saçmalamayı kesin ulan. 1 yılır bu hesapla yazıyorum ben burada, kimseye kötü bir sözüm olmamıştır. haksız yere kimseye dellenmemişimdir. adaletimi kimse sorgulamasın!
belli ki birileri çekemiyor ya da acısı var ki alakasız yere çaylak yapılıyorum ve sevgilim silik oluyor.
fake hesabımla kendimi övecek kadar işsiz biri olmadığımı herkes bilir. öyle biri olsaydım zaten günüm burada geçerdi. şu hale bak, haftalar önce beni yalayanlar gelmiş düşene tekme atıyor.
üst edit: bir feministin ağzından konuştum ama ne hikmetse deli gibi eksileniyorum. be amk feministleri, az tutarlı olun. savunduğunuz şeyi nasıl savunduğunuzu bilmiyorsunuz burada yargı dağıtıyorsunuz.
hayır gerekli değildir!
kadınlar neden korunmaya muhtaçlar? kadınların da iş gücü var ve yasalar karşısında erkeklerle eşit haklara sahipler.
istanbul sözleşmesini mantıklı bulan, kadınlar korunmalı diyen bir feminist olamaz, olmamalı. hani eşittik? hani kadınlar da ayakları üstünde durabiliyordu? peki o zaman neden kadınlar korunmaya muhtaç diyorsunuz be koduklarım? kendini koruyamayan, türkiye cumhuriyetinde yaşadığı halde kendi ayakları üstünde bir birey olarak yaşayıp gerekli yerlerde bireysel haklarına sahip çıkamayan kadınların salaklığını bütün erkeklere ve kadınlara yüklemeyin.
istanbul sözleşmesi hayat falan kurtarmaz aksine mahveder hayatlarımızı. bir kadın geceyi beraber geçridiği bir erkeği "bana tacevüz etti" diyerek şikayet etse ne bok yiyeceğiz? kadınlar erkeklere kıyasla bu tarz hakları daha çok kullanma ve suistimal etmeye meyilliler. kötüye kullanacak kadınların sayısı da hiç az değil.
istanbul sözleşmesi hayat kurtarmaz, hayatlarımızı mahveder. ve kadınlar korunmaya muhtaç falan da değil. erkekler gibi her alanda eşit haklara sahipler. istanbul sözleşmesi, kadın korunmaya muhtaçtır falan demek aksine kadını küçük düşürür, güçsüzmüş gibi gösterir. kaş yapacağım derken göz çıkarıyorsunuz ve felaketlere yol açıyorsunuz beynine soktuklarım.
,
konya'da yaşamaktır. bir insan neden konya'da yaşar ki mesela? bu kadar mal olamazsınız diye düşünüyorum arkadaşlar. sevgiliniz terk etti de bunalıma mı girdiniz, tuvalette ekmek mi yediniz, peygambere bıçak mı çektiniz? ne oldu da zalim felek sizi oralara layık gördü?
şimdi uyumamam gerektiği halde uyuyakalmışım. yani günün planlarına birkaç saat geciktim. diyeceğim o dur ki, şimdi ben hızlı bir şekilde hazırlanıp çıkarken hangi kalkışı yapmalıyım?
aceleyle yaptığı kahvaltıda portakal suyundan bir fırt alıp işe giden zengin kalkışı mı yapayım, sabahın 5inde su bile içmeden aç karnına tarlaya giden köylü kalkışı mı yapmalıyım? acil taktik panpalar.
bu erkeğin değil, kendisini bedensel değerleriyle pazarlayan kadının suçudur. bir erkek size gerçekten değer versin istiyorsanız daha nitelikli değerlerinizi satmalısınız kişiye, sadece kadınlığınızla ön plana çıkarsanız cinsel yönünüz dışında hiçbir meziyetiniz önemsenmez, hafife alınmanız kaçınılmazdır.
erkeklere atmayın boku şimdi. kendinize değer vermiyorsanız; aklınız fikriniz yatakta ise, kuş kadar beyniniz yoksa bir erkek sizinle seks dışında paylaşacak ve tutunacak bir şey bulamıyorsa zaten siz sevgili değilsinizdir, yatak arkadaşısınızdır.
hülasa yeter ki zihinler sevişsin, kelamlar uyuşsun. seks denen nane pastanın üzerindeki çilektir zaten, ilişkinin %20sini oluşturur ama önemlidir.
