gecenin bu saatlerinde hala ayakta olmamı açıklayan tek durum. kazandığımın 100 ünü yarın yiyip 500 ünü yarın yine kumara yatıracağım. zengin olma hayallerimin peşinden gidiyorum aptal falan değilim. tabii önce şu 2 maçın da gelmesi lazım.
insanı derinden etkileyen bir müzik. tabii ki de toygar ışıklı'nın eseri. duygusal yazarlara önerim, açın dinleyin bir kaç dakika kulağınız ve ruhunuz doysun. hele bir de diziyi izlemişseniz ara ara kesitler gelir aklınıza, aşık olmak, sevmek istersiniz.
bir başka tanım yapacak olursam: insanı aşka inandıran müziğin ıslık versiyonu.
gece gece düşündükçe içimi dağlayan masumlardır. bu soğukta, sokak ortasında, yerlerde sürünüyorlar. bakın suriyeli falan demiyorum, sadece çocuk. bugün istanbul denen şehirde adım başı bu çocuklara denk geldim. birileri tarafından kullanıldıkları aşikar. vicdansız mahlukatlar, çocuklara mendil sattırıp para kazanıyorlar. fakat değinmek istediğim bu alçaklar değil, bu gariplerin içinde bulunduğu perişan vaziyet. dilenmeleri de değil ağırıma giden. hangi çocuk bu soğukta dışarıda, leş gibi yerlerde sürünmeyi hak eder, içimi yakan soru bu. karnımız tok, sırtımız pek. fakat bu insancıkların yanından geçip gitmekten başka ne yapmışız ki?
en fazla bozuk para atıp geçiyoruz değil mi? ben bugün onu bile yapmadım. melek diyor ki tut elinden; burger king'te karnını doyur, lc waikiki'den tertemiz, yeni kıyafetler al, konuş çocukla. yapabildiğin ne varsa yap işte. zor bir şey değil. gel gör ki diğer taraftan şeytan rahat bırakmıyor, diyor ki: bu çocukların hangi birine yetebilirsin? bir kere karnını doyurup iyilik mi yapmış olacaksın? peki ya sonra? annesi babası varsalar eğer okula mı yazdıracaklar sanki? ne değişecek ki? bu dünya böyledir, değişmez. onların da kaderi bu hallerine alışmalarıdır. açıkçası şeytanın söyledikleri daha mantıklı geliyor. işte buyrun şeytanın sözünün geçtiği bir dünya düzeni, yaşadığımız dünya.. bu dünya bitmiş, mahvolmuş, daha da iflah olmaz. bunun sorumlusu bizleriz, hepimiziz.
sigara içmeyen biri olarak arkadaşın boktan murattisini içtim bu düşüncelerle. şimdi müziği koydum yeni kendime geldim.
kumarımı oynadım ve yatıyorum. ve allah'tan da dileğim beni zengin etmesi. en azından çoğu zenginden daha vicdanlı, daha duyarlıyım. tanrı bu dünyadaki adaletin, en azından insan eliyle gelmesine yardım etmeli.
bir gerçek, hatırlatılması ve hatta bazılarının yüzüne vurulması gereken.
bu ne nankörlüktür ki davos'taki resti, bizi gururlandırışı unutulmuştur. bu ne aymazlıktır ki dünya liderlerini ayağına toplayışı ve hepsinin ortasında durup bizi şereflendirişi hafızalardan silinmiştir. bu ne alçaklıktır ki rusya'ya amerika'ya koyduğu postalar sanki aynı zamanda muhalif bir takım kimselere de koymuştur. işleri güçleri muhalefet, bok atmak işte ne olsun. tipik cehape zihniyetidir bu. evet reis ve başkomutan sayesinde ülke dimdik ve de gururla ayakta. bunun inancında ve bilincinde biri olarak çekinmeden söyleyebilirim ki: o olmasa şu an ülkede işgal bayrakları dalgalanıyor olurdu.
ek olarak: o istesin pensilvanya'yı basalım, o istesin kafir rusya'da moskova'da namaz kılmak için alem-i feth'e gidelim.
olandan bitenden haberi olmayan kişinin merak ile yönelttiği bir sorudur.
evet olaylar olmuş sanırım. benim dünyadan haberim yok. film izleyip bahis yaptım birazdan da uyumayı planlıyordum ki sözlük yer yerinden oynamış. aydınlatın lütfen.
namus değil de şeref diyelim bu kez. belki daha ağır gelebilir kendilerine. ne yazık ki gerçek bu. kızlarımızda namus kavramı konusunda sıkıntıların arttığına tanıklık etmeliyiz. hem de oldukça sık bir şekilde. şeref eşittir namus o yüzden böyle yazdım yanlış anlaşılmasın.
netice itibariyle bir gerçektir bu. kızların haysiyetinin azalması oranında gözle görülür derecede büyük bir artış var. bunun altında yatan asıl sebep nedir işte onu bilemiyorum.
kızını dövmeyen,dizini döver sözünü uygulamayan babalardan dolayı kızlarımızın terbiyesi azaldı ve modernlik adı altında götlerini başlarını açar oldular şeklinde cevaplanabilecek sorudur.
neden? bilmiyorum neden yani böyle ahlaksızlığa,batıya özeniyorlar anlamak çok güç doğrusu. asla cevabı verilemeyecek sorulardan birisidir. güzel temiz ve namuslu olmak varken böyle olmayı kim neden ister ki.
