abartıyı bolca kullanan ve ilgi çekmek için yalan söylemekten çekinmeyen haber portalıdır.
26.04.2010 için örnek veriyorum;
"yasemin dalkılıç'ın 106 metre derinlikte kalbi durdu"
olay yasemin'in yüzeye çıkmaya az kala sığ su bayılması geçirmesinden ibarettir yani yüzeye yaklaştıkça oluşan oksijen azlığından bilinç azalır. yasemin gibi profesyonel dalgıçlar için bu durum zaten biliniyor. yani anlayacağınız 106 metrede kalp durmasıyla alakası yoktur maksat ilgi çekmek korkutmak. sığ su ayılması da elbet ki ölümcüldür ama 106 metrede kalp durmasıyla hiçbir alakası yok.
"italya'nın başkenti roma'da aktrist claudia pandoli'nin tüm kemikleri kırıldı"
işte bir milliyet abartısı. altında ufak yazılarla yazan şeyeri aynen kopyalıyorum;
"çevre sakinleri tarafından hastaneye kaldırılan pandolfi'nin kaburga kemiklerinin kırıldığı tespit edildi ve acilen ameliyata alındı. operasyonun ardından bir süre yoğun bakımda tutulan pandolfi'nin hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi."
diğer orjinal haber portallarından öğrenilen kadarıyla olay kaburgalarından birkaçının kırılmasından ibarettr. tüm kemikleri kırıldı ne demek lan?
bu yazdıklarım sadece bugüne aittir. artık abartılarından bıktığım için yazdım. milliyet.com allah bir desin siz gelin yinede bana sorun..
hakemlerin kendisine yapılan faulleri vermelerine rağmen onlara tepki gösteren, bunu yaparken de acaba ağzımı ne kadar çok açabilirim diye kendini test eden adamdır.
hollywood daha önce aşağıda yazdığım dünya liderlerinin hayatını filme almıştır.
adolf hitler
mahatma gandhi
william wallace
spartacus
julius cesar
nelson mandela
quenn elizabeth
richard nixon
abraham lincoln
malcolm x
jeanne d'arc
j.f kennedy
benito mussolini
vladimir lenin
ve dahası..
ama mustafa kemal atatürk ile ilgili hiçbir senaryo yazılmayışı düşündürücüdür.
the twentieth century adlı emmy ödüllü yapımda atatürk'e de yer verilmiş ve bölümün adı da the incredible turk olarak geçmiştir. ama bunun tarihi 1959'tur.
her sene daha da artmaya başlanan öykü sıkıntısıyla dikkat edin daha fazla biyografi filmler ortaya çıkmaya başlandı. atatürk ile ilgili bir film yapılmamasının nedeni, her şeye verdiğimiz ulusal tepkiler mi yoksa yabancıların kuyruk acıları mı bilmiyorum ancak dünya liderleri arasında iyi bir bütçeyle mükemmel bir filmin yapılabilmesi mucize değildir elbet.
kendisi daha önce hiç katılmadığı kutlu doğum haftasında konuşma yapmıştır.
hayret?..siyaset insana neler yaptırıyor?..
daha önce yönetmeyi hayal ettiğin, %95'i müslüman olan ülkenin, kutlu doğum haftası etkinliklerine katılmak ya da bir kaç cümle söylemek bu kadar zordu da şimdi bunu ne kolaylaştırdı?
hepimiz seçimlerden önce tayyip erdoğan'a davos'ta seçim yaklaştığı için çıkış yaptı derken, daha önce hiç katılmadığı bir panele katılmayı deniz baykal'ın aklına ne tür sebepler sokuyor?
filmde herkes binnur kaya'nın oyunculuğuna hayran olsa da karakterinin az bir rol şansı bulmasına rağmen ilker aksum döktürmüştür.
engin günaydın senaryo yazmaya devam ederse, ilker aksum'a başroller verilirse, türk sineması için işlerin yolunda gitmesi daha da kolaylaşacakmış gibi gözüküyor bu filmden.
chp nin 15 yılda gösterdiği oy artışının 4 katını, akp 5 yılda gerçekleştirmiştir. yani anlayacağınız marifet oy artırmakta değil, yeterli oy miktarına sahip olmaktadır.
bir ligte 60 puanla 2. olduğunuzda, e olsun geçen sene 55 puan almıştık, puanımızı yükselttik demenin nasıl mantığı yoksa deniz baykal'ında ısrarla başarı göstergesi olarak belirttiği oy artırım oranının da hiç bir mantığı yoktur. olay sonunda 1. belli 2. kime dönüyor.
bu kıza taktığımdan değil ama her filmde her dizide sanki aynı rolü oynamakta. ne zaman baksam aynı mimiksiz surat ifadesi, aynı az önce acı yemiş burnunun direği sızlamış gözleri kanlanmış bakış.