burgge ve fb maçlarından sonra beşiktaş hastası bir insanın çözüm önerisidir. şampiyon olsak dahi ki hala en büyük aday bence biziz yinede gerçekleşmesi gereken durumdur.
? - beşiktaş milangaz
diğer finalisti; banvit - anadolu efes eşleşmesi belirleyecek. seride efes 2-1 üstün ve 4. maç efes'in sahasında. muhtemelen,
anadolu efes - beşiktaş milangaz finali izleyeceğiz. (saha avantajı efes'te)
ab'nin ab ülkesi olmayan zeytinyağı üreticisi ülkelerden aldığı gümrük vergisidir. ispanya, italya ve yunanistan gibi zeytinyağı üretici ülkeri korumak adına uyguladıkları politikadır.
bunun dışında zeytinnyağı ithalat fonu gibi uygulanışı tamamen siyasi olan bir vergilendirme programlarıda vardır bu ab'nin. kuzey afrika ülkelerinden (cezayir, fas, tunus v.s.) zeytinyağı ithalatında bu fon uygulanmazken ülkemiz firmaları ihracat girişimlerinde bu fonla karşılaşır.
birde şöyle bir durum vardır, dünyanın en büyük zeytinyağı ürticisi ve pazarlayıcısı ülke konumunda olan italya tamamen private label olarak kuzey afirika ülkerinden temin etmektedir sattığı zeytinyağını. zaten o yüzden o ülkerden zeytnyağı fonu alınmaz, çok sevdiklerinden değil yani.
ab'ye üye olma konusunda şoven bir taraftar değilim ancak tam üyeliğin çiftçimize, sanayicimize yani ülkemize bu tip faydaları olacaktır.
seri a 37. hafta maçı olup ntv den naklen yayınlanmaktadır. bitimine yaklaşık olarak 15 dk kalan maçta cagliari 73. dk da lazzarri nin golü ile 1-0 öndedir.
gün içerisinde hemcinslerle küfür içerikli diyalogların kurulması neticesinde, uyku halinde "ak sakallı" dedenin gelip; "gündüz şöyle yaparım,böyle ederim diyordun. al hadi yap bakalım, nasıl yapıyorsun görelim!" demesi sonucunda, aralanan sis perdesinin ardından çıkan hemcins ile "ak sakallı dedenin" baskısıyla cinsel münasebete girilmesi halidir efenim.*
21.04.2010 tarihinde beşiktaş teknik direktörü mustafa denizli'nin 12.04.2010 tarhinde oynanan fenerbahçe-beşiktaş müsabakasında fenerbahçeli futbolcu blica'nın penaltı noktasına yaptığı harekle ilgili basın mensuplarına yaptığı açıklamadır. beşiktaş kültürünün, beşiktaş ahlakının bu tür hareketleri kabül etmiyeceğine değinen denizli; "hiç bir beşiktaş'lı futbolcu o hareketi yapmaz, yapamaz! bunu beşiktaş ve beşiktaşlılık kabül etmez!" demiştir.
beşiktaş kulübünün tarihine baktığımızda da bunun gerçekliğini görürüz. türk futbol tarihinde ismi geçen beşiktaş'lı futbolcuların en belirgin özellikleri erdem ve ahlak gibi obje'leri bünyelerinde barındırmalarıdır. baba hakkı'lar, şeref bey'ler, vedat okyar'lar, rıza çalımbay'lar, şifo mehmet'ler... tüm bu futbolculara bakılığında akıllara, attıkları müthiş goller ve sergiledikler resitalller gelmez. bu isimler zikredildiğinde ahlak ve erdem kelimelerinin insanoğluyla bütünleşmesi gelir zihinlere. bu gelenek günümüze kadar devam etmiştir ve edecektirde. elbetteki çirkin hareketler yapan futbolcular bu köklü kulubümüz bünyesinde yer almıştır ancak genel taploda sıratan ve negatif duran bir hal yoktur.
demek istemiyorum ki galatasaray ve fenerbahçe'nin tarihinde hep çirkinlikler ve ahlaksızlar mevzu bahis. hayır tabii ki. ancak son yıllarda bu iki klüp arasında oynanan maçlarda futbolcuların yaptığı harekler meydanda. son generbahçe-beşiktaş maçında fenerbahçeli futbolcuların yaptıkları orta da. bir kişi de diyebilirmi, "beşiktaşlı "şu" futbolcu rakibine durduk yere sataştı."
bugün ve büyük olasılıkla yarında içinde bulunacağım haldir kendileri. ayıptır, günahtır, terbiyesizliktir. zaten terbiyesizlik olduğu için ayıptır. zaman kaybıdır, bugünün işini görüldüğüne göre yarından sonraki güne bırakmaktır. bu sebeble de günahtır.