öncelikle 'hangisi daha güzeldir?' şeklinde bir soruyu ortaya atıp kaçıyorum. bunu takiben bir başka soruyu yöneltmek istiyorum. 'hangisi daha gerizekalıdır?'. 'peşi sıra ise hangisi daha az namusludur?' ve son olarak da 'hangisinin ölmesini daha çok istersiniz' kalıplarındaki sorular ile tümcelerime son veriyorum.
sağlam bir versustur. iki ahlaksızın kapışması.
dipnot: kendi cevaplarımı da unutmadan yazayım vajina beyazlatan kadın bence daha güzel.aleyna tilki daha gerizekalı.vajinacı kadın daha az namuslu ve son olarak da yaşa bakaraktan vajinacının ölmesini isterdim diyorum.
son zamanlarda şiddetle hissediyoruz. başkomutan sağolsun önce fetöyü şimdide demirtaş'ı bitirdi. artık sıra osmanlı hanedanlığının geri getirilmesi yahut erdoğan hanedanlığının kurulmasıdır. bizim için fark etmez. önemli olan husus başa uzun adamın geçmesidir.
her insan yanlış yapar, hatasız kul olmaz. önemli olan bu yanlışlardan en yakın sürede kurtulup aklı selim bir şekilde rotayı iyiye, güzele çevirmektir. bu yüzden inancını bir şekilde yitirmiş olan kimselere buradan tamamen iyi niyetli bir şekilde yeni bir sayfa, tertemiz bir gelecek sunmak için böyle bir başlık açma gereksinimi duydum.
evet arkadaşlar, gerçekten samimi bir yaklaşım ile ateist kardeşlerime çağrıda bulunmak istiyorum. gelin, bu yanlışınızdan dönün. bir an evvel doğruyu, gerçeği allah'ın size bahşettiği o berrak gözler ile görün,en azından bunu bir deneyin, sonrası zaten gelecektir.
burası işin teknik kısmı idi. şimdi ise aklımızdan geçen sayfayı ateist kardeşlerimize rehber olsun diye belirtme bölümüne geçelim.
bence her ateist yardım kuruluşlarına, vakıflarına üye olmalıdır. adı hiç farketmez örneğin ensar vakfı misal a derneği yahut x kurumu. orada insanlara yardım ettiğinde hiç şüphesiz o mazlumların gözündeki mutluluğa şahit olacak, allah razı olsun dendiğinde insanın içinde uyanan o yüce duyguyu tadacaklardır ateist kardeşlerimiz. bu şekilde belki yeni bir yol çizebilirler kendilerine. benim sunduğum sayfa bu şekilde. fikirlerim de bu yönde.
inançlı insanların bir takım sapmış kimseleri doğru yola çevirmek adına vermiş olduğu tavsiyeler ve etmiş olduğu teşvikler bütünü başlıktır.
çünkü özgürlük kisvesi altında her türlü sapkınlığı ve de dini kurallara karşı gelmeyi marifet saydıkları için.
çünkü kendilerinden olmayanları yobaz gerici,akılsız koyun vesaire şeklinde yaftaladıkları için.
çünkü her şeye ufak tefek nedenlerle bir şekilde muhalefet olabilecek kılıf buldukları için.
daha sınırsız sayıda arttırılabilecek sebepler bütününün sonucudur laiklerin hakir görülmesi.
ilginçtir ki benim dine karşı olan tutumum ve bağlılığım sizleri alakadar ve hatta rahatsız etmiş, ediyor da.
benimle ya da din ile alıp veremediğiniz nedir arkadaşlar? söyleyin de bilelim.
buradan tekrar sitem ediyorum sizlere,dindarım ve bu siz hiç ama hiç ilgilendirmiyor.
haklı isyandır.
anlamıyorum. o koca o koskoca yargı mensuplarından iyi mi biliyorsunuz? her şeyin en iyisini siz bilirsiniz zaten. hep öyledir.
ilginçtir ki toplum kendi seçtiği adalet kuruluna güvenmiyor. ben de buna anlam veremediğimi belirtmek için bir başlık açmaya karar verdim. işte o başlıkta bu başlıktır.
