bir şeyi ilk yapansanız çok da vasıflı olmanız gerekmiyor işte. beyefendinin tek hüneri kendi tinder'ını kurmuş olmasından ibaret. tanzimatta şinasi neyse internette mahir de o yani.
Aslen “Zor zamanlar güçlü insanları; güçlü insanlar iyi zamanları; iyi zamanlar zayıf insanları; zayıf insanlar da zor zamanları yaratır!” olan, Michael Hopf sözü.
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliçten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...
Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber.
Şarkılar söylemişim pencereden,
Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
Biletim üçüncü mevki,
Fakirlik hali.
Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
Sana Sapancadan bir sepet elma almışım..
Ver elini Haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafiften soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...
Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliçten.
Fabrika düdükleri ötmededir.
karikatüre gülmek diye bir eylem kalmamıştı işin açığı, her şeyimiz video şu an (elbette bir zümreye hitap etmeyi sürdürüyordur ama işin ticari kısmını da göz önünde tutmak gerek). kitleler gırgır alma hevesi ile koşmuyor artık bayilere. sanırım tüm basılı dergilerin sonu bu olacak. bir devrin sonu.
Az önce teaserına denk geldiğim belgesel. rap müzik ile halk müziğin karşılaştırılacağı bir belgesel olacakmış. şükür be! yıllardır söyle söyle dilimizde tüy bitmişti. ben de ne yapacağımı bilemedim yıllar sonra gelip entry giriyorum. yolu açık olsun.
not: nerede, ne zaman yayınlanacağını bilen varsa bir mesajcık uzağındayım.