göğüs kafesine sıkışıp kalmış dağlar taşıyarak susuyorsan en acı olanı. Bazan bazı olaylara susmak gerekir, konuşmanın tesiri kalmadığı yerlerde; içinde çok büyük çığlıklar barındırsan da. Çünkü bilirsin ki sessizlik sesden korkunçtur çoğu zaman, kıyameti sonsuz bir sessizlik olarak tasavvur ederim.
Ahlak, inanç yargılarına sağır; kendi bedeninin efendisi kızdır nitekim kendi bedeni kendi kararı lakin böyle bir başlığa orospudur vesair yazan ataerkil yobazlara da şunu derim: hadi erkil davar yallah arabistana.
Istırabımı gözlerden saklamak, acımı içime gömmek için uzaklara gitmişmişim! Daha ben yola çıkarken, içinde bulunduğumu düşündükleri koyu mutsuzluğu, katran kıvamında metinlere dökeceğim günleri iştahla beklemeye başlamışlardı bile.
Babası sırrıyla öldü.
Istanbul'daki bazı meyhaneleri, Beyoğlu'nu ilk kez Sait Faik okuduğunda sormuştu babasına. Babasının bakışları birdenbire daha önce hiç görmediği bir biçimde yumuşamış, adeta başka bir adamın gözleri olmuştu. Birdenbire hasret, keder, şefkat gelmişti gözlerine.