özgür suriye ordusu, bize anlatılanlara göre esad'ın zulmünden bıkanların, kaçanların ordusu. gene aldığımız duyumlara göre esad'ın ordusundan kaçanlar da bu orduda varlar. bu tür bir ordunun içinde bir kısmın bu eylemlere girişmesi, bütün bir orduyu yansıtamaz. suriye'de kalıcı olmak istemiyorsak, suriye'nin öz evlatlarına ihtiyacımız var ki suriye'yi seçimle başa gelen bir yönetime teslim edebilelim. işbirliği için de en makulü özgür suriye ordusudur.
bakkal değil de, okunan bölümle ilgili varsa bayilik işleriyle ilgilenmek mantıklı. siyaset bitirmişseniz ete sabuna dokunmayacağınız bir bayilik işi tercih etmeniz daha önerilir. kahve, şekerleme üzerine olabilir bunlar.
hülagü safkan türktür. diğerlerini bilemem. moğolların ayrı bir ırk ancak cengiz han'ın türk olduğu söylenir. cenk türkçe bir sözcüktür. cengiz buradan türer. ayrıca türk özellikleri gösterdiği ve bu yoğun türk özellikleri sayesinde moğolların yadırgamadığı biri olarak düşünülür. sonra zehirli kımız ile mefta edilir orası ayrı mesele. ufacık çocuğuna kalıyordu işleri yürütmek. moğollar da ölümünden sonra dağılmışlardır zaten. yazık olmuştur.
arada bir yapmak gerekse de abartmamak lazımdır. yılda bir iyidir diye düşünüyorum. 13 gün fazla ama. 7-10 gün arası beklenebilir. iki günde bir saçları sadece su ile yıkayarak insanlık sınırları içinde kalınabilir.
Ülke olarak teknoloji sözcüğünün Türkçe karşılığını üretemeyecek kadar bilimden uzak kaldığımızı üzülerek gördüm. Diğer Türk ülkelerinin de bu konuya çözüm getiremediklerini ufak bir araştırma sonucu öğrendim. Teknolojisi batı ülkeleriyle yarışan doğu ülkelerine baktığımda, Japonya'nın teknoloji yerine gijitsu sözcüğünü kullandığını, Kore'nin gvahak veya gisul sözcüklerini, Çin'in ise jishu sözcüğünü kullandığına şahit oldum.
Türkçe nasıl belirtebiliriz düşüncesiyle bir saat kadar araştırdım. Latince dilinde teknik sözcüğünün karşılığı olarak ars sözcüğünün kullanıldığını gördüm. Milattan önce 700'lere dayanan bir dil Latince. Milattan önce 1100-900 arası kuzey yolu üzerinden Avrupa'ya bir Türk göçü yaşandığını biliyoruz. Yani bir etkileşim söz konusu. Pek anlatılmaz. Zaten Latince dili de Hint-Avrupa dil ailesi olarak belirtilir. Ars demiştik. Bana bu sözcük arş, arz, ırsi, ırgat, hırs gibi sözcükleri anımsattı. Köklere indiğim zaman ırgat sözcüğünün gat hecesinin tek başına huzur(makam) anlamına geldiğini gördüm. Katman sözcüğünün ilk hecesi de gat sözcüğünün anlamını ispatlar nitelikte. Peki ır nedir? Irgat ne işe yarıyorsa odur. işlevsellik özelliği var ırgatın. işlevsel makam, kullanışlı makam olarak açabiliriz o halde ırgat sözcüğünü. Irgatın Yunanca kökenli olduğu ve erg kökünden türediği yalanını yayanların tezini de şöyle çürütebiliriz: Erg sözcüğü, ergimek şekline dönüşerek "işlenmeye hazır hale gelmek" anlamında kullanılıyor. ingilizce olan work sözcüğünün bile kökünde ır(erg) sözcüğünü görebiliyoruz. Bir diğer çeşidi ur, şişik(işe yaramayan fazlalık) anlamıyla karşımıza çıkıyor. Ur, örmekten ör sözcüğünün şekil değiştirmiş hali olduğunu da görüyoruz. Ur, bedene örülü şey olarak görülebilir. Bir diğer çeşidi or, yüce anlamına geliyor. Ordu, Orhan, Orçun, Orhun,..
