Burada akil, toplumda temayüz etmiş, kültürlü, önde gelen aydınlar demek. Ama şimdi bu laf çıktığından beri, neredeyse bir senedir, hep aynı kişiler tezgahlanıyor. Bir bakıyorsunuz özellikleri PKKyı destekleyen, Kürtçü ve ırkçı olmaları. Bir taraftan bizim gibi düşünenleri itham ederken, bir taraftan da ırkçı, bölücü bir terör teşkilatını açıkça destekliyorlar. Bu 60 küsur kişi içinde yarısını saymak mümkün.
ikincisi, bunlar eski Marksist, yeni liberal takımı. Bunların da önemli bir özelliği eski hızlı solcu, Maocu, Stalinci filan olmaları. Ama şimdi birdenbire liberal kesilmeleri, vatan, bayrak gibi kutsallıkları reddetmeleri, Türkiye ile Türklük aleyhine gayret göstermeleri; bu da bir özellikleri."
Dindarların önemli kısmı PKKcılardan geri kalmıyor
Bu arada dindarlar var, onlar hükümet çevreleriyle daha yakın olan kişiler. Birkaç kişiyi hariç tutalım ama dindarların da önemli bir kısmı PKKyı desteklemek konusunda diğerleriyle hemfikir. Dindar, sağ olmalarına rağmen PKKyı destekleme konusunda hiç de liberal geçinen PKKcılardan geri kalmıyorlar.
Bunların dışında iki sınıf var, biri bence isabetli; tabanları olan sivil toplum kuruluşlarının liderleri. ikincisi sınıfa da biraz muziplikle yaklaşıyoruz; birtakım sanatçılar. Bu kişiler ister sinemacı, ister şarkıcı olsun önemli değil. Halk seviyor olabilir, ama bizim ne yazık ki (Turgut) Özaldan beri yaptığımız bir hata var. Halkın sevmesi, popüler olması, o kişilerin milletvekili, bakan olması demek değil. Onlar çözüm sürecinde hangi marifetlerini gösterecekler? Herhalde şarkı söyleyecekler, edalı edalı gülümseyecekler. Ama bu işi gayri ciddi hale getiriyor. Halk, akil insan diye bunları mı buldunuz, diyor.
Böyle giderse Türkiye parçalanır
Güzel, konuşmasının devamında, Akil insanlar Komisyonunu Sadrazam Damat Ferit Paşa zamanında kurulan Heyet-i Nasihaya benzetti. "Komisyonun benzerliğine rağmen Damat Feritle Başbakanın bir tutulamayacağını" söyleyen Güzel, sözlerine şöyle devam etti:
Eğer bu kafada giderlerse bu akil olmayan, akıl adamların kafasından giderlerse, ya da tersi, hiçbir zaman Türkiyede milli birlik ve bütünlüğü devam ettiremezler. Ahenk olmaz, Başbakanın dediği gibi et ve tırnak gibi birleşemez, tam aksine yamalı bohçaya döner. Herkes ayrı baş çeker. Ve Türkiyede çok kısa zamanda parçalanır, gider.
Akil insanların çokları yemeye alışıktır
Güzel, Hulki Cevizoğlunun yönelttiği Akil insanlar maaş alacaklar mı sorusu üzerine, Çokları yemeye de alışıktır. Maaş da alırlar herhalde. Benim için sürpriz olmaz dedi.
Cevizoğlunun Söyledikleriniz hakaret kapsamına girebilir uyarısı üzerine Güzel, şunları söyledi:
60 küsur kişinin yiyici olduğunu söylemiyorum ama kendi ideolojileri, geçmişleriyle ilgili olmadan birtakım iktidar yanlısı gazetelerde büyük maaşlarla, 10 bin, 20 bin liralık maaşlarla çalışıyorlar.
Başbakan çok pişman oldu
Konuşmasının devamında Başbakan ve Cumhurbaşkanını üzecek bir şey söylemediğini, yanlış yaptıkları zaman söylediğini belirten Güzel, Tek millet ne demek, Türk milleti demek. Bu bakımdan yanlış bir şey söylemiyorum. Ama yanlışlarına yanlış, doğrularına doğru diyorum. Benim Başbakanım vatansever bir insan dedi.
Başbakanın Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıyorum sözlerinin hatırlatılması üzerine, Çok pişman oldu. Ben o konuda çok sert yazılar yazdım diyen Güzel, sözlerine şöyle devam etti:
Yazarlığa AKPyi desteklemek için başladım
Türk milleti demek suç haline getirildi. Türklük etnik değil ki, 'Herkes bizim kardeşimizdir' dedik. Kalkıp hepsini ortadan kaldırıp, yeni bir şey inşa etmek, kimliksiz, kişiliksiz, haymatloslarla dolu bir vatan ortaya çıkarmayı kabul etmemiz mümkün değildir. Ben Başbakanı çok seviyorum ama vatanımı, milletimi ondan daha çok seviyorum. inşallah Başbakanın bu garip görüşme sürecinden kurtulacağını ve taşların yerine oturacağını ümit ediyorum. (...) Ben muhalif filan değilim, yazarlığa bile bunları desteklemek için başladım.
