hapşıran kişinin bir anlığına da olsa kalbinin durduğu varsayımıyla söylenmesi pek de garipsenmemelidir.
Ayrıca kalabalık bir ortamda, çok yaşa nidaları arasında toprağın bol olsun cümlesini kullanın, hoş duruyor.
**
hamaratlıkta eline su dökülmez, namazında niyazında anneciğimin, evimizin kapısında, zaman zaman beslediğimiz kedinin camdan içeri dalması ve koltukta keyif çatmasıyla vuku bulan, anneeciğimin de olayı görmesi üzerine şahit olduğum hadise. **
finansbank'ın revize edilmiş çağrı merkezi telefon numarasıdır.
10 mayıs itibaiyle 444 lü numaralar yerine aşağıdaki 0850 li numaralar kullanılacaktır.
seri numarası; bir harf ve iki rakamdan, sıra numarası da; altı basamaklı rakamlardan oluşan * kimliğin barkodudur.
erkeklerde seri numarası tek sayı, kızlarda ise çift sayıdan oluşur.
nüfus artışına göre, erkeklerde en yüksek sayı 13 olabilecek iken, kızlarda ise en yüksek sayı 10'dur. *
yazı karakteri olarak, bilgisayar programlarında yer almayan özel bir karater ile yazılır. bu karakter, sahte kimlik düzenlenmesinin önlenmesi ve tespiti için önem arz etmektedir.
haylaz, mızmız ve sabırsız bebektir.
kapalı alan olması sebebiyle* asıl eziyeti kendisine yapacaktır.
doğduğunda gerçekleşecek eziyeti de varın siz düşünün. uykusuz her gece
adamı illet eden askerlerdir.
yaptıkları işe hiçbir söylenecek laf yok. vatan-i görevdir, her türk erkek evladı yapmıştır, yapacaktır. *
lakin, eskiden bu işin bir adabı vardı. çetele tutardın ve hergün bir çentik atardın.
hadi cep telefonu taşımana bir şey dediğimiz yok.* o telefondan facebooka bağlanman da bizi ırgalamaz, canın sıkılıyordur illa ki. sosyalleşmek sana da iyi gelir.
Ama seksen bir ilin, seksen birini de bize her gün okutma can kardeşim. il kodlarını da inan hiçbirimiz merak etmiyoruz. **
kızgınım kızamamaktan yorgunum
düşünceler yorulur
beklemek sonunu bilmeden
bilmeden yaşamak zor geliyor
habersiz yaşamak
haber almadan senden
senin sesini duymadan
habersiz yaşamak
haber almadan senden
senin sesini duymadan
ellerim kelepçeli
boynumda bir düğüm
ben senin olmadığın yerde ölürüm ölürüm
ellerim kelepçeli
boynumda bir düğüm
ben senin olmadığın yerde ölürüm ölürüm
ibnelik parayla mının yanlış yazımıdır.
kelime anlamından ziyade, yapılan eylemin doğru bir şey olmadığını bile bile bu eylemi gerçekleştiren kişiler için kullanılır. *
gıda sanayinde sıkça kullanılan ve gdo (genetically modified organism) ile özdeşleşmiş maddenin adıdır.
bilinçli bir tüketici olmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek için, tükettiğiniz gıdalarda kontrol etmenizi ve bu maddeyi içerir ürünleri tercih etmemenizi öneririm.
Atatürk'ün Bursa nutku'nda ifade ettiği, Deniz Gezmiş'in de asılmadan önce vermiş olduğu savunmasını bu temeller üzerine kurduğu bilinilen manidar cümle.
''Ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık, bu sebeple anayasal bir davranışta bulunduk''
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek"
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."
orta parmak ile baş parmak arasına sıkıştırmak suretiyle fırlatılan izmaritin peşinden koşuşturan kedidir kendisi.
ne zaman böyle olsa, heder oluyorum, içim parçalanıyor ve hemen bir parça peynir getiriyorum.
bu sebeple bilinçli yaptığından da kıllanmıyor değilim.*
o kadar çok ruh hali vardır ki bu süreçte... üyeliğe karar vermek, üyelik formu doldurmak, ilk entryi girmek, entryi düzeltmek, silmek, canlandırmak, onuncu entrynin bir türlü girilememesi, diye uzar gider.
yakın bir zaman önce benim de bu ruh halini paylaştığım, çaylağın onuncu entryi girişinden sonraki ruh halinden bahsedecek olursak;
sözlük formatı üzerine, ekranın tam da ortasında insanın gözüne sokar gibi çıkan ve mavi zeminde yazılmış notçuklardan iyice bir gına gelmiştir. aşağılanma duygusu burada sıkça hissedilir.
bir derdim var butonundan ''on adet entry girdim, ne olacaksa olsun artık'' şeklinde bir talep açıp açmamak arasında gidilip gelinir. karizmayı çizdirmemek adına bu talepten vazgeçilir.
sözlükten çıkış yapılmak suretiyle tekrar üye girişi yapılır. bir değişme olup olmadığı kontrol edilir.
Sözlük moderatörü bir kişi göze kestirilir ve kişi özel mesaj suretiyle taciz edilmek istenir. istenir diyorum çünkü, çaylakların özel mesaj gönderemediğini kişi bu suretle öğrenir.
sancılı bu süreç son bulur elbet. kişi ya yazar olmanın hazzını yaşayacaktır, yazarlığa uygun görülmemesi halindeki süreç nasıl işliyor, merak konusu.*
birbirinin arkasına, birbirinin üstüne konulmuş, tekrarlanan, sıkışık gibi anlamları barındıran ve bazen de kalabalığı tarif etmekte kullanılan kelime.