--spoiler--
ZEVK iÇiN GRUP SEKS YAPTIM
Ahlak Bürosuna götürülen Moldova uyruklu kadınlardan Renata Romentova, Darja Marinin çocukluk arkadaşı olduğunu, evlenip Türkiyeye yerleştikten sonra kendisi ile görüşmeyi sürdürdüğünü söyledi. Arkadaşının kendisini Türkiyeye davet ettiğini anlatan Romentova, "Darja, Fikret ile evlendikten sonra beni tatile çağırdı. Kızımla birlikte Tarsusa geldim, bana grup seks yapmayı teklif ettiler. Önce kabul etmedim ama sonra değişik bir deneyim olacağını düşünerek kabul ettim. Tanımadığım insanlarla 5-6 kez birlikte olduk ama para almadım. Zevk için ilişkiye giriyordum"dedi.
Romentova ifadesinin ardından sınır dışı edilmek üzere Yabancılar Şube Müdürlüğüne teslim edilirken Fikret Şevşer ile eşi Darja Marin, para karşılığı fuhuş yapmak ve fuhuş için aracılık etmek suçlarından adliyeye sevk edildi.
--spoiler--
çıktığınız kızın akrabaların dan birinin sizi sinema çıkışı görmesi ve yemeyip işmeyip babasına yetiştirmesi sonucu akşam kızın telefonun dan numaranın alınarak aranması, sen ne kadar sakin olmaya çalışsanda sanki herşey olmuş bitmiş gibi çıktığı erkeğe yüklenerek bağırıp;
genelde semt pazarlarında satılan tavuk yavrusu olarak bilinen civcivlerin renkli olması ise; döllü yumurtaların içine enjekte edilen boya ile kuluçka döneminde gelişerek dünyaya gelmesidir. ve bunlar çocukların ilgisini çektiği için heveslenerek evlerinde besleme işlemidir.
pek fazla ömürleri uzun olmadığı için sonu hüsranla biten durmdur. biraz sabit kaldığında hasata hissetmek ve onun bu durumuna üzülmek ve bir müddet sonra hayvan doğal ortamda uzak ve kimyasal etkiler sonucu ölünce onu bir cenaze gömer gibi onu evin en yakın yerinde bir yere gömerek onun ölümüne ağlamaktır.
en zor sorulardan biri olup, beni seviyor musun? sorusu daha kolay olduğunu düşündüğüm sorudur.
- aşkım ofsayt ne?
+ bak canım, şimdi alışveriş merkezi rakip kale ve sen ile ben aynı takımdayız, güvenlik görevlisi de rakip oyuncu ve alışveriş merkezine yakın en son kişi, sen alışveriş merkezine doğru koşuyorsun ama kredi kartının limitinin olmadığını güvenliği geçtikten sonra hatırlıyorsun ve benden kredi kartı mı istiyorsun? bende sana cüzdanımı attıyorum sen cüzdanı mı tutarsan? işte bu ofsay oluyor.
-hııımm.
Almanya'da Norbert A adlı şahıs, 31 yaşındaki eşi Noemi A. kendisini terk edince intikam ateşiyle yanıp tutuşmaya başladı. Karısını öldürmek için üç kiralık katille anlaştı ancak dört öldürme planı da başarısızlıkla sonuçlanınca kiralık katiller ve Norbert yakayı ele verdi.
Mahkemede ifade veren 31 yaşındaki sanık Norbert, "Ona ilk görüşte aşık oldum. Onu ölesiye seviyordum. Ancak Noemi lükse, pahalı arabalara çok düşkündü. Kısa süre sonra beni 54 yaşındaki iş ortağımla aldattı" dedi.