Yazdırmazlarsa yazdırmasınlar
Güzel, dile getirdiği eleştirel düşünceleri nedeniyle Sabahta yazdırılmama ihtimalinin sorulması üzerine Yazdırmazlarsa yazdırmazlar, ben şimdiye kadar paramı Sabahtan mı kazandım? Şimdiye kadar Başbakan çok güzel şeyler yaptı, müteşekkirim. Şimdiye kadar da beş kuruşluk menfaatim olmadı. Bundan sonra da olmayacak. Ben elimden geleni yapıyorum.
Bizim imzaladığımız bildiri samimi bir bildiri. Ama kabul etmek lazım ki Sayın Başbakan, Türk ve Türk milleti Anayasadan kaldırılacak demedi. Zaten dedikten sonra faydası yok. Sayın Başbakan, doğruları, yanlışları olan bir politikacı. Bu politikacının etrafını birtakım adamlar almış. Bazılarının ne yazık ki temayülleri var. Ben Sayın Başbakanın PKKyı tamamen ezip bitireceğini de biliyorum. Çok başarılı bir mücadele verdi. Ama Başbakan az da olsa PKK yandaşlarının tamamen ezilmesinin bir kitleyi memnuniyetsiz bırakacağını, bunun da endişe verici olduğunu düşünüyor.
Anadilde eğitim tavizinin verileceğini zannetmiyorum
Benim kırmızı çizgilerim olan Türk ve Türk milleti laflarının Anayasadan tamamen çıkarılacağı ve arkasından özerklik verileceği, bu eli kanlı teröristlerin tamamen affedileceğini hiç zannetmiyorum. Anadilde eğitim hakkının uygulanması bugünden yarına mümkün değil, böyle bir taviz de verileceğini zannetmiyorum.
Anayasadan Türk ve Türk milleti çıkarılırsa çeker giderim
Güzel, Bir şey olursa ülkeyi terk ederim, demiştiniz. Ne o sorusuna şu yanıtı verdi:
Çok üzülerek söyledim. Eğer Anayasadan Türk ve Türk milleti kelimeleri tamamen çıkarılırsa, artık bu Anayasa benim Anayasam değil, bu coğrafya da benim vatanım değil. O zaman çeker giderim. Bayrağımın dalgalandığı, kendime Türk diyebileceğim, milletimi Türk milleti olarak anabileceğim bir toprağa giderim. Orayı vatan bellerim. Ben buna bu kadar üzülüyorum. Halbuki ben vatanımdan bir hafta bile uzak kalamadım.
Ben yalnız değilim. Şimdi istanbuldayım, kim yakalasa Seninle beraberiz diye teşvikte bulunuyor. Bunlar, inan ki, belirli bir muhalif çevre değil, özellikle AKPliler.
Gerekirse silahımı alıp dağa çıkarım
Başbakana sevgim, onu tutmaya devam etmekte tesir eder. Ama bir müddet sonra o beklemediğiniz sonuç gelirse, Allah göstermesin, o zaman önce vatan, önce millet deriz. Ona göre...
Güzel, Cevizoğlunun araya girerek sarf ettiği Ne yaparsınız sorusu üzerine Valla gerekirse, silahımı alıp dağa çıkarım. Sadece üç paralık peşmerge mi bunu yapıyor? Ben niye yapmayım? Dedem yapmış. Atalarım Gaziantep davasında...
Kimseye kalkıp peşkeş çekemem
Güzelin sözlerini eleştiren TiYEMDER Başkanı Selahattin Yazıcı, Güzele hitaben Sizin gibi bakanlık yapmış birine bu sözler hiç yakışmıyor. Bir ülkede Anayasa olmuş, olmamış ne fark eder, Anayasadan bu çıkarsa giderim diyorsunuz, nasıl vatanperversiniz siz dedi. Güzel, Yazıcıyı Bu benim vatanım, bu vatan kolay kurulmadı. Böyle bir vatan elbette benim vatanım. Kimseye kalkıp peşkeş çekemem. Vatanımdan, Anayasamdan vazgeçemem. Ve gerekirse her türlü mücadeleyi göze alırım diyerek yanıtladı.
Güzele Yuh diyen Yazıcı, Sizin devlet adamlığınız sözleriyle konuşmaya devam ederken Güzel, Siz demek ki devlet adamlığının manasını idrak edememişsiniz. Devlet adamları evvela devletlerini, milletlerini düşünürler, siyaset düşünmezler dedi.
Yazıcının iki ayda neyi hallediyorsunuz. Bunca senelik sorun sözleri ardından Güzel, Hulki Cevizoğluna Ağzımdan yanlış şeyler çıkacak, beni muhatap etmeyin dedikten sonra telefon görüşmesini sonlandırdı.
