Hayvansal gıda, su, deniz ürünleri vb. sınıfsal farka giriyor maalesef. Dünya nüfusu belli bir seviyede, herkese yetecek kadar ürün yok, sağladığınız katma değer kadar yaşayabilirsiniz ancak. O kent lokantalarında yenilen ucuz yemekler, ESK da satılan ucuz etlerin hesabını sen ben ödüyoruz. Halk bu beleşçiliğe alıştığı sürece hiçbir şey değişmeyecek.
Gazi, Dikmen sırtlarında dinleniyor. 12 şubat 1921. Gözlerimin hizasına asılmış fotoğrafın altında böyle yazıyordu: Gazi dinleniyor, ama dinlenmiyordu. Atatürkün yüzlerce fotoğrafını görmüştüm. Bu fotoğrafta, dinlenen bir adam yoktu. Böyle bir adam görmüyordum. Ben bu fotoğrafta, bizden bıktığı için gözlerini kapatan birini görüyordum Hepimizden, her şeyden bıktığı için bize bakmaktan vazgeçmiş birini görüyordum. Kurtarmak istediği insanların gerçekte bir sahtekârlar sürüsü olduğunu, onca çabasının hiçbir şeye değmeyeceğini düşünen bir adam görüyordum. Her şeyi bırakmak, her şeyden vazgeçmek, her şeyi siktir etmek isteyen bir adam. Hatta belki de hayatında ilk kez ölmeyi düşünen bir adam. Olup yok olmayı, kara karışmayı ölerek donmayı ya da donarak ölmeyi bekleyen bir adam görüyordum. Fark etmez, diye düşünen bir adam hiç fark etmez. Tek bir insan sesi daha duymak istemeyen, tek bir insan yüzüne daha katlanacak gücü olmayan bir adam. Bu yüzden kapalıydı gözleri. Üşüdüğünden değil, duymamak için örtmüştü kulaklarını. Evet. kesinlikle böyle olmalıydı. Gözlerimi ve kulaklarımı kapadım, diyordu. Artık istediğiniz [radar ihanet edebilirsiniz. Sizi görmüyor ve duymuyorum. Umurumda değilsiniz.
işçi olduklarının farkında olmamaları kendilerini herhangi bir maaşlı elemandan daha üstün görmeleri, işçi olduklarının farkında olsalar örgütlenip kendilerini ezdirmezler. bu ülkenin en büyük yengeç kazanı beyaz yakalıların bulunduğu kazandır, birbirlerinin üstüne basıp bir yerlere gelmeye bayılırlar.
bu güzel zammı gören piyasa hiç durur mu? tabii efendim edası ile bugün 1 milyon olan araç 1.25 milyona, 150 lira olan yağ 200 liraya düzeltilir.
karşılıksız para basmak ne demek ne ile sonuçlanır ipe ipe anlayacaksınız, yok öyle artık sıcak paranın aktığı, cahilin çomarın araba ev alabildiği zamanlar. siz darphanecilik oynaya durun.
ülke maalesef çok kalabalık ve bu kalabalığı genel olarak vasıfsız cahil ekibi oluşturuyor. işte bu yüzden normalde öğrencinin stajyerin ya da hiç vasfı olmayan adamın alması gereken asgari ücrete ülkenin büyük çoğunluğu talip.
artı olarak eğitimi sistematik olarak kalitesizleştirmek, düzgün gıdaya ulaşımı kapatmak gibi sebeplerden dolayı ülke insanının iq su 2 haneyi geçemeyecek duruma geldi.
Ben bir işveren olarak yanımda çalıştırdığım satış mühendisinin çalışma şartları şu şekilde,
(yeni mezun) 6500 + prim + yemek + yol veriyorum bu da çalışan hiçbir şey yapmaz mesaisini doldurup yatarsa yaklaşık olarak aylık 12000 gibi bir rakam yapıyor. Hafta içi 09.00-17.30 çalışma aralığı, hafta sonları tatil, devletin verdiği tüm resmi tatiller var. eğer ek mesai yaparsa ki daha önce hiç olmadı saat ücreti x2 hesabına yatırılır.
şimdi ben bu arkadaşlara hem acıdığım için insani bir maaş vermeye çalışıyorum hem de verdiğim maaşa çok acıyorum çünkü bir makine mühendisi kumpası görünce şaşırıyor ise, mail yazarken -de -da ayrımı yapamıyor düşük cümle kuruyor ise bu insanın bırakın maaş almasını iş bulması bile bir mucize. Ancak mecburuz, çünkü vasat olmayan bir tane düzgün adam çıkmıyor karşınıza.
Bu ülkenin gıdası vasat, insanı vasat oğlu vasat, trafiği vasat, yöneticisi vasat, okulu vasat, tatili vasat, vergi sistemi vasat, hastanesi vasat ancak
hırsızı güzel, cahili müthiş.
konumuza gelir isek,
vasıfsız ücretinin 9900 olması demek, gözünüzle görebildiğiniz her şeyin (hava buna dahil) zamlanması demektir. örneğin ben asgari ücrete zam oranında (yüzdesel olarak) imal ettiğim ürüne zam yapmak zorundayım ve emin olun bu hepinize bir şekilde yansır.
Zamanında 4 kür (5 gün günde 3 saat , sonrasında 2 hafta dinlenme) kullanmış birisi olarak, insanın ağzının orta yerine sıçar, zor günler geçirtir. Ancak yenerseniz bir anka kuşu gibi yeniden doğarsınız bütün parıltınız ile.
ne der bilmiyorum ancak doğru olan rakam bu, herhangi bir şey üretmeyip sürekli tüketen ve gösteriş meraklısı toplumlar illa ki bu duruma düşmek zorundalar. bunun tek suçlusu da kusura bakmayın şu an olan siyasi durum değil hepimiziz. ülkede maalesef hiç kimse üretmek çalışmak istemiyor herkes kısa yoldan köşeyi dönme derdinde.