Karısı adına önce 770 bin euro değerinde hayat sigortası yaptıran Norbert, öldürme işini üç kiralık katile verdi. Kiralık katiller genç kadını araba garajında kabloyla öldürmeyi planladı. Üç deneme de başarısızlıkla sonuçlandı. ilk denemelerinde Noemi bekledikleri an garaja gelmedi, ikincisinde okuldan gelen çocukların gürültüsü katillerin korkup kaçmasına neden oldu. Üçüncü deneme de komşunun kapıya çıkması nedeniyle başarısız oldu. Son denemede ise mafya işi aldıktan sonra adama şantaj yaparak sus parası istedi.
türkiye de malasef çok yaygın olarak görülen, bir kişiyi ve bir görüşü benimseyen ve bu konuda çok rijit olarak kabul eden ve karşısındaki kişiyede kabul ettirim düşüncesinde olan insan tiplemesidir. ayrıca dünyanın en zor işi böyle kişilerle tartışmaktır.
13.05.2009 da Hakkari Emniyet Müdürlüğü binasına gece yarısı roketatar saldırısı düzenlenmesi olayıdır.
kahpelikte sınır tanımayanlar, bu seferde roket atarlarla saldırmaya başlamışlar ama benim devletimin askeri, polisi o kadar güçlüdürki senin ..mına koymasını bilecek kadar hemde... neyi savunduğunuzu bile bilmeyen köpeklersiniz. gün gelicek kökünüzde kazınıcak buna emin olun.
Türkiye'de gençler tarafından yoğun bi şekilde takip edilen "Duman" isimli müzik grubu 18 mart 2009 da çıkardıkları albüm Kültür Bakanlığı onaylıdır. albümlerinde ateizm probagandası yapıyorlar deniliyor. Albümde yer alan "Rezil" isimli şarkılarında ise Yüce Allah'ın ihlas suresi ile dalga geçiyor olmasıdır.
"Lem Yelid Ve Lem Yuled" kısmını "Lem Yelid Ve Löp Yutar" şeklinde değiştiren grup Akparti'ye atıf yaptığı parçasında dini terimleri ve Allah'ın ayetini küçük düşürmeye yönelik ifadeler kullanıyorlar.
sabah benim telefonun sms yağmuruna uğradı ve şöyle yazıyordu:
duman'ın yeni albümündeki "rezil" parçası ihlas suresindeki "Lem Yelid Ve Lem Yuled" kısmını "Lem Yelid Ve Löp Yutar" şeklinde dalga geçiyor lütfen tepkisiz kalmayalım bu mesajı herkese atarak bu rezilliği duyuralım. allah ahirette "ey kulun kitabımla dalga gaçildi duyarsız kaldın demesin..."
işte "Rezil" isimli parçanın sözleri;
Rezil
Ortada bir yanlış var
Yanlışı yapan yanar
Arkasında sandık var
Değmesin akıncılar
Geri kaç geri kaç, oğlancık
Senin de başın yanar
Ortada bir yanlış var
Memleket uyurgezer
ingilizce bilmeyerek yapılan yol tarifleri bizi yıkmakta olan olaylardır.
-execuse me..
how can we go to sultanahmet?
+sultanahmet mi? kolay ya canım şimdi burdan direk go go go go... ikinci soldan biraz daha go go karşına bir park çıkıcak onu sırtına alıp go... orda artık kime sorsan go!... tamam canım hadi bakayım.
olay saat 14.30 sularında 6 katlı binanın çatı katının ateş alarak tutuşmuş olması ve 4. katta cam temizliği için cama çıkan bayanın bu olaydan hiç haberi yokmuş gibi davranması bizi yıktı ve ilk olarak biz fark etmediğini düşünürken itfaye ekibi gelincede de cam temizliğine devam etmesi bizi çok şaşkına çevirdi ve anladım ki erzurum da ev temizliği hayatın pahasına olabiliyormuş.
cemaat topluluğu içinde herkesce bilinirki eve gelen öğrencilere "şakirt" diye hitap edilir ve bir oda da 3 veya 4 lise öğrencisi yatmaktadır. ama aralarına katılan yeni biri vardı ki bundan habersiz ve ağzı küfürden geçilmeyen biridir.
saat 4.30 suları cemaat abisi sabah namazı için şakirtleri namaza seslemeye gelir ama yeni katılan üyenin bu durumdan pek haberi yoktur.
