şimdiden çok özlediğim yıldır. O zamanlarda lise 3 idim ve daha yeni yeni beynim açılmaya başlamıştı. hayat bu kadar komplike değildi ve geçmiş zaman bu kadar özlenmiyordu. belki de geçmişe özlem şu andaki başarısızlıktandır diyeceğim.. Ama hayal ettiğim noktadayım. 2 sene sonra doktor oluyorum. belki de tamamlayamadığım bir şeyler var. Ama o sene bu sözlüğe girip, gitmek istediğiniz yıl entry sine "insanların olmadığı bir zaman" yazmıştım. nerden bilebilirdim, o anın o yılın benim arayacağım bir yıl olacağını.
belki de bir 5 sene sonrası da bu sözü bugün için diyecektir. bu yüzden anı yaşamaya devam..
Bunu okuyan kişilerin bugün yapması gereken eylem. benim altıncı gün. Bir doktor adayı olarak görmüş olduğum kadavralarda içen ve içmeyen akciğeri kıyaslandığında dumura uğramıştım. denilebilir, ikisi de ölmüş, ama aslolan ölmek değil, nasil yaşadığı. Her anlamda kaliteli bir yaşam için sigarayı bırakın. Editlerim daha sonra. Gülücük
Akıl, zekanın kullanılma yüzdesidir dediğim önermedir. Başarı ise aklın kullanılma yüzdesidir diyorum ayrıca. az da olsa bir bağlantısı var, direk olmasa da.
Kendisini hayata karşı heo yenik görmüştür, kendisine acımasız bir yazardır. Betimleme becerisi muhteşemdir, dönüşüm adlı kitabı kendisini gayet net anlatıyor.
Normal, normlara uyandir. Çağın norm u lümpenleşmeyle birlikte bunu getirir. Peki çağ bunu gerektirir mi? Gerektirmez. O halde çağdaşça değildir. Her şeyi amcıkta arayanların akılları siklerine inmiştir. Net.
Fakirlerin Tanrıya havale etme işini de güzel açıklamıştır, eğer güç fakirlerde olsaydı onlar işlerini öteki dünyaya bırakmazlardı. Güçlerinin yetemediği yerde din, bir sığınma aracıdır,
son zamanlarda duyduğum en kapak söz, aniden muhatabınıza söyleyin ve bekleyin, ortalık buz kesicek ve saliseler içerisinde fiziki bir kavgaya dönmediği sürece arka planda Smoke Weed Everyday çalarak yürüyeceksiniz.
mantığını hayal dünyalarıyla kurulu bir sözde ütopyaya dayandırmış kişi önermesidir. en azından bilimle konuşur ateizm, bilimin durduğu yerde de durur, bunu metafizikle açıklamaya kalkmaz, zira bu çıkmazların da bir gün çözüleceğini tarihsel örneklere bakarak anlayabilir. zekidir velhasıl ateistler.
bir doktor adayı olarak o kadar aptal saptal insan gördükten sonra, hayır. Tanımadığım insanlar daha güvenli geliyor, o derece. becerikli ders çalışan mahlukatlar sürüyle var, tabi belli bir kesimi müstesna tutarak söylüyorum.
ben de 2014 2015 yıllarına dair bir saplantı olduğunu fark etmiş olduğum gerçeğidir
yıllar değişmiş olabilir ama belli bir yıl bok gibi geçti, işte bu yıl güzel geçti diye bir algı yaratıyoruz efendim. ben o zamanlar lise 3 lise 4 te idim. haliyle sigara içmiyordum, insanlar üniversiteye nispeten daha samimi idi. ama 15 ekim yani bugünün aynısı 2014 ve 2015 te de var idi. neden bu görmezden geliniyor. aslında tarihleri ya da olay ve olguları kötü yapan ihtiva ettiği olaylar değil, onlara getirdiğimiz yorumlardır. dıbına koyim 2 sene geçmiş, bu kadar saçma salak özlersem 20 sene sonra kafayı yerim. bu yüzden belli bir miktar nerden geldiğini unutmama adına özlenebilir. ama ilerde de 2017 yi özlemek falan da var bu boklu değneğin diğer ucunda. sonradan özleyeceğime şu anda anı yaşarım, o zamanlar geçmişi de özlemiyordum. çünkü anı yaşıyordum. dolu dolu ve korkusuzca. Zaman öldürülmez arkadaşlar, yaşanır. Unutmayın bunu .
ortamdaki üçüncü kişinin muhabbete dahil olmak ya da akışı değiştirmek (muhabbete sıçmak) gibi aptal saptal şeyler hakkında muhabbet etmeye çalıştığı konulardan biridir
karınca kararınca arkadaş meclislerinde çoğu kez konuştuk bunu,
Uçurtma avcısını okuyanlar bilir, her zaman daha iyi bir insan olmak mümkün der Rahim Han
Benim hayatımın miladı ise 7 şubattır efendim. çünkü 7 şubatta önemli kararlar aldım kendimce ve yakın arkadaşımla.
Daha vasıflı ve sınırlarını aşabilen, Nietzsche nin tabiriyle üst insana ulaşmaya çabalayan insanlar olmak istedik.
bende bu kılamsal olguyu yaratan şey de Jack Londoın ın Martin Eden adlı kitabı oldu, yani hayatımı değiştirdi diyebilirim,
o gün kısacası adam olmaya karar verdim,
Tıp okuyorum ve derslerimin gidişatı iyiyi göstermiyordu, hayatımı ekseriyetle bir plana soktum, bu makineleştirme değil de daha sakince bir yaşama hazırlık oldu. her gün ders çalışır, bağlama çalar, spora gider ve kitap okur oldum,
hani der ya ataol behramoğlu, kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına, dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı diye: aynen öyle. BUgün 15 ekim 2017. bugün bir daha gelmeyecek arkadaşlar. zamanla birlikte götürebileceğimiz tek şey kendimize yaptığımız yatırımlardır. ve bununla birlikte zamanın vurduğu kırbaçları nasıl güle çevirebileceğimizi öğrenme meziyetidir.
Sarıldın mı sımsıkı sarılacaksın arkadaşına
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle ve tüm tutkunla gireceksin
ve bir kez uzandın mı bir kez o sımsıcak kumlara
Bir yaprak tanesi gibi, bir kum gibi, bir taş gibi dinleneceksin
Aynen öyle!