mümkün bir durumdur. eğer birbirlerini tek bir bakıştan ve hareketten anlayabilecek kadar gelişmiş bir beyin ve hem cinslerinin aptallıklarından maksimum düzeyde sıkılmışlık varsa neden olmasın denilen durumdur. gören ve anlayan kadın az konuşur. bunun olabilirliğini tartışan kişiler de haklıdır kendilerince. çünkü bu kadınların sayısı gayet azdır. bunları kavrayan bir bayanın yalnız gezmesi ve hiç arkadaş edinememesiyle sonuçlanır.
kendisini kanıtlamaya çalışan, belli bir oluşum içinde kabul görmek isteyen ve en önemlisi de sözlüğe çevre edinip arkadaş bulmaya gelen yazardır. boş ve mantıksız söylemlerle otu boku büyütüp büyütüp anlatır bu yazar.
sözlüğün sözlük formatından çıkıp forum moduna geçmesini eleştiren sözlük yazarıdır. kendisinin de bir zamanlar ergen olduğunu unutmamıştır. isteği sadece sözlük formatının içine edilmemesidir.
bayan ya da erkek diye ayırıp da konuşulucak ise insanlarla varsın olmasın bayan yazar dedirtir. bayan yazar değil kaliteli yazar eksikliği olmalıdır başlık. kaliteli yazar da zaten bu kelitesiz başlıklara ve kalitesiz son nesile yazmaz. ha böyle yazıyorsun da sen çok mu iyisin diyenlere "insan ne mal olduğunu bilince kendisine de bok atar." denir. gereksiz bir başlıktır ve çaktırmadan yapıldığını sanıldığı halde göze sokarak yapılan bayan düşürme çabasıdır.
yıllarını harcadığın, onu annen, baban, kardeşin, sevgilin ve aynı zamanda en iyi dostun olarak görerek yıllarca onunla büyüdüğün, ve gerçekten her anında yanında olmasını istediğin biriyse o eski sevgili arkadaş olmalısın hatta dost bile. her duyguyu, her anı ve tadı onunla kavradıysan bu boş dünyada, neden kaybedesinki gerçek dostluğu. ona kendini anlatmana gerek kalmaz tek bakışınla anlar herşeyi. eğer gerçekten sevmişsen de onu, o mutlu oldukça sende yeniden doğarsın. acı çekmektir kimine göre bu. fakat acıdır zaten her gerçek. hayatın boyunca acıyı tadacaksan eğer bu acı herşeyin olmuş biriyle hala sevsende dost kalmak olsun en asilce.
boşluktur. bomboş, söylenemeyen içinde kalmış ve içini kemiren sessiz bir cümledir. çünkü kadın ne derse desin erkeğe tesir etmeyeceğini bilir. susar ve sessizce gider kadın.
silahlanmanın hızla artması ve dünya çapında nükleer savaş tehdidi:
işte bu en kurumsallaşmış ve en ileri derecedeki paranoyadır. tüm dünya hastadır.
bu hastalığın sonucu; kendimizi kendi nükleer bombalarımızla yok etmektir.
birinde kendiniz diğerinde istediğiniz herşeysiniz. sosyal hayatta bilgileriniz, özel hayatınız hoyratça etrafa saçılmamışken ortada bir gizem ve damgasızlık varken diğerinde sadece reklam panosusunuz. birinde gelenekleriniz, kültürünüz, diliniz, beyniniz katledilirken ekrana bağımlı yaşarsınız diğerinde herşeyi görür, öğrenir, dokunur, tat alır, koklar ve varoluşu hissedersiniz. işte aradaki fark; yaşamak veya yaşadığını sanmayı seçmektir.
mutsuzluk acıyı beraberinde getirir. mutsuz olan insan olumsuz duygular içinde kıvranır, yaptıklarından tat alamaz, acı çeker. çağımızın dramlarından biridir artık hiçbir şey hissedememek, hayatın boş ve anlamsız gelmesi. insanlar okadar meşgullerdir ki saplantılı, paranoyak bir hayatla, yaşadıklarını bile hissedemezler. sadece acı çekerek var oldukalarını hissedebilecek kadar hastalıklıyken, onlar da bir an olsun hayatı hissedebilmek için şartlı refleks ile acıya yönelirler. Etraflarındaki her olayın yolunda olmasına rağmen mutsuz hissederler böylece yaşamları boyunca.
En büyük olgunlaşma aşk acısından sonra gelir.
Büyümektir çocuksuluğunuz masumca solarken. daha iyi görmek ve anlamaktır hayatı. artık takılmamaktır boş umutlara, ağırlık altında ezildiğini hissettiğin halde aslında atmaktır yüklerini kopan her bir parçanla. geriye sadece sen olan tek bir parçanın kalmasıdır. çekilen acının sonunda aslında anlamaktır ölüme giderken yanımızda zaten kimsenin olmayacağını.
Hayal gücü tavan yapmış, bu mükemmel yorumların evrenine beyinleri otomatikleşmiş insanların girememesi için maksimum güvenlik önlemleri alınmış yorumlardır.