Süleymanin iyilestigini duyup saraya dönen Hürremin öyle bir yürüyüsü vardi ki vay vay vay o ne yürüyüstü o. 21.yüzyilin 2012 sinde ögrenci evimin salonunda acaba bende yapabilir miyim söyle salinabilir miyim denesem dedim. Hayir yani bana noluyosa sultan degilim sehzadem yok. Ama insan gaza geliyor cok fena.
Büyük ihtimalle tek basina yolculuk edecektir. Bari yerime oturayım da hem müziğimi dinlerim hem de dışarıda koşuşturan insanları izleyip hikayeler uydurayım diye düsünüyordur. Ben şahsen cok yaparım eğlenceli de olur.
duydum ki başkasına cömertsin
yabancı kucaklarda sıcaksın
eğildi kederimden buğday başakları
matemim var söndürün ışıkları
kim yaşar böyle yasla aşkları
dinledikce dersin ki vay be ne güzel hüzünlerim var benim,hatta kahkahalar bile atarsin.Kafayi güzellestirir.
_nerde okuyosun?
_bursada.
_aa ne güzel yer yesillik.
_ya öyle. (hayir yesilligin olmasi ne anlamda fayda sagliyorsa)
_benim dIdImIn dIdIsI da orda sunu okuyor belki tanirsin.. (formaliteden bölümünü sorarsin o kadar insan icinde nerden taniycaksan)
asIk oldugum sehir.sahile inerken her an davul zurna sesi duyma ihtimaline,insani hic sIkmayan ruhuna,herseyden mutlu olmayi bilen insanlarina,girisinde ingilizce degil de yunanca hosgeldin yazisina,anason kokan sokaklarina,herseyine..
en alakasiz bir yerde birden onun kokusunu duymak.etrafina bakinmak onun olmadigini adin gibi bilerek.önce icinde hafif bir aci,cok derinde.sonra yüzünde ufak bir gülümseme.sonra hicbirsey olmamis gibi devam etmek kaldigin yerden. böyle birsey.