beşiktaş'ın portekizli oyuncusu ricardo quaresma'nın isminin doğru telaffuzu konusunda türk futbol camiasında ortak bir mutabakat sağlanamaması durumu.
iki farklı görüş var ağırlıklı olarak. biri kuarejma diyor öbürü kuarezma diyor.
zengin adamdır ister giyer ister giymez bu farklı bir şey ben şahsen bu adamı eleştiremem parasının muhasebesini tutan ben değilim. eleştirileri de yersiz buluyorum. diğer siyasetçiler de giyiyorlar. sanırım kemal kılıçdaroğlu'nun ezilenlerin sesi olma iddiasından kaynaklanıyor bu iddialar. o konuda da samimiyeti yoktu, hiç olmadı ki kalkmış eleştiriyorsunuz. sonuçta her ne kadar adam akp politikalarının altında kalanların haklarını savunduğunu iddia etse de siyasette sadece bir söylem olarak öne çıkmıştır bu, birçok konuda söylenenlerle yapılanların uyuşmadığını görmüştür türk halkı. bu sadece kemal kılıçdaroğlu'na has bir özellik değil türkiye'nin siyaset düzeyi bu, demokrasi kültürü bu kadar gelişebildi.
sokaktaki vatandaşın ikiyüzlülüğüne şaşırıyorum ben. illaki birine sözcülük yapma gereği duyuyor, kıvırmaktan da çekinmiyor. benliklerin, karakterlerin siyasetin içinde, müdahil olunmamasına rağmen tuzbuz edilmesine hiç tanık olmamıştık, yakın geçmişte hiç bu kadar aciz davranmamıştı bu insanlar. son zamanlarda böyle bir sıkıntı doğdu.
ilkel değil şiveyi yaşatan zihniyettir. kentli istiyor ki şive öğünsün zenginlik kaybolup gitsin tek tip insan çıksın ortaya. bu kınama, aşağıda görme ondan.
kıdem tazminatlarının bir fonda toplanarak devlet güvencesi altına alınmasıdır. kabaca özetlersek, kıdem tazminatı işverenin sırtından alınıyor devletin sırtına bindiriliyor.
kara propagandaların meydanlarda haykırdığı aslı astarı olmayan slogan. cumhuriyetçi geçinen bazı lümpenlerin çıkarları tehlikeye girdiğinde cumhuriyetin tehlikeye girdiğini halka doğru bağırıyorlar, halk da bu korkuyla harekete geçirilip en sonunda ihale orduya bırakılıyor o da gereken ayarı yaparak cumhuriyete gereken ayarı veriyor.
cumhuriyet elden gidiyor sloganı eşitliğin karşısında duranların, cumhuriyeti babasının malı sananların ürettiği bir slogandır.
en nihayetinde bu bir filmdir, fazla büyütmeye gerek yok. iş baştan beri, ta en başından beri vatan hainliği - vatanseverlik gibi boş ve anlamsız sloganlar üzerinden yürütüldüğü için insanlar bu dili kolay kolay terk edemiyorlar. sonuçta o yıllarda sancılı bir devrim yapılmış, yepyeni bir sisteme geçilmiş sistemin yanında duranlar da o yıllarda bu yeni sisteme muhalefet edenlere o gün de dahil olmak üzere bu zamana kadar kara çalıyorlar, onları zaman zaman insandan bile saymıyorlar. bu herşeyden önce insanlık dışı bir tavır, insana yakışmayan bir davranış.
said nursi'nin atatürk ile görüşüp görüşmediği hala tartışılıyor. filmin fragmanlarında görüşme var. açıkçası ben böyle bir görüşmenin olduğunu, aralarında o tarz bir konuşmanın geçtiğini düşünmüyorum.
bu arada film vizyona girmeden seanslar ful çekiyor, bir süre bekleyeceğiz sanırım. umarım hayal kırıklığı ile dönmeyiz salonlardan.
10 yıldır yargıçlarımızın karşısına çıkmayı bekleyen kişilerin "tahliye" edilmesi olayı. yargılamaları tutuksuz devam edecek. 10 yıl da tutuksuz yargılanırlar. hukuk sistemimize allah zeval vermesin mükemmel işliyor.
en azından giderler kendi evlerinde yemek yerler bizim paralarımızla doyurmazlar karınlarını.
yüksek yargının yükünü haifletmek için kurulması planlanan mahkemeler. 1.5 milyon euro'luk bir proje. yargıtay'da şu anda 1 milyon 100 bin dava karara bağlanmayı bekliyor. istinaf mahkemeleri işte bu yüksek yargı ile adli yargı mahkemeleri arasında görev yapacak.
bu mahkemelerin kurulmasından bile bölücülük sonucunu çıkarmak hayaller aleminde gezinenlerin hayal dünyalarının nerelere varabileceğini göstermektedir.
anayasa'nın 102. maddesinde belirtilen cinsel saldırı fiilini işleyen kişiler. bu sene yılbaşında bayanları taciz edenler hakkında 2 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle ilk defa iddianame hazırlandı.
1969 yılında türkiye'nin çeşitli şehirlerinde çekilen, atatürk'ün hayatını konu alan, daha sonra atatürk devrimlerine muhalefet ettiği gerekçesiyle yasaklanan film. iddialara göre filmin çekimleri sırasında sete gelen bir bayan muhabirin charles bronson ve fikret hakan'la görüşme talebi geri çevrilince kadın film hakkında asılsız yazılar yazarak filmi engellemiş.
hukuk dışı işlere bulaşan askerlerin neden askeri mahkemelerin insafına bırakılmaması gerektiğini gösteren general. doğu'da özellikle sınır bölgelerinde çok var bunlardan.
türkiye'ye gelse, siyasete girse, herhangi bir partiye genel başkan olsa, bu kadar abazanın oyunu alsa tek başına iktidar olur. ahmet altan bir çift memeye vatanı sattığı için de refaeli'nin memelerinin dibinde sabahlamak isteyenlerin tepkisini çeker.
