Seattle çıkışlı olan hanım kızımız.
Neşeli bi o kadar da güzel şarkıları ile öne çıkıyor. 2010 yılının Mayıs ayında "Fake Love" isimli albümünü çıkardı. Bu albümün neredeyse tamamı ayrı güzel olmasına rağmen bana göre "Kindly Remove" isimli şarkı diğerlerinden bir basamak önde gibi duruyor. Daha sonra ise 2012 yılının Mart ayında "Measures + Waits" isimli bir EP çıkardı.
Ayrıntılı bilgi için websitesi olan; http://thedebbiemiller.com
adresine uğrayabilirsiniz.
Aynı zamanda bu adreste bütün müziklerini dinleyebiliyor bazılarını ücretsiz olarak indirebiliyorsunuz. Tabii biraz çakallık yaparsanız tamamını ücretsize de getirebiliyorsunuz. Ama çok ayıp olduğunu şimdiden bildireyim nitekim albüm ücreti de epey aşağıda tutulmuş.
Yeni albümü 17 Ekim'de piyasaya çıkacaktır. Monuments isimli yeni muhteşem müziğini buradan dinleyebilirsiniz: http://www.yanntiersen.fr/albums
Ayrıca kısa süre önce Monuments isimli bir single çıkardı. Bu single'da monuments'in yanında bir önceki albümü olan Dust Lane'den Fuck Me isimli şarkının sözlerinde ufak değişiklikler meydane gelerek yapılmış olan Love Me şarkısı da bulunmaktadır.
Yeni albümü skyline bu yılın sonbaharında gelecektir. Öncesinde ise yani 8 ağustosta bir single çıkaracaktır. Şarkılarından biri yayınlandı bile. Duyuru ve şarkı için: http://www.yanntiersen.fr...ts%E2%80%99-out-8-august/
Son yılların en özel gruplarından biridir kendiler. Isabelle Geffroy için ise çok ayrı bir yer açmak istiyorum. Henüz erken biliyorum. Çok da genç. Hatta hatta sadece ilk albümünü yapmış bir kızcağızdır kendileri. Fakat ben bu insanda bir Edith Piaf, Marie Laforet görebiliyorum. Körlüğümden midir bilinmez, zaman gösterecek.
Tanım: Eylemdir eylem.
Her ne olduğu önemsiz olmak üzere, insan yerine çizgi film karakterlerini profil resmi olarak görmek çok hoşuma gitti be azizim. itiraf ediyorum hayvan olabilirim, öküz olabilirim. Hatta ve hatta bunun altındaki sebebin facebook ile vatan kurtarmaca tarzı oyunların beni sarmaması da olabilir. Ama çok güzel be. Biri olmuş Heidi bir başkası Pembe Panter, Tsubasa'sı, Tazmanya canavarı vs. vs... Hatta hatta, şirinler gominist olm şirinler goyak dur diyenini bile gördüm. Güzel şeyler bunlar.
Kazandığımız maç. Kendi açımdan yorumlayacak olursam eğer, Türkler uçuyor denen şey bi reklam olm. Kapitalist oyunu lan. Yanlış anladınız siz, size uç diyen yok merak etmeyin. O kadar kasmayın bünyemize ters bunlar. Son saniyede atacaksın üçlüğünü kazanacaksın maçını. Gelene geçene fark atmak da neymiş?
Yeni albümü olan Dust Lane'ın 4 Ekim'de Avrupa'da yayınlanacağını bildiren sanatçıdır. Dikkatinizi çekerim, sanatçı diyorum.
Link ise burada: http://www.yanntiersen.com/
Aynı zamanda Dark Stuff şarkısının canlı performansını istanbul manzaralı olarak dinleyebilir, izleyebilirsiniz.
