ilginçtir ki filmin türü biyografi ve drama olarak lanse edilmiş. bence film en çok 'komik'. evet lan bildiğin komik film. hayır bunu filmin kötülüğüne güldüğümden söylemiyorum sevgili okuyucu.
hayır ben bir film izlemek istiyorum ve türüne bakıyorum. ben nerden bilebilirim biyografisini seyredeceğim kadının aynı zamanda komik olduğunu? bunu filmin türünde belirtsene sen.
ulan bi kere başlık başlık değil. finalin tarihi kesin bellidir. yeri de bellidir, adam akıllı başlık atsaydınız da bi boka benzeseydi. neyse konu fena değil hiç olmazsa. geçen yıllarda da olmuştu böyle konular ya hadi çaktırmayalım fazla. yerdik ya o kadar biraz da övelim di mi?
güzel final olur bundan. kavga kesin çıkar bir kere. yıllardan sonra ilk kez iki takım seyircisi eşit oranlarda tribünlerde boy gösterebilir, doyasıya küfürleşebilirler. ezilen taraf olmaz lan, valla. yaratıcı pankart ve küfürler bulunmuş olur hem. maçtan haftalar öncesinde (yarı final maçıyla arada haftalar oluyordu sanırsam) gündem bu maça odaklanır. ali kırca'ydı, güntekin onay'dı, uğur dündar'dı, reha muhtar (dur lan o gitmez heralde) kamp kurarlar maçın oynanacağı stadın önünde günler öncesinde. tarihin gördüğü en yüksek fiyatlı karaborsa bileti bu maç öncesi satılır ve rekorlar kitabına da girer. sonracığıma.. başkanlar maçtan önce dostluk mesajları verirler şenez erzik ile beraber ama maçta gol olunca ya da hakem hata yapınca kavgaya tutuşabiler de tutuşmaya da bilirler. kestiremedim tam.
maç berabere biter, kupanın sahibi penaltı atışları ile belirlenir. burası o kadar da önemli değil.
tek temennimiz (biz fakirler) maç gününe kadar ilker yasin'in bir suikasta kurban gitmemesi olur heralde.
güzel bitmedi lan bu entry. idare edin amına koyayım. saat geç.
edit: kaktırayım gece gece kafama takıldı. hamburg'da oynancakmış lan maç. gurbetçiler kara borsadan parayı vurur ardından türkiye'ye gelip çatır çatır paraları yerler. iyi oldu lan para dışarıya gitmedi.
edit: aramızda gurbetçilerin olmasından şüpheleniyorum.
gayet başarılı nazan öncel albümü. klasik nazan öncel şarkıları ile bezenmiş, nazan öncel sevenlerin uzun süre bıkmadan dinleyebilecekleri bir albüm. dikkat çeken şarkı bana göre bu da hayat mı. ama şarkıların hepsi güzel tabi.
nerden baksan 6 aydır yazdığım sözlük. burada her açılan başlığa verilen bakınızlar sinirimi bozarken iyi gelmişti oralar. şimdi baktım burdan giden her biri orada bakınız vermeye devam ediyor. demin baktık 100 entry yazmışım orda. bakınız verenlere baktım %92.46 sı sabırtaşı. çok yazan bir insan değilim. 6 aydır yazıyorum orda 100 adet anca yazmışım. sabırtaşı yazarlara bakıyorum 600 entrysi olan var. %62.34 ü bakınızlardan oluşan. olmuyor mu bir bakınıza güldüğüm, oluyor tabi. ama dikkat ettim %0.3256 sına gülüyorum. şimdi buraya baktım da bakınızlar azalmış hakatten. ekşiye göre azalmış yani. veya ekşide çok arttı burası az geldi gözüme. bilemedim bak şimdi. neyse burayı okumaya başladım ben birden daha fazla. diyeceğim odur.
çok şey bıraktın arkanda gitmelerinle, geri dönüp tekrar gitmelerinle. ben başlattım bu gitmeleri, devamını getiren ise sendin. gitme demek o kadar zor ki bazen. avaz avaz içinden gitme demeleri duyamazsa gider giden. giderken gözlerine bakmaması bundandır işte. bilir gözlerine baktığında o gözlerin gitme diye haykırdığını. söylenecek o kadar çok şey vardı ki... bensiz ve sensiz geçen o günler nasıl hüzünlüydü sen de bilirsin. ben gitme diye haykıramayan o ses, sen ise o sesi bekleyen gidendin. ve sen o sesi gözlerinle değil kulaklarınla duymak isterken gittin. dilim tutuldu gitme diyemedim.
yaptığı iyi şeyler karşısında bu akşamki maçta çok basit hatalar da yapmış sabri'nin daha önce yerin dibine sokulmuş olduğu bu başlıktan göklere çıkartanlara selam eder ve yazıma başlarım.
arkasında sol açık oyuncusunu bırakıp orta sahadaki adama basan bir sağ beki ilk defa seyrettim bu akşam. ama adam golü kaçırdı karşı karşıya, hadi bunu geçiyorum. maç 2-2 olmuş lahm sol taraftan yardırmış geliyor, sabri içeri gireceğine alakasız bir yerdeki (taç çizgisi tarafı) adamı kontrol altında tutmaya çalışıyor hala. eh be sabri yaklaşsana stoperlerine, daralt alanı adam giremesin içeri.
şimdi nasıl sabri'nin iyi hareketlerini görmezden gelerek daha önce yerin dibine soktularsa, mükemmel bir asistten sonra da yaptığı hataları görmeyenleri ben yerlere sokayım.
kime göre sorusunu akla getiren tespit. şöyle ki; futbol konusunda mı yoksa genel kültür mü? sana göre yorumlarsak eğer ilk seçenekte seni s.iker atar afedersin. ikinci seçenekte de çalıştığı yerden gelirse bağarttırabilir.