ne olacagi bi yana, kesin olan bisey vardir ki, erkekler bunu da pek çok sey gibi dalga malzemesi yaparlardi. tasak geçmeye yer arayan bir irkiz, özümüzde
2006'nın yaz aylarında, Ahmet'in uzun süredir peşini kovaladığı hayalin, gerçeğe dönüşü olarak ortaya çıktı Unleash. Kuşadası, Aydın'da yaşayan Ahmet, pek çok Metal müzik sever gibi, kendi grubunu kurup, onu en üst seviyelere taşımak istiyordu. Ama yaşadığı yerde, bu hayalini kovalamak için, kendi düşünceleriyle uyuşan kimseyi bulamadı. Türkiye ve küçük şehir sorunsalı.. O da bu yüzden başka bir yol üretti kendisine. internet üzerinden, başka şehirlerden de olsa, kafasına yatan birilerini bulup, müziği en azından bir süre böyle yürütmeyi deneyecekti. Verdiği ilanlara bir süre sonra karşılık, Ankara'dan geldi. Ünsal Özata (One More Lie grubunun kurucu elemanı ve bas gitaristi), Unleash oluşumunda yer almayı kabul eden ilk kişiydi ve bas gitarist konumunda yer alıyordu. Ünsal ile Ahmet, birlikte şarkıların alt yapılarıyla uğraşırlarken, gruba yine Ankara'dan, Noyan, vokalist olarak dahil oldu.
Bu şekilde ilk Unleash kadrosu tamamlanmış oldu. Şarkılar da tamamlandıktan sonra, kayıt aşamasına geçildi. Herkes kendi evinde kendi kayıtlarını alarak Ahmet'e gönderdi. Ahmet de kayıtları mixleyerek ilk demo "the New Constitution"'ı yayına hazır hale getirdi. Bu, pek sık rastlanan bir durum olmasa gerek. Grup, demonun ücretli bir şekilde dağıtılmasını değil, internetten ücretsiz olarak indirilmeye açılmasını tercih etti.
Ancak işler bu şekilde pek de kolay yürümüyordu. Grubu daha "somut" bir hale getirmek isteyen Ahmet, izmir'e taşındı. Yeni eleman arayışları sonucunda, ilk olarak Berke Aydemir ile tanıştı. ikilinin kısa sürede anlaşmasıyla, Berke gruba Vokal ve Lead Gitarist olarak dahil oldu. Kısa bir uyum sürecinden sonra, gruba Berke'nin eski grup arkadaşı Burak davulcu olarak dahil oldu. Bir an önce grubu tamamlamak için çalışmalara başlayan üçlü, tesadüfen bir ilan ile tanıştıkları Mert Yıldız'ı da gruba basçı olarak aldı ve Unleash'in ilk somut kadrosu da tamamlanmış oldu.
Sık sık prova almaya başlayan grup, provaların ardından, demo "the New Constitution"'u tekrar kaydetti ve bu yeni haliyle tekrar internet üzerinden yayınladı.
Bir süre sonra grupta kadro değişiklikleri süreci baş gösterdi. Bas gitarist Mert ile de anlaşmazlık yaşayan grup üyeleri, onun yerine Unleash'e Doğuş'u dahil etti. Davulcu Burak yerine de Emre dahil olduktan sonra grup bir süre çalışmalarını böyle sürdürdü. Akabinde de Berke'nin sadece vokallerle ilgilenmesini sağlamak adına, Menegroth grubundan Aykan, Lead Gitar olarak Unleash'e katıldı ve böylece ASIL Unleash kadrosu kurulmuş oldu.
Tipik o girmiş bu çıkmış muhabbetlerinden sıkılmamak elde değil. Çoğunuz bu isimleri tanımıyorsunuzdur bile eminim.
Asıl önemli olan, grubun şu anki kimyası.. Unleash, Ahmet'in bir hayali olarak başlamıştı. Ancak şu anda tam 5 kişinin ortak hayali konumunda. Unleash grubunun şu anda en önemli özelliği, grup üyeleri arasındaki iletişimin gerçekten çok güçlü oluşu ve herkesin ortak hedefler konusunda çok inançlı olması. Yani bu grubun üyeleri, Türkiye'de müzik yaptıklarını biliyorlar. Ve bunun bilincinde hareket ediyorlar. Yapılan işler, müzikal olarak elbet eleştriye açıktır; ama mentalite olarak sahip olunan şey, pek çok grupta olmayan ve bu yüzden takdir edilmesi gereken bir nitelik.