önümüzdeki kasım ayında 10 yıl olacak. 10 yıl buralarda gezinsem de sadece 4 hesapla yazdım. ilk hesabım 8. nesil ve 5 yıl, 2. hesabım 8 ay, 3. hesabım 3 ay ve şimdiki hesabımla da 14 aydır buralardayım. ancak bu son olacak. zira hesap kapatmak gerçekten bir son verilmiyorsa sözlüğe atılmış bir tripten başka bir bok değil. giderli sözlerle hesabını silip tekrar tekrar dönenler, havanız kime lan?
o değil de "eski yazarlar, sözlükte yıllarca yazmak, eski yazarlar burada mıyız" minvalinde başlıklar uplandığında nasıl oluyorsa 100 entrysi bile olmayan 1 veya 2. nesil yazarlar bir şeyler karalıyor, neden ve nasıl oluyor bu? moderasyon sırf hava civa olsun diye böyle projeler yapmıyorsa ben de mahmut tuncerim amk!
he yav he, 3. nesilsin kardeş inandık, aga beee, ne anılar vardır şimdi! yalanına kıranlar girsin.
kız için kavga mı edilir lan, çiftleşmek için savaşan bufalo musunuz evladım?
hayatımda hiç bir kız için kavga etmedim. bir kız beni tercih etmediyse zaten çok işe yarar bir bok değildir, işim olmaz. ancak benim olan bir kız için kavga etme durumu varsa zaten o kavga değildir, avradıma hallenen göt lalelerini yerin dibine gömme operasyonudur, sikerim kamil alayını sikerim.
vergi vergi vergi. sıçtığın bokun vergisi, yediğinin vergisi, kullandığın suyun vergisi, içtiğin alkolün vergisi, kullandığın cep telefonunun vergisi, doğmamış çocuğunun vergisi, ödediğin verginin vergisi.
ulan aylık 100 lira internet faturası ödüyoruz paramızla rezil oluyoruz. bu internetin hali ne orospu çocukları?
günümüz şartlarında metropolde sağlıklı bir hayat sürmek neredeyse imkansız. adım atılmıyor, cebindeki para miktarı fark etmeksizin harcamaya korkuyorsun, anında eriyor. bir başka ülkede aynı dehşetler siksilesi olsaydı çoktan halk sokağa dökülmüştü.
her şeyin radikal olanı yok edilesi, görüldüğü yerde ezilesi bir böcek gibidir. mide bulandırır, bir işe yaramaz, çözüm odaklı olmaktan çok sorun çıkarma eğilimlidir.
feminizm rönesanstan nasibini almamış ve yıllarca kadını ezmiş toplumlarda çok kötü etkiler yarattı, kadının kimyasını fena halde bozdu. son tahlilde kadın celladına aşık ama bir yandan da özgürlükçü bir zıt kutuplar yumağı olup çıktı. erkeğinin kendisine baskın gelmesini isterken diğer yandan erkeği baskıladı, şiddet karşıtı iken bir yandan da artist kılıklı puştlarla aşk yaşadı..
sonuç ise dayak yiyen, ezilen kadınlar.. ancak gelin görün ki onları bu duruma düşüren yine kendileri.. kadının kadına yaptığı kötülüğü hiçbir erkek yapmaz yapamaz.
hülasa isterseniz dünyanın yuvarlak olması gibi gerçekliği sorgulanamaz bir konuyu savunuyor olun, eğer yanlış şekilde savunuyorsanız haklılığınızın bir değeri kalmaz.
ulan 5 dk koşunca yerle yeksan oluyor tipiniz, spor yapmak sizin neyinize yahu? siz sadece yemeyin ve bol bol yürüyün. spor yapınca ölürsünüz falan üzülürüm, insansınız sonuçta, size de yazık.
her şeyi ekmeksiz yersin, anlarım. tamam çorbaya da doğrama bacım, vallahi kabul. ama mantıyı nasıl ekmeksiz yersin ulan? mantının tadı ekmekle çıkar, senin mantının kudretine de mi imanın yok bre münafık!
şu sözlükteki erkeklerin zengin olduğunda bu kadına bakmayacağına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. o derece çirkin ama kendini çok güzel sanıyor kuş beyinli.
gören de pembe sıçıyor sanacak. kuzum benim senin gibi paçozları sıraya dizecek param olsa senden önce ben sana bakmam, ne münasebet! sen sus da önce parası olan adam konuşsun, madem paranın itisin, bırak da seçim yapma hakkı da para sahibine ait olsun.
2 yıl öncesi için geçerliydi bu. her şey şimdiye göre mükemmeldi.. biraz para bulayım da kendi çapımda ticarete atılayım para kazanayım diyebiliyordun mesela. 20 bin liraya araba alabiliyor, yatırım yapmaya çekinmiyordun.
ekonominin çökmesine rağmen yine yaşanabilirdi hayat bu ülkede bir nebze de olsa. ama ekonomi öyle bir haldeymiş ki ve öyle kahpe bir fırsatçı insanımız varmış ki, corona virüs salgınının patlak vermesiyle ne araba ne ev alınabilir oldu ne de ticarete girmenin mantıklı bir yanı kaldı.
