dünya üzerinde 1-1,5 milyarlık müslüman aleminin dışında kalan 5-6 milyar sıradan insanı müslüman yapmaktır. böylelikle hastalıklara karşı korunabilir, daha geniş omuzlara ve bakış açısına sahip olabilir, üstüne üstlük 4 kadınla kendinize küçük bir harem bile kurabilirsiniz. taksitli seçenekler peşin fiyatına, beyin ise bedava.
açıkçası hiç merak edilmeyen, mümkünse gözlerden ırak olması istenen eşcinsellerdir. bi kere cinsiyetini değiştiren, yada homoseksüel eğilimler gösteren biri nasıl müslüman olabilir? müslüman değilsen kurban bayramını niye kutluyorsun? 9 günlük tatil hoşuna gidiyor dimi? evet.
bir müslümanın ağzından duyulabilecek söz öbeği. ama belli ki allahı yeteri kadar iyi algılayamamış arkadaş. yahu allah dediğin, ölümsüz gibi bişey, bi tek kriptonla gücünü biraz zayıflatabiliyoruz, ama öldürmek ne hacet!
artık sıradan bir olaymış gibi verilen haberdir. molotof atılır, polisle pkk yandaşları çatışır, okullar, dükkanlar vs zarar görür. bunlara alıştık değil mi? kalıbınızı...
erken boşalmanın çaresi bulundu. suçu kadına atın! ama kadınlar bildiğim kadarıyla boşalmıyorlar. ona orgazm demek daha doğrudur. neyse zaten umurumda olmayan meseleler. takılın siz.
tanrı, insana benzeyen, ama 150 metre uzunluğunda, zeus gibi bişeydir. allah'ın ise kesin bilinen bir şekli yoktur. muhtemelen çok çirkin olduğu için yüzünü saklamaktadır. afrodit'i muhtemelen tanrı götürüyordur bu aralar.
kimsenin görmediği bu hayvanları, sırf rant uğruna, varmış gibi gösterip, bir çok insanın bundan nemalanmasını, başta arkeolog bilimadamları olmak üzere pek çok sektörü besleyen bir yalandır dinazorlar.
en büyük hüzünlerin bile artık kalbinizi acıtmamasıdır yetişkin olmak. biri sizi terk mi etti, güler geçersiniz. üzerinizde çok mu yük var, şikayet etmezsiniz. yalnızlaşmaya mı başladınız, koymaz artık size. huzur ararsınız, sessizlik ararsınız, bıkmışsınızdır hayattan ama ergenlik dönemindeki gibi isyanları oynamazsınız. oynayamazsınız çünkü bunun bir faydasının olmadığını bilirsiniz. artık gençlik hayallerinizin gerçekleşmeyeceğini kabul etmişsinizdir. dünyayı dolaşamayacaksınız, ünlü de olamayacaksınız, veya arkadaşlarınız arasında popüler de. 3-4 samimi dostunuz kalmıştır bırakamadığınız, bırakmak istemediğiniz. onlara sıkıca sarılırsınız. insanları kırmamaya, daha da yalnızlaşmamaya çalışırsınız. güzel bir eşe güzel bir işe sahip olanlarınız kendini şanslı hissedecektir. ama hayaller artık yoktur. hatta onları sadece güzel birer anı olarak anımsarsınız. gülmeleriniz azalmıştır, kahkahalarınız ise yok olmuştur neredeyse. kendinize ayıracak zaman bulamazsınız. okumak için aldığınız kitap aylardır rafta durmakta, üzeri toz tutmaktadır. kendinize kızarsınız, kendinize vakit ayırmadığınız için. ama ayıracak vakit olmadığını da bilirsiniz içten içe. size söylenen eleştirileri artık duymamaya başlarsınız. çünkü katılaşmış kemikleşmişsinizdir, yıllarca denemiş ama kendinizi değiştirememişsinizdir, bunu bilirsiniz. sokakta görseniz yüzüne bakmayacağınız, muhatap olmayacağınız insanlara iltifatlar yağdırırsınız iş yerinde. patronun sizi işten çıkarması sizi korkutmaktadır. çünkü sorumlu olduğunuz, size muhtaç olan birileri vardır hayatta. onlar için katlanmak zorundasınızdır. yavaş yavaş hayatınızdan birileri eksilmeye başlar. hiç çıkmayacağını sandığınız kişiler, çok sevdiğiniz teyzeniz, dayınız, belki bir arkadaşınız, hatta anneniz gitmiştir. pek tanımadığınız biri bile ölse, bir ünlü, yada eski mahallenizde kalan son tanıdığınız, yüreğiniz bir anda burkuluverir. bununla yüzleşmeye çalışırsınız. aynalara bakmak eskisi kadar kolay değildir artık. haftalar su gibi akıp geçer, vay be 1 yıl olmuş dersiniz, ne çabuk! küçükken size "vay be bu çocuk ne kadar büyümüş" dediklerini hatırlar gülersiniz. şimdi ise siz şaşırıyorsunuzdur çocukların büyümesine. çünkü kendinizin de yaşlandığını görürsünüz artık. yeni şeyler öğrenmek size zor gelmeye başlamıştır. istemezsiniz. ders almadığınız hatalarınız gelir aklınıza hep. belki, dersiniz, keşke dersiniz, sonra da her neyse diyeceksinizdir. yetişkin olmak böyledir işte, öğrenilmiş çaresizliktir. yaşlanırken çaresizliği öğrenmektir. ama önemli değildir yine de.
düğünün en önemli kuralı, damada ve geline takılan takıların erkek tarafına kalıyor olmasıdır. ayrıca gizli bir kural da, damat herkesten çok dans etmelidir. etmezse olmaz.
genellikle 1. nesiller için söylenir ancak miladını doldurmuş herkes bu klasmana kolayca girebilmektedirler. örneğin hbbia son kullanma tarihini doldurmuştur.
içine tanım girilmiş bir entrynin başkalarına zarar vermemesi için yapılacak bir uyarıdır. bu güne kadar nasıl böyle bir motto oluşmamış anlamadım gitti. yoksa ben mi çok zekiyim? o değil de güzel yani.
aklı başına gelen yazar:
kullanımını söylememişim: "dikkat bu entry yüksek seviyede tanım içerir".