josek k. ile ilk tanışmam kafka'nın dava isimli kitabı ile olmuştur. raomantik bir karakter olmamasına rağmen kendini sevdirebilen bir karakterdir. ancak kitabın sonunda vahşi bir şekilde katledilir. Ortada infaz vardır ama kitap boyunca k.'nın suçunu öğrenemeyiz. ikinci tanışıklığım ise yazarlığımı kısa bir sürede onaylayan moderator josef k. ile oldu.
sözlük ortamlarında genelde yazarlar 1000. entrylerini kendi sayfalarına yazıyorlar. ben de 10. entryimi, belki beni yazarlığa adım attıracak entryimi yazıyım dedim. bir kamyon arkası yazısından arakladığım nickim. on tekersin cok sekersin. burası da benim sayfam. burdan kah ayar yicez kah övgü alacağız.***
haluk bilginer'in polis filminde canlandırdığı karakter. bu karakter filmin ilk karelerinde bana neo'yu, son karelerinde ise kadir inanır'ı çağrıştırmıştır. yani yönetmen aynı karakterde hem neo'yu hem kadir inanır'ı yaratmıştır. bu özümüzden kopmadan hollywood filmi yapabileceğimizi göstermiştir.
bu sözü ancak çok ileri seviyede ingilize bilen kişiler anlayabilir. fatih terim muhtemelen bu sözüyle ne kadar iyi ingilizce bildiğini göstermek istemiştir. ayrıca aynı basın toplantısındaki one point moo değişiyle de, ne kadar iyi bir ingiliz aksanına sahip olduğunu göstermiştir.
insanın sahip olduğu en önemli içgüdülerden biri de üremektir. bu içgüdünün özü genlerini sonraki kuşaklara aktararak ölümsüzlüğe ulaşmak ve türünü devam ettirmektir. insan içgüdüsel olarak iyi genlere sahip birisini arar. o kişiyi bulduğunda ise arkadaşın seninle birlikte olmak istiyor durumu olur. (bkz: youtube)*
çaylak olmak, ilk 10 yazına göre değerlendirilecek olmak insanı değişik bir psikolojiye sokuyor. bir kere yazarken çok kuralcı oluyor. daha yumuşak şeyler yazıyor, daha dikkatli oluyor. sadece bkz.'dan oluşan entryler girme özlemi oluyor. bir de tabii ki 40 kelimeden kısa entryler. bu kişiler yazar olunca birden çoşabilir. ne diyelim: yavaş gel saçın başın bozulmasın.
türkiye'ye geldiğinde türkiye liginde kıçımla bile gol atarım demiştir. gerçekten de atmıştır. ayrıca türkiye'de ilk defa bir spor gazetesinin ilk sayfasında göğüsleri yıldızlanmış kadın fotoğrafı yayınlanmıştır. bu fotoğraf tabii ki onun playboy yıldızı eşinindi. iyi golcüydü ama türkiye ekonomik krize girip dolar iki katına çıkınca galatasaray göndermek zorunda kaldı.
şu an yazar olarak girilebilecek en uygun sözlük ortamıdır. ekşi sözlük ve itü sözlük şu an yazar almamaktadır. odtü sözlük ise yeni açıldığı için birikimi olmayan bir sözlük konumundadır. uludağ sözlük ise hem yazar alması hem de belli bir birikimi olduğu için şu an yazar olunabilecek en uygun yer gibi*.
ilkokullarda teneffüslerde ve beslenme saatlerinde yapılan bir çeşit spordur. bu ezilmiş teneke kola kutusuyla oynanan varyasyonları da mevcuttur. bu spor ayakkabıların çok çabuk eskimesine neden olurdu. bir kuşak işte böyle zor şartlarda ama mutlu olarak yetişmiştir.
atari salonlarındaki makinalara atmak için ayrıca 100 liralar da kullanılırdı. 100 liralar taş gibi sert bir cisimle ezilip jeton haline getirilirdi. bu ev yapımı jetonlar düz jeton isteyen makinalarda kullanılırdı. Ama bazı şeylere dikkat etmek gerekirdi: 1) atari salonuna gelince göstermelik birkaç jeton almak. 2) atari salonu sahibinin görüş alanına girmeyen makinalarda oynamak. 3)atari salonu sahibi makinalardan jetonları toplamaya başlayınca ortamdan topuklamak.