Dilerseniz teknoloji sözcüğünü inceleyelim. Tech veya techno(zanaat, beceri, işlev, ır veya kimseyi inandıramadığım şekliyle tekne) olarak düşünülürse ology veya logy de bilim anlamında kullanılmaktaysa teknolojinin en kısa tespit edebildiğim karşılığı ırbilimi şeklindedir. Cümle içinde kullanalım. "Aslına yönelerek meseleyi kavramaya çalıştığımızda insan ve teknoloji arasındaki ilişki son çağların bir olayı değildir." yerine "Aslına yönelerek meseleyi kavramaya çalıştığımızda insan ve ırbilimi arasındaki ilişki son çağların bir olayı değildir." şeklinde kullanabiliyoruz. Cümle TDK'dan. Tekno sözcüğünü tekne sözcüğü ile eşleştirdim. Nedeni ise, günümüzden 6000 yıl civarı önce Nuh Peygamber'in gemisi ile Ağrı'ya yanaştığı düşünülüyor. Çin'li ve Türk araştırmacıların ortak tespitidir. (Şimdi yazarken farkına vardım, ortak sözcüğünü de yüce ses olarak düşünürsek, zamanla yüce birlik, yüce beraberlik anlamlarında kullanılmaya başlandığını tahmin edebiliriz.) O zamanları düşünürsek, tek kurtarıcı, saklayıcı olarak düşünülebilir. Tacik Türkçesine baktığımızda kurtar sözcüğünü çevirdiğimizde naçot, naçot sözcüğünü çevirdiğimizde sakla sözcüğü karşımıza çıkıyor. Tekne sözcüğünün de tek kurtarıcı, tek saklayıcı olarak tam 6000 yıllık bir tarihe sahip olduğu fikrine çıkabiliriz. Peki, neden teknoloji dediler? Nuh Peygamber'in oğullarından biri doğuya, biri güneye, biri de batıya gitmişse, hatta Amerika'lı Sam Amca ile Nuh Peygamber'in oğlu adaş olabilmişse, 6000 yıl öncesinin yağmur felaketinden yani doğrudan doğruya ölümden insanları ve diğer canlıları koruyan aleti de bugünün uzay mekiğinden daha yüce bir şey olarak gördüler dersek yanlış mı demiş oluruz? Tekne sözcüğü, latince logos(logia) sözcüğü ile bir araya gelip teknoloji sözcüğünü oluşturmuştur dersek, 'yunan medeniyetine' iftira mı atarız? (Greek techne diyor). http://www.wikizero.org/i...3JnL3dpa2kvVGVjaG5vbG9neQ
Kazaklar yedi dediğimiz sayıya jedi derler. Yastık, Kırgız Türkçesi jastık şeklindedir. Milattan Önce 900'lerde bugünün Londra'sının ismi de Türkije idi. Milattan Önce 1100'lerde harekete başlayan ve Anadolu'ya uğramadan yukarıdan Avrupa'ya giden Türkler olduğu bilinmekte. bu nedenle olacak ki batıda bir çok türkçe, japonca, çince, korece sözcük görebiliriz. hatta türk japon ortak yapımı sözcükler bile kullanılmaktadır batı ülkelerinde.
(ilginç bilgi: Tacik Türkçesinde yedi sayısına "haft" derler.)
asıl bahsetmek istediğim orjin sözcüğünün köküdür. Or kısmı kolay, önce jin sözcüğünü değerlendirelim.
Japonca'da jin ve jin'den türeyen sözcükler;
Meijin: Usta
Fujin: Kadın (Ayrıca joshi de kadın anlamına geliyor. Türkçe yosma sözcüğüne benzerliği dikkat çekiyor.)
Bijin: Güzel kadın
Gunjin: Asker (ingilizce'de gun sözcüğü silah anlamına gelir.)
Yuujin: Arkadaş (Yu-you- ingilizce'de sen anlamına gelir. Jin ise odak sözcüğü ile ifade edilebilir mi? Gunjin örneği ile gidersek, silah+odak sözcüklerini bir araya getirerek asker anlamı vermiş olabilirler)
Nihonjin: Japon (Zamanla söylenişi asıl hale dönüşen ve çiftli olmasına rağmen tek sözcük ile kullanımına geçilen sözcükler vardır. Japon sözcüğünü, jin+hon+pon şeklinde düşünürsek, Japon sözcüğünde Hun Türklerinin izini görebiliriz. Tabi tartışılabilir bir konudur.)
Shinjin: inanç (tam açılımıyla yeni gelen)
Sonuca sonuncuyla ulaştık. Yeni bir ürün veya fikre 'orjinal' derler. Or sözcüğü çok anlamlıdır. Yüce anlamına da gelir, tercih anlamına da. Orjinal ile orjin sözcüklerini burada birbirinden ayırmak lazım. Orjinal, yeni bir şeyi ifade ettiği için yeni gelen olarak açılabilir. Peki, orjin sözcüğünü biz yüce odak, yüce nokta, yüce yardım, yüce yöntem gibi anlamlarda açabilir miyiz? Matematikten doğru düşünürsek, 0 noktası adı da verilen orjin noktasına bu saydığım söylemlerin hepsi uygundur.
(ilginç bilgi 2: jin sözcüğü tuhaf şekilde kürtçede de kadın anlamında kullanılır. ne zaman etkileştiniz olum?)
2018 itibari ile Kazakistan'ın aşamalı olarak Latin Alfabesi'ne geçecek olması güzel bir aşamadır. Gönül ister ki Türk Alfabesi kullanalım. Ancak günümüz Latin Alfabesi'nin günümüz şeklini alması gene Türk Alfabelerinden alınan örnekler ile olmuştur. Kazakistan, Tarihine ulaşmaya, kavuşmaya çalışan bir Türk - islam devletidir. Nursultan Nazarbayev'in yalancısıyım.
1939 - 1991 arası Kiril Alfabesi kullanan Azerbaycan'da 1991-günümüz Latin Alfabesi'nin benimsenmesi, Türkiye nedeniyledir. Türkiye'nin, soydaşları tarafından örnek alınan bir ülke olmasına Osmanlı'nın katkısı olabilirdi ancak asırlar deviren Osmanlı'nın hiçbir döneminde Hazar'ın öbür tarafında yer alan Türk devletleri ve milletleriyle ilgi alaka olmamıştır. Olsaydı demenin pek bir anlamı yok, bundan sonrasına bakacağız.