Sırf sevdiğim entrylerimin bulunmasının hatrına ara ara girip yazdığım sözlük.
Yıllardır ekşide de burada da yazarım ancak sevişgen abilerin sözlüğü basmasından dolayı burası ayda yılda bir uğradığım yer oldu. Yazık ettiniz güzelim sözlüğe.
evrende, bilinç kazanmış karbon yığınlarından başka bir şey olmadığımızı kabullendiğiniz gün aynada gördüğünüz patatese çok fazla anlam yüklediğinizi fark edeceksiniz.
çok uzun zamandır savunduğum uygulama. bi tek ben buldum sanıyordum, üzdünüz.
kişilerin gerekli psikolojik, sosyal ve maddi gereklilikleri sağlayabilmelerine göre çocuk yapma ehliyeti verilmelidir. hatta görüyorum ve arttırıyorum; her çiftin sahip olabileceği maksimum çocuk sayısı bu şartlara göre belirlenmeli. yani 2 çocuğun sorumluluğunu alabilecek olan bir aile 5 çocuk yapmamalı, 8 çocuğun sorumluluğunu alabilecek bir aile ise en fazla 8 olmak şartıyla istediği kadar çocuk yapabilmeli veya istemiyorsa hiç yapmamalı.
nüfus planlamasına gayet mantıklı bir yaklaşım şekli olarak artık gelmesi gereken ehliyettir.
ben ki zombi temasına hayranım. oyun olur, film olur, dizi olur; hemen yapışırım. zombi istilası olsa yanımda kalan hayatta kalır bak o kadar net diyorum, planım bile hazır. neden? çünkü yarı deliyim, oturdum bunu düşündüm.
ama türkiye’yi düşününce olmuyo işte, hayalgücü orada tıkanıyo. pazardan dönerken zombiye dönüşmüş teyze görsem o havaya giremem işte, alnına yapıştırdığı okey taşının izi daha geçmemişken zombiye dönüşen dayıları görünce gülerim ben. gülersem n’olur? ölürüm.
bi düşününce iyi ki var olan durum da diyebiliriz.
Yıllarca elimde çeyrekle bekledim, henüz başaran olmadı. E malum altın da yükseldi, artık evlenene çeyrek çalışmaz sevgili exlerim kusura bakmayın. ilk evlenene artık kettle hediye ediyorum.
Piyasayı ben değil sizler düşürdünüz, bir yıl daha birinizin evlilik haberini almazsam ödülü kettledan peynir saklama kabına düşüreceğim.
Eveeet ortalığı kızıştırdığımıza göre; let the hunger games begin!
Benim için tek başıma vakit geçirmek istediğimde gittiğim yerlerin başında gelen sevdiğim mekan.
Benim için en önemli şey olabildiğince az insanla muhattap olmak, sevmiyorum aşırı doz insan temaslarını. Gelip gidip bir şey isteyip istemediğimi soran biri yok, üzerimde garsonun sauron’un gözünden hallice gözü yok; istersem gidiyorum, alıyorum, ödememi yapıyorum ve insani temaslarım orada son buluyor. Bence tertemiz.
Hepsi için demiyorum ama bazı şubeleri sessiz sakin oluyor; al kitabını, dergini ya da neyle ilgilenmek istiyosan, geç takıl.
akp seçim standında eline mikrofon verilerek konuşma yaptırılmış kişidir. insanlar dinlesin diye bu adamı çıkarıyorlar ve insanlar da bu adamı dinliyor.