coldplay 'in sitesinden ücretsiz olarak dağıttığı ve şu ana kadar en az 600.000 kez indirilen, tarifi eski coldplay parçalarına dayandırılabilecek, yine piyanonun eşsiz sesinin eşlik ettiği, benim "okyanustan gelen rüzgarın bir süre devam edip, sonra birden kesilmesi" şeklinde yorumladığım coldplay parçası, çok lezzetli, gerçekten çok.
erkek milletinin sevgilisine once sinirlenip söylediği ve sonra aklinin basina gelmesinden sonra sarfettigi meşhur cümle ikilisidir. söylendikten sonra sonucu yüzde yüz aynı olmakla birlikte, sebebi nedeniyle her seferinde çekinmeden söylenir.
-necdet ben arkadaşlarımla kamp yapmaya gidiyorum, oldumu tatlışım
+nah gidersin kampa
-vırvırdavırvırvırvır
+defol git lan nereye gidersen git hatta s....r git.
-demek öyle (necla arkasını dönüp gider)
+ dur lan dur nereye gidiyorsun necla! şişt dur dedim lan, hop lan dur nereye alaa dur ulan!
görüldüğü gibi; tartışmanın yüksek gerilimli bir noktasında zıvanadan çıkan erkek kız tarafından gitmesini rica eder. aslında erkek tarafı, sevgilisinden "gitmiyorum lan bir yere sen git eşşoğleşşek" gibi bir yanıt beklemektedir. Adam daha önce erkek kankalarıyla bu tecrübeyi yaşamıştır çünkü. Fakat, kız çekip gider. bu noktada beyni çalışmaya başlayan erkek nereye gittiğini sorar vesaire olaylar gelişir ve devam eder.
herhangi bir kurumda yada sirkette, felakalet anlarında iş süreçlerinin mümkün olduğunca sürdürülmesi için hazırlanan plandır. Kurumsal süreklilik için gerekli aşamalar aşağıdakilerin tam tersidir (yada mümkün olduğunca tersi):
1- Kurumsal planın bilerek hazırlanmaması. Halihazırdaki planların yırtılıp atılması
2- Plan çerçevesinin belirlenmemesi, kurumsal sürekliliği sağlayacak takımın oluşturulmaması, aradan çıkıp "ben gönüllüyüm" diyen çalışma arkadaşlarının bir süreliğine ücretsiz tatile gönderilmesi
3- Kritik iş süreçlerinin bulunmaması, kritik gibi görünen cihazların ve personelin tekmek tokat dövülmesi, "sakın ha sakın!" denerek korkutulması
4- iş süreçlerine gelecek tehlikeleri önleyecek unsurların düşünülmemesi, hadi aradan kaçıp bi fikir aklınıza geldi diyelim, hemen nicole kidman akla getirilerek bu düşüncelerin uzaklaştırılması
5- iş süreçlerinin ve cihazların vesairenin kurumsal açıdan kritikliğinin derecelendirilmesi ve kategorilendirilmesi:
Bileşen Derecesi
------- --------
Veritabanı şerefsiz
Web sunucusu öküz
Network cihazları sinsi
kablo vs allah belasını versin
6- Felaket anında ilk önce kurtarılacaklar listesi hazırlanması (örnek eklenmiştir)
a. Kokakola makinası - 1.kat
b. Aşçı Ömer usta - Yemekhane
7-Planın test edilmesi. 3 yanlışın bir doğruyu götürmesi. Sonuç olarak planın bir boka yaramadığının görülmesi ve mutlu olunması
8- Planın yönetime onay için sunulması ve istifa edilmesi.
soru sormadan önce kullanılan anlamsız söz öbeğidir. genelde kullanımı, sorudan hemen önce "şimdi size şöyle bir soru yöneltmek isterim ki... " diye başlar. sanki üzerinize bir soru gelmiş ve hop elinizle karşınızdakine yöneltmiş gibi bir anlamı vardır. ayrıca, soru yöneltilir mi sorusunu akla getiren bir eylemdir. sağını yanımızdakine, solunu karşımızdakine yönelttiğimiz bir soru henüz olmamıştır. soruyu direkt sor işte. niye oraya buraya yöneltiyorsun?
otantiklik yada değişiklik olsun diye veya mecburiyetten gönderilir. telgraf, usülüyle çekilir fakat kızların gevezelik katsayısı düşünülmediği takdirde hüsranla sonuçlanabilir:
*necla, biraz önce trenden indim stop. otelin adresi şu stop. telefonları bozukmuş, merak etme stop. seni seviyorum stop.
