her yazılana inanmayan bir insan olması muhtemeldir, sigara yararlıdır ya da sağlığa zararlı değildir diyemeyiz ama üstünde yazanla karar değiştirilmez sanırım sadece caydırıcı olabilir.
beni affet anne, sana layık bir evlat olamadım, olamıyorum. senin gibi masum günahsız değilim, sen böyle yetiştirdin ve öylesin ama ben senin yanında o kadar kirliyim ki. gözlerine bakamıyorum artık, keşke bile diyemiyorum artık. ben annemin göğsüne yatan, kokusunda uyuyan o küçük çocuk olmak istiyorum, o kadar saf ama şimdi o kadar kirliyim ki hiç bir şey temizleyemez senin güveninin beyazlığı üzerine sürdüğüm karaları. anne, özür dilerim anne, sana layık bir evlat olamadığım için affet beni, özür dilerim allahım senden sonra beni en çok seven varlığa ve sana ihanet ettiğim için.
yazıp yazıp sildim. ne değişti, hiç bir şey, ne sen ne de şartlar sanırım tek değişen benim. keşke bu kadar saf olmasaydım belki onları yapmasam bu günkü aklım olmazdı zırvalıkları da var ama allah cezanı versin bile demek istemiyorum. allahtan sadece benim canımı acıttığın kadar canın acısın benden dolayı acısın. ama acımıyorum artık sana. içinde güzel bişiler görürdüm, görmüyorum. neden yaptın tek bişi söyle neden, neden hayatının aşkı, hayatımın aşkı olduğuna beni inandırdın. tamam sen benim ki olabilirirsin ama benim de senin aşkın olduğuma inandırmasaydın. öyle değilken böyle bir insafsızlık yapmasaydın .ben sana bir şey yapmadım bunu ancak bir insan düşmanına yapar. heralde sen kendi pisliğinde düşüklüğünle bendeki seni yok etmeyi en azından içimi içinden dikenli teller çekilen bir pamuk tarlasına dönüştürmeyi başardın. canım yanıyor, çok. allah'tan isteğim eğer biraz sevdiği kuluysam ki ona layık olmak ne mümkün senin benim için çektiğin acıları görmek nasip olsun inşallah.
yanındaki cafenin internetinden faydalanan (zar zor açılamıyacak derecede düşük sinyal) bir erkek arkadaşa sahip olmaktan iyidir bu devirde cafenin interneti, garip.
bunun kabul edilemez bir durum olduğunu savunanlar madem ki ramazan ayı'na saygıları bu kadar yüksek, nefsini kontrol edecek ve bakmayacaklar. düşünün ki o da bir sınav, kimin giydiği, ne giydiği ya da ne kadar açtığı onu ilgilendirir ama sen nefsini kontrol edebilirsen tam anlamıyla tüm uzuvlarına oruç tutturmuş ve ramazanı hakkıyla yaşamış olabilirsin belki de. yargılamak değil çözümü kendinde bulmaya çalışmak önemli olan.
aşkının yanında olduğun ya da onun atmosferinde olduğun her an. bu hale çaresizlik değil de belki daha uygun olarak teslim oluş denebilir çünkü nefesin o' dur, aşkındır. insan en çok o zaman masum olabilir ama belki o masumluk onu kirletecektir. bu, o an zaten pek aklında olmaz kişinin, aşk bu çünkü pek akıl bırakmaz.
eğer ukala ise çoğu insan için itici olabilir ama kültürünün üzerine mütevaziliği ve ağırbaşlılığını yerleştirebilmişse, yerine göre hareket edebiliyorsa belki de o bir çok insan için ideal kişidir.
birine duyulan aştan söz ediyorsak, o' nun yanınızdaki varlığı azaldıkça mesafeler aşkınızı azaltmaz, özlem denen bela sayesinde aşkınız gitgide çoğalır.
kız kulesi'ne, çamlıca'ya gitmek. gören de uzaya gitmeyi planlıosun sanar fakat istanbul'da doğmuş büyümüş ve yasayan iki insan olmamıza ragmen hayalimiz bu kadar ulaşılabilirken bile olamadı her sey boşta keşke gerçekten sevseydi başka hiç bir şey istemezdim yazık oldu.