Grubun ilk çalışmaları, kayıtları biraz amatörlük koktuğundan dolayı kötü eleştrilere maruz kaldı. Şimdi grup, yeni EP, Wake'in kayıtlarını bitirmekle meşgul. Kısa süre içerisinde yayınlanacak yeni EP'de, yeni grup elemanlarının yazım aşamasında, şarkılara katkısı bulunmadı. Fakat performansları onlara ait olacak.
Yeni konser haberleri ise çok yakında gelecek..
Unleash'in yeni yüzüne, yeni mentalitesine, daha iyi bir kayıtla yeni şarkılarına ve sahnedeki performansına bir şans tanımanız dileğiyle.. "
sloganındaki gibi yerli gruplara çok da sahip çıkmadığı ortada olan site. Tartışmaktan aciz, boş laf üreticisi ve kendini dünyanın en iyi metal müzik dinleyicisi sanan bi dünya kullanıcı ile prim yapan grupların şişkin başlıklarından oluşan site.
forumuna girip de adam gibi bi konuyu tartışmak ya da bilgi alışverişinde bulunmak neredeyse imkansız. çünkü ordakiler herşeyi biliyolar ve o oluşum içinde bulunuyorsan, senin de zaten herşeyi biliyo olman gerekir.
garip bir site..
PS: amatör ve yerli gruplara destek nası olurmuş merak edenler (bkz: heavymetaltr com)/(#1348228)
türkiye'deki amatör gruplara destek için açtığı forumuyla, bu ülkede bir ilki gerçekleştirmiş, farklı uygulamalarıyla, desteği bir web sitesi olarak elinden gelenin en iyisi şeklinde ortaya koymuş, laf değil, iş yapan site. amatör gruplar forumundaki olayı en iyi bi şekilde özetleyen yazı:
"Türkiye'de Metal müzik piyasası uzun yıllardır var. Eskiden tek tük düşen gruplarımız, şimdilerde, imkanların da artmasıyla iyiden iyiye sayılarını çoğaltmaya başladılar.
Eskiden 3-5 iyi grup olur, yeterli tanıtım imkanı olmadığından bilinmezdi. Şimdi ise birçok grubumuz var, ancak yine tanınmıyor, yine iş yapmıyorlar. Tanıtım imkanı desek, bu işin çaba sarfeden pek çok site var internette. Artık bir çok kentimizde Rock festivalleri düzenleniyor. Fanzilerin sayısı arttı.. Ancak, demek ki bunlar yeterli olmuyor; yeterli özveri kesinlikle gösterilmiyor. Özveri göstermeyen, kimi zaman tanıtıcılar oluyor, çoğunlukla ise dinleyiciler..
Ülkemizde şu anda aktif olan 100lerce Rock/Metal grubumuz var. Aralarında amatör olanlar da var, profesyonel olanlar da... Bunların hepsi çok süper, kaliteli işler yapmıyorlar, takdir edersiniz ki. Ancak yapanlar da bunların arasından bir şekilde sıyrılamıyorlar. Dünyanın en ücra köşesindeki, garip bir ülkenin, ilginç müzikli bir grubu, genç metal müzik dinleyicileri tarafından ilah ilan edilebilirken; hemen yanıbaşlarında belki de dünyayı sallayabilecek bir müzik yapan bir çok iyi grubu görmezden geliyorlar. Bunu gruplarımız haketmiyor. Onların başarıya ulaşmasının tek yolu, bizlerin yani Metal müzik dinleyicilerinin vereceği destek. Biz böyle yaparak bir şekilde onların önünü de kapıyoruz.
Artık, bu yeni başlığımız altında, Türkiye'deki amatör olarak Rock/Metal müzik ile uğraşan gruplarımızla ilgili tartışmalar yapacağız. Daha önce, başlıklar, "Türkiye'den Gruplar" forumunda zaten mevcuttu. Ancak bu grupların, özel bir ilgi için, böyle özel bir yere kavuşması gerekiyordu. internette benzer desteği vermeye çalışan pek çok site var. Biz Heavy Metal TR olarak, daha seviyeli ve gerçek Heavy Metal ruhunu tartışmalarımıza kattığımızdan dolayı, en "gerçek" desteği de bizim vereceğimize inanıyorum.
Gruplardan siteye kayıtlı olanlar kullanıcılar da, nicklerinin hemen altındaki bir ibare ile belirtilecekler; gruplarının başlıkları sabitlenecek, ellerinden geldiğince kendi başlıkları altında gruplarıyla ilgili tartışmalara katılıp, direk olarak dinleyici ile temasta bulunacaklar. Sonuçta onlar da bizler gibi Metal müzik severler. Hepimiz birbirimizin görüş ve fikirlerine ihtiyaç duyuyoruz.
Bu sebeple, yeni kayıt olan grupların üyeleri de, bana ulaşarak, kendilerini bana tanıtırsa, gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Özel mesaj ya da MSN üzerinden iletişime geçilebilir.