Şarkı listesi de şu şekildedir efenim:
1. Amy
2. Dust Lane
3. Dark Stuff
4. Palestine
5. Chapter 19
6. Ashes
7. Till The End
8. Fuck Me
Ekonomik olarak ciddi anlamda oluşan bir büyümedir. O yüzden bu büyümeyi yapan değerli insanlarımıza birer şakşak hediye ediyoruz. Şimdi olay şöyle ki, büyüme denen olay ile halkın gelir düzeyinin yükseleceğini düşünürsek yanlış olur. Çünkü arka mahalledeki kasabıma böyle bi büyüme çok az yansır, ya da yansımaz. Üst kesimler bu büyümeleri etkiler ve ne yazık ki tavan ile taban arasındaki fark da uçuruma doğru gider üçüncü dünya ülkelerinde olduğu gibi. Biliyoruz ki pek saygıdeğer Çin halkının ortadireği de bu büyümeden etkilenmemiştir bizim Mehmet amca da. Bundan mütevellit bu durum ülkenin gelişmişlik düzeyini kesinlikle etkilemez. Orta çağdaki burjuvazinin güçlenmesi gibi bir durumdan farklı bir şey değildir. Ayrıca bir başarı olarak da görülmemelidir bu. Gerçek başarı taban ile tavanı birbirine olabildiği kadar yaklaştırmaktır. Her nerede olduğu önemli değil, düşük ya da yüksek. Birbirine ne kadar yakınsa bir devlet de o kadar başarılıdır.
Tamamını dinleyemediğim fakat dinlediğim kadarıyla gayet de hoş olan, "signo solar" isimli bir albüm çıkaran grup.
Birkaç şarkıyı myspace sayfalarından dinleyebilirsiniz. http://www.myspace.com/flordelisbanda
Bu sene 17-18 Mayis tarihlerinde gerçekleşecek olan ulusal öğrenci kongresidir. 10. yılını kutlayacağından mütevellit pek çok sürprizleriyle karşımıza çıkacaktır.
Daha fazla bilgi almak isterseniz eğer; http://www.facebook.com/g...id=12310279428&ref=ts
facebook adresine uğramanızı öneririm.
Ezik bir nesildir. Tabi herkes atlamasın ben böyle değilim ama yaaa tarzı tepkilerle. Elbette farklı insanlar var. Zorla yapılmış bir nesildir. Antipolitikleştirme sürecinin sonucudur. Düşünmeyen bir nesili zehirlemek kolaydır nitekim zehirlenmişlerdir de. Yapılan saçma sapan davranışlar çok normal gibi gelmekte çok küçük bir dünyada yaşamaktadırlar. Küçük dünyanın küçük insanı olmaya resmen mahkum edilmişlerdir. Evet bir nesil harcandı bu şekilde hatta harcanmaya da devam ediyor. Babalarımızın aman siyasete karışma aman şöyle düşünme aman böyle düşünme sözleri ile oluştu bunlar. Tamamiyle bizlerin ürünü. Bizlere düşen ise bu zehirlenmiş nesili zekice temizlemeye çalışmak, bilinçlendirme yapmaktır. Çocuklarımız olduğu zaman özgür, kendilerini zeki bir şekilde ifade edebilen, kendi düşüncelerini kendileri oluşturmuş evlat yetiştirebildiğimiz vakit tekrardan yükselişe geçebiliriz.
Bilet almak için geç kalınmaması gereken organizasyon. Rezil bir bilet satış tekniği ile çok kısa sürede bitebilir. isteyen istediği kadar alabiliyor. 10 liralık biletler de satışta değil. Bazı kişilerin de bazı tribünleri kapattığı söylentisi var nitekim bilet almaya giden ilk 50 kişiden biri olmama rağmen istediğim yerden alamadım. Ortalardaki pek çok tribün dolmuş durumda.
Öz insan olarak adlandırdığım temelinde kötülük barındırmayan insanlara yönelik olmasıdır. Fikirlerin tamamında insanın en masum, toplum için yarar sağladığı düşünülmektedir ki insanların temelinde iyi olduğunu düşünen (para ile temelde iyi olan insanın bencilleştiğini, kötülük denen olgunun çıktığını düşünüyorum) şahsım için çok ilgi çekici gelmektedir.
