işletici firmanın, 25 saniye erken kalkış yaptığı için "bu hata affedilemez çok özür dileriz" şeklinde ciddili özür dileme gereksinimi duyduğu vakanın konusu olan trendir. almanları ve hollandalıları dakik bilirdim lakin bu olay bütün bildiklerimi sorgulattı.
başka hiç bir alanda avrupa seviyesine yaklaşamamızdan ötürü bu konuda tek umudumuz olarak spor müsabakaları kalmış, bu yüzden bir topun etrafında koşan milyonerler ülkenin en büyük gurur potansiyelini oluşturmuştur. bize de bu işlevsiz vatanseverliğin parçası olmak düşer.
analiz uzmanı olmaya gerek yok, rahatlıkla anlayabiliriz ki kendisi çok büyük bir özgüven eksikliğine sahiptir. yeteneksiz olduğunu kabullenmiş, namusundan vazgeçmiş ve her çaresiz anında yerle bütünleşmiş bir futbolcudur. merak ettiğim durum ise nasıl buralara geldi bu adam. tsubasa'nın kemiklerini sızlattı.
48 dakika sonra çiğköftecide başlayacağım ve gece 2'ye kadar sürecek olan mesaidir. birde hoşlaştığım kızın bana 2 saat 11 dakikadır mesaj atmıyor oluşudur.
üniden üniye fark var. herkes sonuç olarak hak ettiği başarıya ulaşıyor. yani üniversiteye girmek kolay değil. boktan üniversiteye girmek kolay. eğer bir zorluğu varsa o da üniversite sonuçlarının ösym tarafından açıklanıyor olması. ösym'nin bir marşı vardı hatırlayamadım. bir şey ye diyordu ama...
90 dakika bitmeden galip belli olmaz.taraflar sırayla birbirine üstünlük sağlar, bazen fark açılır bazen mucizevi geri dönüşler yapılır. bizim 90 dakikamız fani dünya. kıyamet koptuğu an galip belli olur...
insanların eğlenme bahanesidir. eğlenmeye laf yoktur ama eğlenme şekillerine kültürel etkileşim diyen, batı medeniyetinin satın almış olduğu türk kültürünün arkasında duran, türk olmaktan ve batıdan farklı bir kültüre sahip olmaktan utanan üstüne üstlük 'anam ben atatürkçüyüm', 'yaşasın ülkemiz amin' diyen insanlardan oluşan topluluktur...
türkiye topraklarından çıkıpda mübarek topraklarına bastığım ilk ülke. toprakları kadar bayanları da mübarektir. hatta gey bile olursun orda. (bkz: tövbe tövbe)