cevap: ayyyyyyyyy ne şekersin aşkııııııııııımmm stop. bana taaa oralardan telgraf çekmiş canım benim stop. yerim ben seni yerim stop. ben de bugün sabah kuaföre gittim stop. saçıma fön çektirdim stop. sonra ordan arabayı tamirciye bıraktım stop. bu arada annemler aradı, cuma akşamı yemeğe geliyorlar stop. neyse stop. araba tamirdeyken alışverişe gideyim dedim stop. bir de kimi göreyim stop. hani benim okuldan şebo vardı ya stop. işte onu gördüm stop. çocukları olmuş biliyomusun stop. ayyy ne şeker şeyler bir görsen stop. onla görüştükten sonra da eve bir iki birşey aldım stop. ah, saçımı yaptırdım söylemişmiydim stop. ayy söylemişim stop.
... ...
neyse aşkım kendine iyi bak olur mu stop. param yoktu ödemeli çekiyorum telgrafı stop. acele olsun acele stop. muckkkkkkkk stop.
*necla stop. kelimesi 30 kuruş stop. otele telefon hattı çektim stop. hayatımdan yedin be kadın stop. nolur, yalvarıyorum bi stop.
sevgilisi olan her erkeğin, ilişkinin herhangi bir zamanında kesinlikle duyacağı soru cümlesidir. bu sorunun geleceği zaman ilişkiden ilişkiye değişse de, geciktirmek ve ya geçiştirmek erkeğin hünerleriyle yakından ilgilidir. bu soruyu engellemek ise ne yazık ki imkansızdır. dünyanın en güzel kızıyla da çıksanız, eninde sonunda kız kafasına dank edip soracaktır. oturup çay içersiniz ve beraber bulmaca çözersiniz;
e:iki harfli mahlukat?
k:at! dur biraz da ben çözeyim aşkım ver kalemi
k:sarışın afet? (kritik malum soru anı yaklaşmaktadır)
e:kaç harfli?
k:hani tom cruise la evliydi ya
e:öylemi yazıyor bulmacada?
k:hadiii, ben mi güzelim o mu? söyle söyle söyle (ardarda 103 kere)
e:sarışın afet hımm, ra güzelim ra.
malum kusursuz olan nicole kidman la ne derdi olduğu anlaşılamayan sevgilinin, erkeğinin nicole kidman'ı daha güzel görmesi durumunda yapabileceği herhangi bir karşı atak bulunmamaktadır (ne yani nicole gibi mi olacak?). elindeki tüm kurları sergilese, en acayip dişi kadın rollerine de bürünse, sonucun değişmeyeceğini bilen kız tarafı, işte bu yüzden ısrarla kendisinin daha güzel olduğunu söyletmeye çalışır. söyleyin efendim, evet daha güzelsin diyin, sonra çayınıza devam edin, uğraşmayın daha fazla.
hayatın farkına varılan yıllarını gece geç saatlere kadar uyumadan geçiren bireyin, her gece sabaha karşı, vücuduna karşı sorumluluğunu hissedip kendini yatağa atma durumudur. yine her gece kafada kurulan uyuma saatinin, kolda duran pek dakik saatten geri kaldığı anlarda, "aman tanrım" nidalarıyla yatağa koşulur, ama iş işten yine geçmiştir; uyumaya geç kalınmıştır. bir gün de olsa tam düşünülen saatte uyuma hedefi yine tutturalamadığından, hüzünlü bir yüzle uykuya dalınır.
kulağınızın dibinden geçerken dikkatlice dinlenirse "vızz" yerine, "then i must creep dımm dımmm" sesini duyabileceğiniz derbeder sivrisinektir. böyle bir sivri duyulduğu takdirde prizdeki sinek kovucu çıkartılmalı ve uyumaya devam edilmelidir.
filmlerin hemen hepsinde kurbanların belli bir salaklık süresini atlattıktan sonra yavaş yavaş beyinlerini çalıştırdıkları zamanlardır:
-seni öldürecem necla
+bi saniye, aman tanrım daha önce anlamalıydım; bir ay önceki akşam yemeğini komando bıçağıyla yerken hi, ah aman allahım üç gün önce elinde iki tane de göz vardı, dün de göle taş değil ceset atıyordun!
