yerel markadır ve ülkenin en kaliteli 2. suyu sanırım.
burada çeşme suyu içilmez, en fazla elini yıkar, banyo yaparsın.
ve bu damacanayı her sabah dağıtan arabaların müziğine herkes aşikardır ve seveni yoktur.
hatta birkaç yıl önce sözlü müzikli kulak sikermiş öğlene kadar bu suyu satan arabalar.
üzücü.
.kullanma suyu:
kartınız vardır ve gidip muhtelif duraklardan yükleme yaparsınız.eğer 10 lira yüklediyseniz muhtemelen bir gün gelecek ve varsa evinizde içme suyu olan kalabak ile duş alacaksınız ya da daha pisi bokunuzu temizlemeye çalışacaksınız.muhtemelen az gibi görünse de 1 aylık su ihtiyacı götümüze giriyor.
üzücü.
.jet meselesi:
bu insanda insaf bırakmaz, yine sabahtan öğlene kadar hatta akşamları da.
herkes jetlerin geçişi esnasında ana avrat küfreder birbirine, sinirini çıkartır ve sonra konuşmaya devam ederler.
üzücü
.apartmanların kat sayısı ve kiralar:
sanırım az katlı olmasının sebebi de bu jetler, hava sahası meselesi filan, olmaya da bilir.
sonuç olarak bir katta en az 3 daire vardır ve tülin şahin'in götü kadar olan eve 400-500 lira arası para verirsiniz.
üzücü
.havası ve rüzgar şeysi:
yani yapacağınız şehri sikeyim.soğuk seven insan bile bıkıyor.
zaytung zamanında buz kütlelerinde donan penguenler olduğunu söylemişti.
hava zaten fena halde düşük sıcaklıklarda üstüne bi de hiç durmayan soğuk rüzgar eklenince çekilmiyor.
eskişehir adını buradan alır, es ki şehir olasından türemiştir: eskişehir.
üzücü.
.bisiklet yolu filan:
aytaç eski adıyla seylap caddesi, bisiklet yolu barındırır.
ve kaldırımda ya bisikletliler olmalıdır ya da yayalar, yoksa sığamazsınız.
üzücü.
.dar kaldırımlar:
misal üniversite caddesi, 2 adımlık kaldırım barındırır, 2 adımlık da toprak.
ama toprağın bakımı yapılmaz, kuru dallar görürsünüz en fazla ve bazen de o olanı işgal edip oturan insanlar.
üzücü.
.sokağa çöp atmak:
eskişehir insanının yapmak zorunda bırakıldığı durum.medeniyet yolunda fazla etkinlik yapılsa da sokağa çöp atmak zorunda bırakılan insanların barındığı bir şehir bence medeni olamaz.zaten o kadar salak insanımız var yere çöpünü atan -ki bunlardır işte öğrenci şehri geyiğini oluşturanlar da- bir de biz atalım, iyiymiş.ulan sokakta çöp kutumuz yok ama insanlar belediyeyi öve öve bitiremiyor.
araçlar akşam saatlerinde toplar çöpleri ve her 20 adımda bir sokaklarda karşınıza çöplük çıkar, emin olun.
üzücü.
.kar meselesi çapında belediyecilik:
bu yıl fena halde kar yağdığı ve onun da uzun süre sokaklarda kaldığı malum.bir belediye çalışanı ise tepebaşı başkanının kadınları gezdirmek dışında bir şey yapmadığını söyledi hatta kendi karısı da geziyormuş üstüne bir de haftasonu pikniğe gidiyormuş.
üzücü mü?
.öğrenci şehri değil:
sadece payda nüfus pay öğrenci olunca oran fazla çıkıyo, o kadar.yoksa toplam öğrenci sayısında selçuk'tan fazla değildir.
bir diğer durum da özgü namal'ın götü kadar yerde öğrencilerin tıkanmış olması, bu öğrenci şehri demek mi yani?
kizlar rahat etsin gibi sacmasapan bir soylemle kizlari yerinden edip erkekleri tek basina yunus emre yurdu'nda birakan bakanimiz sayesinde artik anadolu universitesi'nin girisindeki yokus abazan yokusu olmustur.
2 kişi tarafından dövüldüğü ve sonuçta kafatasına onlarca dikiş atıldığı halde o insanlar gelse neden bunu yaptıklarını sorup affedeceğini söyleyen, şu sıralar sakal bırakmış yeşil gözlü adam.