Vajinası için değil de kişiliği için biriyle evlenecek olan adam gibi adam.
Kimse kusura bakmasın da bakire değil diye aşkından vazgeçen adam değildir. Düşünsene bir geleceğiniz olsun istiyorsun ama bakire değil diye vazgeçebiliyorsun. E noldu iyi günde kötü günde hayalleri? Bekaretle mi evlenmek istiyordun bir kişiyle mi? Kesinlikle bu kafadaki erkeklerle bir ömür geçmez.
Evlenmeden cinsellik yaşanmasını savunmuyorum yanlış anlaşılmasın ama oladabilir. Hata olarak görürsün ya da görmezsin sonuç olarak böyle bir durum olabilir. kendinden önce yaşanmış bir şey yüzünden kişileri bu ucuz laflarla aşağılamak adamlık değildir.
Eksileyebilirsin şimdi bu konuyu böyle terbiyesizce bir başlıkla yoruma açabilen kafa.
Çok kötü mide bulandırıcı bir olay. Eşler için zaten çok kötü. Düşünsene birbirlerinin düğünlerinde oynamış, yemeklerini paylaşan, sohbet eden insanlar bunlar... o eşler nasıl güvenecek yeni birine? hatta arkadaşlık ilişkisi bile ne kadar başarılı olabilecekler?
Bütün bunların dışında asıl vahim durumdaki kişi: kadının babası.
Babasına çok üzülüyorun sahiden. Adamın yaşadığı travma resmen...
ya o adama bir şey olsaydı? Ya da olsa? Hala bitmiş değil kimbilir neler çekiyor en çok o'na üzülüyorum. Biri kendi canı; diğeri candan öte, karındaşı...
Iki haftadır yaşıyorum bu durumu. Mesaj atıyorum, oyun isteği atıyor birbirimizi geçmeye çalışıyoruz falan, ben yine aptal saptal mesaj atıyorum falan... sonra baktım pekte iplemiyor gibi sildim sosyal medyadan, onun da beni takip edememesini sağladım. Neyse efendim o oyun isteğinden başka bir şey atmayan bey yazmaya başladı. Derken yine kesti... anlayamıyorum.
Yani kısaca ben belli etmeye çalışıyorum. Pek tanımadığım biri... kendi açımdan net olabilsem çok daha fazlasını yapardım.
Ikizler kadınıyım. Ikizler Kova burcu ile anlaşıyormuş diye okuyordum hep... ama çevremde kova burcu beyi yoktu hiç.
Neyse bir süredir bir beyden hoşlanıyorum. Aslında hoşlanma kriterlerime hiç uygun değil ama acayip bir çekiciliği var çözemiyorum. Velhasıl birde kova burcu olduğunu öğrenince çekiciliği katlandı.
Sözlük! Bu beyin hoşlandığı nasıl anlaşılır? Bu beylerin ilişkisi hakkında yazdıklarınız bu kadar mı? Ayıp size...
Mesaj atmıyor. oyun atıyor sosyal medyadan, konuşmadan oynuyoruz falan... bir de instagram mesajlardan kalp attı eli mi değmiştir ki?
Ergenlere döndüm hiç hesapta yokken...
10 yıllık arkadaşımla sevgili oldum. Rüya gibiydi düşünsene... zaten kanka gözüyle bakmıyorsun artık leveli sapıtmışsınız. Bunun yanında deli gibi güveniyorsun, sevildiğinden adın kadar eminsin, aşırı keyifli vakitler geçiriyosunuz. Tam bir rüya.
Ama yapmayın. Yaşayan biri olarak en yakın arkadaşınızla sevgili olmayın bu kadar net söylüyorum.
O kadar pişmanım ki. Tamam eyvallah harikaydı ama onu kaybetmek hiç istemezdim. Hatta duygular bittikten sonra arkadaş kalmak istedim, 'sahiden bitti'. Geri kazanalım birbirimizi eskisi gibi olalım istedim ve yapabileceğimden de emindim. Denedik birkaç gün neyse...
Öyle berbat bir histi ki...
Başım her sıkıştığında koşa koşa telefona sarılır onu arardım, iyi günümde de tabi. Arkadaşken 'hayatımda iki tane önemli kadın var. Biri annem, onu seçme şansım yoktu. Digeri sen...' diyen adamın hayatında herkesleşmişim. ( o cümleden ekmek yersiniz beyler)
anlayacağınız eskisi gibi güçlü bir bağ kalmamış aramızda. Çok önemlisin benim için falan filan diyor yine ama eskisi gibi değil anlıyorsun. Kendi hissetiklerinden de, O'nun hissettirdiklerinden de...
Kısacası, yapmayın.
Üstüne başkasını sevemezsiniz demiyorum bakın, O'nu kaybetme ihtimalinize değmez...
hiçbir his yanında olması kadar değerli değil. Yeni insanlar tanıyın.