özetle siktiniz yurdu eylediniz virane!
ulan 2020 yaz sonunda araba parası denkleştirmene rağmen araba alamamak nedir bilir misiniz? 2 yıl önce en temizini 25 bin liraya alabildiğin bir araba şimdi 55-60 bin. hak mı bu bre puştlar? insan mısınız siz?
ya şu başlığın atılmasına vesile olan sözü dile getiren kadına ne demeli! yasla sırtını partiye, derneklerde takılan zengin ve dindar türbanlı teyzeler minvalinde bilirkişi pozlarıyla ahkam kes ortalıkta. ortamlarda iş yapıyorum dersin kim bilecek.
eskiden yazarlara reklam görünmezdi, artık yazarlar da reklam görüyor. ve teknik olarak çökmüş durumda, başlığa tıklandığında entryler ilk 2 saniye buga giriyor, araya kaynayan reklam yüzünden sayfa yukarı aşağı harekete ediyor.
bitmesinin en önemli nedenleri;
2014-15 yıllarında patlak veren görsel atma işine zall'ın sınırlama getirmemesi, instagramın gelişmesiyle artık insanların yazıya değil de görsele kıymet vermesi, nitelikli yazarlığın hiçe sayılması, anlamsız biçimde çok fazla yazar alımı yapılması ve bunlar yetmezmiş gibi bir de yazarlara reklam gösterilmesi ve bunu takip eden teknik aksaklıklar, reklamın "beni göreceksin lan!" inadıyla sayfanın 5 saniyede bir yukarı aşağı hareket etmesi sözlüğün fişini tamamen çekmiştir.
yılın sonuna doğru maksimum 100 online bile olur mu? hiç sanmıyorum.
bugün saat 00:00a kadar yetkililer tarafından "corona kalmadı, atın maskeleri öpüşün, hell yeah!" diye bir açıklama yapılmazsa zall reyizin totosunu sözlük meydanında ifşalacağım gerçeğidir.
evet sayın yetkililer, bu açıklamayı bir an önce yapın. zira dünya buna hazır değil.
evet koduklarım, virüs diye bok kalmadı. ölenler de zaten bir gözü toprağa bakan tipler, neden abarttınız ki bu kadar? 90lık dede ayakta atlatıyor lan ne mutasyonu?
sokucam maskenize de mesafenize de. yiyin için sevişin, yeter la!
ben taşıyıcıyım mesela, ya da sen? kim bilebilir bunu? hes kodu denen zamazingo sadece testi pozitif olan ve olmayanların ayrımını yapıyor. peki hasta olup test yaptırmayanlar? ben bu virüsü belki de defalarca gezdirdim vücudumda ve hes kodumla her yere de girdim. kim nasıl anlayabilir ki bunu?
çok da abartılacak bir bok değildir. ölümcül virüs diye bir şey yok anasını satayım yok, halen totonuzu tuta tuta geziyorsunuz ve halen maske mesafe diyerek bizi boğuyorlar.
geçenlerde sözlükte bir başlıkta elemanın biri, alkol çok ucuz olsa millet sokaklarda sızıp kalır herkes alkolik olur' diye yazmıştı.
o iş öyle olmuyor işte. elde olan ve kolay ulaşılan ürün çekiciliğini yitiriyor. hele bir de bu şey alkol ise. 4 liraya bira olsa millet bu kadar kıymetli görmez bu naneyi. hatta içici sayısı bile düşer.
geçen yıl litrelerce ev yapımı alkol ve şaraba sahip olup da yıllardır içmeyi çok seven biri olmama rağmen nadiren içmeye başlamam buna en güzel örnek.
ortalıkta kabile reisi ya da ortamın baskın gorili gibi gezinen erkeklerle takılan kadınlardadır suç.
evet çok komik ama böyle bir realite var, türkiyede kadınların büyük çoğunluğu bu tip adamlarla takılıyor. o tavırlarını beğenmiyor ama yine de böyle erkeklerle sevgili oluyorlar. ama o da nesi? tokat yerken ya da sözlü veya fiziksel şiddet görürken de ses etmiyorlar hatta ayırmaya çalışana laflanıyorlar.
arkadaşlar, sikimde değil. burası da dağ başı değil. türkiye cumhuriyetinde yaşıyor bu kadınlar senin benim gibi, hayırdır amk? kapıyı vurup çıkmak, karakola gidip davacı olmak zor değil.
