bir 2002 yılıydı iktidara geldiğinde..ülke koalisyonlar döneminde üst üste ekonomik sıkıntılar çekmiş,ülke siyaseti asker-iktidar-medya üçgenine sıkışmış,yeniliklerin olmadığı;bürokrasinin devlet halk işlerini iyiden iyiye zorlaştırdığı,ülke içinde çeşitli etnik ve dini grupların rekabetinin gizliden gizliye yürüdüğü dönemlerdi.işte erdoğan tam bu noktada vesayet rejimine karşı olduğunu,demokrasinin tekelleştirelemeyeceğini,milli görüş çizgisinden ayrılmayacağını beyan edip,iktidarının sinyallerini veriyordu.nitekim 2002 senesinde iktidar oldu.buraya kadar bir sıkıntı yoktu fakat bundan sonra atacağı adımlar ordu ve medya tarafından dikkatle takip edilmekteydi.2007 yılına kadar ülkeyi ab çizgisine iyice yakınlaştıran,iktidarının istikrarı getireceğini miting meydanlarında söyleyen erdoğan projelerini birer birer hayata geçiriyor,ülkede yenilikler yaparak halkın sevgisini kazanmayı amaçlıyor,nitekim bunu da çok güzel başarıyor merkez sağı bir arada tutmayı iyiden iyiye başarıyordu.işte ne olduysa 2007 senesinden sonra oldu.orduya kurulan kumpaslar,cemaatle işbirliğinin ilerleyen boyutlara ulaşması,gücün verdiği zehirlenme kendisini ele geçirmeye başladı..sonrasını biliyorsunuz.gezi olayları,17-25 aralık olayları,kaset skandalları,ergenekon ve balyoz davaları,15 temmuz darbe girişimi,patlayan bombalar derken,üstüne üstlük halk hiç olmadığı kadar kutuplaşmış,medya iyiden iyiye tetikçilik yaparken;bütün bunlara karşı yeniden özgür türkiye'yi yaratmak yerine o çıkarları uğruna ayrıştırmayı seçti.bundan sonra geriye dönüş yok,gittikçe toplumun diğer kesimi zorlanacak,kendilerini yalnız hissedecek,anamuhalefet iyice zor duruma düşürülecek ve muhtemelen de yeni türkiye'nin ilk başkanı olacak,ilk icraat olarak da milliyetçilik rafa kaldırılıp,eyalet sistemi ile zaten kutuplaşmış ve birlik,beraberlik anlamında bölünmüş bir halk,daha da bölünecek ve türkiye cumhuriyeti'nin yapısı anadolu cumhuriyeti kavramına yakın bir zeminde devam edecektir.ya da bir iç savaş,darbe girişimi olacak ve bütün bunlar yeniden dizayn edilerek ülkenin kaderi başka bir yöne doğru ilerleyecektir.her iki durumda da ülkenin önümüzdeki senelerde çok daha zor günler yaşayacağı çok açık.nitekim erdoğan ''yeni 15 temmuz'lara hazır mıyız'' diyerek bir mesaj veriyor seçmenine ve muhalefet kitlesine.ya putin olacak ya da saddam.ona ne olacağı tartışıladururken türkiye cumhuriyeti yeni ordu,yeni eğitim sistemi,yeni anayasa ile nereye gidecek orasını bilemiyoruz.lakin zor günler yaşayacağız.
asgari ücretin bir koyun parası seviyesinde gezindiğini gösteren acı durumdur.çobanlık yapsanız daha fazla kazanırsınız demek oluyor.yeni türkiye çok güzel,gelsene.
zamanında atatürkçü gazetecilerin ve subayların söyleyip durduğu,kimsenin dinlemediği,ülkedeki fay hatlarını tetikleyecek güçte bir terör örgütüdür.şu an için inlerinde saklansalar da belli bir zamandan sonra yeniden örgütlenmeye başlayabilirler.
nasıl bir fetişizmse artık namaz kılan gazeteci görmekten zevk alan var,ulan o kadar cemaat kılıyodu zaten yıllardır,gazeteci olunca işin içine siyaset giriyor tabi,bu da işinize geliyo,üçkağıtçı seni.
sabah akşam rte'yi veren ana akım medya yüzünden ekranlarda az yer bulan genel başkandır. kendisi son derece naif bir insandır,halkına "bunlar,gezizekalılar,alisiz.aleviler,vatan hainleri" gibi iğrenç kelimeler kullanmamıştır.dürüsttür.