Kimilerinin sevilmemesinin nedeni, o kimileri tarafından sevilip de karşılık vermeyen birilerinin hayattan mı korkmasıydı her şey yoksa bir bahane miydi o sevmeyenler için? Martin, bunu hiç bilmeyecek, bilemeyecek olsa gerek.
Sakin bir kendimden hallice parçası.
--spoiler--
Belki de böyle olmalıydı
Kalbim seni söylüyor aklımsa gitmeni
Zaman geçti zamanla geçmedi
Bi' seni istiyordum bir de seni
Denizin ortasında
Denize küsmüş balıklar
Gök yıldızlarıyla
Yüzünü çizerken seni
Nasıl unutabilirim
Sesin bana türküyken
Neden bana varlığını küfür ediyo'sun
Gök yıldızlarıyla
Yüzünü çizerken seni
Nasıl unutabilirim
Gök yıldızlarıyla
Yüzünü çizerken seni
Nasıl unutabilirim
--spoiler--
Son birkaç gündür berbat şeyler yaşadım ve aslında hiçbiri benden kaynaklanan bir durumdan dolayı gelişmedi. Gerçi şu saatten sonra neden olduğu, nasıl olduğu hiç önemli değil ancak yine de insan ister istemez tuhaf düşünceler içerisinde kaybolabiliyor. Sadece, en azından daha önce; herhangi bir sorun olduğunda neyse geçecek zaten, düzelecek diye düşünebiliyorken, sadece biraz düşünüp geçiştirebiliyorken şu anda bu düşünceleri ne aklıma getirebiliyorum ne de bu davranışlarımı eskisi gibi gerçekleştirebiliyorum. Biraz açık olmam gerekirse de gerçekten kalbimi kırmış şeylerden biri olmalı ki böyle. Bilmiyorum. Sanırım sadece insanlar artık bir fazlalık gibi geliyor ve tek yapmam gereken bu düşüncelerin düzelmesini bekleyebilmek. Öyle işte.
Bitecek otopsi. Hepsi.
Söyleşimsi bir Soft Analog parçası.
--spoiler--
Hayat deneyimlemektir,
Önemli olan bi\' yerden bi\' yere varmak değil;
Bu yolculukta yaşanılanlardır.
Her gün gitmek istediğimiz yere daha hızlı gidiyor,
Görmek istediklerimizi daha hızlı görüyor;
Her şey hemen olsun istiyor,
Hedefe ulaşınca da yenisini istiyoruz.
Bu hız içinde herkes sürekli bi\' şeyler kovalıyor
Ve bi\' şeyler kaçırıyo\' sanki.
Yeni terimler duymaya başlıyorum,
Yolculuğu reddettiğim zaman
Başlangıç ve bitiş noktam aynı yere dönüşüyor.
Yani bi\' şeyleri deneyimlemeye fırsat vermediğimde
Değişimi yaşayamıyorum
Ben de bundan korkuyorum.
Mesafeleri es geçersem yolculuğu yok ederim
Hayatın anlamı, anı deneyimlemek
Ve deneyimlemek de onu yaşamaktır belki.
--spoiler--
--spoiler--
korkunun ipliği kalpte dikiş tutar mı?
küçücük yalanlar dev aşkları yutar mı?
şu tarihi her zaman kötüler yazarlar,
bak kahramanlarla dolu adsız mezarlar.
gerçek gülüşler tek taşa satılır mı?
zümrüt dolu taçlar şefkatle sarılır mı?
zalimler tahtlarından tek bir sözle düşerler,
en sinsi silahlar mutfakta pişerler.
bir kuş yuvasında ya da bir masumun ah sesinde,
saklanır en günahkar en utanmaz ihanetler,
her yaralı ruhun metruk arka bahçesinde,
işlenir her gün böyle ufak tefek cinayetler.
--spoiler--
Ağzının tam ortasına çarpılası, insanlardan da uzak bir yere kilitlenesi olandır. Her şeye öyle ya da böyle, özellikle olumsuz bir sözleri vardır. insanlar da biliyordur bu söylenilen durumun ihtimalini zekası geri olmadığı sürece ancak ya bu ihtimali göz ardı ediyordur ya da ihtimalinin olmama ihtimalini varsayıyordur. Belki de yaptığı şey keyfidir sadece ve bunu eğlence amaçlı gerçekleştiriyordur. Ancak o da ne, sağdan soldan gelen Bir adet ruh emicimsi. Tuhaf olandır.
Evet, bilemeyeceğim. Bilemeyeceksin. Neyi bilemeyeceğini bilmeden, bu dünyadan biraz yaşayıp gideceksin.
Bir, bu nicki gördüğünde kendini sorgulatan öbek.
Gittikçe bozulandır ancak düşününce de şu an ki bulunduğumuz döneme göre normal olandır. Herkesin elinde bir telefon, yüzüne baktığımız insan sayısından çok atılan-alınan mesaj sayılarımızın fazlalığı, sadece günü bitirme çabası, insanlardan uzaklaşma, verilen imkânlar dâhilinde hayatı sorgulama ve daha birçok şey... eskiden zaman algısı bu derece miydi diye sorulsa sanmıyorum derdim. Sonuç olarak Artık bozulması normal gelendir. Hızlı geçmesi, bir anda ileri sarması... ne yazık ki.