Öncelikle adam bir sürü para harcamış yapmış bir şeyler, bence bir sinemasevere de gidip izlemek düşer her nasıl olursa olsun bu film. Her neyse, üstün efektleri ve klişe gibi görünmesine rağmen aslında klişe sayılmayan konusu ile çok rahat klasikler arasına girebilecek potansiyele sahip olduğunu düşündüğüm filmdir efendim. Günümüz teknolojisine göre bir görsel şölen olmakla birlikte yalnızca görselliğiyle ön plana çıkar bir film de değildir. Ayrıca evet anlatım şekliyle bir bilim kurgudur ama ucundaki fikir ne kadar da içimizde değil mi? James abime buradan teşekkürlerimi iletip ellerinden öpüyorum. Bu film olmuş.
Hangi biriniz ailenizden bir şey rica ederken ilgili kişiye saldırıda bulundu? Hangi biriniz bir istekte bulunurken ailenize karşı geldiniz?
Uzun bir süredir "Kürt sorunu", "Kürt açılımı" gibi terimler söyleniyor. En küçüğümüzden en büyüğümüze kadar herkesin artık az ya da çok bilgisi vardır bu konuda. Kimileri açılım iyidir diyor kimileri "ya şehitlerimiz" diyor. Peki Kürtlerin istediği haklar ne kadar doğru? Aslında bu soruyu anadili özgürce kullanma isteği ile başlayabiliriz. Anadili kullanmayı istemek gayet zararsız bir istektir. Dört bir yandaki Türk okullarını düşünün. O okulların bulunduğu ülkeye zarar vermediği açık. Resmi işlemlerde Türkçe kullanıldığı sürece farklı dillerdeki okulların da sorun yaratacağını düşünen kitleden değilim. Dünyanın dört bir yanında da bu tür durumlar göze çarpıyorlar. Peki halkın bu duruma karşı çıkma nedeni nedir? Ülke elden gidiyor kaygısı mı? Bu ülkenin kolay kolay parçalanacağını sanmıyorum. Kurtuluş savaşı dönemini düşünün. O zaman bile bir şekilde ayakta kalmış bir milletten söz ediyoruz. Peki sorun nerede? Elbette çok fazla farklı düşünceler var, fakat pek çok kişinin haklı bir şekilde içindeki endişesinin şu olduğunu düşünüyorum. Hak elde etmek için bu ülkeye çok zarar vermiş bir topluluk var karşımızda. Binlerce kişi öldü hiç yere. Silahla özgürlük çalışmaları içine girildi. Elbette bazı kısıtlamalar vardı, elbette bazı haklar için çalışmak gerekli fakat bu çalışmayı sağa sola saldırarak çocuk öldürmeye kalkarak yaparsan elde edemezsin. Bu toplum bunu hazmedemez, hazmetmez. Saçma sapan çalışmalar yüzünden belki de toplumun destekleyeceği, komşumuz olan, iş verenimiz olan, canımız olan insanların bazı haklar elde etmesine sonuna kadar karşı olacağız. Çünkü kimsenin geri veremeyeceği, geri getiremeyeceği zararlar açılmış durumda.
Destekleyen kitlenin de hiç azımsanmaması gerekli. Ayrıca kimsenin kızmaması da gerekli. Çünkü o kitle de bir umut belki şehitler sona erer düşüncesi ile bu açılımı destekliyorlar. Gayet de masumca bir istek. Yıllar boyu çok fazla kayıp verdik bu saçma dava adına bir an önce bitsin isteniyor.
Desteklemek ile desteklememek de o kadar çok zor ki. Kimse sonucunun ne olacağını bilmiyor. Her iki düşüncenin de çok fazla haklı tarafları var. Bu açılımın büyük bir kumar olduğunu düşünüyorum ve Allah sonumuzu hayır eylesini ekliyorum der bu entrymi de burada bitiririm.