-hadi şakirtler namaza.
+zzzzz
2. kalkar ama yeni üye halen uyumaktadır.
abi;
-şakirt namaza.
+ıhhıı?!
-şakirt namaza.
ve sonunda dayanamaz bizim yeni üye yarı gözler açık bir şekilde
+kim bu şakirt amk kalksın namaza bırakmıyorlar yatalım.
-!?!?
sayın cumhurbaşkanımızın ırak ziyaretinde "Neçirvan Barzani, PKK sorununun çözümü için bir affın gerekli olduğunu söyledi." söylenen sözdür.
ama eminim ki bunu konuya evet diyecek evladı bizim türk analarımız doğurmamıştır. buna evet demek bu kutsal vatanımız için hayatını hiçe sayan şehitlerimize vatan evlatlarına boşuna öldünüz demektir. hangi şehidin ailesinin yarasını sarıcaksın, peki kime artık bu vatan senin diyeceksin, benim askerime değil kurşun sıkanı, yan gözle bakanı affeden bir devletim yoktur.
günümüzde olanlar üzerine abartılı yazılmış olup, güldüren ve düşündüren yazılardır.
-Adamın biri New York, Central Park'ta yürüyüş yaparken, aniden kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine
koşar ve adamın yanına gelir. Sarılıp teşekkür ettikten sonra 'Sen' der 'bir kahramansın, yarın bütün
gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin başlık da şöyle olacak; "Cesur New York'lu küçük kızın hayatını kurtardı."
Adam "Ama ben New York'lu değilim!" der.
Polis "Fark etmez, bu durumda gazeteler şunu yazacaklar; Cesur Amerikalı küçük kızın hayatını kurtardı." cevabını verir.
"Ama ben Amerikalı da değilim" der adam artık şaşırarak. Polis "Ya, o halde nerelisin?" diye sorunca adam cevap verir: "Ben Iraklıyım!"
Polis adama başka bir şey söylemez. Ama adam ertesi gün gazeteleri aldığında şöyle bir başlıkla karşılaşır:
"Radikal islamcı, masum Amerikan köpeğini öldürdü!"
Diyaliz hastasıydı o...Herkesin baktığından farklı bakıyordu hayata...
Susturulmuş feryatlar atıyor, ama sesini kimseye duyuramıyordu.
Yâda duysalar bile anlamıyordu halinden...
Diyaliz hastasıydı o...Makineye bağlı bir hayatı vardı.
Başkalarının acılarını küçümser sevinçlerini kıskanırdı...
Çünkü acıları acılardan bile büyük sevinçleri ise başkalarının sevinçleri yanında gölge kalıyordu. Onun için kumbaraya konulan bozuk paralar gibi damla damla saklardı sevinçlerini. Bir gün en kötü anında kullanmak için. Herkes gibi olmak olmak istiyordu, hayaller kurmak küçük şeylerle mutlu olmak, ufak acılarla boğuşmak.
Herkes gibi mutlu doğum günleri, kocaman dilekler dilemek istiyordu.
Ama onun tek bir dileği oluyordu. Kutlu doğum günlerinde...
Belki bir böbrek çıkarda nakil olurum diyordu. Her nefesinde her hayalinde her dileğinde bu vardı.
Aslında oda istiyordu bu sahte hayatta küçük hesaplar yapmak, çılgın aşklar yaşamak. Yağan yağmurlarda iliklerine kadar ıslanmak.
Her doğan güne yeni bir umutla başlamak tek düzeneğe sığdırılmış binlerce hayali gün ışığına çıkarmak. Sevdiğinden sevgi sözcükleri duyma istiyordu,
ama o sadece hemşiresinin sesini, doktorunun tavsiyesini duyabiliyordu...
Diyaliz hastasıydı o… Hayatı yasaklarla doluydu. Çantasında ilaçları, boyunu aşan diyet listeleri vardı.
Ama umut etmekten asla yılmıyordu, belki diyordu hani olur ya bir ihtimal...
Bende kavuşurum hayallerime...
