hayırlı tezkereler dilemeyi bile unutturan bir şehirde asker şimdi. affetsin.
gittiği yerin uzun bir sahili varmış diye duydum ama, adeta marsı andıran dağlarının hemen arkasında.
ve köpük partileri yapıyormuş piyadeler her gece kumsalda.
demem o ki;
tanklara iyi bak ve tırtıllı araçlara.
kendini de unutma.
"bir şehrin uzak semtleri gibi gözlerin
üzgün, kara, ayaklanmaya hazır .
ben yaralar kuşanıp katılırım onlara
onlara katılırım yedek mermi ve şarkılar alarak
seni alırım sonra her bir yanım çağıldar
bir oyuna kalkarız sıkılmış yumruklarla
yazarız duvarlara fırtınalı yazılar.
bir gün burda, bu kalktığımız yerde
kendini yaşamakla taşıran bir güneş kabarcığı
zonklayan bir atardamar olduğu anlaşılır
el tutuşmuş çocuklar ki o zaman
senin gözyaşlarını heyecanla kapışır. "
tanışalı henüz birkaç ay olmasına rağmen en yakınım gibi sevdiğim ve dünya gözüyle kendisini görmediğim halde dertlerimi, sevinçlerimi paylaşabildiğim ilk insan.
çünkü, insan...
ve böylesine gerçekten az rastlanıyor.
sadece sözlüğü değil, hiç de kısa sayılmayacak bir ömrü paylaştığım, benden kilometrelerce uzakta ama her zaman yanımda olan, yazılarındaki sabrını ve sakinliğini hep kıskandığım yazar kişisi.
kendi durumum itibariyle karma tanımlarına uyuz olmama rağmen, o gerçekten de bir power ranger.