başlık aslında tatile gidince mesaj atmayı ve aramayı kesen sevgili olacaktı ama iki karakter fazla geldiği için ve'yi söküp attım.
evet, vardır böyle sevgililer, tatile gider gitmeden önce seni çok özleyeceğim, işte hep konuşuruz zaten sıkılıyorum gibi şeyler söyler, sizde inanırsınız (bkz: salak gibi)
tatile gider, gidiş o gidiş, sevgili zaten hollanda doğumlu olduğu ve anne hollanda'dan baba italyan olduğu için kendini yabancı saymaktadır orada hollandalı arkadaşlarıyla olduğunu öğrenirsiniz, isimler Jack, Vincent, Julia, Fem ve daha üç tane kız olarak iletilir size. Bir haftalık tatil, ona neşe, heyecan ve coşku verirken, siz sinir krizleri geçirirsiniz evde. Dönüş günü gelmiştir, siz bir mesaj filan beklersiniz, aa o da ne? MSN'e girmiştir, yazdığınız anda da çevrimdışı olur, aramalarınıza cevap vermez. Siz sinir krizi geçirmeye devam edersiniz.
Justin Bieber , dünyaya bomba gibi düşen ergen. Türkiye’yi iki ayıran gündemi alt üst eden kişi. Evet evet, hepimiz bu yazıyı okuyan okumayan herkes Justin hakkında bir fikre sahibiz. Sevenleri, sevmeyenleri hatta bu 16’lık bebeği tanrısallaştıranları bile bulabilirsiniz. Demin Türkiye’yi ikiye bölen demiştim ya pardon , Justin dünyayı ikiye böldü. Peki kim bu Justin Bieber? Nereden çıktı bu adam? Hakkında biraz araştırma yaptım ve şöyle bilgiler elde ettim, adamımızın tam adı Justin Drew Bieber, 14 Mart doğumlu yılıda 1994.
Ünlü oluş hikayesi şöyle amatör videolarını paylaşıyor , kendi çapında eğleniyorken Usher tarafından keşfediliyor. Şansa bağlı yani. Adamımız Kanada’da yaşıyor. Ailesi bir garip 15 yaşına kadar kimseyle çıkmasına izin verilmemiş, ailesi sevgilisi olduğunu duyunca’ Beni hayal kırıklığına uğrattın ’ demiş bu bebek yüzlü elemana, onun bu gay tavırlarının kökeninde de bu yatıyor herhalde. Kendi kliplerinde eski sevgililerini ve yakın arkadaşlarını oynatıyor , klipleri de ucuza getiriyor. Anlaşıldığı üzere adamımız cimri bunu şöyle de anlayabiliriz, flirt ettiği bi kızı sahile götürmeyi severmiş, Justin’ciğim sende para çok gibi neden güzel hoş bir yere götürmüyorsun kızı ? Al götür şöyle hoş bi kafeye bari, bi çay içersin 1 lira tutar en fazla.
Elemanımızın hayal gücü bayağı gelişkin öyle ki uçmak istiyor ! Süper güçlere takmış durumda kafayı. Hayal gücü öyle gelişkin ki Kim Kardashian ve Rihanna‘ya çıkma teklif etti, kendine o denli güveniyor yani. Ama reddedildi ikisinde de. Sonra biraz düşük kaliteli olan Selena Gomez’de aldı soluğu. Şansı varmış o kabul etti bari. Bununla kalmayıp Beyonce’a da tutulduğunu söylüyor, ah şu çocuklar…
En sevdiği renk mormuş ve siyam ikizi gibi sevgilisiyle hep aynı şeyleri giymek istiyormuş. Justin ilk kez 13 yaşındayken öpüşmüş, o öpüşürken arka planda ‘How To Save A Life’ adlı parça çalıyormuş, bu yüzden bu parça onun için çok önemliymiş. Ah Justin, yapma böyle.
Justin ile aynı fikirde olduğum tek şey, UGG’dan hoşlanmamak , ama diğer konularda olmaz , olamaz. Yiğidi öldür ama hakkını ver ( ya da öyle bişey ) demişler, bu konuda tebrik ettim seni Justin.
Kısaca Justin Bieber kimdir derseniz, saçlarını taramayı tam olarak öğrenememiş bir bebek yüzlü ergen. Türkiye’deki ilkokul çağındaki kızların kalbini hopidik hopidik attırabiliyor, ama geçer, geçer. Bunlar da geçer. Biz Tokio Hotel’i atlatmış bi ülkede yaşıyoruz.
aynı sınıfta okuduğum ben entelim havası vermeye çalışan kızdır, ama kendisini bile güldürmüştür cem yılmaz şöyle ki, Sınıfta topluca cem yılmaz'ın bir tat bir doku gösterisi izlenmektedir.
entel kız: e. t
e. t- Ben sevmem ya ne bu cem yılmaz filan...
bir süre sonra e. t'den çıkan sesler şu şekildedir.
e. t- hahahahaha hihihihihi...
özlemenin en kötü şeklidir, çünkü uzakta yaşayan birine ulaşabilirsin ama ölüye ulaşılmaz. genelde iç çekişle başlayıp ağlamakla biten bu özlemler, insanı bitirir.
an itibariyle sadece meraktan tatlım adlı şarkısını dinlediğim kişi. sesine bir yorum yapmam gerekirse, şuna benzediğini söyleyebilirim ergenliğe yeni girmiş erkek sesi gibi, zoraki bir güzellik katmaya çalışılmış olmamış. Çatlak ve kalın bir sesi var
, güzel değil.
Kesinlikle hatadır. Kimse kimsenin canına kıyma gibi bir lükse sahip değildir. Belki o çocuk yaşamak isteyecek ? Yaşasa iyi şeyler başaracak ? Engellilerin böyle küçümsenmesi, böyle yok sayılması çok vahşice. Bu zihniyete sahip insanları öldürmek gerek aslında.