-senin en çok bu saflığını sevmiştim zaten necla
+aşkımmm, gömleğinin yakasını o kadar açma diyorummm
-al işte yine başladık.
hayvanat bahçesine yapılan gezintilerin hemen hepsinde yurdum insanı tarafından maymunlara "içsin de görelim, ne de güzel çekiyor" diyerek sigara ikram etme durumudur. halbuki bilinmezki, maymunlar en üreşgen (sürekli üreyen, üremek isteyen, bunun için çalışan) türlerden biridir ve büyük ihtimalle yurdum insanı sigarayı uzatmadan biraz önce de yine çalışmasını yapmıştır. zevk sigarasını yaktırmak için de bir adet gönüllü insan bekliyordur. aşağıdakine benzer diyalogları dinlemek çok mümkündür:
-:hahahah, olm bak şu zavallı hayvana bi sigara vericem nası içicek
+:olm bunlar üç tane aynı anda içebiliyorlarmış, ver de bi izleyelim eheh
m:(lan zevk sigarası içicez diye çektiğimiz eziyete bak, eşşek herifler)
....
m:(ateş de tutun lan)
bir yere oturulduğunda, etrafta ailesi tarafından başıboş bırakılan 6 yaş ve altı çocukların ilgi odağı olma durumudur. arkadaşlarınızla oturmuş konuşuyor olursunuz tam ağzınızda bir laf varken, yan taraflarda bir silüetin size sürekli baktığını hissedersiniz ve tataa küçücük boylu iki küçük göz sizi yiyecekmiş gibi süzmektedir. nereye giderseniz hayatın aynı muamelesiyle karşılaşırsınız. yemek yerken bi tanesi gelip, kılını kıpırdatmadan sizi izler. lan hiç mi yemek yiyen adam görmedin? lokmalar boğazınıza dizilir. ters bir bakış atarsınız gitmez, sevimli bakarsanız bir adım yaklaşır, gülümserseniz iki adım yaklaşıp elindeki dondurmasını yalayıp bakmaya devam eder. bu sırada yemek zaten mundar olmuştur. hayır iki lokma teklif etseniz, bu sefer annesi babası "ayol çocuğumu zehirliyorlar" diye üzerinize zıplar. dumandan rahatsız olup gider diye sigara yakarsınız, bu sefer de merak edip iyice bakmaya başlar, özendirici duruma düşersiniz. bi sahip olun aileler çocuğunuza, reklammıyız biz?
sözlükte okurların ve yazarların okuduğu entrynin en fazla içerebileceği kelime sayısıdır. Ve bu kelime sayısı tarafımdan ortalama 56 olarak bulunmuştur. Belli bir kelime sayısından sonra ne yazıkki kimse devamını okumamaktadır. Bu sosyolojik olarak, boş laflar duymaya karnı tok insanımızın yazı iyi bile olsa devamında kendinden geçmesi, ya da direkt tembellik olarak açıklanabilir. Halbuki bir çok
tanımı kendisinden, saçmalığı diyaloglarından belli uydurma makine:
-ileride çevirme var hocam yavaş git
+sahil güvenlik olm o, denizde çevirme diye saçmalık mı olur?
-sen de suda gidiyosun dikkat edersen
+yavaşlıyorum.
her ayın sonlarına doğru, artan huzursuzluk, kıskançlık ve yerinde duramama davranışlarının sol frame de görülmesi sonucu olan hededir. bu dönemde yazarların daha bir alıngan olması sonucu garip başlıklar ortaya çıkabilmektedir. kendini sevgiliye vurmak, aşktan bahsetmek ve küçücük hayvancıklar olan sivrisineklere kafayı takmak gibi.
son bir haftada onlarca askerimiz katledilmiş, ondan önceki günlerde de orman işçilerimiz teröre kurban gitmişken; iktidar partisinden en ufak ama en ufak bir tepki, başsağlığı, destek, mesaj, iyimserlik, kötümserlik, askerin arkasında durma, halkın arkasında durma, ültimatom, uyarı gibi davranışların görülmemesi sonucu beyinlerde oluşan sorudur. Ha pardon, bugün hemen genelkurmay'ın millete güçlü olun uyarısına laf yetiştirdiler.
tam sözlüğe girip giri yazacakken, sözlüğün o anki ruhsal durumuna uyup, ilk düşündüğünüzden apayrı başlıklara giri yazma durumudur. mesela, biraz önce tam aşkla ilgili bir düşüncemi yazacakken tutup amerika ve bizim toplumla ilgili bir yazı girmişimdir. daha önce de şehrazatla ilgili düşüncemi belirtecekken, börtü böcek konularına dalmışımdır. girdapta tutunacak bir başlık aramaktayımdır.
