Hikayemin adı mucize kıtırlı domates çorbası;
bir keresinde marketten kıtırlı domates çorbaları almıştım. Eve geldiğimde kıtırlı domates çorbasını açmamla birlikte içindekinin hakiki kıtırlı domates çorbasının olmadığını, sarımtrak bir sebze çorbası olduğunu farkettim. Paketleme hatası olduğunu düşünüp fazla üzerinde durmadım. içinde de kıtır mıtır yoktu. Mucize, kaynattığım suyu tozun içine eklediğimde suyun kırmızıya dönüştüğü anda başladı. Hatta üzerinde kıtırlar da yüzüp duruyordu. Suyu kaynatmaya başladığım sırada mutfakta bulunan ablamın bu doğaüstü olayın yaşanmasında rol oynadığını düşünüyorum. Ama öyle olsa da, yani ablam çorbaları değiştirdi ise, sarı çorba tozu, neden kırmızıya dönüşsündü ki? Madem seçilmiş bir insanoğluydum, başıma doğaüstü olaylar gelicekti, neden buna kıtırlı domates çorbası alet oldu? Neden ışıkl-sakallı dedeler, periler olmadı..Mesela bu çorbaya suyu katarken karşımda pekala bir dede belirebilirdi..Neden insanoğlunu temsilen ben seçildim? Bu sorular insanlık tarihi devam ettiği müddetçe sorgulanmalıdır. evet.
şapşak süleyman'la fayton koştun mu
aziziyeli alaaddin'li saz çalıp coştun mu
pat pat aliihsan'la horoz döğüştürdün mü
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
dadak ömer'le bakkallık yaptın mı
tombak kemal'le taksi sürdün mü
kel kirazın abdullah'la ağaç kestin mi
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
kostakların kemal'le mobilya yaptın mı
taktakların reşat'le alümünyum kap sattın mı
manastırlı gacar mehmet'e tavan sıvattın mı
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
tantan mehmet'le hava durumu ölçtün mü
şabbakların behçet'le büfe işlettin mi
tabbakların hasan'la kamyon sürdün mü
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
hoşafçının kel saim'le lokanta işlettin mi
külahçının ömer gibi semer diktin mi
tombalağın muammer'le bisiklete bindin mi
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
cakkanın salih'le kıbrıs'ta kurşun yedin mi
babacan'ın yedi benli veysel gibi körüklü çizme giydin mi
karrakların kaya'nın magrus otobüsüne bindin mi
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
yamalı hamdi'nin değirmeninde arpa kırdın mı
tahtacı gollez ile çam odunu yardın mı
deli babalı sadık efe gibi bıyık burdun mu
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
geme şükrü gibi pilot olup uçtun mu
gandilin mehmet'le itfaiyede çalıştın mı
bulaşıkçı kambur ömer'le tanıştın mı
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
ebe dudu'nun mustafa ile kalıp çaktın mı
endezlerin sarı şükrü'den fişek aldın mı
şaddakların ali ile kasaplık yaptın mı
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
doç nihatla kum ocağı işlettin mi
abbak süleyman'a azı dişini çektirdin mi
kötü ali'nin hasan'la ceviz kütüğü seçtin mi
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
tokmakların ali dayı ile bakır dövdün mü
imışın ibrahim gibi sakal koydun mu
halam deli sadık'ın tren gibi öttüğünü duydun mu
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
zıppıların hasan dayının jeepine bindin mi
kanı kuruların çikin turan'la kafa buldun mu
düdüklerin hüseyin'den elbiselik kumaş aldın mı
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
canavarların ali ile bağ budadın mı
tokluların remzi ile basket oynadın mı
şıkşık süleyman'la müteahhitlik yaptın mı
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
ananın fahri ile horoz besledin mi
türkoğlunun seyfi ile türkü besteledin mi
irlanmazların ali'den judo öğendin mi
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
pali palinin süleyman'la köpek yakaladın mı
billisin faruk'la şoförlük yaptın mı
şalgamların salih'le koyun güttün mü
sen ne bilcen kahbemcik benim burdurumu
messenger haltının sosyal hayatımıza kazandırdığı problemlerden biri daha. Sanki messenger çıktıktan sonra zamane gençliğinde sosyal hayat denen birşey kaldıysa artık, şöyle dursun yarattığı samimiyetsizlik.