PKK LI MAHKUMLARA AÇLIK GREVi ÖRGÜTLEYEN BiR DERNEĞiN BAŞKANI OLAN VE APO ORADAN YA ÇIKACAK YA ÇIKACAK DiYE KAMPANYA YAPAN BiR KADINI AL SORUNUMU SEN ÇÖZ DiYE DiNLEYEN TÜRK VARSA KANINI GiTSiN PKK LI TERÖRiSTLERE BAĞIŞLASIN.
Başbakan Akil adamlar listesi için kamuoyunda Hilal KAplan, Ali Bayramoğlu, Baskın Oran, Etyen MAhcupyan, Oral ÇAlışlar, Mithat Sancar isimleri duyulduğunda "bunlara inanmayın açıklayınca görürsünüz" dedi.
Açıklanan listede bunların tamamı var. SAyın başbakan maalesef uzun süredir her söylediğin yalan çıkıyor. PKK ya pazarlıkta bir şey vermedim de diyorsun,gözümüzün içine baka baka aynı soğukkanlılıkla. Ben şahsen inanmıyorum artık hiçbirine.
Başbakanın cevaplaması gereken soru. MAdem en öenmli sorunumuzu bu tipler çözecekti bunları neden aday yapmadın? Hani bunların arkasında halk desteği vardı, toplumun kabul ettiği kişilerdi ya bunlar, o bakımdan. O zaman çağırsaydın bunları görev için partine.
ÖRneğin Zübeyde Teker ismindeki şahsın bu gruba girdiğini rahat söyleyebiliriz. Yılmaz Eroğan ve Muhsin Kızılkaya'da Türkçenin inceliklerinden parayı bulmuş halis kürtçülerdir.
--spoiler--
TUHAD-FED: Süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlıyoruzTutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) Genel Başkanı Zübeyde Teker, cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerinde yaşanacak can kayıplarından hükümetin sorumlu olacağını belirterek,21:12
Tutukluların taleplerinin dikkate alınmasını istedi. Teker, önümüzdeki günlerde TUHAD-FED olarak süresiz dönüşümsüz açlık grevi başlatacaklarını söyledi.
TUHAD-FED Genel Başkanı Zübeyde Teker, 400'ün üzerinde tutuklunun başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevlerin hükümetin siyaseti tıkamasından dolayı başladığını söyledi. Hükümetin Kürt sorunun çözümsüzlük ısrarına karşılık tutukluların bedenlerini ortaya koyduğunu belirten Teker, tutukluların Öcalan'ın özgürlüğü, siyasi ve askeri operasyonların durması talepleri ile Kürt sorunun çözümüne katkı sunmak için bedenlerini ortaya koyduğunu ve bu taleplerin makul talepler olduğunu söyledi.
'Öcalan özgür bırakılmalı'
Tutukluların açlık grevi nedeniyle sağlık sorunları yaşayabileceğine dikkat çeken Teker, "insanlar açlık grevi ile bir hak talebinde bulunuyor. Yani yok saymaya karşı bir direniş ortaya koyuyorlar. Bu arkadaşlarımız sağlık sorunları yaşayabilir ya da hayatlarını kaybedebilir. Ancak bütün bu direnişlere rağmen hala hükümet cephesinde bir açıklama yapılmadı" dedi. Yaşanacak can kayıplarında hükümetin ve Adalet bakanın sorumlu olacağını dile getiren Teker, tutukluların taleplerini adalet bakanlığına ilettiklerini söyledi. Teker, Kürt sorunun çözümünde yaşanan tıkanmışlığın giderilmesi için mutlak suretle Öcalan'ın özgür olması gerektiğini vurguladı.
nedense hükümetin üstünü örtmeye çalıştığı konu. Evet ağalar, alınan şeyler barışsa bu tamam, kimsenin de itirazı yok. Peki verilen şey ne? Bunun şimdilik verilmemiş ileriye yönelik bir taahhüt de olması verildiği gerçeğini değiştirmez.
Akşam eve gelen baba diyor ki, boğazda yalı dairesi aldım. Peki baba çok sevindik, müsaadenle nasıl aldın diye sormayalım mı?
Nasıl aldın? Şimdilik ben gtümü sktirttim. ileride siz büyüyünce siz de vereceksiniz. E baba o zaman keşke almayaydın evi.
KArdeşim sen ağzınla demedin mi ben bop eş başkanıyım diye. O zaman soru açık, bop tam olarak nedir ve senin görevi tam olarak ne? Bunu sormadan körü körüne böyle bir proje liderini destekleyenin aklı hülya avşar ın aklından zayıftır.
Ulan proje ne bilmiyorsun o zaman proje liderini nasıl destekliyorsun? Barış aldım ne verdiğimle ilgilenmiyorum nasıl dersin?
Projenin tek somut bilinen yanı amerikan-israil yapımı olması ve bolca bağımsız kürdistan haritası ihtiva etmesi. Binlerce yabancı sitede açık açık yazılıyor. Bir tek bizdeki Hülya Avşar'ın aklıyla iş yapanlar sormuyor kardeşim proje ne diye.
.