amerikan dizilerinin ilişkilerindeki monotonluğun, dizinin izlenmesi için araya 3. kişi sokularak canladırılması durumudur. dikkat edilirse, ne zaman bir kız oğlanla beraber olsa yada adam kıza aşık olsa, tam "ulan oh be saadetlerine ramak kaldı" derken, bunların arasını bulandıran biri hoplayagelir. sonra bunlar ayrılır, barışırlar, yine biri zıplayıverir.
aynısı bizim dizilerde de olmuyor mudur? evet oluyordur. sadece kurtlar vadisi dışında. kurtlar vadisinde polatın manitasına yanaşan 3.kişi olmamıştır. zaten olması için önce mematiye yanaşması sonrada bıyıklıya yanaşması gerekmektedir. ki memati cinsiyetini değiştirmedikçe bu mümkün değildir.
şehrazat da ise durum daha gariptir. bu dizide rahatsızlık sebebi olan 3. kişi şehrazatın şizofren depresif kişiliğidir. bizim şirketin daha kel olan ortağı ne zaman şehrazata yanaşsa, piskopat şehrazat devreye girip adamı kenara fırlatmaktadır. her dizide olduğu gibi; 3.kişinin devreden çıkması durumunda, yeni 3. kişi şehrazatın saçları olacaktır. sinyallerini her bölümde vermektedir. daha saçlı olan ortaktan korkulmamalıdır, şehrazat çok fazla 3. kişiler çıkarmaya müsaittir.
Ayrıca gerçek hayatta da görülmesi kesin olan durumdur. sevgilinizi bir yerde beklerken bir bakarsınız, yanında cırıl cırıl, hahahah hihihih davranışlarıyla ilişkinize yamanmaya çalışan 3. kişi vardır. burada önemli olan, bu sorunsalın sadece dizilerde olmadığını bilmek olacaktır. her dizi de olan 3. kişinin aradan çekilmesi durumu, kendiliğinden gerçekleşmesi beklenecek bir durum değildir. ilişkinin senaristi olarak olaya müdahale edilmeli ve yeni gelecek 3. kişilerle nasıl mücadele edileceği şimdiden düşünülmelidir.
bu sevgilinize yanaşmaya çalışan 3. kişiler, ilişkide erkek tarafsanız erkek olur. ilişki de kız tarafsanız yine erkek olur. böylece 3. kişilerin kız olamayacağını ortaya atmış oldum. neden? sevgiliniz kız(yani siz erkeksiniz) ve 3. kişi olarak sevgilinize yanaşan bireyin kız olduğunu varsayalım. bu durumda erkek taraf halinden memnun olacaktır. hatta mümkünse 4. ve 5. kişilerin de ortaya çıkmasını isterim, pardon çıkması istenir. e bu durumda 3. kişi olmanın ilk kriteri olan "sorun" oluşmamış demektir ve haliyle 3.kişi durumu da oluşmamıştır. bunu kanıtladıktan sonra, aksi durumu yani ilişkide kız taraf olsanız da, 3. kişinin kız olamayacağını açıklamak gerekir. ama bunu illa yazar açıklayacak diye bir zorunluluk yoktur.
elinizle başını sevdiğiniz köpeğin, birden ayağınıza sarılıp namüsait hareketler içine girmesi durumunda ayağınızı çekip ordan uzaklaştığınız anda oluşabilecek durumdur.
Kitapların baş sayfalarında yer alan ve içeriğinin altında belki de söylenmek istenip söylenemeyen düşüncelerin yattığı açıklama ve teşekkür kısımlarıdır. Hayatı boyunca dürüst olan kişilerin aşağıdaki gibi önsözleri, önümüzdeki yıllarda eminim ki çıkacaktır:
Finansal Yönetimde Yeni anlayışlar, 1.Basım-
ÖNSÖZ
Finansal yönetim, şirketlerin olmazsa olmaz ana yönetim birimlerinden biridir. Gelişen bilişim teknolojileri ile günümüzde pek çok anlayış hızla değişmektedir. Yoğun çalışmalarımla ve ısrarlarla hazırladığım bu ilk kitabımda, değişen dünya şartlarına, yeni bir anlayış ile bakılmış ve şirketlerin finansal yönetimleri yeni fikirlerin geleneksel olanlarla karışımı şekilde tekrar sunulmuştur.
...........
...........
