nefret kaynağı olmak için yapılası hareketlerdendir. saç ekim merkezine gidip " ya benim şu kırıkları alabilir misiniz? " diyerek, o kel kafadan gelen tosu yiyip, olay yerinden kaçma ile sonuçlar. ancak yüzlerde bıraktığınız o acı dolu yüzlerin hazzını başka bir şeyde bulamamaktasınızdır.
dün gerçekleşen süleyman demirel üniversitesi şenliklerinde, athena konseri bitiminde rekötürün sahne alıp söylediği sözlerdir. " eğleniyor muyuz? " demesinin ardından herkes alanı terk etmiştir. belki de bizden sonra pogoya dahil olmuştur.
mahalle düğününde yengenizin veya eniştenizin sizi zorla çekiştirerek pogo yapmaya zorlamasıdır. hoş, çoğu keko düğünleri pek pogomsu, pek çılgınımsı olsa da dışarıdan görüldüğünde çok çirkin görüntülere sebebiyet verebilmekte, sosyal medyada ünlü yapabilmektedir.
henüz dinlememiş, etrafında sürekli led zeppelin duyan kişinin iç dünyasıdır. " lan amma çok zeplini olan varmış, hemen bir tane almalıyım! " kafasını yaşayan kişidir efendim. görüldüğü yerde albümleri ile tanıştırılmalı, aldığı zeplin ile tura çıkılmalıdır.
sağır ve dilsiz kızların, diğer kızlara göre daha tatlı ve sempatik olmaları durumudur.
nazarımda her biri için dünyalar ayaklarına serebilir, işaret dilinden başlayarak her şeyi öğrenebilirim.
yok mu o gülerken çıkardıkları sessiz nidalar, o mimikler.
anal seks sırasında gelen havyardır. partnerin ne kadar zengin ve bağırsaklarının geniş olduğunun göstergesidir. böylesine çılgın bir kişinin sizinle sevişmesi ise size gösterdiği sevgidendir. *
her toplumdan dışlanmış, sevilmeyen tarzı " biz farklıyız, o yüzden sevilmiyoruz, çok havalıyız xd " şeklinde yorumlamaktan mütevellit, emo, keko, barzo gibi kezban olmayı kendine tarz bilmiş kişi eylemidir.
henüz kendi ergenlikten çıkamamış ancak gördüğü tepkiler yüzünden yazımına çeki düzen veren ergen gencimizin, " lan bana yaptılar, ben de ilk w, x, q falan kullananlara ergen diyeyim! " eylemidir. ancak isabet ettirememiştir yavrucak.
pokemon çizgi dizisinin " gotta catch them all " sözlerini bir türlü anlayamamış, e tabi izlenen zamanlarda da pek ingilizce bilinemeyecek yaşlarda olunduğu için söyleyememiş kişi uydurması. ancak herkes tarafından benimsenmiş ve söylenmiştir.
artık retro olarak tabi edilebilecek, neredeyse hiç bulunamayan bayana zaaf bulunmasıdır. ne kadar cool olduğunun farkında değildir kendileri. gördüğüm ilk yaş aralığımda bulunan bayan ile evleneceğimdir.
365 gün boyunca regl olmasa bile reglmiş gibi etrafı galyana getiren, ağlayan, trip yapan, sinirlenen, gereksiz boş işlerle uğraşan hatun tanımıdır. sevişmesi için ona kalan 6 saat ile ne yapacağını kendi bilmektedir.
erkekler için yeryüzündeki cehennemdir efendim.
herkesin bildiği gibi midyenin sadece mardinliler tarafından satıldığını öğrenen azimli ve girişken kişinin, midye mafyası tarafından ayağına beton dökülerek denize atılmamak kaidesiyle kütüğünü değiştirmesidir.
kürtçe eğitim, çapulcu giyim tarzı, zabıta gördüğü an denge suretiyle tepsiyi kafaya koyarak koşma, 2 saniyede 3 adet midye açma ve limonlama öğrenecekleri dersler arasındadır.
günümüz türkiyesinde müslüman toplumun gerek tat, gerek görünüş, gerekse dini vecizeler yüzünden yemediği midye ve sakatat lezzetlerini yenmediği için yakılmasıdır. subjektif olarak haklı gördüğüm önermedir.
bir insan zaten bu tatları almadığı sürece, inandığı sürece öbür tarafta yanacak, günaha boğulacaktır.
aklından şüphe duyulası, izmir sınırları içinde nasıl barındığı merak konusu, görüldüğü yerde kürek ile vurma neticesinde şah damarı kesilesi türdür.
hiç mi seyyar denk gelmemiş, hiç mi kemeraltı na gitmemiştir efendim. o sakatatın tadına nasıl bakılmaz. günahtır.
gavur olarak anılması ile birlikte, özerklik istemek üzere kendi marş seçimlerini yapmış olan yavru vatandır.
artık ilköğretim ve bilumum eğitim merkezlerinde marş olarak losing my religion söylenecek, Michael Stipe , Peter Buck ve Mike Mills in tarihleri öğretilecektir.
yıllardır hayatına giren çıkan insanlardır.
aslında onlar, düşünceleri, kişilikleri, aşkları, korkuları, nirvanaları. onlar için değişik, sizin için sıradan olandır akıl koleksiyonu. lakin elbet olacaktır bu koleksiyon ile kız götürmeye çalışanlar.
elit bir restorana gidip, yıllardır sakatat türleri ile bulduğu hazzı orada da bulmaya çalışan kişinin bilmukabele yerinde siparişidir. o zengin ama asık, mutsuz suratların bakışına aldırış etmeden, " ben billur istiyorum garson! " der akabinde elit pozu vermek için " ancak lütfen az pişsin der. " ve ihtişamını yitirmeden sakatatın o leziz tadına varır.
yıllarca belediye otobüsleri ile yol kapmaca, şerit değiştirmece ve sollama oynayan taksicinin, artık kıskançlık tribine girdiğinin kanıtıdır.
arka üçlüye dokuz kişi almakta, yer olmadığı zaman sloganı patlatmaktadır. mutluluğu selektör yapmasından ve astığı cdyi çevirmesinden anlaşılmaktadır.
yıllarca uğraşarak şopar seviyesine ulaşmış akabinde apocalypticadan teklif alan romandır.
ailesi tarafından violin ve çello masrafları karşılanmakta, yavaştan metallica şarkılarını öğrenmektedir. yolu açık olsundur.