sanki dağ başında yaşıyoruz da kadına şiddet kadına şiddet! yeter la bi bitmediniz amk! şiddet gören kadın çıkar gider. görüştüğü erkekleri de adam olanlarından seçer. bunu anlamak, doğru düzgün insanı anlayabilmek o kadar zor değil. ama pardon ya, bizim kadınlar barzoları sevdiği için doğru, onu en iyisi olarak görüyor.
o zaman dayak yemeye devam. ama bazı salak kadınlar yüzünden istanbul sözleşmesi gibi saçmalığı öne sürmeyin sonra. zira suistimal edilmesi kaçınılmaz!
kadınlar dövülüyormuş da bilmem ne. hassiktirin oradan! gidin araştırın hiçbir şeyin zorla olmadığını görürsünüz. kadın erkeğe bu hakkı bilinçli bir şekilde veriyor.
sözlüğün beybi hatunlarından. hani manitam olmasa ver bir makas hele derdim mesela, evimde beslerdim falla.
ahahaha şaka şaka, candır o. iyi insanlarla karşılaşsın hep mutlu olsun yazarı.
3 kuruşluk göt laleleri algı yaratmak için kıçını yırtar, bu bir uludağ sözlük klasiğidir. ancak bu yazara da sataşmak nedir be koduğum? sıçtığın bok akköprüye ulaşmamış gelmişsin buraya toror sompotozono gibisinden bir şeyler geveliyorsun, ne diyorsun amk, türkçe konuş kodumun fettocusu.
10 yıl önce hoca hoca diye götünü yırtanlar şimdi önüne gelene fetöcü diyor, vatan aşkıyla yanıp tutuşuyor(!), arabasına al yıldız bayraklı çıkartmalar yaptırıyor. sizin gibilerinin vatandaşlığı tartışmaya açık diye bu suçlu psikolojisini başkaları üzerinden bastırmaya çalışmayın. siktirin gidin az ötede zırlayın.
amk salağına bak sen. açıkça eskortum demiyor da bir dünya istekle göz yoruyor.
lan sana bakanın da mesaj atanın da ecdadını sikeyim! bu ülkede bu tip kadınların götünü kaldıran amipler yüzünden ne adam akıllı ilişkiler ne de iletişim diye bir şey kaldı.
evet beyler, şanlı davamız hayırlı olsun. bu yolda pek çok zorlukla karşılaşacaksınız ama benim gibi siz de zamanla alışırsınız.
dün kadınlar günü şeysi yüzünden erkeklere de abuk subuk linçler yapılmış, geliyor kulağıma. lan evi geçindiren erkek, 17-18 yaşından itibaren erkek olmak, adam olmak' mesleği üzerine yüklenen erkek, askere giden erkek, koruyup kollayan erkek, söz konusu ailesi olunca kavgaya dalan erkek, seks söz konusu olduğunda iktidarsız olan erkek.
kadınlar eziliyormuş da bilmem ne! hassiktir lan oradan!
sevgili erkekler, hayata özgür bakıyoruz ve ev geçindirme, bir şeylere sahip olma saçmalığından muaf bir şekilde dünya şeyime minare götüme kafasında yaşıyoruz. feministler çükümü yesin!
sevgili şişko kardeşlerim, seksi ve fit bir vücuda kavuşmak artık hayal değil!
haftalık 3 seansına 200 tl vererek zayıflamanız mümkün. bana gelin ve 3 ay sonra seksi bir bünye ile dünyanın nimetlerini daha güzel bir perspektiften tatmanın zevkine varın.
efenim bu şişko ruh hastaları restoranlarda, cafelerde, lehmacun dükkanlarında hiçbir şey bırakmamışlar. artık bu işe bir dur dememiz gerekiyor, ayıp yahu.
evet, 90 kilo ve üzeri bütün şişkolar için bir açlık kampı kuralım ve hepsini 90 gün boyunca günde bir adet zeytin, bir dilim peynir(silgi boyunda) ve bir adet yumurta vererek minimalist şartlarda hayatta kalmalarını sağlayalım. belki bu sayede gelecek nesiller daha sağlıklı olur değil mi ayol?
bedeninde ekstradan 2 adet damacana ağırlığında yağ taşıyan şişkoların yemek yemediğinde hiçbir sorun olmayacağı gerçeğidir.
zamanında boksör bir arkadaşım ankara şampiyonası maçlarına 69 kiloda çıkmak için son 3 gün adam akıllı yemek yemeyerek 73-74 kilodan 69a düşerdi. yani siz şişkolar yemeyerek hemen zayıflayabilirsiniz ve yemek yemeseniz de ölmezsiniz, yağ tabakanız sizi 5-6 ay daha yaşatır.
