sevmeyen için birçok neden bulmak pekala mümkündür. geçmişte yapmış olduğu darbeler ve insanlara uyguladığı baskı politikalarıyla hayatları cehenneme çevirip, ülkenin belli kesimleri üstünde yaratmak istediği soykırımı gayet planlı programlı yürütüp, acı ve göz yaşlarının getirdiği umursamazlıktan gelen küstahlıkla, daha bir ileri giderek parçaladığı ailelerinin üstüne her zaman bir yenilerini daha ekleyerek, vatan savunması adı altında bu topraklarda kardeşçe yaşayan insanlar arasında bölücük, ayrımcılığı tetikleyen militarist kafanın sevilmemesi. işin ilginç yanı, yapılan anketlerde bunca halkına kıyım yapan bir zihniyetin mazoşistçe sevilmesi ayrı değinilmesi gerekilen bir mevzu. siken sevilir atasözünü tekrar yad edelim.
oyumu dtp'ye vermedim ama ailemin hemen hemen hepsi büyük bir zevkle bu partiye oy kullanmıştır. kaldı ki, dtp demokratik kurallar içerisinde seçime girmiş siyasal bir partidir. son yerel seçimlerde aldığı 2 milyon oy da meşrudur. herkesin kendince bir amacı, siyasi bir çıkar hesabı olabilir. bunun için abdullah öcalan'nın tekrar kürt toplumuna kazandırılıp, siyaset arenasında mensubu olduğu halk için fikirsel baz da mücadele verebilir, hiç itirazım yok. dtp'ye oy verenleri potansiyel terörist olarak gören kafatasçılara diyeceğim şudur ki, o zaman chp'ye verenler put atatürk'e tapan kafirler. akp'ye oy verenler dini hassasiyeti yüksek müslümanlardır. kabul edermisin peki cano. öyle ya da böyle yıllardır sömürülen kürt halkının haklarını sike sike vereceksiniz. kaçarı yok, durmak yok siyasete devam. silahlara hayır.
iki siyasinin mevcut durumlarına baktığımız zaman baykal'ın melih gökçek'e fark attığını görüyoruz. biri girdiği her seçimde istisnasız başarısız olurken, diğeri çok eleştirilmesine rağmen, her seçimden alnının akıyla çıktığını görüyoruz. pişkinlik elbette göreceli bir kavram ama kıyaslama yapılırken bariz farkı görmezden gelmemiz haksızlık olur sanırım.
hayat hakatten çok garip doğrusu. insan bu dünyada gerçek aşkı aramak için yıllarca çabalayıp dururken, birbirlerini tamamlayan safi aşkların bazı nedenlerden ötürü istemsiz ayrılığa itilmesi ne hazin. çok büyük konuşmamakla birlikte ayrılığın kavuşmaya baskın çıktığı her an gerçek ölümle eş değer tutulur gibi her seferinde.
insanın kendisinden utanmasına neden olacak vahim olay. aileden birinin kendi gururunu ayaklar altına alıp, rezil evlendirme programlarından birinde fink atarken görmek. katil olmaya ramak kalmak.
mevzu bahis kişi için oldukça yararlıdır. doğu ve güneydoğu'ya gittiğinde dil sıkıntısı çekmeden kürtlerle çok rahat kaynaşıp, onlarla iletişim kurabilir. bölgenin sorunlarını daha iyi kavrayabilir. kendi arkadaşlarına aslında bu insanların öcü olmadığını, herkes gibi normal vatandaşlık haklarını istediklerini anlatıp, empati kurulmasını sağlayabilir.
tek taraflı, gözü dönmüş cahil yazar. işi gücü bırakıp, akp ve tayyip erdoğan hakkında kin kusan yazılarına oldukça sık rastlayabilirsiniz sözlükte. eleştirisel mahiyette el tutulur bırakın tek bir yazısını, övücü tek bir cümle bile bulamazsınız. otomatiğe bağlamış şekilde düşünceden yoksun,inandığı partizan tutumunu değiştirmediği sürece yazsa ne olur yazmasa ne olur.
konuşulması bile bu ülke için hayırlı vesileler doğururken, ölümsüzlük suyu ile kutsanmış deniz baykal'ın asla izin vermeyeceği adaylardır. yazıktır, harcanmasınlar.
akp teşkilatlarından sızan bilgilere göre, yerel seçim gecesinde tayyip erdoğan'ın gelmeye başlayan sonuçlar neticesinde oldukça sinirlendiği gözlenmiş, ara ara duvarları yumrukladığı ve domates gibi kızarıp hiddetlendiği söyleniyor. başbakanın meşhur siniri hepimizin malumu ama o ego manyağı biri için şaşırtıcı olmayan hadise. normaldir, elini kafasını kırmasında.
o zarif güzelliğinden etkilenmiş kişinin sebahat tuncel'e aşık olmasıdır. halkı için mücadele verip, savunduğu ideolojide zerre sapma göstermemiş olup, canan arıtman gibi sözde cumhuriyet kadınlarından daha bir dik duruş sergilemesi itibariyle erkekleri cezbetmesi durumu. güzeldir, asildir, doğrudur.
kendi halkına karşı son derece şirin ve sempatik davranan ama türkleri görünce öcü görümüş gibi olan belediye başkanı. ben bunu bizati yaşadım. o şirret gibi bakan surat aslında öyle değil.
bu kısaltmadan rahatsız olan bilhassa başbakandır. bunu her fırsatta dile getirmiş olup, haklı bir hezeyandır. kaldı ki, recep tayyip erdoğan demek zor bir şey değildir. medya gibi saygınlık derecesi var olduğu düşünülen yerlerde aşağılama maksatlı bu kısaltmayı kullanan kişilerin yaptıkları elbette etik değildir. kimseye lakap, kısaltma gibi şeylerle hitap edilemez değil, edilmemelidir. yoksa internet aleminde dandik forum ve sözlüklerde edilmiş kimsenin derdi değildir, zaten umrunda da değildir.