Uzun süredir merak ettiğim bir yerdi, Salda. Dar zamanda da olsa geçen ay gitme fırsatı buldum. Fotoğraf çektim, çektirdim falan... Çok tatlı bir yer sahiden gidilip görülmeli. Ama '800 km uzaktayım sadece Salda'yı görmeye gideceğim.' Dersen gitme... o kadar da değil. Başka planlar da yap yanına ne bileyim çevre illere uğra. Denizli mesela... Pamukkaleye git yanında falan o zaman olur. Sadece Salda için 800km çekilmez.
Sonra kafamda deli sorular beliriyor. Geçirdi işte ağrını ne uğraşıyorsun diyorum, olmuyor.
Başımız ağrıyor, bir ağrı kesici alıyoruz ağrı kesiliyor. Dişimiz ağrıyor, kolumuz, bacağımız ağrıyor aynı ağrı kesiciden alıyoruz ağrı yine kesiliyor. Peki bu ağrı kesiciler ağrıyan noktayı nasıl tespit edip, ağrıyı kesiyorlar? Aynı anda iki veya üç yerimiz birden ağrıdığında önceliği nasıl belirleyebiliyorlar? Ağrıyı nasıl kesiyorlar?
Aspirin türü ağrı kesiciler kana karışarakgidebilecekleri her yere giderler. Gerçi ağrı ile ilgili hücreler vücudun her yanında yoktur ama ağrı kesiciler baş ağrıdığı vakitvücudun başka bir yerinde de bir ağrı oluşmuşsa aynı anda ona da müdahale ederler.
Aslında ilacın kana karışarak vücudun her yanına dağılması, bu arada istenmeyen bölgelere de ulaşmış olması, uygulamada bir olumsuzluk olarak da ortaya çıkar. Eğer ilaçlar vücutta yalnızca etki etmeleri gereken noktalaragidebilselerdi, etkilerini daha düşük dozda verilerek gösterebilecekler; bunun sonucunda da prospektüslerinde yer alanilacın yan etkilerine ilişkin liste de oldukça kısalacaktı.
Derimizin ve dokularımızın altındabulunan bazı sinir uçları ağrıya karşı hassastırlar. Ağrının sebebi alevin üstünde yanan eldeki ısı değişikliği veya parmağa vurulan çekicin yarattığı bir basınç da olabilir. Vücuttaki hücreler yaralandıkları zaman ‘prostaglandin‘ denilen bir kimyasal salgılarlar. Ağrı sinyallerini arttıran bu kimyasal, ağrıyı hisseden sinir uçlarıüzerinde çok etkilidir. Sinir uçları bu kimyasaldan etkilenir etkilenmez hemensinir sistemimize ve beyne ağrı mesajları gönderirler. Gelen mesajın yerine ve şiddetine göre beyin ağrıyı algılar ve konuşma merkezini tetikleyerek ‘off yandım, aman,acıyor‘ diye bağırılmasını sağlar.
Aspirin türü basit ağrı kesicilerdoğrudanağrıyan bölge ile temas edip ‘prostaglandin‘ adlı kimyasal maddenin üretimini sınırlandırırlar. Bu nedenle sinir uçları da artık beyne ağrı uyarısıgöndermediklerinden, yara ve hasar orada dururken ağrı ya tamamen kaybolur ya da iyice azalır.
Sonuçta ağrı kesiciler ağrıyan noktayı tespit edip doğrudan üstüne gitmeseler de nerede ağrı sinyali gönderen kimyasallara rastlasalar hemen reaksiyona girip işlevlerini durdururlar ve beynin ağrı sinyallerini almasına engel olurlar.
Aradaki farkı da şöyle anlatayım. istanbul Aydın Üniversitesindeyken 3,80 ortalaması olan arkadaşım, istanbul Üniversitesine geçince 1,20 lerde dolandı bir süre.
Evet beyler kabul edelim. Böyle bir problem var. Daha bugün bir erkek arkadaşım ballandıra ballandıra bir kızı anlattı ve üstüne asla konuşmayı denemeyeceğini söyledi.
Çünkü kız çok mükemmelmiş ona fazlaymış falan filan...
Beyler, hiç mi Metin'i örnek almıyorsunuz? (bkz: adriana lima)
Hem kaybedeceğin neyin olabilir? Neden denemezsin? Nasıl bir mantık yaşama ihtimali olduğu bir mutluluğu hiçe sayar?
Bakın, O kızların büyük çoğunluğu yalnızdır. Ve muhtemelen beklediği kişide aradığı tip, para vs. değildir. Zaten çevresinde yeterince cıvık tip vardır; yakışıklısı, zengini ve hatta çok çok kültürlüsü. Ama cıvıklardır, eğlenme amacındadırlar.
Bir kadın gönlünü kıpırdatabilecek ve en önemlisi 'elini bırakmayacak' bir adam ister. Gerisi çok boş. Kendinize güvenin.
* kavuşturduğum çiftler olursa özelden yazın .)
Edite gerek olmadan yazayım, aynı şeyler kızlar içinde geçerli.
Kalbini kımıldatan biri varsa görmezden gelme.