Bir kızı olsun istiyordu en çok ona anne diyecek...
Çok mu imkânsızdı istedikleri, herkesin hayatında basit olan şeyler onun için çok mu imkânsızdı!
Ama yılmayacaktı umut etmekten söz vermişti kendine...
Ne olursa olsun yıkılmayacak dimdik duracaktı!
Kimse duymasa da feryadını, o sessiz çığlıklar atmaya devam edecekti.
Kim bilir bir gün nakil olup hepsine değil belki ama hayallerinin bir kısmına kavuşacaktı...
Daha 18 yasındaydı , ama hayatının sonundaydı.
Tedavisi mümkün olmayan ölümcül kansere yakalanmıştı.
Kahır içinde eve kapamıştı kendisini.
Sokağa çıkmıyordu.
Annesi...Birde kendisi...
O kadar dı bütün hayatı...
Bir gün fena halde sıkıldı,dayanamadı,attı kendini sokağa...
Bir yığın vitrinin önünden geçti.
Tam cd satan bi dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu.
Geri döndü , kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genc kıza bidaha baktı.
Kendi yaşlarında harika bir genc kızdı tezgahtar.
Hani ilk bakışta aşk derler ya öyle takılıp kalmıştı işte..
içeri girdi
Kız gülümseyerek koştu ona
->Size nası yardım edebilirim? diye
Nasıl bir gülümsemeydi o.
Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı
Kekeledi, geveledi sonra
->evet su cd yi bana sararmısınız?
Kız cd yi aldı , içeri gitti
Az sonra elinde paket edilmiş geldi.
Aldı pakedi , çıktı dükkandan , evine döndü,açmadan dolaba attı...
Ertesi sabah gene gitti aynı dükkana
Gene bir cd gösterdi kıza , sardırdı , aldı eve getirdi ,attı paketi dolaba , gene açmadan...
Günler hep alınan sarılan cd lerle geçti.
Kıza açılmaya bi türlü cesaret edemiyordu.
Annesine açıldı sonunda
Annesi ->Git konuş oğlum , ne var bunda? dedi...
Ertesi sabah bütün cesaretini topladı ve erkenden dükkana gitti.
Bir cd secti .
Kız gülerek aldı plağı arkaya gitti paketlemeye.
Kız içerdeyken bir kağıda
Sizinle bir gece çıkabilirmiyiz diye yazdı altına telefon numarasını ekledi notu kasanın yanına koydu gizlice..
Sonra pakedini alıp kaçtı gine dükkandan..
2 gün sonra evin telefonu çaldı
Anne açtı telefonu
Cd dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan
Delikanlıyı istedi.
Notunu daha yeni bulmuştu
Anne ağlıyordu..
Duymadınız mı? dedi
Dün kaybettik oğlumu..
Cenazeden bikaç gün sonra , anne oğlunun odasına girebildi sonunda..
Ortalığa çeki düzen vermeliydi.
Dolabı açtı...
Oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü
Paketleri aldı , oğlunun yatagına oturdu ve birtanesini açtı..
içinde bir cd vardı birde minik not
''merhaba sizi öyle tatlı buldum ki daha yakından tanımak istiyorum bir akşam birlikte cıkalım sevgiler ''
Anne bir paketi daha açtı..
Ondada bir cd ve bir not vardı
''Siz gerçekten çok tatlı birisiniz hadi beni bu gece davet edin artık. sevgiler''
aslında para onun için çok önemli olan kızdır ve erkek arkadaşının gözünde ben paraya tamahkarlık etmem diyen kıztipi olmaktadır ama birşey var artık erkek arkadaşlarımızın yemediği bir cümledir.
doğunun en gelişmiş, yedi trilyona yeni binası mal olmuş, altı bin hastaya ayakta hizmet veren, şehir merkezinde bulunan devlet hastanesi sağlık bakanı Recep Akdağ'ın evinin karşısına taşınması ve numune hastanesin de çalışışan taşoren firmadakilerin işsiz kalmasıdır. http://www.palandokengaze...haber_detay.asp?News=8729