Bu işe vereceğiniz destek kesinlikle önemli.. Verilen destek oranında, hem grupların hem de bizlerin yapacağı işler oldukça artacak. Fikirlerinizi bu başlık altında beyan etmeniz, güzel olacak.."
Şu an Türkiye'de bulunan tüm metal müzik siteleri arasında, en güncel, en hızlı, en geniş haber bülteni hazırlayan site olmasından dolayı, hemen hemen diğer tüm metal müzik içerikli sitelerden (ç)alıntı* haberlerini görebileceğiniz site. ***
eğer isteyip de deneyim elde edemediyse birşey diyemeyeceğim, ancak bilerek kendini koruduysa, farklı dallarda ele alınması gereken kızdır.
işin günahsal boyutuna bakan kız hakkında yorum yapmak istemiyorum. içinde varsa da sırf tanrı korkusu yüzünden yapmıyorsa, bunun da günahtan bi farkını göremiyorum (bkz: seni allaha havale ediyorum)
kendini gerçekten sevdiğine saklayan bir kızsa bu, takdirin en büyüğünü toplar*. olayı namus sınırları içinde görmeden, tamamen duygusal yaklaşandır. insan olandır*. hissedendir. böyle bi durum sözkonusuysa, dalga geçilecek bir durum da yoktur. ***
Şu an Türkiye'de bulunan tüm metal müzik siteleri arasında, en güncel, en hızlı, en geniş haber bülteni hazırlayan site. metal dünyasında olan bitenlerden haberdar olmak için takip edilesi.. **
13 Aralık 2006'da, 5. ölüm yıldönümde yazılan bir yazı (heavymetaltr.com'dan alıntıdır)
"
Kelimelerin yetersiz kaldığı anlar vardır hani.. Boş gelir söylenen tüm sözler..
O'nun müziğini anlatmak için de kelimeler anlam ifade etmedi hiç bir zaman.
Kelimelere anlam yüklemeye çalışanlar da, yalnızca umarsızca eleştirip durdular.Müziğin türüymüş, vokal şekliymiş, albümlerin akıcılığıymış...
O'nun bunlar, hiç bir zaman umrunda olmadı ki..
O'nun için sadece müziği vardı... Bir de çok sevdiği ailesi ve dostları..
Kim ölen köpeğinin ardından böylesine güzel bir şarkı yazabilir ki? Kim bir canlıya, yanındaki bir varlığa, bu denli yüceltecek kadar değer verir?
Bir Rock Star mı? Hani şu, sex drugs and rock & roll ile bağdaştırılan türden? illa ki bunun parçası mı olmak gerekir Rock Star olmak için? Sular seller gibi akan içkiler, groupielerle, otlarla dolu bir yaşam..? Bu mudur müziği, bu kültürü yükselten?
Ya da kazandığı her senti, müziğine yeni birşeyler katmak için harcamak mıdır? Buna gerçekten değer vermek, bunu gerçekten önemsemek.. Poser olmak için değil, gerçekten hissettiği için 'metalci' olmak mı?..
O'nun yaptığı müziği sürekli etiketlemeye çalıştılar, O bundan rahatsız olduğunu ısrarla belirtmesine rağmen... Death metal'in öncüsü dediler, ona ismini veren grup dediler -Death için-; bu melodiler bütünlüğünü gerçek müzik olarak tanımlayan ve sadece 'Metal' olarak adlandıran bu insan için..
"Let the Metal Flow!" diye bitirdi her zaman sözlerini. Bu müziğe verdiği değerin yanında, belki de isyan ediyordu diğer yalandan 'metalci'lere; "Gerçek metalin önünü açın!"
Ölümle pençeleştiği son yıllarında dahi aklında sadece müzik yapmak vardı. Terapilere başladığını bildiren basına verdiği yazıda bile, herşeyden çok yeni yaptığı müzikal işlere yer ayırmıştı.
Beynine sinsice yerleşen o lanet olasıca tümör, belki de onun bu hayatta müziği herşeyden öne çıkarmasının bir göstergesiydi. Bu müziği o kadar işledi ki ruhuna, bedeni bunu kaldıramadı..
2001'de hayata yumarken gözlerini, eminim hala yapabileceği 1000lerce yeni şarkıyı düşünüyordu. Zaten daha üst düzeyde hayalleri olmadı ki O'nun..
Ardında kelimeler, hala sessiz..
Annesi Jane Schuldiner'ın, oğlunun ölümünün ardından dediği gibi:
For nothing we will ever have or do can fill the vast hole in our hearts and lives when we lost you.
Missing you always.....
Loving you forever.....
Forgetting you never.....