Çalışmamın her aşamasında bana yardımcı olan çalışma arkadaşlarıma, kardeşime ve benden desteğini bir an olsun kesmeyen çok sevgili biricik aşkım, eşim Sakine'ye teşekkür ederim. Bütün öğrencilere faydalı olması dileğiyle. Seni seviyorum Sakine.Sana aşığım Sakine.
Prof. Dr. Y. Müh. Dç. Asist. Kamuran Atıf Karagülsuyu
Şirketlerin geleneksel yöntemlerle finans ve karar aşamalarında kullandıklar yöntemlerin yerini günümüz dünyasında bilgisayar programları almıştır. Bu kitabımda.......
.............
.............
Çalışmalarım sırasında benden desteğini esirgemeyen iş arkadaşlarıma, arabamın vergi borcunu son gününde hatırlatan asistanıma ve bana geceleri kitabımı yazarken börek yapıp yanında pepsi kola getiren biricik aşkım Sakine'ye teşekkür ederim. Seni seviyorum Sakine. Ama keşke böreklerin içine maydanoz koymasan. Bir de pepsi yerine cocacola diyorum her seferinde ama unutuyosun sanırım. Keşke bir de börek yerken iğrenç kusma fıkraları anlatmasan Sakine. Öğrencilere faydalı olması dileğimle. Sana hep aşığım Sakine....Tamam saçların da bugün çok güzel Sakine.
Prof. Dr. Y. Müh. Dç. Asist. Kamuran Atıf Karagülsuyu
************************************************
Anlamayanlar için daha basit anlatımla Sayısal Yaklaşımlar,102.Basım-
ÖNSÖZ
ilk kitabımda ayarı fazla kaçırdığımdan tekrar kaleme aldığım bu kitapta, günümüz dünyasının sayısal yöntemler konusu üzerindeki alaturka etkilerini açıklamaya çalıştım. Şirketlerin finansal yönetimlerinde geleneksel anlayışların yerini, geliştirilen teleskopik maskara uygulamarını bilgisayar destekli çözüm yöntemleriyle çözmek almıştır ......
..............
..............
Çalışmalarım esnasında, pop star alaturka izleyerek dikkatimi dağıtan ve böreklerdeki maydanoz sayısını yüz katına çıkaran sevgili piskopat eşim Sakine'ye teşekkür ederim. Ayrıca, makyaj malzemelerini çalışma masama koyma dememe rağmen, her seferinde kağıtlarımın üzerinde ruj izi görmem, beni ilim irfan yolundan alıkoyamamıştır sayın okuyucular. ilk kitabımın fazla karışık olmasından dolayı tüm okuyucu ve öğrencilerimden özürdiliyorum. Ama bana da hak verirsiniz ki, böyle manyak bir kadınla aynı evde kitap yazmak her prefesörün harcı değildir. Geçen kitabımın 104. sayfasındaki grafiği yanlış çizmemden dolayı sınavlarında başarısız olan öğrencilerime de kusura bakmayın demeyi bir borç bilirim. Benim yerimde olsaydınız inanın, o grafiği suratınıza osurmaya çalışan allahın dandik karısıyla anca o kadar yapabilirdiniz. Bu kadar diplomayı bu depresif kontak kadınla nasıl aldım bende inanamıyorum. Düğünümüzde imzayı attığım anda, kızın akrabalarının pis pis sırıtmalarına üçüncü kitabımı yazarken daha bir anlam veriyorum. Öyleki, bu cadaloz karı ilk iki kitabımdan kazandığım bütün parayı da, makyaja yatırmıştır. Maskaranın bulunmasından uzaya çıkmasına kadar yapılan bilimsel araştırmalara kaynak fonu olduğundan da süpheleniyorum. O şimşirik suratına sürdüğün tüm malzemeler, tövbe ya. Ulan, hay agzına böyle bilimin kardeşim. Finansına da, yöntemine de öttüreyim. iliğim kurudu, bi sus hala vırvır söyleniyo, lan bitti kitap tamam bi daha yazan eşşek olsun zaten.
Prof. Dr. Y. Müh. Dç. Asist. Kamuran Atıf Karagülsuyu
yıldız kayarken tutulanların, yıldızların çok fazla oluşu nedeniyle saçma sapan istekler için kullanılması sebebiyle yerlerini bıraktıkları dileklerdir.
- yapacağı alt geçitler(lerlerler) sonucunda kesin olarak suyu bulacağı için melih gökçek mars'a belediye başkanı olsun.