evet arkadaşlar yaşadığım son derece garip bir olay karşısında imana gelmeden edemedim gerçekten. sizlerle paylaşmak istiyorum,şöyle ki:
normalde ağzına kadar doldursam da içinden 2 buçuk bardak su çıkan termosum,bugün ağzına kadar doldurmamama rağmen 3 bardak su verdi ve kahvaltıda 3 bardak çayımı keyifle yudumladım. düşünüyorum da bu nasıl mümkün olur yani bilimsel açıdan hiçbir açıklaması yok,olamaz da. bence allahın bir lütfu,mucizesi idi.neden derseniz sürekli dini ve felsefi konular hakkında tartışma yapıyoruz kahvaltı esnasında ve yüce allah bu tartışmalarımıza ışık tutmak adına kahvaltımızı ederken bize bir işaret göndermiş olabilir diye düşünüyorum. aklıma başka bir şey gelmiyor. söylediklerimde gerçekten yalan yok termosun kabı belli hacmi belli nasıl olur da artmış olabilir çok şaşırdım arkadaşlarıma söylediğimde aynı etkiyi yaratmadı ama ben yine de hayretler içerisindeyim halen.
sözlükte takılan sözde yazar bozuntularının nasıl imana geldiğini ve allah aşkıyla yanıp tutuşmaya hangi olay sonrası başladıklarını öğrenmek adına sorulmuş bir sorudur.
geçenlerde üstüme konan bu kırmızı hiç sevimli bulmadığım uğur böceğini parmaklarımın arasına alıp,'sen misin lan yıllardır uç uç uğur böceği annen sana terlik pabuç alacak' denen saçmalığı bize söyleten diyip olanca hıncımla uğur böceğini ezip cıvkını çıkartmış olmam hatıramdır. sizlerle paylaşmak istedim. işte böyle de bir anımdır.
elinizi,başını okşayacakmış gibi yapıp gel oğlum gel yavrum kuçu kuçu kuçu deseniz de o sizden kaçar, masum bakışları ve 'artık inanmam,önceden bana etmediğinizi mi bıraktınız sanki' diyişini duyar gibi olmanız sizi derinden etkiler. daha önce bu zavallı hayvana şiddet uygulayan caniler yüzünden size güvenemez ve onu sevemezsiniz.
tanım : benim gibi caniler yüzünden insanlara güveni kalmayan köpektir.
garibim zararsız dünyadan bir haber duruyordu ben de elimdeki gülle gibi basket topunu üstüne indirdim. neden derseniz o an çok kızgındım inanın normalde böyle bir şey yapmam kötü biri değilim.
bugün şahit olduğum kız modeli amfide dersteyiz ve kız hocanın bir esprisine dikkat çekmek için kahkahalar ile güldü ve herkes ona bakınca sanırım amacına da ulaşmış oldu. kendisi için güya doğal diye düşünenler varmış ama ben öyle düşünmüyorum ve burada namusunu sorgulamak adına bir başlık açmak istedim,hepsi bu.sizce nedir ne değildir arkadaşlar bence kesinlikle namus konusunda ciddi bir takım eksiklikler yaşıyor bu kız.
ayrıca kız güzel ve güzelliğini de bu işi katıp yorum yapacak olursak hem güzel hem kahkaha atıyorsa net kaşar diye düşünüyorum.
var mı götünün kılıyım işte başkomutanın bu kadar basit! bunu cümle aleme haykırmak istiyorum. çekemeyenler anten taksın inadına reis inadına uzun adam.
bir itiraf, bir gerçeklik ve bir huzur cümlesidir.
bir yerin kanayınca abdest gidiyorsa mantıken ölünce de abdestin gitmesi gerekir. fakat bir yerin kanamadan ölürsen gitmeyebilir. tabii ki iç kanama da olmaması gerekiyor. kalp krizi vesaire şeklinde bir ölüm ile abdestli olarak ebediyete göç edebilirsiniz.
siz benim ne kadar adaletli olduğumu nereden bileceksiniz? peki ya,siz benim neler çektiğimi nereden bileceksiniz?
vicdanımda tanrı vergisi tarifi imkansız mükemmel bir adalet,doğruluk duygusu hissediyorum sanki tüm insanlığı hatta tüm dünyayı kaplamaya yetecek kadar büyük güzel duygular. hepsine yetecek kadar yüce bir gönlüm var. bu yüzden böyle bir iddia sunmaktan çekinmiyorum.bir düşüncenin dile getirilmesidir.hiçbir sakınca olmasa gerek.
ilginç bir hikaye. hayal gücünün derinliklerini sikeyim bile dedirtebilir. ben dedim yani. ayaklarda mı gitti demiştin? tüh o zaman intiharda edemezsin. böyle hayal kurarsın ancak. pek de farkın yokmuş hikayedeki saksı gibi kalan zavallıdan.